Basta, tartismayi sahsilestirmeye yonelik vurgular ve artsi-fartsi vosiferasyonlar disinda tartismaya katilan herkese tesekkurler.
Dusunme sinirlarimizi zorluyor ve ogretici oluyorsunuz. Sagolun varolun. Umid ederim bu tartisma, sen soylesin, boylesin gibi noktalara varmadan ve zihnimizde birakmakta oldugu lezzet bozulmadan da devam eder ve sizlerden daha cok seyler - bilginin, perspektifin yani sira olgunluk, vakar, tahammul, tolerans vs. gibi bizlere pek yakisacak seyler de ogreniriz.
Sayenizde Ermeni Soykiriminda Kurdlerin "Payi" konusunda benim perspektifim soyle olustu.
- Hicbir tartismaci bazi Kurdlerin bu talihsiz pozisyona dususunu ve tetikciligini inkar etmiyor.
Ben de bu pozisyonun bu caga ait ve eskiye oranla kristallesmis humaniter bakis acilari ile degil, ama o donemde, ozellikle Kurdler acisindan, varolma mucadelesinin (survival) gozonunde bulundurularak mercek altina alinmasi gerektigini dusunuyorum.
- Gene tartismaci arkadaslarin tamami, soykirimda Kurdlerin "Mesuliyeti"ni reddediyor.
Bunu bircok arkadas cok guzel izah etti. Ozetle, Kurdlerin kurumsallasmis bir iradesinin olmamasi Kurdleri "Kurd adi altinda" mesuliyetten muaf tutar.
Aksi halde, soykirimda mesuliyetin karakaslilara veya kaytan biyiklilara, veya erkeklere, veya sarisinlara, veya ekmege ehmeh diyenlere ait olmasi gibi sacma sonuclar da ortaya cikabilir.
Mesuliyet kurumsal Tork iradesine yani Torklara aittir. Turklerin ozur dilemesi, hakim tork ezberinin bozulmasini saglayabilecek yerinde bir davranistir. Bize sadece olan biteni seyretmek duser.
- "Kurdlerin ozur dilemesi gereksizdir." diyor butun arkadaslar.
Aynen oyle, ozur dilemek katliam mesuliyetini ustlenmek demektir. Bu isi yapacak tork talim-terbiyesinden gecmis cok sayida ezik yalaka Kurt cikacaktir. Bu sebeple ben "gereksiz" lafinin daha da otesine gidip gabavet-i mucesseme, buyuk ahmaklik, diyecegim buna.
Herkese yeniden tesekkurler.
