بازبدە بۆ ناوەڕۆکی سەرەکی
Submitted by Anonymous (Pesend ne kirin) on 30 November 2008

Günümüzden 2200 yıl önce yasamıs Romalı Plautus' un ifade ettigi daha sonra da 1588 yılında dogan Thomas Hobbes'un meshur Leviathan adlı eserinde degindigi "HOMO HOMINI LUPUS" (insan insanın kurdudur ) sözünü ilk kez bir forumda okumustum.

Bu söz; okudugum diger felsefe kitaplarinda -belki de bir talihsizlik eseri- ögrendigim ; René Descartes'in "Cogito Ergo Sum / Düsünüyorum o halde varım" ile birlesince dısarıya pek yansıtmadıgım ama icin icin beni kahreden bir kabusa dönüstü ...

1970'li yıllarda Vietnam Savası’nın tek bir kare fotografı bile bizleri üzüntüden günlerce uykusuz bırakırdı ... Simdi savasları, katliamları, cinayetleri naklen izliyor, insanlıgın yasamaya hazırlandıgı küresel cinneti kılımız kıpırdanmadan bekliyor, Pentagon'un olası nükleer hedefi -4 tanesi komsumuz olan- yedi ülkenin adını duyunca sasırmıyoruz bile...Bu aymazlık beni korkutuyor...

Tüm bunların farkında olarak yasamak gercekten zor. Hem "cogito ergo sum" demek hem de "homo homini lupus" gercekliginin farkında olmak ...Yasadıgımız günlerde "primus inter pares" ( esitler arasında birinci) olmak ta bir ayrıcalık degil aslında ...

Avrupa'yı Aztekler kesfetseydi ya da II. Dünya savasını Hitler kazansaydı bugün farklı bir dünyada yasıyor olacaktık ... O zaman, belki de tapınaklarda ki sunaklarda insan kurban edilecekti hala. Ya da acar müteahhitlerimiz İnsan yakmak icin yapılacak fırınların ihalesini almak icin kimbilir ne rüsvetler verecekti ihale komisyonlarına...

Ya da Martin Luther, Vatikan'ı ve Papa'lıgı protesto edip yeni bir mezhep kurmasaydı Pozitivist Aydınlanmaya giden yol acılmayacaktı. Batı uygarlıgı hic olmayacaktı ...

Her birimizin nasıl bir dünyada yasamak istedigimize karar vermeye ve tarihin akısını degistirmeye gücümüz ve yetkimiz var...

Galile Galileo örneginde oldugu gibi bazen tek bir sözcük bile tarihin akısını degistirebilir.

Lütfen yaziniz ... Korkmadan düslerinizi, düsüncenizi haykiriniz ...

Selamlar Alan, Olaylara bizim cografyada cok tek tarafli bakarak buyuduk aslinda. Mesela Vietnam savasinda hep Amerikalilara karsi savasanlari dusunduk onlar icin sloganlar attik. Hic birimiz Amerika'nin hizla cekilmesi sonunda geride kalanlara yapilan katliamlari aklimiza bile getirmedik. Sonucta Amerikalilarla isbirligi yapanlar hainlerdi ne de olsa. Ben sahsen buraya geldigimde cok sevdigim Vietnamli arkadaslarim oldugunda bu gercekle yuzlestim. Ana babalarina vurulan 'hain' damgasini 'miras' olarak alan, daha cocukken bile bunu acisini ceken, kendi ulkelerinde damgalanmis olarak yasayan ve sonucta bir sekilde ulkelerini terk etmeyi basarip Amerika'ya kacabilen cocuklar bunlar. Kimsenin acimadigi hain cocuklar. Taniyinca ve ustelik de cok sevince onlari utandim neden uzulemedim onlar icin zamaninda diye. Sonra oylesine nefret ettik ki Amerikadan Hiroshima ve Nagazaki'ye atom bombasi attigi icin, fakina bile varmadik Japon mucizesi denen ekonomik devrimin tamamen Amerikalilar tarafindan yaratildigini. Ben sahsen sok gecirmistim Japonya'ya is icin gittigimde Amerika'dan geldigimi duyan herkesin bana 'kralice' gibi davranmasi karsisinda. Sasirip kalmistim bu insanlarin Amerikalilara karsi duyduklari sevgiye. Galiba biz onlar yerine de o kadar nefret etmisiz ki Amerikadan, onlara hic nefret birakmamisiz. Demem o ki, galiba bizler cok kolay unutuyoruz madalyonun iki yuzu oldugunu ve degerlerimizi tek bir yuzune bakarak olusturuyoruz. Gecen gun tanidigim, 5 yildir is icin Amerika'da yasayan bir Alman uzuluyordu gelecek sene ulkesine donecegi icin. Kendisi ve ailesi cok seviyorlarmis Amerika'da yasamayi. Amerika'da yabanci olarak yasamanin hic de ulkesinde yabanci olmak gibi olmadigini, burada toplumla butunlesebildigini, arada kaybolup gidebildigini anlatiyordu. En sevdigim ozelligidir Amerika'nin her ulkeden, her ulusdan, her renkten, her irktan insanlarla bir arada yasayabilmek. Butun ulkelerin geleneklerini goreneklerini ogreniyorsun, yemeklerini yiyorsun, dillerini duyuyorsun. Bir bakiyorsun ki hangi ulustan oldugunun hic bir onemi kalmiyor sadece insan olmanin tadina variyorsun. Ben sahsen sifirdan, kafadan yasamak istedigim dunyayi hayal edemiyorum. Yasadiklarim, tecrubelerim icerisinde en iyisini dusundugumde de, keske Amerika gibi bir dunyamiz olsaydi diyorum. Sevgiler, Hanife

Merhaba Hanife! Bu basligi gördügünde belkide gülümsedin ama Kürdistan eger tam bagimsizlasirsa Kürdistan'in ABD vb. ülkelerden yaptigimiz tecrübeler dolyasiyla daha güzel, daha özgün olacagini düsünüyorum. Yeter ki her Kürd senin gib olsun. Ben belki biraz cok abarttim ama iste umudum var. Selam ve sevgiler

Selamlar Alan, Cok haklisin gulumsedim. Keske olabilse ama 9.8 siddetinde kulturel depremin olmasi gerekiyor bunun gerceklesebilmesi icin. Bir Turk arkadasim 'eski ev aletlerinin' kullanildigi bir muzeyi gezmis burada, sonra 'bizim kirsal alanda hala kullanilan tum malzemeleri adamlar 150 yil once kullanilan malzemeler diye muzeye kaldirmislar' demisti. Kulturel fark ise bundan cok cok daha fazla emin ol. Ama istegine katilmamak mumkun mu? Goremeyecegimi bilsem bile.. Sevgiler, Hanife

Şîroveyeke nû binivisêne

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.