Tarihin kanli sayfalarinda kisa gezintiler:
1914-1915- Ermeni Jenosidinde Kürtlerin durumu;
Kasim 1914,ten beri Erzurum bölgesindeki Ermeniler ciddi bir kötü muameleye ugratilmadan bosaltilmaya baslanmisti, 8 Nisan 1915,te sira Maras civarindaki Ermeni $ehri Zeytun,a geldiginda katliamlar basliyor. Tüm Kadin ve cocuklar Konya,ya gönderildi, öldürülmekten kurtulan erkekler de Suriye cölüne, Halep,in 300 Km dogu-güney-dogusundaki Deir-ez-Zor,a yürümek zorunda birakildilar.Haziran basinda Zeytun,un ismi Süleymanli olarak degistirildi. Ermenilerin evleri ve topraklari Makedonya,dan gelen muhacirlere dagitildi.
...Türk osmanli dahiliye nezaretinin (ici$leri bakanligi) her yere (Akdeniz kiyisindaki Kilikya,dan karadenize kadar uzanan tüm dogu bölgesinde, Adana, Diyarbakir, Mamuretullaziz(Elazig bn.), Bitlis, Erzurum,Sivas gibi büyük sehirlerden Samsun ve Trabzon,a kadar her yerde telgrafla belirtilen ayni prosedür isliyordu. Ermeni Aileleri en kisa zamanda umuma acik bir meydanda toplatiliyor, daha sonra erkekler hemen ayriliyor ve oradan uzaklastiriliyor ve yakinlarda bir yerde öldürülüyorlardi. Kadinlar ve cocuklar ihtiyaclari yeterince karsilanmadan ve genellikle cikartilan agir güclükler altinda yaya olarak Halep,in dogusundaki Deir-ez-Zor veya Rakka Cöl kamplarina yada Musul,a gönderiliyorlardi. Pek cogu yollarda öldü, bir kismi cinsel tacize ugradi ve öldürüldü, bir kismi yol boyunca ucuz isgücü yada güzel olan kadin ve kizlar es olarak müslümanlara satildi. (Kieser, sayfa. 479-480.)
Suriye cöllerindeki kamplara sag ula$anlarda uzun yolculugun verdigi yorgunluktan hasta ve bitap dü$mü$, adeta ya$ayan ölü gibi hasta ve peri$an bir $ekilde tutulmu$, esaret altindaki bu insanlardan etrafa yayilan kokularin artik dayanilmaz derecede etrafi rahatsiz ettigi ve bu yüzden kamp sorumlusu Mutasarrif (vali) tarafindan öldürülmeleri emri verilmi$ ve bu insanlarda guruplar halinde kamp di$ina cikarilip öldürülmü$, cesetleride Firat nehrine atilarak kendilerince mezar kazima zahmetinden kurtulunmu$tu. (Kieser,in kitabindan)
Osmanli dahiliye naziri Talat Pa$a,nin 1916 sonlarinda dogu vilayetlerine yaptigi teftis gezisi onu izledigi etnik demografik politikalarinin ne kadar „isabetli“ olduguna ikna etti ve adamlarinin fedakarligi gögsünü „iftiharla“ kabartti. Talat mekke $erifine gönderdigi Telgrafta genelleyici dinsel kavramlar kullaniyordu ve nasil bir temizlik harekati yaptigindan bahsediyor ve Hiristiyanligin yok edildiginden bahsediyordu. Anadolu ve Kürdistandaki Ermeni varligi geni$ ölcüde yok edilmi$ ve Ermenilerin mal varligi Müslümanlarin eline gecmi$ti. Talat,in bahsettigi bu Müslüman kategorisi icine Kürtler girmiyordu. Bu talan edilen ganimeti geni$ ölcüde üst düzey memurlar, subaylar aralarinda payla$mi$lardi. Türk ordusunun akut ia$e sorununun hemen hemen tümü Ermeni halkinin tariminin ve ticaretinin gasp edilmesiyle giderildi.
[b]Kieser,in anlatimina göre bu tehcirler,den Kürtlerde yeterince nasibini almi$ti. $öyle diyor Kieser;[/b]
„1916 yazina kadar misyon istasyonlarindan sistematik ölüm yürüyüslerine ve katliamlara dair cok sayida rapor geldi. O tarihe dek Ermeni halkinin büyük bir kismi yurdundan sürülmüs, elit tabakasinin tümü ve erkeklerin büyük cogunlugu fiziksel olarak yok edilmisti. Zanaat dallarindan birinde yaptiklari is veya hekim olmalari nedeniyle bosluklari doldurulamayacak olan az sayida erkegin tehcire tabi tutulmayanlari Müslüman adlari almaya zorlandilar. Ayni durum geride kalan kadin ve cocuklarin büyük kismi icinde gecerliydi.[b]Cok sayida Misyoner; Kürtlerinde etnik haritada yapilan bu zorunlu degisiklikten etkilendigini ve yerlesim bölgelerinden uzaklastirildiklarini belirtiyordu.(!!!!)[/b] (Kieser, sayfa.483) „
Birinci Dünya sava$ina Alman imparatorluguyla ittifak yaparak giren ittihat ve terakki diktasi altindaki osmanli devletinin bu sava$ta milyonlara varan Kürt,ü askere alarak sava$in ön cephesinde kirdirdiginada $ahit oluyoruz. Örnegin;Enver Pa$a,nin kücük asya ve kafkasya müslümanlarini büyük türk ülküsü adiyla birle$tirmeyi amaclayan ve bu amacla Rus ordusuna kar$i gönderdigi 100.000 (Yüzbin) ki$ilik 3.Ordusunun büyük cogunlugunu Kürtlerin olu$turdugunu ögreniyoruz., Bu Ordunun onda dokuzu yani 90.000 (doksanbin) asker, 3 haftalik bir süre icinde sava$ ve soguktan kirilir. Bu Olay Sarikami$ olayi olarak Kürtler hic anilmadan tarihe gecer.
Kieser,in anlatimina gore 1914-1922 yillari arasinda Anadolu ve Kürdistan nüfusunun ücte birlik kismini yitirmi$ti ve bunun yarisindan fazlasi sava$a bagli nedenlerle ölenlerden olu$uyordu. Kieser, in aktardigi rakamlar bu 8 yillik sava$ta ölen Kürtleri veTürkleri ayirmiyor. Ama bize cok net ipuclari veriyor. Irkciliga dayanan Milliyetci duygulari her$eyin üzerinde olan ittihatci türk-osmanli devletinin Ermeniler kadar Kürtlerede dü$manca baki$i bu sava$larda genel olarak verilmi$ olan ölen Türk ve Kürtlerle ilgili rakamlarin agirlikli olarak Kürtler aleyhinde oldugu kesindir. Cünkü seferberlik adi altinda Kürdistanda bütün erkekler zorla askere aliniyor, gönüllü gitmeyen erkeklerin evleri derhal aninda ate$e verilip öldürülüyorlardi. Misyonerlerin anlatimlarina göre bölgede erkek namina sadece kücük ya$taki cocuklar ve agir hasta ihtiyarlar kalmi$ti.
Bu 8 yillik sava$ta 621.831 Osmanli askeri (488.257 kadari hastaliga bagli olarak) ve yakla$ik iki milyon sivil Türk ve Kürt ya$amini yitirdi diye aktarilmi$tir.(sayfa 507) Bu ölen askerlerin yarisindan cogunu Kürtlerin olu$turdugu kesindir. Cünkü türklerin iddialarinin aksine sava$in en $iddetli kismi Kürdistanda Ruslara kar$i giri$ilen sava$larda gecmi$tir, yine Osmanli Ordusu saflarinda ittihatci Osmanlinin sava$tigi heryere Kürtler asker olarak götürülmü$tür. Ayrica sivil kaybi olan iki milyon kaybin büyük cogunlugunu Kürtler ve diger etnik halklardan (Arap)Müslümanlar olu$turmu$tur. Ölen bu sivillerin coguda tehcir edilen ve yollarda katledilen , yada sava$ sirasinda aclik ve hastaliktan ölen Kürtler oldugu kesindir.
Devam edecek.
17.03.2008
Ézdi $ér