Ne zaman PKK eyleme kalkışsa Yalçın Küçük eşzamanlı olarak TV kanallarını dolaşır. Öcalan'ın yahudileri suçlayan sözleri ve türk ordusunu Güney Kürdistan'a çekme amaçlı PKK eylemlerinin yoğunlaştığı bir önceki dönemde Yalçın Küçük yine TV kanallarını dolaşıyordu, ANF News ise Yalçın Küçük kaynaklı "Barzaniler yahudi asıllıdır" dezenformasyonunu yeni habermiş gibi sunuyordu. Aynı dönemde Foruma Kurdistan, apocu bozuntularının forumu susturmak, şayet olmazsa tartışmaları rayından çıkararak dikkatleri dağıtmak amaçlı saldırılarıyla meşgul ediliyordu.
PKK, yine "barış uğruna savaşını" yükseltiyor. Yalçın Küçük, bu akşam MHP'lilere ait Avrasya televizyonunun konuğuydu.
Aşağıya aktardıklarımı Yalçın Küçük'ün ağzından aynen dinledim:
[b]"Musul ve Diyarbakır, yani Kuzey Irak ve Türkiye kürtleri birleşecekse bu Türkiye'nin bünyesinde olmalıdır. Bunun için Türkiye gerekirse Musul'u almalıdır. Musul'u almazsanız Diyarbakır'ı yani Türkiye kürtlerinin tümünü verirsiniz. Kürtlerin birleşmesi Türkiye'nin değil İsrail'in işine yarar. Türkiyenin insiyatifi dışında birleşen kürtler Türkiye'den kopar. Şimdilik bir şansımız var, Türkiye kürtleri kardeşliğe vurgu yapıyor ve Türkiye'den ayrılmak istemediklerini belirtiyorlar. Bu uzunca bir zaman sürmeyebilir. Kürtlerin ayrılması halinde Türkiye zayıf düşer. Türkiye'nin zenginleri zayıf düşer. Türkiye'nin ordusu zayıf düşer.. Ben TİP'ten geliyorum. Bu düşünceleri 1970 yılında TİP toplantılarında dile getirmiş biriyim.."[/b]
Buyrun cenaze namazına.
Yalçın Küçük'ün böyle söylemesi beni şaşırtmıyor. Öcalan'ı yedeklemiş olarak MHP'yi manipule etmeye çalışmasını olağandışı bir olaymış şeklinde algılamıyorum. Ancak dikkatliyim. ANF News-Yalçın ağızbirliği eş zamanlı olmasına ilaveten PKK eylemliliklerinin yükseldiği bir zaman dilimiyle çakışıyordu. Aynı dönemde Foruma Kurdistan bu tayfanın uşakları tarafından karıştırılmak isteniyordu.
Yalçın şimdi de Musul'u alalım diyor. Bu talep PKK lugatına "ulus devlet kötüdür" şeklinde tercüme ve tahvil ediliyor. Ulus devlet kötüyse Güney'de devlet oluşumuna giden yolun kapatılması, Güney'in gerekirse askeri zorla tasfiyesi mübahtır anlamında söyleniyor. Yalçın Küçük TV kanallarını dolaşarak ajitasyon çekiyor. Öcalan aynı ajitatif zırvaları mütemadiyen kendi borazanlarına tekrarlatıyor. Türk heyeti bugün Irak'ta Maliki ile uzlaşmanın yollarını arayan bir toplantının konuğuydu. Heyette İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın başkanlık ettiği diplomatlar ve askerler yer alıyordu. Irak hükümet sözcüsü Ali Debbağ yaptığı açıklamada; "Toplantının gündem maddesini Irak'ın Kuzey sınırlarının merkezi hükümet tarafından kontrol edilmesi olduğunu" belirtiyordu. Irak'ın kuzey sınırlarının merkezi hükümet tarafından kontrol altına alınması demek Güney Kürdistan yönetiminin bölgesel hükümranlığının tasfiyesi demektir. Irak merkezi hükümeti bunu yapamayacağına ve öneri sahibi Türkiye olduğuna göre kendi askeri müdahalelerine siyasi zemin yaratma girişiminde. Öcalan müdahale koşullarının oluşmasına hizmet verirken Yalçın Küçük kamuoyunu hazırlama amaçlı propaganda faaliyeti sürdürüyor.
Her zamanki "garip tesadüflerdendir", Foruma Kürdistan bu girişimlerle eşzamanlı olarak yine Yalçın Küçük patentli görüşlerle MİT ve genelkurmay planları doğrultusunda ve onlarla ağızbirliği halinde karıştırılmak isteniyor.
Efendim özgürlükmüş, sansüre karşı olunmakmış. Tam da Mareşal Pepen tavrı.
Hadi ordan sen de..
Özgürlüğün sesini kısma aksiyonu her yandan atağa kalkmış, sen hala çocuksu bir saflıkla sansüre karşıtlık vazediyorsun derler adama.
Süreci ve yaşananları iyi okuyun.
turkiyeli apocularin baska bir telikesine.DIKKAT;