Bu hokkabaz, hokus pokus medodlarıyla punduna getirip devasa Kürd milleti ve Kürdistan sorununu TC lehine, Kürdlere serap misali haklarla ve Kürdlerin desteğiyle TC'yi bölgede güçlendirerek, Kürdlerin dışında, onlarla konuşmadan, onların görüşü alınmadan kullanabileceğini düşünen Türk ve sözde Islamî siyasetçi, nihayet ağzından baklayı çıkardı da söz cambazlığında, Islam tüccarlığında bir marifet olduğunu sanan Kürdlere veya Kürd kökenlilere de gerçek yüzünü göstermiş oldu.

Sayın Ahmed Türk mecliste, ancak meclise yönelik değil de kendi partisinin grup toplantısında, konuşmasının bir kısmını Kürdçe yapınca istisnalar hariç bilumum Türklerin de sigortası attı. Vay olur mu efendim bu yasalara karşı gelmek, hiçe saymak, Meclis'e hakaret etmektir. Binbir gerekçe ardından itirazlar sıralandı.

Hani Kürd sorunuyla ilgili reformlar yapmıştınız, Kürdlere hak ve özgürlükler sağlamıştınız, hatta devletin kesesinden onlar için bir Kürdçe kanal da açmıştınız?
Ne oldu Erdogan'ın bütün bu hokus pokus çözümlerine?
Serap usulü sözde Islamî sahtekar tüccar metoduyla Kürd sorunu çözümü bu, Kürd halkının siyaseten örgütsüz olmasından istifade ederek, çözdüm çözdüm diye ortalığı velveleye verip de çözmemek sahtekarlığı bu.

Basit bir siyasî taktiksel adımla nasıl da tuz buz olabiliyormuş bu gibi şaklabanlıklar.
Bakın Erdogan bu Kürdçe konuşmaya tepki olarak ne demiş.

[b]’'Meclis içtüzüğünün 'Resmi dil Türkçe'dir' hükmünü delerek şov yapmaya kalkışanlar var. Bu yasakçılarla bu şovmenler arasında, aynı gerginlik, fark etmiyor, bu tür figüranlar da var'' ...

... ’'Eğitim dili Kürtçe olsun. Hayır arkadaş böyle bir şey de yok. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir şey yok. Çok çok istisnadır bazı ülkelerde. Yok. İşte buyrun Avrupa Birliği üyesi ülkelerde Türkçe azınlık olduğu halde bazı ülkelerde Türkler onlara bile Türkçe dil eğitimi verilmiyor. En önemlisi Almanya'dır. Orada benim Türk kardeşlerim azınlık hukukuna tabi oldukları halde bunu alamıyorlar.''[/b]

İşte Erdogan cambazının Kürdlerle ilgili gerçek düşüncesi bu. Bizleri ata toprağı üzerinde yaşayan bir halk, bir millet olarak değil de Almanya'dan göçeden göçmen, ilticacı Türkler gibi görüyor.

O zaman Kürdistan'da kendisini böyle gören Kürdler de biraz dini istismar, biraz menfaat da katarak versinler oylarını bakalım.

Peki kendilerini yurtsever, milliyetçi Kürd olarak görenlere ne oluyor da bu anti-Kurd canbaza oy vermek istiyorlar, onda bir marifet görüyorlar?

Adam açık açık söylüyor, evinizde, sokaklarda Kürdçe konuşabilirsiniz, ondan öteye sizin için bir şey yok.
Kürdçe bir devlet TV'si kanalı açmış, onun da hukukî zeminini hazırlamamış; Kürdistan adı, Kürd kentlerinin adı binbir başka şey yasak; mahkeme her an dava açıp kapatabilir. Zira bu kanalın hukukî bir zemini yok. Türkiye hukukunda Kürdçe kanallar hala yasaklı.

Peki bir Kürd partisinin mensupları birbirlerine yönelik Kürdçe konuşma yapamayacaklarsa (Türkiye anayasası olanak vermiyormuş) bir Kürdçe kanal bu anayasaya nasıl uygun olabiliyor?

Kuşkusuz korsandır, işlerine gelmediği an bir savcıdan dava açıp, kapatmasını isteyecekler. Bu arada mevcut sıkışmayı aşıncaya kadar da yayınlarını sürdürür.
Öyle değilse buyrun söyleyin sözde İslam kurtaran, Müslüman çocukları savunan Erdoganınıza, ey sözde İslamcı özde canbazcıların ardından giden Kürdler, sorun bu hokus pokusçuya, ’Kürd sorununda reform yaptım, özgürlükler sağladım, Kürdçe TV kanalı açtım, artık Kürdlerin hamisi benim, onları da ben temsil ediyorum' diyorsun, NEREDE BUNLARIN YASAL ZEMİNİ?

İktidarsın, parlamentoda ezici çoğunluğun var, halk desteğin var, partin kitlesel, arkanda Amerika'nın, Avrupa Birliği'nin desteği var, bunun yasal zeminini hazırlasana ey sahtekar!!!

Mancel

Oylar DTP, HAK-PAR veya Bağımsızlar arasından Yurtsever, Milliyetçi, Kürdistanî adaylara. Yoksa öyle aday oy da yok.