Takke düshtü kel göründü
Türk devleti, 1991 yilinda büyük Raperinle birlikte ülkemizin Güney parcasinda ortaya cikan de facto Kürdistan devletini yok etmek icin bir yandan, disardan askeri askeri ve ekonomik kusatmayi dayatirken; diger yandan bölgedeki Türkmenleri Truva Ati olarak kullanmaya calisti.....
Türk devleti tüm imkanlarini seferber ederek, bölgedeki Türkmenleri anti Kürd bazta tek bir yapilanma icinde toplanmaya calishti... Bu amacla Türkmen Cephesi diye ajan bir yapilanma tesis etti.... Bu yapilanma Türk Genel Kurmayinin dogrudan denetimi ve idaresi altinda örgütlendi... Türkiye’de ise Ihsan Dogramaci* gibi devshirmeler bu ajan örgütlenmenin yapilanmasinda „legal“ ayagi olushturdular...
Türkmen Cephesi olushtugu günden beri Kürdlere, Kürdistan’a ve Kürd kazanimlarina düshmanlik yapti... Hâlâ bu yapilanma Kürd ve Kürdistan ismini tasiyan hic bir kurumu tanimiyor..... Kürdistan’da bulunan tüm kurumlari hic bir izin almaksizin olusturulmustur...
Türkmen Cephesinin Türkmenlerin sayisal varligina iliskin ileri sürdügü yalanlar 30.01.2005 secimlerinde tuz ve buz oldu...
Cephe 22-24 Nisan tarihleri arasinda Kerkük’te topladigi 4.cü kongresi fiyaskoya sonuclandi...
Türk devleti Cephede birleshen cevrelere tek parti catisi altinda toplanmalarini dayatti....
Bu Cepheyi olusturan cevrelerin isine gelmiyordu... Ayrica olusturmak istedikleri partinin yönetimine 7 kishi secmek istiyorlardi... Bu 7 kishilik göreve 400 kishi aday oldu.... Türkiye derin devletinin orada bulunan yetkilileride olayin üstesinden gelmediklerinden dolayi Polisle cagrilararak durum yatishtirildi...
Riyas Sari Kahyan’in basini cektigi Türkmen Eli Partisi ve Kenan Shakir’in basini cektigi Bagimsiz Türkmen Hareketi
Kongreyi terk ettiler...
Kongre sonuc bildirisini yayinlamadan dagildi...
Ayni dönemde Hewlêr Türkmen Cephesi sorumlusu Abdulkadir Bazirgan bu ajan örgütlenmesinin televizyonuda dahil olmak üzere tüm kurumlarina el koydu....Cephe yönetimindeki Türk ajanlarina iliskin aciklamalarda bulundu..
Türkmen Cephesinden Faruk Abdullah, Cemal San ve Riyas Sari kahya Hewlêre gelerek var olan sorunlari cözmek istediler...
Hewlêr’de bulunan Türk irtibat subaylarinin devreye girmelerinden sonra Bazirgan ele gecirdigi kurumlari boshalti....
Türk devleti, Cephe icinde yer alan her partiye ayda 1,5 milyon dolar veriyordu... Fakat Nisan ayinda her partiye 1 milyon dolar verdi(Aso Gazetesi)..
Ondan sonra sorunlar patlak verdi..... Türk devleti yilardan beri milyarlarca dolara varan fakir ve fukaraya ait olan paralari ajan ve anti Kürd yapilanmalara aktardi.... Irak ve Kürdistan’da ekonomik durum iyilestikce Türk devletinin planlarida catirdamaya basliyor..Türk devletinin kirli camashirlari ortaya cikiyor...
Zamani geldikce daha neler duyacagiz...
*Gecenlerde ben Meshur Kürd sairi Kanî’nin yasam öyküsünü okurken gözüme ilginc bir shey carpti.... Shair Kanî’nin söy ismi Dogramaci’ydi... Kanî‘in kendisi Caf ashiretinde olup ailesi 300 yil önce Kerkük’e yerleshiyor...Daha sonra bu aile Hewlêr’e gelip ikamet ediyor.... Bazi dostlarima Kerkük ve Hewlêr Dogramacilarinin etnik yapilanmalarina ilshkin bazi sorular sordum... Verdikleri cevaplar hep ayni pareleldeydi.. Aslen Kürdler... Bir kesimi kendisini Kürd olarak görüyor, bir kesimide degil.... Dogramaci kelimesi ise yaptiklari meslekten kaynaklaniyor... Nalbendci, Kuyumcu, Altinci, Bazirgan vb.... Ermenilerin isimlerine bakmak yeterlidir... 100 yildan beri Türkiye’yi terk etmelerine ragmen hâlâ aile lakaplarini kullaniyorlar... Deveciyan, Kasapyan vb....