HEDEF VE YÖNTEM
Ulusal mücadelelenin iki aya?i vardir. Birinci ayak hetfleri içerir. Hedeflerin çok iyi tespit edilmesi ve net bir sekilde ortaya konmasi çok önemlidir. Hedefler sornun mekezidir, varilmasi gereken noktadir. Ikinci ayak ise yöntem dir. Bu ayak ta hedefe varma biçimidir. Yani belirlenen hedefe varmak için izlenecek yoldur. Bu ayklardan biri do?u yere basmazsa ulusal mücadele topal olarak kalir dolayisiylada ba?arma ?ansi olmaz. Ba?ari her iki aya?inda yere do?ru basmasindan geçti?i gibi, iki aya?in misyonlarini ve görevlerinide kari?tirmamak gerekir.
Ulusal mücadelede hedef ve yöntem biribirlerine endeksli, ama ayni zamanda aralarinda ince bir çizgi vardir. Örne?in siz kalkip hedefe varilmasi için kulanilacak bir yöntemi hedefle kari?tirirsaniz bir yanli?lar girdabina girer ve sonuçta hedefi yönteme kurban etmi? olursunuz.
Hedef yöntem ikileminde asil olan hedeftir. Hedef stratejiktir, hiç bir ko?ul ve ?artta de?i?mez. Yöntem ise hedefe varmak için olu?trurulur, startejik te olabilir taktikide olabilir. Bir hedefe varmak için birden çok yöntem e? zamanli yada farkli evrelerde farkli yöntemler kulanilabilinir. Günün ko?ularina göre farkli yöntemler öne çikar yada bazi dönemlerde çok geçerli olan bazi yöntemler bazi dönemlerde geçersiz olurlar. Taktiki yöntemler her zaman degi?ebilirler. Startejik yöntemler e?er hedefe varmak için yeterli de?ilse yada yanli? ise de?i?ebilir. Ama hedefi de?i?tiremesiniz. Hedefi de?istirdiginiz andan itibaren. Hersey biter ve yeni bir nesnel durumla kar?i kar?iyasinizdir. Artik ?imdiye kadarki tüm çabalarinizda bu?una gitmi?tir. Hedefin de?i?tirilmesi hiç bir pozitif anlam ifade etmez.
Hedef ile yöntemi kari?tirmamak gerekti?i gibi, stratejik yöntemler ile taktiki yöntemleri de kari?tirmamamak gerekir.
Hedef, varilmasi gereken amaç, yöntemler ise bu amaca varmak için kulanilacak araçlardir. Ba?arinin sirida bu ikilemin iyi olu?turulmasindan geçer. Önce hedefin belirlenmesi lazimki ondan sorna o hedefe do?ru yönümüzü do?rultup, ona varmak içinde yol ve yöntemler olu?turalabilinsin. Ikisinin yada birinden birinin yanli? olmasi durumunda kazanma ?ansi olmadigi gibi bunlarin rolerinin kari?tirilmasida ba?arisizli?in kendisidir.
KÜRDISTAN ULUSAL KURTULU? MÜCADELESINDE HEDEF NEDIR?
Bu soruya iki ?ekilde cevap arayabiliriz. Birincisi bilimsel bir cevap aramak. Yani Kürdistanin nesnel durumu, Kürdistan ulusal kurtulu? mücadelesinin tanimi ve bu mücadelenin ihtiyaçlari olarak. Ikincisi kürdistan politik haraketlerinin kendilerince tespit ettikleri hedefler olarak.
I?e birincisinde ba?larsak. Kürdistanin içinde bulundu?u ko?ular ve Kürdistan gerçekliliginin tanimi üç asagi be? yukari ?udur(kürtlerin cogunlugu tarafindan kabul bulmu? olmasi açisindan da ): KÜRDISTAN PARÇALANMI? ULUSLARARASI BIR SÖMÜRGEDIR. KÜRDLER BIR ULUSTUR. Buna itirazi olan Kürd sayisi yok denecek kadar azdir. Aksi tahlilerde Kürdistani olmadiklari icin önemli de?ildir.
Eger biz yukaridaki tanimladmadan haraketle yola çikarsak. ?u sonuca variririz.
Madem Kürdistan bir ulustur o zaman Kürdistanin ihtiyac duydugu ?ey dünyada di?er uluslarinda duydu?u ?eydir. Yani ulusal örgütlenmenin üst biçimi olan ULUSAL BIR DEVLET. Bu Kürdlerin kendi ulusal yapilarindan dolayi sahip olduklari tüm (dil, kültür, folklor, zenginlik kaynaklari vb.) de?erlerini sonuna kadar ve hic bir engelemeyle kar?ila?madan ya?ayabilmeleri ve kulanambilmeleri için en ideal yapilanmadir.Federal bir yapida dahi kisitlamalar var oldu?u gibi, ortado?u gibi bir bölgede Federal yapilarin olu?ma ?ansida ya?ama ?ansida yoktur. Böyle bir yapilanma ancak di?aridan ücüncü bir gücün dayatmalari sonucu olu?ur, varligida bu gücün varli?iyla mümkündür. Bu gücü kaldirdiginiz an da her?ey biter kim kime güç yettirirse ötekinin ?ansi yoktur. Irakta ABD olmasa bir federasyonun olma ?ansi sifirdir ve federasyonun ya?ama sansida yoktur.
Varaca?imiz ikinci bir ?ey ise, madem Kürdistan parcalanmi?sa o zaman Kürdistanin ihtiyaci ulusaldevletin yanin da parçalanmi?ligin ortadan kalkmasidir. Yani Kürdlerin birle?mesidir. Gene ayni tanimdan yola devam edersek. Birle?ik ve ulusal bir devletin ortaya cikmasi icin de var olan sömürgeci statudan kurtulmamiz lazim. Bu da bagimsizliktan geçer.
Özetliyelim. Kürdistanin herseyden önce bagimsizli?a, parçalanmi? olmasindan dolayi, birle?me?e ve her ulus gibi kedi devletine ihtiyaci var.
Bunun formilasyonu da ?udur. BAGIMSIZ BIRLESIK KÜRD DEVLETI(Bagimsiz birlesik Kürdistan). Ve eger devlet söz konusu ise bunun bir yönetim bicimi de olmak zorundadir. Kürdlerin yüzde doksani demokrasi üzerinde hemfikirdir. Bu herkesin kendisini ifadesini de sa?liyacaktir. O ZAMAN REJIMIMIZ DE DEMOKRATIK OLMALIDIR.
Tekrar formilize edersek. Hedef BAGIMSIZ BIRLESIK VE DEMOKRATIK KÜRDISTAN dir.
Var olan Kürdistan politik yapilarinin programlarina ve praktiklarine bakarsaniz. Görürüz ki bunlarin bir kismi bu solgadan daha ileri hedefler, bir kismi cok daha geri hedefler savunurlar. Kürdistan kulvarinda bulunan herkesin politikalarinin Kürdistani olmadi?ini da söylemek zorundayim.
Gelelim Yöntemlerimize. Bu hedefe varmamiz için hangi yöntem yada yöntemlere ba?vurulmali?
Yöntemlerin belirlenmesinde rol oynayan faktörleri ?öyle siralayabiliriz:
En önemlisi, Hedefimizin ne oldugu ve yolumuzun durumu yöntemimizin ne olaca?inin asil belirleyicisidir. Eger hedefiniz okyanos’un ortasinda bi ada ise, araclariniz ucan yada yüzen araclardan biri, hedefe ucarak yada yüzülerek varcaksiniz. Bu stratejik yöntemdir. Ama yürüyerek degil. Ha bir gemi ile gitmek, yada ucak ile gitmek ise taktikidir. Hangisi daha uygunsa onunla. Tabi ulusal bir sorundan bahsetigimiz de yöntemlerimizde sosyal yöntemler olmali onlarda bellidir(Askeri yöntemler, iktisadi yöntemler, politik yöntemler….vb) her halükarda sava?arak silahli yada silahsiz.
Di? etkenler de yöntemlerimiz üzerinde rol oynar ama sadece taktiki yöntemler. Biz di? etkenleri her zamaman göz önünde tutmaliyiz(uluslararasi durum) ve yenmemiz gereken bir düsmanimizin oldu?unu unutmamak lazim. Bu düsmanin nasil yenilebilece?i, düsmanin gücü vb. nin bizim yöntemimizi beirlememizde büyük bir rolü vardir.
Bu konuda söylenebilecek en aptalca sey. Bir tane yöntemi tabula?tirip diger yöntemleri red etmektir.
Eger siz bir hedef belirlemmi?seniz ve oraya varmak için kararliysaniz, her yolve yöntem mübahtir.
Bu kadar felsefe yeterli.
Bizde bu konuda birileri farkinda olmadan ama birileride bilerek bu iki ?eyi fena halde birbirlerine kari?tirdiklari gibi, BIRILERIDE HEDEFIMIZI ALABILDIGINE SAPTIRMI? DURMDADIR.
Bazilari kalkmis bazi taktiki yöntemleri bize hedefmi? gibi sunmakta ve Kürdlerin suyunu bulandirmaktadirlar. Birkaç tane kisa örnek vermek istiyorum.
BAGIMSIZ BIRLESIK VE DEMOKRATIK KÜRDISTANi savunmakla Silahli mücadeleyi savunmak ayni ?eymidir?
Birincisi bir yöntem degil bir hedeftir ikincisi ise bir yöntemdir. Nasilki her silahli mücadele veren BAGIMSIZ KÜRDISTANI SAVUNMUYORSA, her BAGIMSIZ KÜRDISTANI SAVUNANDA silahli mäcadeleyi savunmaya biliyor. Ama birileri benim hedefim BAGIMSIZ BIRLESIK VE DEMOKRATIK KÜRDISTAN ve bunu yöntemide SILAHLI MÜCADELEDIR derse yada bunun yöntemi DEMOKRATIK MÜCADELEDIR derse. Ortada bir netlik vardir. Herkes hedefini de koymu?tur ve hedefe varmak icin yönteminide belirlemi?tir. Bu durumda bu iki grubun arasinda tarti?mali olan ?ey yöntemdir. Ayni ?eyi Hedefte FEDERAL-KÜRDISTAN, OTONUM-KÜRDISTAN hedeflensede ve bunun Demokratik yolda olacagi savunulsa gene bir netlik vardir. Ki?iler yöntem olararak ayni dü?ünmekte fakat hedefler tam ayni de?il birinin hedefi di?erinden daha ileride ama ayni yöndedir.
Birileri kalkip KÜRDISTAN-SORUNUNU na hic bir tanimlama getirmeden ve Net bir hedef belirlemeden, “BIZ KÜRD SORUNUNU DEMOKRATIK YOLARLA CÖZECEGIZ” derse. Burada bir belirsizlik vardir.
Birincisi Kürd sorunu denen ?eyin ne oldugu belli de?il. Yani Kürd sorunu diye ifade edilen ?ey tanimlanmamistir. O zaman hedef net olmadigi gibi burada söz konusu edilen yöntemin de bir anlami olmaz. Buradaki ?ey tamamen bir kandirmacadir. Bu durumda herkes kendi kafasindaki Kürdistan sorununun kastedildini sanacaktir. Oysa Bu sorun kimine göre “Altkimlik sorunudur”, kimine göre “Ba?imsizlik sorunudur”. KÜRDISTAN-SORUNUNU tanimlanmadan söylenirse kimi bununla ba?imsizli?in hedeflendi?ini dü?ünürken kimide “alt kimlik” sorununun haledilece?ini anlayacaktir. Bu nedenle bu bir oyun ve aldatmacadir. Aslinda çözümsüzlü?ün di?er bir biçimidir.
Ikinci bir ?ey “BIZ DEMOKRATIK YOLARDAN MÜCADELE VERIYORUZ” yada “DEMOKRASI MÜCADELESI VERIYORUZ” sözleri Kürdistan ko?ularinda her?eyden önce neyi anlattigi beli olmamasinin yaninda, aslinda hiç bir ?ey ifade etmememktedir.
Sorun ?u, burada neyin demokrasi mücadelesi verildi?i beli de?il. Demokrasi mücadelesi vermek ba?imsizli?ini elde etmi? ve kendi devletlerini kurmu? bir ülkede ortaya çikan bir rejim mücadelesi. O ülkenin sisteminin demokratikle?mesi için, hedefe oturtulmu? demokrasi için mücadele etme?i anlatmakta. Burada demokrasi hedeftir.
Demokratik yolardan mücadele söyleminde ise. Hedefte demokrasi yok. Yani söz konusu ülkede demokrasi zaten var ve isteyenlerin hedeflerine ula?malari için demokratik yolar mevcut. I?te böyle bir ülkede siz her hangi bir hedefe ula?mak için bir yöntemden bahsediyorsunuz. Burada demokratik yol, bir yöntemdir.
Demokrasinin olmadigi ve askeri yaslarla yönetilen bir ülkede „biz demokratik yöntemlerle mücadele veriyoruz demek“ = „biz mücadele vermiyoruz“ = „ Sizi kandiriyoruz“ demektir. Demokrasinin olmadigi bir ortamda demokratik yolda olmaz. Aksini iddia etmek sahtekarliktir. Örnegin TC de demokrasi olmadi?i icin demokratik yolarda yoktur. Aksini ida eden gidip denesin, denemesi serbest.
Bu karga?aligin önüne geçmek için önce problemin adini iyi koymak lazim. I?in raconu bu.
TC de her?ey karikatörize oldu?u içinde. Kürdistan sorunuda adeta karikatürize edilmi?tir. TC nin ba?bakani Amedte « sorunun adini koymamiz gerekiyorsa … bizim kürd sorunumuz vardir » demekle durumu karikatörize etmi?tir. Bu sözün anlamsizligi ve cidiyettsizligi, Sözü söyliyenin samiyetsizliginde yatiyor. Bu nedenle bu sözü tarti?mak bile büyük bir hatadir. Burada ben bunu sadece örnek olarak veriyorum. Yoksa bu söylemi ciddiye aldi?im için degil.
Gelelim asil meseleye. Kürdler adina ortalarda dola?an bazi zatlar hemen baliklama atladilar „KÜRD MESELESI“ sözcügünü me?rulastirma?a ve Kürdleride böyle bir söyleme ortak etme?e çalistilar. Peki ne var bunda denilebilinir. Bunda çok ?ey var. Bu bir tespittir. Bu tespit Kürdistan gerçekligine ve onun ihtiyaclarina denk dü?memekte. Bu sözün kulanimi bilinçlidir. Dolayisiyla siz KÜRDISTAN sorununu KÜRD sorunu haline indirgerseniz. Hedefiniz degi?ir, stratejiniz de?i?ir, yöntemleriniz de?i?ir, hatta yönünüz bile de?i?ir.
Kürdistan dedi?iniz andan itibaren, bahseti?iniz ?ey bir ülke ve bir ülkenin olmasi gereken her ?ey anlamina gelir. Bir toprak meselesi ortaya cikar vb. vb. Sorunu Kürdistan olarak ortaya koyarsaniz. Dü?manlarinizla yapacaginiz pazarlikta ; dil sorunu, kültürel, haklar, nasil bir rejim vb.. sorunlari tarti?mazsiniz. Düsmaninizla tartisacaginiz tek sey sinirlar en geri haliyle yetkilerdir(otonom durumunda). Bu durumda yöntemlerinizde kurumla?manizda konumlani?inizda, dü?maninizla hesapla?ma biçiminizde farkli olacaktir.
Ama siz problemi « Kürd sorunu » haline indirgerseniz. O zaman dilinizde tartismali hale gelir grup kimliginizde tartismali hale gelir( Hani ?u azinlik ço?unlu?un ö?esi hikayesinde oldugu gibi) kültürünüzde, kültürel haklariniz da tarti?mali hale gelir, ne ödügü belirsiz bir sosyal yapi haline gelmeniz(alt-kimlik vb) bir yana alacaginiz haklarda bireysel haklar olarak kalir.
Burada oynanmak istenen oyun hedefin ?a?irtilmasi bir yana, hedef ile yöntemleri de bir güzel biribirlerine kari?tirmak ve sorunu Kürdler açisindan içinden çikilmaz hale getirmek ve Kürdlerin kafalarini kari?tirmak. Ala bildigince Kürdleri oyalamak. Neden oyalamak. Çünkü TC nin zamana ihtiyaci var. Kürdleri asimile etmek için programlarini rahat uygulamak için birilerin Kürdleri oyalamsi lazim.
Kürdleri oyalamya memur edilmi?lerinde, Kürdistanin önündeki en büyük engelinde dü?kün ve i?birlikçi Kürdler oldununu bilmemizde yarar var.
Biz, bizim önümüze, bizim sorunumuz ve bu sornun cözümü diye konan her ?eyi HEDEF YÖNTEM ve TANIM ücleminde ele almaliyiz ve bunu bize sunanlari bu üçlemlerini bize net ?ekilde ortaya koyma?a zorlamaliyiz bunu yapmammalari durumunda da bunlara pirim vermemeliyiz.
?unu hic bir zaman unutmamamiz lazimki. Kuzey Kürdistanda devletin denetiminde olan ve devletin kendi anti-Kürdistani politikalarini ba?armasi için çalisan, hem devletin politikalarini iyi kamofle edip Kürdlere yuturulur hale getirme u?ra?larini hemde Kürdleri, hedef yöntem çarpitmalari arasinda bo?an ve yönlerini ?a?irtan ve onlara büyük bedeler ödeten büyük bir HAINLER ve ISBIRLIKCILER ordusu vardir. Bunlar birkac grup halinde, farkli politik söylem ve hedef ?asirma yöntemleriye Kürdlerin içine salinmi?lardir.
Oyun çok ustacadir.
Önemli bir örnek. Sizin dü?man gördü?ünüz bir devlete kar?i birileri çok radikal ?eylerden bahsetmekte, onunla çati?makta, insanlar kendini feda etmekte ölüme gitmekte. Siz kendi özlemlerinizi hayalerinizi ve dü?ündü?ünüz geleceginizi görüyorsunuz. Yaptiginiz ilk ?ey, yapilmasi gereken ?eyi yapiyorsunuz. Tüm varliginizla katki sunuyorsunuz, bedellerin en a?irini veriyorsunuz ve kendinizi bir anda bu davanin tam ortasinda buluyorsunuz dereken bir taraftan dava sizin biriyesel davaniz halina hatta günlük ya?aminiz haline geliyor. Bu sizi davaya dahada sikica ba?liyor. Ama davadaki konumunuz sürekli sele kapilmi? a?aç misali, siz hiç bir ?eyi belirleyemiyor ve etkileyemiyorsunuz. Hatta kendinize artik hakimdegilsiniz. Bu hakli davayi sadece dü?ündü?ünüzden dolayi ve sürekli sürklenmeniz sizin görü? ve dü?ünme alaninizida daraltiyor.
Bu arada ipleride ba?kalarina fena halde kaptiriyorsunuz. Artik sizin gözleriniz yok gercek önünüzde tüm acikli?iyla duran nesnel ?ey degil, gerçek birilerinin size anlatigi ?ey, çünkü siz çoktan ba?kalarini sizden daha iyi gördü?üne inanmi? durumdasiniz. Gerçi artik sizin için var olan gerçek önemli de de?il siz size anlatilan hayali daha cok seviyorsunuz. Çünkü o kulaga daha ho? geldi?i gibi birileri sizin görmek istedi?iniz ?eyi size anlatiyor. Bu daha çok i?inize geliyor.
Ipleri ba?kalarina fena halde kaptiyriyorsunuz. Artik sizin a?ziniz var ama dilinizde sözleriniz de yok. Çünkü siz birilerinin sizden da iyi konu?tu?una ve söyledi?i her sözünün mutlak do?ru oldu?una öylesine inami?siniz ki aksini doymak bile istemiyorsunuz. Siz sade bu ba?kalarinin söyledigini onaylayip alki?liyorsunuz. Derken o büyük sözler yapan a?izdan hiç mi hiç ho?unuza gitmeyen laflar çikmaya ba?liyor. Ama siz inatla inanmak istemiyorsunuz. Bu sizin ho?unuza gitmiyor. Inandi?iniz andan itibaren sizin felaketinizin oldu?unu biliyorsunuz. Yürüdü?ünüz yolun harcadi?iniz bedellerin bo?a harcanmi? olmasi doygusu sizi korkutuyor.
Ipleri ba?kalarina fena halde kaptiyriyorsunuz. Artik sizin bir dü?ünceniz de yok. Çünkü siz baskalarinin sizden çok dah iyi dü?ündüklerine öylesine kendinizi inandirmi?siniz ki, yapti?iniz tek ?ey bu dü?ünce kayna?inda gelecek parlak bir dü?üncenin sizin ruhunuza da biraz i?ik vermesi.
Ve korkunç bir dezinformasyon, bumbardimani altindasiniz. Aslinda bunun bir dezinformasyon olma olasi?inin yüksek olmasinin ortada olmasina rahmen sizin ho?unuza gidiyor, doymak istedi?iniz ?eyleri yalandanda olsa duymaniz sizi rahatlatiyor.
Deken aci gerçekler tüm çiplakli?iyla ortaya cikiyor. Bu seferde siz kendiniz inanmak istemiyorsunuz. Çünkü i?e ba?ladiginiz yer, gitmek istedi?iniz hedef, ödedi?iniz bedeler itibariyla, ?u an bulundu?unuz yerin, geldi?iniz yerin aslinda sizin kurtulmak uzakla?mak istegiginiz yerin kendisi oldugunu kabulenmek istemiyorsunuz. Zaten bunca caba, bunca bedel bunca umut bulundugunuz yerden hedefledi?iniz yere gitmek icin de?ilmiydi, ve birileri o hedefe gidiyorm dedi?i icin siz onun arabasina binmemi?miydiniz. Ama bir sürü toz duman içinde ortalik biraz durulunca ayni yerde dur?unuzu görüyorsunuz. Beyninizde binbir soru(mesela ben onca debelenmem hep burdami gecti yoksa bir kör döngü icinde dolasip tekrar ayni yeremi geldim). Elinizdekiler itibariyla basladiginiz konumun çok gerisinde. Var olan her?eyinizi kaybetmi?siniz, yurgun bitkin ve yinilmi?.
Ard arda hayal kirikliklari ya?iyorsunuz. Önce içinde bulundu?unuz, gerce?i, sonra kaybettiklerinizin gerçekli?inin so?uklununu hisediyorsunuz, sonra size yol boyunca anlatilan hikayelerin, gösterilen filimlerin, birer aldatma oldu?unu. Sizin bilgi kayna?iniz olan, sizin yerinize düsünen, sizin yerinize, konusan, sizin yerinize karar veren ve önünde diz çöktü?ünüz umut mele?inizi. Baskalarindan akil alan, ba?kalarinin sözlerini tekrarlayan, ba?kalarinin kararlarini uygulayan ve sizin birlikte savastiginizi sandiginiz düsmaninizin önünde diz çökerken görüyorsunuz.
Önce kandirildi?inizi, sonra dolandirildiginizi ve daha sonrada satildiginizi ard arda his ediyor ve ?ok ya?iyorsunuz.
Yumuyorsunuz gözlerinizi, bir daha acmak istemiyor ve bunun kötü bi rüya olmasini diliyorsunuz. Ve israrla yanlisa devam.. Oysa ki siz bu gerce?i ba?langicta görebilseydiniz, tüm bunlari ya?amayacaktiniz.
Apo kürd halkinin karsinina aynen böyle çikti onlarin gercek hedefi olan Ba?imsiz Kürdistani savundu, kemalizme sava? açti, ve artik PKK yi elestirmek etkisiz hale geldi. Çünkü adamlar ölüyor, öldürüyor. Öyle ya bu çocuk oyuncagi degil insanlar canlarini ortaya koymu?. Kiran kirana sava?. Adam kemalizme öylesine kar?iki her söyleminde bunu belirtiyor. Ve binlerce Kürd genci kemalist okularda okuduklari icin sorguya cekiliyor. Bunlara itirafnameler imzalatiliyor bir çogu infaz ediliyor. Bedel üstüne bedel. Burada gerçe?i görmek o kadar basitmi? Hayir artik gerce?i görmekte göstermekte zordu. Siz artik günün size dayatigi ke?meke?lik içinde bo?ulmu? durumdasiniz.
Ama bakiyoruz ayni zat ve partisi bugün Kemalizmin savunuculugunu yapiyor. Ödenen bedeler, feda edilen canlar, umutlar..... nerdede.
Bu, hedef ve yöntemin ve real durumun tahlilinin ne kadar önemli oldugunu bunlarin dogru kavranilmamasi durumunda nelere mal oldugunu anlamamiz icin iyi bir örnekti.
Bu günde birileri kalkmis DEMOKRATIK YOL hikayesiyle bizi yeni bir seneryo ile karsi karsiya getirmek istemektedirler.
Herseyden önce demokratik yol bir hedefmidir?
Kürdistan sorununda hedef demokratik yolmudur. Yokasa bu laf salatalari birer demiogojimidir.
Eger siz Kürdlerin köleli?ini savunuyorsaniz ve bu hedefe ula?mak icin silahli mücadeleyi önünüze yöntem olarak koysaniz. Sonucta ne kadar sava?irsaniz sava?in varaca?iniz hedef Kürdlerin köleli?idir. Çünkü hedeflediginiz ?ey budur. Silahli mücadeleyle yaptiginiz ?ey ise bu hedefe varilmasinda a?ir bir bedel ödemekten baska bir ?ey degildir. Ama hic kimse sizin bir mücadele vermedi?inizi söyleyemez. Bedel ödemedi?inizi de söyleyemez. ISTE ISIN PÜF NOKTASI DA BURADA YATMAKTA.
Eger ortada Kürdistani bir hedefiniz yoksa. Silahli mücadele, yok demokratik mücadele, yok dilenme yöntemi hangisini savunursaniz savunun bir anlami yok. Çünkü sizin bir hedefiniz yok.
Sonuç olarak burada bu konuya ana hatlariyal de?inmek istedim. Ama bir ulusal mücadelede rol oynayan ve belirleyen ba?ka faktörlerde vardir. Yani bu yol çok karma?ik bir yoldur.
Son söyleyecegim, bizim SORNUNUMUZ KÜRDISTAN SORUNUDUR. Cözüm Hedefimiz BAGIMSIZ BIRLESIK DEMOKRATIK KÜRDISTAN dir.
Mücadele bicimi yani yöntemleri. Bu hedefe varmak icin her yol ve yöntem do?rudur.
E?er dü?manlarinizin silahlari varsa, sizin de silahlariniz olmak zorunda. E?er dü?maniniz ?idetete ba? vuruyorsa sizinde ?idete basvurmaniz zorunludur. Eger dü?maniniz üstünüzde terör estiriyorsa sizinde onun üstünde terör estirmeniz lazim.
Sava?i top yekün, askeri, siyasi, ekonomik ve pisikolojik olarak her alanda vermek zorundasiniz. Ve kullanabildiginiz kadar da çesitli araclari kullanmak zorundasiniz. Sava? bir basladimi, “efendim ben silahi savunurum ama diger yöntemleri red ederim” gibi bir lüksünüz olamaz.
Bir savas ortaminda en cesur insanlar silahlari olmayan insanlardir. Bazilari demokratik yol denince bunun kansiz bir yol oldugunu sanirlar. Oysa Kürdistan için en zor yol demokratik yoldur. Musa Anterin silahimi vardi silahli mücadelemi veriyordu. Binlerce insan katledilmedimi Vedat Aydin mesela. Daha dün Amedin ortasinda Hikmet Fidan kur?unlandi. Sanki her taraf gülük gülüstanlik ta Kürdler inatlarinda silahta israr ediyorlar. Kar?indaki adam her ?eyi silahla hal ediyorsa senin kalkip ben silaha kar?iyim demen bir aptaliktir. Silah sadece bir saldiri degil daha cok bir savunma aracidir.
Eger Kürtlerin kendilerini savunmak gibi bir ihtiyaclari varsa(ki vardir, sadece türk asker ve polisnine kar?i de?il ayni zamanda türk “halkina” kar?ida, kendini korumak zorundadir) elbetteki silahlanacaklar. Güneyin kazanimlari nasil oldu dersiniz? Ya pe?merge denen güc sizce ne i?e yariyor?
Bazilari sava?in ahlaki boyutundan bahsetmekte. Ben onlara da katilmadigimi belirtmek istiyorum. Sava?in ahlaki boyutu yoktur olmazda. Sava?in kendisi ba?li ba?ina bir ahlaksizliktir. Zaten sava? bizim tercihimiz de?ildir, ama o bir zorunluluk olarak kendisini dayatinca da elimizin tersiyle itebilecegimiz bir ?eyde de?ildir. Bu nedenle dü?maninizi yenebilmeniz için ne yapmaniz gerekiyorsa hepsini yapmalisiniz.
Hele hergün birkaç Kürdün linç edildi?i bir dönemde, Kürdlerin silahlara veda demek gibi bir lüksleri yoktur.
Bari?çi yol denen ?ey ise tamamen bir Sehtekarliktir. Barisci yol diye bir yol yoktur. Bari? bir mücadele biçimi de?ildir. Bari? sadece bir sava?in sona erme safhasidir buda ancak hedefe varilinca mümkündür.
Ama dostlariniza ve soyda?lariniza kar?i ise asla sava?mamalisiniz. Hayinlar hariç. Kürdlerin arasinda ki sava? fikir sava?i olarak kalmali, yada demokratik mücadele buytunda kalmali.