بازبدە بۆ ناوەڕۆکی سەرەکی
Submitted by Anonymous (Pesend ne kirin) on 15 June 2008

Bu günden sonra Öcalan'ın kendi ağzında nasıl düşürüldüğünün hikayesini yazacağım. Gerçi çoğunuzun bildiği naneler. Yani siz terecilere tereotu satacağım. Tere otu Dr'un bexdanoz'u kadar her derde devadır. Eğer varsa imkanınız taze yufka ekmeği içine yayın, biraz kırmızı biber, biraz tuz ekin, dürümleyip ısırın. Ben çocukluk ve gençliğinde çok yaptım. Tadına duyum olmaz. Size de tavsiye ederim.
Şimdi gelelim bu düşürülmüş kişiliğin kendi dilinde anlatıklarına.
“Benden daha zavallı kimse yoktu çocuklukta. Ya da herkes diyordu: “Allah kimsenin çocuğunu filan adamın çocuğu gibi yapmasın“. Uzun süre hep böyle oldu, hepsi alayla karşılardı.“ (Devrimin Dili ve Eylemi, Sf. 25)
“Anam bana ne söylüyordu? “Sen namussuzsun, savaşamıyorsun“. Ben akıllı bir çocuken tabii, onun dediği gibi gitseydi, beni döveceklerdi. Zaten bana vuruyorlardı da“ (Aynı yerde. Sf. 25)
“Nenem de söylüyordu: “Bunun namus duyguları tehlikelidir.“ (Aynı yerde. Sf. 26)
İşte elimizdeki manyağın hal ve gidişatı bu. Pek iyi değil.
Onun da ailesi ve kendisi hakkında pek iyi düşündüğü söylenemez.
“Şiret bir Türk anneden, silik bir babadan, sevgi ve saygıdan uzak bir aile ortamında doğup, büyüyen çöl delisi bir velet.“
Öcalan'ın ailesi ve kendisinin kısa tanımlanması.
Bulunduğu köy ortamında en çok horlanan ve küçümsenen bir ailenin ferdi. Bu ortamda büyüyen Öcalan, kendini birden bire şehir ortamında buluyor. Kendisine duyduğu güvensizlik onu güce tapan biri olmaya itiyor. Kendi yaşam hikayesinde zikretikleri tüm ilişkiler Türk ordusu subaylarını işaret ediyor. Bu ilişkiler Öcalan'ın son konaklama adresinide gösteriyor. Bu adres Ergenekon merkezi oluyor.
Bu merkez de, Kürd düşmanlığı temelinde eğitilir. Önü açılır. Kendisine örgüt kurdurttulur. Her türlü maddi ve manevi destek sunulur. Ama bir kendisinden bir şey alınır. Alınan insanı insan yapan onur ve kişiliktir.
Öcalan'ın onur ve kişilik üzerine o kadar konuşup yazdırtmasının nedeni budur. Aslında anlatılan kendisiydi.
Onur ve kişiliği elinde alınan Öcalan ortalığa salınır. Kürd milletine dayatılır. Kendi değişiyle “TC tarihinin en büyük ihanetcisi yapılır.“
Anne Türk. Baba kebende. Öcalan, hayat hikayesinde baba yerden yere vurulur, anne öne çıkarılır. Bu, bir tercih sorunu. Tercih edilen Türk olur. Tesadüfi bir tercih değildir. Ergenekon merkezinden kendisine içselleştirilen ve savundurulan bir tercih. O da, yaşamı boyunca buna uygun davranır, hakkını verir ve efendilerine hizmet etmede kusur etmez.
Buna karşın Kürd milleti yerden yere vurulur. Literatörde ne kadar olumsuz sıfat varsa hepsini onun için kullanır. Kürd'ü Kürd'e kırdırtır. Kürd milli dinamikleri yok etmek için büyük bir çaba sarfetti. Kürd milletine karşı Ergenekon merkezinden öğrendiği tüm entrika ve yaptırımları kullandı. Kürdistan tabiatı ve insanı ile yok etmeye çalıştı. Geriye kalanları kendilerine yabancılaştırmak ve Türkleştirmek için büyük bir çaba verdi ve bu çaba bu gün de sürüyor. Şu an bulunduğu Genelkurmay merkezinde “anayasal vatandaşlık“ ve “demokratik cumhurriyet“ gibi TC etiketli yaklaşımlarla kendisine üstlendirilen rolü “büyük oynuyor“.
Öcalan'ın sokağa salınması basit bir olay değildir. İsabetsiz bir salış değildi. Aranmış, bulunmuş, eğitilmiş ve ortalığa salınmıştır. Başından bu güne programlaştırılmıştır. Kendisine bir kanal açılmış, yürü ya kulum denilmiştir. Palazlandırılmış, siyasi ekonomik ve entekletüel birikim sunulmuştur. Bunlar, Öcalan'ın söyledikleri. İleriki bölümlerde alıntılanarak sunulacaktır.
Kürd milli güçlerin üzerinde bir silindir gibi geçen 12 Eylül 1980 askeri darbesi Öcalan'a yol verdi. Suriye'ye çıkarılarak yedekte tutuldu. Derken Ağustos'1994 eylemi. Öcalan'ı gündeme oturttu. Kürd toplumuna dayatıldı, kurtarıcı ilan edildi. Toplum buna mecbur kılındı. O da aldığı destekle toplumu onun sunduğu imkanlarla vurdu.
Öcalan, bu iş için biçilmiş kaftandı. Kişiliği buna uygundu. Babasına zavallı ve silik, annesine çılgın ve şiret, “kendisine dört metre kumaş almadığım için gözü açık gitti“ diyecek kadar aşağılık bir unsur. Bu kişilik ne yapmaz? Satmıyacağı hangi değer yargısı olabilir?...

Yazilarda ibreti alemlik bir sey yoktu. Ibreti alemlik biri varsa, o da sensin. Digeride o yazilari silen sansürcüdür. Sahi siz insanlari ne saniyorsunuz. Diger yaziyi yazan katilimcininda yazisina sahip cikmaya cagiriyorum. Birde artik bilelim; burasi Kürtlerin yazip tartisacagi bir forummu, yoksa bir kac sarlatan kontranin istedigini yazip cizecegi bir yermi? Sansürcü cevap ver.

Keko, Ocalan, kendisine Ergenekoncu denmesi icin cok malzeme birakti. Kendin Ocalanin Ergenekoncu olmasina inanmayabilirsin ama her fikrini yazmaya kalkisana bu sekilde mudahale etmen cok utanmazcadir. Eger bir fikrin varsa yaz. Yazi sana biktirici geliyorsa okuma. Internette bir suru biktirici seyler var, mesela bir suru reklam var bunu okumak zorunda degiliz. Kimse burada Ocalani idamda etmemis. Bence bu tur tartismalar yararlidir, bununla yargilama tarzimiz daha guclu olur. Eger Ocalan Ergenekon degilse ve biz bunu ispatlayabilirsek, belki insanlarimizin olaylari yorumlama tarzi degisir. Fakat gercekten Ocalan bastan beri Ergenekoncu oldugu ortaya cikarsa bizimde gafil olmamamiz icin kendimize bir ceki duzen vermemiz gerekecek. Eger tartistigin kisi hakkinda bu forumun disinda bildigin bir sey varsa bize sun fakat sirf hakaret etme gibi bir huyun varsa vazgecmeni tavsiye ederim. HEK in cok akilli bir insan oldugunu ileri suruyorsun bak burada hemfikiriz. Belkide HEK e bunu degiin icin HEK seni pek elestirmez. Ama Ozan Baboya yanasanlara sayin HEK elestiri getirdi, ama baktigimda senin aslinda Ozan Babodab asagi kalir tarafin yok. Selamlar, NOT: MUmkunse yazilar silinmesse daha iyi olur.

Siz biraz ulu orta daldin konuya. Benim Apoyu savundugum filan yok. Benim kabulenmedigim Aponun gerekce gösterilerek, bu kadar büyük bedeler ödenmis mücadelenin gecmisini töhmet altinda birakmak, lekelendirmek, insanlarin mücadele ve örgütlenme istemlerini kirma faliyetleridir. Akli selim hic bir Kürt yurtseveri bu tür dayatmalari kabulenmez. Deli Abdi korkak cikti, ihanet eti diye gecmisimize sahip cikmiyacakmiyiz Kürde Rast? Elestiri yapilir, haksizliga ugramis insanlardan özür dilenir, gerekirse tazminat bile ödenmesi gerekir. Buna karsi degilim. Yanliz Apo maske edilerek gurur duydugumuz gecmise sahip cikma hakinida kendimde görüyorum. Konuyu baska yöne saptirmamak lazim. Selamlarimla

Bu kadar buyuk bedeller odenmis mucadeleyi tohmey birakan aslinda Ocalanin kendisidir, PKK basindaki kliktir, bilmedigimiz gercek PKK yonunun su yuzune cikmasidir. Bildim bileli Ocalan ve Serxwebun gazetesi Barzani hareketini ajan ilamn etmektedir fakat Barzani hareketinin oyle tohmet altinda kalmis oldugunu hic zannetmiyorum. Daha Ocalanin en son Avukat gorusmesi durmaktadir. Soyle diyor, "Barzani ve diger isbirlikciler. Yani Barzani isbirlikci birde digerleri var. Peki kimse Barzaninin isbirlikci oldugunu dusunurmui, belki Ocalanin pesinden giden bir kac cahil. SEnin yazilarindan anladigim kadar "Kurdlerin icinde gene en akillisi Ocalan, baskasi olsaydi daha kotusunu yapardi, Ocalanin muhaliflerine yaptigini muhalifleri hak etmisti." Peki senin bu anlayisin her seyi tohmet altinda birakmiyormu? Eger silinen yazilarin tekrar yayinlanirsa buna benzer yazdigini cikraririm. Anladigim kadari ilen mucadelenin tohmet altinda kalmasi seni pek endiselendirecegini zannetmiyorum. SEnin KUrdleri tanimlamasi birazda Ocalanin Kurdleri tanimlamasina benziyor. Bir yerdede Kurdleri koyun surusune benzetmistin. Bir kisim Kurdun Ocalanin pesinden gittigi dogrudur ama bu zamanla eriyecegini dusunuyorum. Biz zamanlarda Alman milleti Hitlerin pesinden gitmisti. Simdi Nazilerin tohmet altinda kalmasi o kadar onemlimi? Oysa Almanlarin isi bugun tikirinda. Ama eger bir sekilde Nazi partisi tam yikilmasaydi hala pesinden giden olurdu. Ama bugun Hitleri Alman cogunlugunun umurunda degil. Simdi diyeceksin ki PKK hareketini Nazilere benzettin. Tabiiki fakrliydi ama Partiyi ve kitleyi kontrol altina alma yontemi neredeyse tipa tipti. Ikiside korku yaratarak kitleyi kendine bagladi ve hala korkudan PKK bagli bir kesim var. Yalniz PKK hakli bir dava icin mucadele verdi oysa Naziler baskasinin ulkesini isgal etmek icin ise basladilar. Demek istedigim eger Kurdleri Ocalanin tarif ettigi sekilde ahmak goruyorsan o zaman da Almanlarida ahmak gormen lazim, oysa Almanlarin ahmak olmadigi ortada. Aslinda PKK nin tohmet altinda kalarak Kurdlerin ondan uzaklasmasi ilen Kurdlere yeni bir umud dogar. Benim icin Ocalanin ERgenekon olup olmamasi arasinda pek fark yok cunku Ocalan zaten bir Ergenekon uyesinin verecegi zarar kadar mucadeleye zarar vermis durumdadir. Bu verdigi zarar zaten yeterince mucadeleyi tohmet altinda birakiyor. Bu son cevabinda hakaretten cok fikrini yazdigindan dolayi tesekkur ederim. Selamlar,

İşte zurnanın zartttttt dedikleri delik buna derler Seni buraya davet eden mi oldu? Yazıları mı zorla okutan mı oldu? Ha sana bir iyilik yapayım. Bundan böyle yazılarımı okuma. Anladığım o ki, okumaya devam edersen kafayı üşütürsün. Eğer Kürd isen bu beni üzer. İyisi mi, şarabını ve bir torba leblebini al ve deniz kenarına in kafanı dağıt. Bu seni rahatlatır. Ve beni de unut.

Iyi ki katip ciwanim havasinda yazdigimi yollamadan once senin yazini okumusum. Tahammulun sifir noktasindaki gerilimini, yazip sildigim kisacik bir yazida gizleyebilmek cok uzun bir zaman tuketmistim. Kiymetli arkadas, kim oldugunu "henuz" cikaramadim (tahminlerim var tabi) ama kim olursan ol sen sag ve varolasin, benim hislerime de sectigin kelime ve vurgularina kadar tercuman olmussun. Jehati - gina getiren ikinci Kurd.

Yukaridaki yazi "gina getiren bir Kurd" mahlasi ile yazilan ve malesef silinen yaziya verilmis ve onu onaylayan bir cevaptir. Soz konusu yazi silinince sanki ...6,7,8 diye suregiden pehlivan tefrikalarini onayliyormusum gibi anlasiliyor. Belirteyim dedim. AO'nin duskunlugunun teshir edilmesine akli basinda olan her Kurd gibi karsi degilim. Hattizatinda diger Kurdi forumlarda Jehati, Kirmizi, Misko ve simdi hatirlayamadigim diger birkac mahlasla AO'ni ve onun besledigi yavsak ve duskun kulturu okuyuculara bikkinlik getirinceye kadar surdurdum. Hatirlayan hatirlar. Burada bu "pehlivan tefrikalarina" getirilen gina, yaziyi onumuze getirenin duvar gibi sagir olunmasindan, sorulari isaret edilen celiskiler ve yontem yanlisliklari, gormezden gelinerek, tefrikalara devam edilmesinden kaynaklaniyor. Forumun muhteviyati interaktivitedir. Gazete, dergi gibi degildir. Monolog yoktur, diyalog vardir. Burada kimse "kose yazari" degil ki, yazisini yazip cekip gitsin. Forumun amaci [b][u]tartismaktir[/u][/b]. Altini cizerek soyleyeyim: [b][u]Muhalefet ciddi bir istir.[/u][/b] Eger muhalefeti, ortaya ergenekon vs. gibi, herseyi temelinden sarsacak bir iddiayla baslatip bunun altini belgelerle dolduramazsaniz, yaptiginizin adi kendi kalenize gol atmak olur. Abdullah yazdi, Ahmet yemin-billah etti soyledi, Mehmet de onayladi, ve hatta Ali gulumserken Veli de kasini catti gibi acemice hazirlanmis ispatlar(!), yalnizca iddia sahiplerinin degil, bu muhalefeti ciddi bir bicimde yurutenlerin de inanilirligini, guvenilirligini berhava edecektir. Forumu okuyan ve yazanlarin neredeyse tamami AO'nin duskunlugu uzerinde hemfikirdir. Peki bu mesnedi saibeli isnatlarla dolu tefrikalar kimlerin okumasi, ufkunu genisletmesi, bilgilendirilmesi icin yazilmakta ve yeni ne soylemektedir? AO'nin oltasina takilmislar icin olmadigi son derece acik. Onu savunmaya kalkan Kurdogullarinin, aynen onlarin kendilerine ait mekanlarda yaptiklari gibi can havli ile nasil kacirttirildigini, malesef gorduk. Artik onlar okusalar da, yazilara James Joyce gibi kus kondursan artik onlar bu yazilari tiksintili onyargi ile okuyacaklardir. Feyz almalari mumkun degildir. O halde kimin icin? Bizim icin mi? Aman kalsin!.. Tereciye curuk tere satip, onu bir daha tere gormemek icin yemin ettiren bir durumdur bu. Benim icinse yine acilen soyleyeyim: Bu tefrikalar AO'a olan kizgin dikkatimi "yahu bu duskune gelene kadar daha onumuzde neler neler var." diye dusunmeye yoneltti. Bir anlamda ise yaradi yani. Tartismanin bir ahlaki vardir. Bu ahlak, sadece sinkafsiz yazmak, soylemek demek degildir. Burasi FORUMdur. Foruma yazip bir iddia ortaya atiyorsan, her itiraza ve soruya cevap vermek ve o iddialarini savunmak zorundasin. Arayisi icinde olunan ahlaki bir yol varsa eger, o bunu zorunlu kilar. Itirazlara cevap vermeyip, kose yazari edasi ile "yazimi yazar giderim, okuyan okur, okumayan okumaz" diyemezsin. Aksi halde "kalin kafali" lafini icine sindirmek zorunda kalir ve ustune de "kuyruklarina iyi basmisim demek ki" demek zorunda kalarak cocuklugunu, hamligini asikar etmis olursun. Gercekten de "gina getiren bir Kurd" mahlasli arkadasin aklimda kalan sozleri ile yazmaya ve okumaya sevk kalmadi. Oysa daha yeni isinmistim. Jehati

Şîroveyeke nû binivisêne

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.