بازبدە بۆ ناوەڕۆکی سەرەکی
Submitted by Anonymous (Pesend ne kirin) on 10 September 2008

Güney Kürdistan ile Irak rejimi arasında var olan sorunlar, en çıplak biçimi ve araçlarıyla yeniden su yüzüne çıkmaya başladı..
Kürdlerin tüm temel hakları konusunda Irak merkezi iktidarı ile Kürdler arasında anlaşmazlık var.. Bu sorunda yeni değildir..
Irak devleti Birinci Dünya Savaşı sonrasında İngiliz emperyalizmi tarafından Kürd milletinin yokluğu üzerine bina edildiği günden beri, Kürdlerle Araplar arasında sorunlar yaşandı ve bu sorunlar günümüze kadar geldi..
1958 yılında yapılan askeri darbenin ardından doğan bir boşlukta, Kürdlere ihtiyaç duyulduğundan dolayı, Irak merkezi iktidarı Kürdlere bazı haklar tanıdı, ama daha sonra güçlendiğinden bu haklar biçildi..
Geçen yüzyılın yetmişli yıllarında Kürd hareketi karşısında açmazlarla karşı karşıya kalan Baas rejimi, “Kürdlerle 11 Mart Otonomi Antlaşmasını“ imzaladı.. Daha sonra ülke içinde ve uluslararası arenada durumunu güçlendirdikten sonra Kürdlerle olan sorunlarını silahla çözme yolunu seçti, otonomi antlaşmasını kuşa çevirdi..
İran-Irak savaşı esnasında zayıf duruma düşen Saddam rejimi 1983 yılında ve yine 1991 yılında Birinci Körfez Savaşı esnasında aldığı yenilgiden sonra Kürdlerle yeniden görüşme denemeleri yaptı..
Kürdler Saddam rejimine karşı silahlı mücadele içinde oldukları süreç içinde ve yine 1991 Raperinden sonra de facto bağımsız bir devlet oldukları zaman da Saddam karşı olan bir dizi Arap çevreleri ile çeşitli ittifak ve antlaşmalar yapılmışlardı..
Saddam ile sorunu olan Şii ve Sünni Araplar hiç oldukları ve hiç bir imkanları olmadığı zaman Kürdlerle “dostluk antlaşmaları“ yapıyorlar ve Kürdistan'ın imkanlarından yararlanıyorlardı.

Saddam öncesi dönemde Kürdlerle Irak devletinin ilişkisi sömürge ve sömürgeci ilişkisiydi... Irak'ta yapılan tüm politik ve anayasal süreçlere ne Kürdler ve ne de Kürd liderliği katıldı.. Kürdler sürekli olarak Irak rejimine karşı mücadele içinde oldular.
Saddam'ın yıkılmasından sonra Kürdlerin Bağdat ile ilişkileri değişikliğe uğradı.. Kürdler kendi iradeleri ile Bağdat'taki tüm siyasal ve anayasal süreçlere katıldılar ve önemli roller aldılar.. Bugün “Irak Daimi Anayasası“ diye bilinen Anayasa'ya Kürd liderliğinin istemi üzerine Kürdler çoşku ile katıldılar.. Ama gelinen yerde Saddam rejiminin yıkılmasından sonra Kürdlerin “dost“ bildiği ve “sürekli iktidar ortağı“ olduğu Araplarla da sorunlar ortaya çıkmaya başladı..
Tüm sorunların kaynağı yine Kürdlerin ulusal hakları....
Geçmişte iktidar olabilmek için Hewler'in kapılarında dilenci olan Araplar, bugün kısmen güçlendiklerinden dolayı Kürdlere karşı askerleri harekete geçiriyorlar.. Geçmişte tüm sorunları “diyalog dili“ ile çözmek istiyenler, bugün “silah dili“ ile çözmek istiyorlar.
Irak devletinin kuruluşundan beri Kürdlerle Arapların ilişkileri hep bu çerçevede oldu. Aslında değişen bir şey yok, hep tekrarlanan bir süreç/süreçler var.
Saddam sonrası süreç, diğer süreçlerden farklıdır.. Kürdler gönülü bir şekilde katıldılar.. Eğer bu süreçte diğer süreçlerin akibetine uğrarsa tarihçiler bunu “kendi ipini çekme“ olarak değerlendirecek ve sürecin sorumlularını “tarihin adeletine“ havale edecekler.
22 Temmuz günü Irak Parlamentosu tarihi tekrarlamak için bombanın pimini çekti, ardından Irak ordusu Kürdistan'a karşı bir işgal girişiminden bulundu..
Eğer Xaniqin'de Irak ordusu ile Peşmergeler arasında bir silahlı çatışma yaşamadıysa bunun esas nedeni Amerikan seçimleridir.. Bush yönetimi hem Maliki yönetimini ve hem de Kürd yönetimini uyarmışa benziyor.. Bu konuda bazı duyumlarda var..

Kürdler ve Arapların referandum yoluyla kabul ettikleri bir Anayasa var. Bu Anayasa'da Kürdlerin bazı temel ulusal hakları var.. Kürdler dışında bu Anayasayı savunan ve onun ruhuna uygun davranan kimselerde yok. Bu anayasanın da böyle kalacağına dair hiç bir güvence yok.. Anayasa güçler dengesine endeksli bir terazi gibidir.Aslında referandum ile kabul edilen Anayasa da “Kürdler ve Araplar arasında eşitliği“ öngörmüyor, merkezi hükümete(araplara) büyük yetkiler verilmiş.
Bugün Kürdlerin Bağdat'ta sahip olduğu, Cumhurbaşkanı, Genelkurmay Başkanı ve Dışişler Bakanı gibi kürsülerin yarın Kürdlerin elinde kalacağına dair hiç bir güvence yok.. Zaten bugün 140 bin silahlı bir güce ulaşan Sünni Araplar bu görevleri kendi doğal hakları olarak görüyor ve talep ediyor. Sünnilerin seçimleri boykot ettikleri bir ortamda, doğan boşluktan dolayı Kürdler bu görevleri aldılar.. Yarın seçimler olursa parlamentonun kompozisyonu tümdem değişecek.
Kürdler gönülü olarak katıldıkları Saddam sonrası Irak'a ne entegre olabiliyorlar ve ne de ayrılabiliyorlar.. Irak devletinin savaş araç ve gereçlerini satın alması karşısında Kürdler paniğe kapılıyor ve silah satan çevrelere bu silahları “Kürdlere karşı kullanmama şartını“ koşmalarını istiyor.. Irak devletinin silah satın alma yetkisi anayasada var.. Kürdlerde o anayasayı kabul etmiş..
Güney Kürdistan yönetimi ile Bağdat merkezi iktidarı arasındaki çelişkileri çözmek için yapılan görüşmelere bakıldığı zaman bir devletin kadroları arasındaki görüşmelerden ziyade iki devletin yetkilileri arasındaki görüşmeleri andırıyor.. Taraflar bir birlerini “biz“ ve “siz“ yada ve “biz“ ve “onlar“ bağlamında ele alıyor ve değerlendiriyorlar. Kürdler çeşitli açıklamalarında açık bir şekilde ve resmi olarak “eğer Irak hükümeti şuna bağlı kalmasa ayrılacağız“ diye tehdit ediyor.. Irak Araplarıda Kürdleri “kendilerinden“ saymıyorlar.. Irak Arap kitleleri de Kürdleri kendilerinden saymıyorlar.
Birlikte yaşama imkanı olmayan, tarih boyunca cellat-kurban ilişkisi yaşıyan iki ulusal yapıyı hiç bir şey olmamış gibi aynı arada tutmak ve bundan sonra her şeyin güllük gülistan olacağını rüyası yaymak tam bir dilemadır.. Saddam'ın kişisel olarak gittiği, Saddamizm ve binlerce küçük Saddam'ın türediği bir kördüğüm ortamı oluşmuştur.. Bu kör düğümü çözmek İskenderin kılıcını bekliyor.. Aslında iki tarafta kılıçlarını çekmişler.. Amerikan seçimlerinin selameti Gordion düğümünün çözümünü sürece bırakmışa benziyor.. Kürdlere düşen bugüne kadar girdikleri tüm ilişkileri yeniden masaya yatırarak sağlıklı bir değerlendirmeye tabi tutmaktır.. Kürdleri zor günler bekliyor ve Kürdlerin bizi seçenekleri var.

R. Rodaro

bu asamada kurdlerle arablar arasinda bir cok problem ve yogun cekismeler yasanabilir 5 yildir oldugu gibi ama bir savasin yasanacagina ihtimal vermiyorum.gelecekte hic savas olmayacak demiyorum bugunku kosullarda zor.yeterki kurdler kararli ve birlik halinde haraket etsin ve ediyorler basaramayacaklari bir sey yok,bu gunlerde arablarin kurdlere karsi olumsuz tavirlari kendi baslarina deyil baska yerlerden aldiklari isaretle kurdleri cimdiklemeye basladilar ama bosuna bundan sonra basaramayacaklar. bir cok eksiklere ragmen guney kurdleri gun gectikce ulusal bilince ve ozgur topragin deyerini kavrayarak haraket etmekteler.son kerkuk ve xanekinde kurd halki ayaga kalkarak kani pahasina karsi tarafa gereken cevabi vermis oldu.guney kurdleri adim adim hedefine yurumekte.disarden karamsarlik yaratmaya gerek yok slav u rez

Bende bugün bir savaşın olmayacağını söyledim. Nedenini Amerika seçimlerine bağladım. Kürdlerin birliği ise, hala boyle bir şey yok. Kürdistanın 3 temel bakanı hala birleşmiş değil. Yani anlayacağın tam anlamıyla birleşik bir Kürdistan Hükümeti yok.. Merkezi hükümet güçlenirse Kürdlere gül vermeyecek.. Buna emin olabilirsin.. Silav Rodaro

Adi Ali,Hasan,Huseyin oldugu icin Sunilerce katl edilen binlerce Siyi ve yine adi ahmet,Muhamed,Halid,Mustafa oldugu icin katl edilen binlerce sunni ve bu savasi yuruten söz konusu guruplar anti Kurt cephesinde bulusmus durumdalar. Kurtleri saymazsak 22 milyonluk bir irak o yasanan katliamlara ragmen Irakin kontrolune adaysa bu Kurtler adina yuz kizartici bir durumdur. Bir birilerini katl edenler kendi ulusal cikarlarinda butunlesebiliyorsa buna sapka cikartmak lazim. Peki Kurtler ne yapiyor sahi girtlagina kadar rusvet ve cikar iliskilerine bulasmis 3 vilayetli cok basli T.C ve Iranin arka bahcesi olmaya musait bir görunum arz eden 40 milyonluk bir halkin KABE si böylemi olmaliydi??????? Kurt halkini zor gunler bekliyor. Kurt siyaset sinifini ne bekliyor onu ne yazikki bilemiyoruz. Bekleyip görmekten gayri.

Şîroveyeke nû binivisêne

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.