[color=#3300FF]İsrail ile Filistinliler arasındaki son çatışmalar esnasında dünyanın bir çok ülkesinde “İsrail işgalcilerine“ yürüyüşler yapıldı.
Çeşitli Kürd kesimleride bu yürüyüşlere katıldılar.
Suriye, İran ve Türkiye devletlerine bağlı,ulusal bilincleri olmayan yada ulusal bilinçleri dumura uğrayan Kürdler otomatik olarak yürüyüş ve gösterilere katıldılar..
Kürd İslami çevreleride “İslami kardeşlik“ adı altında Filistinlileri desteklemek ve İsraili mahkum etmek için bu yürüyüşlerde yerlerini aldılar..
Farklı yelpazelerden gelen “Kürd
solcuları“ da ulusal çıkar ve hesaplardan uzak
bildikleri eski yoldan yürümeye devam ederek İsrail'e karşı kinlerini kustular..

Sorun ne?

İsrail Gazza'ya yönelik karadan ve havadan saldırıya geçti, sivil kesimin de içinde olduğu
bir dizi insan yaşamını yitirmesine neden oldu.

Kim bu saldırı ortamını hazırladı? İsrail mi Hamas mı?

Elbette Hamas!!

İsrail saldırıya geçmeden önce, Hamas bir hafta içinde İsrail yönelik 300 cıvarında roket saldırısını yaptı..
Hamas ve akıl hocaları/efendileri İsrail'i provoke etmek için her şeyi yaptılar..
İsrail'in Hamas'a yönelik saldırısı İran'a karşı yütütülen savaşın bir halkasıdır.
Elbette bu saldırıda bir çok sivil insanda yaşamını yitirdi..
Hamas bu saldırıyı provoke ederken bunun bilinciyle hareket etti.
Sivillerin arkasına sığınan, Camileri saldırı üssü olarak kullanan Hammas saldırı sonuçlarının varacağı boyutları biliyordu.
İran ve diğer Arap gerici rejimleri bu savaş ile bir yandan, kendi halklarını anti Yahudi bazda motife ederek; diğer yandan iç muhalefetleri biçmeye başladılar..
Türkiye'de dahil Ortadoğunun tüm gerici/ırkçı ve kanlı rejimleri Yahudilere karşı sürüleşen halklarını sokaklara döktüler..

Kürdlerin anti-İsrail daha doğrusu anti-Yahudi yürüyüşlere katılması Kürdlere ne kazandırır?
Hiç bir şey kazandırmaz..!!

İslam tarihi boyunca Kürdler, Arap, Fars ve Türklerin yürütmüş oldukları tüm savaşlara “İslam Kardeşliği“ adına katıldılar ve büyük bedeller ödediler..
Sonuçta, Araplar, Farslar ve Türkler kendi ulusal devletlerini kurarak Kürdlerin cesetleri üzerine kanlı yapılarını tesis ettiler.
İslam adına Kürdleri soykırımlardan geçirdiler. Kürdlerin ulusal varlığını ve ülkesini inkar ettiler..
Kürdlerin kendilerini savunmak için giriştiği tüm direnişleri birlikte yokettiler ve hâlâ da devam ediyorlar.
Kürdlerin kendileri için oluşturdukları en basit kazanımı dahi “İkinci İsrail“ olarak değerlendiriyorlar..
İslamistlerin amacı İsraili haritadan silmektir.. “İkinci İsrail“ dedikleri “Özgür Kürdistan“ hakkında da farklı düşünmüyorlar.
Filistinliler dahil tüm Arap ve İslami çevreleri Saddam Halebçe de kimyasal silah kullanırken arkasında oldular ve avukatı kesildiler.
Saddam Kuran'ın “Enfal suresini“nden hareketle Kürdlere karşı soykırım girişimini “Enfal Oprasyonları“ adlandırdığında tek bir İslam alimi buna karşı çıkmamıştır.

Tek bir İslami çevre Saddam'a “sen bizim kutsal dinimizi kirli işlerine alet edemezsin, kardeş müslüman Kürd halkını yok edemezsin“ dememiştir.
Sonuçta bu operasyonlarda 182 bin Kürd fiziki olarak yok edildi.

Saddam idam edildiğinden Filistinliler “3 Gün Yas İlan ettiler“.
El Qaide teröristleri Hewler'de sivil Kürdlere yönelik terör eylemi yapıp 200 cıvarında Kürd öldürürken, Hamas lideri “ hakettiler!!“ diye kamuoyuna açıklama yapabiliyordu..

Filistinliler Peşmergelere “terörist“, “Milis“ ve “dağıtılması gereken ur“ diye değerlendirebiliyorlar.
Farklı yelpazelerden ve ideolojilerden gelen Kürdler yarım yüzyıl boyunca İsrail'e karşı Filistinlilerin yanında yer aldı ve bir çokları da alana giderek doğrudan savaşa katıldılar.
Karşılığından elde ettiğimiz Kürdlere kin ve nefret..
Kendisi için değilde başkası için var olmayi yaşam biçimi olarak seçenlerin akibetidır bu..
Çünkü, Arap ve İslami dünyası Kürdleri kendilerine eşit olarak görmüyorlar.. Onların gözünde Kürdler kullanılması gereken bir maşadır.

Ne zaman Kürdler kendileri için varolmaya başlıyorlarsa “ikinci İsrail“ terhanesi ortaya çıkmaya başlıyor.

Bu savaşta Kürdlerin safı Hamas ve İslam gericiliğinin yanı değildir.. Söz konusu güçlerin zaferi Kürdlerin yenilgisidir.. Kürdler, İsrail'in yanında yer almayabilirler. Burada herkes kendi pozisyonunu belirleyebilir.
Birilerinin Kürd adına Kürdlerin celatlarını destekleme hakları yoktur.
İsrail'i Kürdlere düşman yapma hakları yoktur. İran ve Suriye gibi sömürgeci devletlerin çıkarları için İsrail'e düşmanlık yaparak , İsrail ile Kürdler arasında oluşabilecek ilişkileri baltalama hakları yoktur..

Bir çok çevrede anti-İsrailcilik ve tarihsel olarak anti Yahudicilik alışkanlık haline gelmiş, irsileşmiş durumdadır.
Hıristiyan dünyasında Nazilerle doruğa varan ve bugünde farklı biçimler yürütülen anti Yahudi politikalar bilinmektedir.

İslam dünyasındada bugün ust boyutlara tırmanan Yahudi düşmanlığını hepimiz gün olarak olarak yaşıyoruz.

Kürdler arasında çok yaygın bir şekilde anlatılan “Hukm-i Qerequşî“ adlı hikayelerden biri Yahudilere ilişkindir.

Söylentiye göre “Qerequşî“ zamanında bir adam bir evin duvarının altında oturuyor.. Duvar adamın üzerine yıkılıyor ve adam ölüyor. Sözkonusu adamın kardeşi “Qerequşî“ye gidiyor ve ev sahibi olan adamdan davacı oluyor. Davacı olurken evin duvarı sağlam olmadığından dolayı duvar benim kardeşimin ölümüne neden oldu diye davacı oluyor..
“Qerequşî“ sahibini çağırıyor ve kendisine isnat olan suçu tekrarlıyor..
Ev sahibi: “Efendim, benim suçum yok.. Ben bir duvarcı tutmuştum, o duvarı sağlam yapmadı“ diyerek suçu başkasına attıyor.

“Qerequşî“ duvarcıyı çağırıyor ve kendisine yönelik suçlamaları hatırlıyor.
Duvarcı “Qerequşî“a : “Efendim, benim bu işte hiç bir suçum yok. Ben duvarı yaparken Paşa'nın kızı güzel elbiseler içinde karşıdan geliyordu. Ben kızı ve güzel elbiselerine hayran hayran bakarken dikkatim duvar yapımından uzaklaştı. Bu işe o kız sebep oldu“ diyor.

Bu sefer “Qerequşî“, Paşa'nın kızını çağırıyor ve duvarcının kendisine yönelik suçlamaları okuyor..

Paşa'nın kızı “Qerequşî“ye : “Değerli Hakim benim bu işten bir sorumluluğum yok.. Ben bu filan Yahudi'nin dukanından aldım“ diyor..

“Qerequşî“ bu sefer elbise satan Yahudi'yi çağırıyor ve ona yaşanan tüm süreci tekrarlıyor ve suçlamaları hatırlatıyor.
Her ne kadar dukan sahibi Yahudi kendisini savunmaya çalışsada işe yaramıyor. “Qerequşî“, Yahudi'yi idama mahkum ediyor. Celatlar, “Qerequşî“nin gözetimi altında Yahudi'yi idam etmek isterken , Yahudi'nin boynu darağacından daha uzun olduğundan dolayı ayakları yere basıyor.
Bu sefer “Qerequşî“ yeni bir darağacı yapacağına , hizmetcilerine bana bir Yahudi bulun getirin, “Cûhî her Cûhî ye“(Yahudi her Yahudidir) diyor. Hizmetciler bir Yahudi'yi bulup ve getirip idam ediyorlar..

Bugün İslam dünyasında Yahudi düşmanlığı Cuma hütbelerinden sokaklar taşınmış durumdadır. Yahudilere karşı “Hukm-i Qerequşî“ yerleştirilmeye çalışıyorlar.
Kürdlerin bu düşmanlıktan hiç bir çıkarları yoktur.. Kürdler ulusal çıkarları anti Yahudi çevrelerinin çıkarlarıyla ters orantılıdır..
Kürdler bu ezberleri, Kürd İslamcıları ve solcularıda hem kendi ezberlerini ve hemde Kürd düşmaklarının bize empoze ettikleri ezberleri bozmalılar.. Bize yeni paradıgmalar gerekir. Bizim “Kürd Rwange“sinden itbaren ilişki ve çatışmaları değerlendirmemiz gerekir.

Silav

R.Rodaro

[/color]