Dünya güzeli bir insandı Ferit. Görmeseniz ve tanımasanız belki de bu sözcükler öylesine kullanırsınız.
O değer yok edildi tetikçibaşının direktifiyle.
Şimdi ise onu öldürenler, neden onu öldürdük ve öldürürken amacımız neydi, ya da biz öldürülürken nasıl da alkış çaldık diyenlerin yıllar sonra da olsa bilinçaltına yerleşik duygularını kusmaktalar. Acaba bu özür mü yoksa, günahkarlığın gözyaşlarımı.
Bir süredir Şıkri nasnamede Ali Yaver Kaya ile röportaj yapıp, Hilwan özerinden başlayan yıkımın mühasebesini yapmakta.
Daha önce, yene yoldaş jitemci ve PKK li Aygan la, tahribatın altında kalanlar ve Tufandan kurtulanların maceraları anlatıldı.
Öldürürken alkış çalanlar, öldürdüklerine bu kez sahte gözyaşları dökmekte.
O dönem tufan dönemiydi. Paydaş ve Süleymanların aşiret anlaşmazlığını kullanarak, Kürdü Kürde kırdırma; çelişki yarat ve çelişkiden yararlan olarak ifade edilmekte.
Çelişkiyi derinleştirenler ve ona sahiplenenlerin tavırları ikiyüzlülüktür.
Burada da bir ikisuratlılık kokuyor. Daha önce yer aldıkları yapıya toz kondurmamak ve ayrıldıktan sonra da biz geçmişte kahramandık demeye getiriyorlar.
Oysa ki gerçek şu ki ; taaa başından itibaren Kürd -Kıranlıktı bu yapı. Kendi ulusuna yönelenlerin kahramanlığı olmaz.
Başından itibaren bunun adını koyun ve deyiniz ki bu harekete bilerek, bilmeyerek yaptığımız katkı kürd halkının sonunu hazırlamaydı ve biz bu millette özür borçluyuz.
Yene de bilinçaltında sizi rahatsız eden ve rahatlamaya yönelik bu açıklamalarınız sizleri vijdanen ne kadar rahatlatır bilemem adınıza ama beni tatmin etmez ve yerde yatanların ahını da gidermez.