Tetikçiler, Kürd siyasetçisi İbrahim Güçlü'yü öldürmekle tehdit etti.
Yeni bie şey değildir.
Efendileri tarafından sokağa salındığından beri bu işi yapıyorlar.
Devlet ve tetikçileri elele vererek birlikte Kürd milletine karşı savaşıyorlar.
Kürd aydın ve siyasetçilerine karşı imha savaşını sürdürüyorlar.
Devleti ve tetikçileri aynı merkez yönlendiriyor.
Bu merkez de, Türk Genelkurmayıdır.
Tetikçibaşı görüşmelerini yaptığı zaman dışında Genelkurmay da kalıyor.
Bunu bilipte ifade etmeyen Kürd yurtseveri olamaz.
Tetikçilerin Kürdistan sorunu ile var olan ilişkisi, Kürd millet kökünü kazımaktır. Efendileri tarafından bu işe memur edildikleridir.
Sokağa sürükdükleri günden bugüne yaptıkları, Türk Genelkurmayı ile birlikte Kürd milletini tarih sahnesinde silmeye yöneliktir.
Bu gerçeğe karşın Kürdistan sorununu Tetikçilerle eşleştirmek sömürgeci sistemin menüsüdür.
Türk devletin ve Tetikçilerinin resmi yaklaşımıdır.
Tetikçiler, buradan hareketle bir bütün olarak Kürd aydın ve siyasi güçleri düşman ilan edip siilahlı yönelim dahil her yöntemle yok etmeye çalışırken, devlet; Tetikçiler şahsında Kürdistan sorununun „terör sorunu“ şeklinde niteleyip, gerek ülke ve gerekse, uluslar arası arenada kendine hukuki zemin yaratıp terörist niteliğini gizlemeye çalışmaktadır.
Kürd yurtseverlerinin buna her zaman itirazları oldu. Zaten bundan dolayıdır ki Kürd yurtseverlerinin söyledikleri karşısında deli divaneye dönüyorlar.
Tetikçiler, acayip unsurlardır. Kendi lejyoner kimliklerini Kürd aydın ve yurtseverlerinin boynuna asmaya çalışıyorlar. Söylediklerine kendileri inanırlar mı, inanmazlar mı, ayrı bir konu ama, başkalarının inanmasını isterler. İnanmıyanları düşman ilan ederler.
Hatta ölümle tehdit ederler.
Kiminide katlettiler.
Kendilerine aydınım diyen bazı unsurlar da, olup bitenlere inanmasada inanır görünürler. Tetikçilerin koruyucu kanatları altına girip hava atarlar. Havaları batsın.
Eşkiyayı maddi ve manevi olarak desteklerler.
Türk Genelkurmayın lejyoner tuğayları olan Tetikçileri “Kürd yurtseverleri“ olarak Kürd milletine dayatırlar.
Tetikçilerde bundan güç alıp, Kürd aydın ve siyasileri tehdit eder, katlederler.
Kimi zaman sessiz, kimi zaman bu konuda timsah gözyaşları dökerler.
Ama her halükarda bu katliamdan suç ortağı olurlar.
Peki bu zevat, Tetikçibaşı ve düşürdükleri ile birlikte ortaya çıkışlarından bugüne Kürd-Kürdistan'ı yakıp, yıkmaktan, karletmekten, insansızlaşmaktan başka bir şey yapmadıklarını bilmezler mi?
Bilirler, bilirler, hem de herkesten çok şey bilirler.
Ama bilmemezlikten gelirler. Bildikleri tek şey dönen rantan yemlenmektir.
Tetikçibaşı'nın dahası daha önce, Suriye'de iken gazeteci kılıklı MİT elemanlarına verdiği mesajları bilmiyen mi var?
Yazdığı iddia edilen kitaplarda yazılıp çizilenler bilinmiyenler değildir.
Devletin parasıyla PKK'yi kurduğunu söyleyen bu düşkün değil midir?
Güçlenmek isteyen bir Kürd partisi sırtını devlete dayanmak zorundadır, diyen yine bu unsur değil midir?
Kürd kökünü en iyi biz kazarız diyen bu kontra bozuntusu değilmidir.
Ve bunun gereğinide yapmadı mı?
Bekaa'nın ve Kürdistan dağlarında bınkevır edilenlerin sayısını bilen var mı?
Şu anda aynı görevi ifa etmiyor mu?
Bunlar yalan mı?
Bunları ve bizim bilmediğimiz ama birilerinin daha fazla bildiği halde bu kontra odağını Kürd milletine empoze etmesine ne demeli?
Bazen düşünüyorumda acaba bu kişilerde mi, aynı kaynaktan besleniyor diye?
Resmi kimlikli olmasalarda, onlardan aşağı kalır yanları yoktur.
Her kim ki kortra bozuntusunu ve onun kontra örgütünü bilinçli veya bilinçsizce savunursa, bilinsin ki sonuçta Türk devletiyle aynı cephede yer alarak Kürd milletine karşı savaşıyor demektir.
Savaş sadece eline silah alıp kurşun sıkmaklar sınırlı değikdir. Kontra odağa maddi ve manevi destek sunan kim olursa olsun yaptığı iş Kürd milletine karşı savaşıyor demektir.
02 Şubat 2008
Re: Tetikçiler İşbaşında!