بازبدە بۆ ناوەڕۆکی سەرەکی
Submitted by Anonymous (Pesend ne kirin) on 27 November 2009

dur bi dusuneyim!
Gönderen: HeK (IP Kaydedildi)
Tarih: 27 November, 2009 03:05

cetrefil bir durum
agaclar dururken bacaya yuva yapmalari.
baca yokken nerye yaparlardi yuvayi acaba?
yani 10 bin yil once?
sence agactan bacaya gecmelerinin sabebi nedir?
bu sana ev odevi olsun
uzerine biraz dusun.

Ustad bu konuda fazla araştırma yapacak zamanda yok,kafamda o kadar çalışmaz..

Ama bildiğim kadarı ile yetineyim.İyi not alacağımı sanmam

İlk patlamaya kadar gitmeyeceğim.Bunun açıklığa kavuşturacak bir deney sana yakın bir bölgede yapılması planlanıyor.

Sanırım sizin dediğiniz geçişleri belirleyen İnsanın evrimci gelişimi ve üretim ilişkileri ile açıklanabilir.Eğer doğada insan sadece ayakta kalabilecek kadar gelişmiş beyin yada üretim araçlarına sahipse,insanın insan tarafından sömürülmesi imkansızdır.Fakat bu hikaye hep böyle gitmedi. Beyin geliştikçe,yeni üretim araçlarını buldu.

Bir insan tüketiğinden fazlasını üretiğinde,artık kölelerin öldürülmesine gerek kalmadı.Kölelik devride başlamış oldu.Büyüdü büyüdü burjuva ve ulus devleti doğdu.Fakat bu dünyanın her yerinde aynı çağlarda gitmedi.Birisi bir çağı yaşarken diğeri birkaç bin yıl atılım yaptı.

Evrim surecinde halklara baktığımda,İlerlemeyi iki koşula bağlıyorum.

Biyolojik evrimde atılım yaşayan ariler.Birincisi bu.

Dikatimi çeken durum.İdeoloji,bilim,teknolojinin en büyük icatçıları arilerdir.Dünyayıda bunlar idare ediyor.

Fakat burada elimde bilimsel bir veri yok.

İkincisi ise iklim koşulları

Haritaya baktığımda kuzey yarım küre,güneyden çok daha ileri,güneye gitikçe gerileme başlıyor.
Her iki şıkta ,bir çelişkide var.

Mesela kuzeyde yaşayan sarı ırk neden bu gelişmeyi sağlayamadı.

Çin: Üretiyor yada hizmet sektörü önde
Hindistan:bu geri kalmış ülkede çok ünlü icatçılar çıkmış.ABD araba icatçılarını Hintliler yürütüyor.
Siyahlara bakıldığında durum vahim.

Dünyayı ari beyin yönetiyor.

Yada tüm bu gelişmeler bir sıçrama sorunumu..Çok uzun oldu.

Ustad bildiklerim bunlar.

Onbirinci köy sakini Buyuk bir ihtimalle okumussunuzdur. Eger daha okumadiysaniz zevkle okudugum bu iki kitabi tavsiye ederim. 1- Guns, Germs, and Steel: The Fates of Human Societies Jared Diamond turkcesi> "Tufek, Mikrop ve Celik" 2- Salt: A World History Mark Kurlansky turkcesi> Tuz İnsanlığın Tuzlu Tarihi Saygilarimla Sofi

Bizimkisi deneme ve yanılma yolu ile hedefe ulaşmak.Bahsetiğiniz kitapları araştıracağım. Olgulara sabırlı olmakla beraber,bilimsel araştırmalara çok açım.İnterneten ulaşamıyorum.Bulunduğum yerde kısıtlı imkanlar var. Belirsiz yollar aldatıcı olabiliyor.Bu nedenle idealizmi seçtim.Bir şeye inanıp,o yolda hedefe ulaşma. Doğal afetleri açıklayamadığı için,taşa,dağa,güneşe tapan,ilk insan gibiyim. saygılar.

bu zincir gayet ilginc olmus. SOFi nin onerdigi jared diamond un ikinci kitabi (guns germs...) benim de cok ilgimi cekti. okunmasi da cok zevkli bir kitap hakikatten tam da senin actigin konuya onerilebilecek en guzel kitaplardan biri. adamin temel tezi- uc asagi bes yukari- uygarligi fiziki kosullarin (iklim uretim imkani, cografya vs) belirledigi yolunda. yani senin ari tezinne tam karsit bir yorum. insan kalitesi birikimi vs neredeyse tamamen o insanarin sanseseri bulunduklari yerle alakalndirilmis. anti tezini okumman cok iyi olur. peki ala JD nin tezi tamamen dogru mu? usenmedim kalkip karman corman kutuphaneme baktim JD nin ucuncu kitabinin basligini yazayim diye bulmadim tabi-ucuncu kitapta gene uc asagi bes yukari gronland da coken viking kominitesini anlatiyor gene cografya gene iklim vs ancak bu ucuncu kitabi bana gore berbat yazilmisti ucte birine kadar okuyabildim- biraktim. adam cografya profesoru (UCLA da) haliyle cografya uygarligi yaratma da en onemli faktor olacak. bu tarihi uygarligi cografyaya baglama tezi JD ye ait degil. benim hatirladigim baska biri de meshur Hegel, hemde bizim bildigimiz bir cografya uzerine gene uc asagi bes yukari sunlari soylemis "bir vakitler greekleri ureten cografya simdi turkleri uretiyor" ben de kismane cografyanin onemine inananlardanim. ancak JD bu isin tadini fazla kacirmis gibi. bu kadar da cografya olamaz. insanin da tasidigi bazi yetenekler olmak zorunda. bu illa dna ile tasinanlar degil, simdi ben kendi tezime geceiyorum aliskanliklar insanin neredeyse genleri kadar ikinci dogalari olacak kadar onemlidir. aliskanliklari kusaktan kusaga bir sekilde aktarmma (kultur) sansini yaratabilmis toplumlar bu isi onlar kadar iyi beceremeyen toplumlari surekli etkiler belirler. bir suru ornegi var vermeye gerek yok. senin ari tezin ise bilgi vs yi daha cok arilerin uretigi vs tezi sip sak yahudi kavimin bu konuda becerdikleri ile curutulebileek bir tez. sadece donup son 100 yila bakinca onca cografi imkansizliklara ragmen yahudilerin dunya dusun gelenegine katkilari kiskanilacak boyutlarda. bu isin hikmeti cografya da olamaz. genlerde desen (gocunmadan aman bize irkci derler filan demeden bu mevzuyu da ciddi ciddi sorgulamak lazim tabii-bilimin boyle kompleksleri olamaz. ustelik iki insan turu arasinda biyoljik bir kac fark olmasi demek birinin otekinden inferior olmasi demek biciminde yorumlanamaz. nihayetinde yetenekler demetinden bilip bulabildiklerimiz damlara kiyasla bilip bulamadiklarimiz bir okyanus gibi kalir) tomarla yahudi diger dinlere cevrildigini bilyoruz. kurdistan da da oldu bu selanik yahuduleri ile turkiye dede ismail cem in esseklikleri diger turk camiadan pek farkli degil mesela demek ki isin icinde surdurulebilen kulturel bir disiplin etkisi de var. yahudilerde bu sureklik saglandigi surece-bilgiye.uretime-ticarete olan surekli egilim- bu ahali habire ureten bireyler cikartmis gibi gorunuyor. al bin kurd cocugu bir yasinda yahudi ailesine icleriden yuzlerce yetenekli tuccar.zaatakar.sanatci ilimci kilimci cikartabilirler. ayni bin kurd cocugu kurdler arasinda imkansizliklar (bu dissal sebepler) ve hoyartilik(bu da bizim oz malimiz icsel) nedenlerle telef olup giderler. yapilabillecek bir deney de degil ki yapabilesin. ben bush menlere hayranim, yasamak icin vahsi dogada iz surerekne uretikleri bilgi her ogreneni sasitiyor. muthis yetenekleri kalahari colunun tozlarina karsip kaybolacak. cunku sureklilik saglanmis olsa bile kalicilik saglanamamis demek ki ikinci onemli faktor de kalicilik bu ikincisi ozelikle kurdlerde de yok. kendi meselemize donersek surekligimizi bozan dissal etkiler bariz kalicilik pek yok- bunu rasanti sonucu erbili ziyaret eden bir turk yazari (simdi kim oldugunu hatirlamiyorum) cok guzel ifade etmisti saddam doneminde erbil e geldiginde ortada cadde kenarlarinda bahcelerde agac magaca pek raslamamis oysa son geldiginde her yana yeni yenin agaclar dikildigini gormus vs burdan kurlderin agir savas zulum altinda iken evlerinin onunu kalici olacak duzenlemelerle bezemediklerini-hakli olarak- oysa simdi artik yasadiklari ulkeye uzun sure huzurla oturabilecekleri bie mekan olarak gordukleri icin bezeme cabasina girdiklerini yaziyordu. siabetli bir gzlem (demek ki turkler de torkluk yapmadiklari vakit gayet guzel tebitlerde bulunabilyormus!). kalicilik boyle hoyratlik o kirla gidiyor. vesselam sebepleri teklestirmek basitlestirmek egilimi kavrama icin isabetli ama gercege tam yakilasabilemk icin uygun degil. bir de sofi ye verdigin cevapta mecburen sectigin yontemi yazmisin gene gene uc asagi bes yukari sanki heuristik yontemi tariflemissin. dogruyu olabildigince yakinlasabilmek icin en isabetli imkanlar her zaman olmaz oturup bekleyecek (veya bir suru kurdde berabat bir aliskanlik oldugu gibi, baskalarinin suclayarak icinde bulundugumuz kosullkarin bazi seyleri yapmaya imkansiz oldugundan yakinarak yakinma disinda hic bir sey uretmemek yerine) problemle baglanti kurulmus bir yonteme tutunup (yontemin en isabetli en dogru yontem olmasi gerekmez) bu cizgiden dusunme bilgi derlleme kafa patlatma isabetli bir secim ve bilimdede epey kullanilan bir yontem bu yontem onunuzdeki problemi cozmek icin elinizde tam da ihtiyaciniz olan imkanlar veya veriler bulunmadiginda basvurulan-basvurulmasi dogru olan, devreye tahminlerin, akli selimin, sezgilerin vs sokuldugu o anda ulasilabilecek her seyin -kullanilmasi makul gorunmese bile-kullanilmasi mecburiyetten gereken bir yontemdir. cok mukkemel yontemlerle de yanlis bir sonuca ulasilabilecegio gibi heuristick yontemle de gercege epey yaklasilabilir. bu tartismayi baslatiginiz icin her ikinize de tessekurler (sofi ve OKS) Hek

Hek Sozunu ettiginiz JD'nin 2005 tarihli kitabi (Collapse: How Societies Choose to Fail or Succeed)bu kitabini onermemenin sebebi agir ve okumasini biraz sikici buldugumdan JD bu kitabinda toplumlarin cokus sebepleri uzerine daha fazla odaklanmis toplumlarin cokusunu baslica su sebeplere dayandirmis yerlesim yerlerinin ve ormanlarin imhasi hatali su kullanimi,asiri avlanmak (hayvan ve balik) ekime uygun alanlarin hatali kulanimi, erozyon ve toprak verimi kaybi. disaridan gelen yaratiklarin yerli yaratiklar uzerine etkisi nufus artisi ve milli gelir artisinin toplum uzerine etkisi. Dogrusu bu kitabini begenmedim ayrica daha turkceye de cevirilmemis oldugunu tahmin ediyorum. Saygilar Sofi

Şîroveyeke nû binivisêne

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.