Güney Kürdistan’da „iktidar“ savasi
30 Ocak 2005 tarihinde Kürdistan halki coskuyla ve tüm riskleri göze alarak secim sandiklarina gidip, Kürdistan Parlamentosunun 111 üyesini sectiler....
4 aydan beri Kürdistan halki, Kürdistan Parlamentosunun toplanmasini ve tarihsel sorumluluklarini yerine getirmesini beklemektedir...
Ama Kürdistan Parlamentosunun toplanmamasi icin hep cesitli gerekceler ileri sürüldü.... Ilk önce Irak’la es zaman gerekcesi ileri sürüldü.... Kürdistan Parlamentosunun toplanmasi gereken 24 Nisan 30 Nisana ertelendi ve daha sonra da bilinmez bir tarihe. Cünkü KDP ve YNK, „Kürdistan Bölge Baskaninin yetkileri, secim bicimi ve görev süresi“ gibi konularda farkli düsünüyorlar...
Kürdistanli tüm siyasal gücler, Irak ve Kürdistan secimlerine tek liste ile katilarak, oylarin %25‘ni alarak 75 parlamenterle ikinci güc olarak Irak Parlamentosuna girebildiler...
Her ne hikmet ise KDP ve YNK secim öncesi tüm Kürdistanli siyasal güclerle en üst düzeyde iliskileri sürdürürken, katilimini saglarken, secim sonrasi bu iki olusum diger parti ve cevrelere danismaksizin ve onlarin aktif katilimini saglamaksizin YNK’den Dr. Berhem, Dr. Fuad Mahsun; KDP’den ise Dr. Roj ve Hosyar Zebariyi Bagdat’taki Hükümet olusturma görüsmelerine gönderdiler...
Diger Kürdistanli cevreler distalandilar... Bir Kürdidstan politikacinin ifadesiyle „ YNK ve KDP arasinda sorunlar oldugu zaman bizi hatirliyorlar... Sorunlarda yumusama bas gösterdiginde bizi unutuyorlar“...
KDP ve YNK arasinda yapilan bir Antlasmaya göre Mam Celal „Kürdler adina Irak Basbakanlik veya Cumhurbaskanligi görevine aday olacak“, „Kak Mesud ise Kürdistan Bölge Baskanligina“ getirilecek...
Belirli bir dönemden beri YNK ve KDP kapali kapilar ardinda „Kürdistan Bölge Baskaninin yetkileri, görev süresi ve secim bicimi“ üzerine tartisiyor, projeler sunuyorlardi... Bu sefer yine Kürdistanli diger gücler ve cevreler distalanmisti...
Söz konusu iki parti arasinda bu konuya iliskin görüs farkliliklari ortaya cikinca, bu sefer halka acilip birbirlerini suclamaya basladilar, pusuda bekliyen bazi cevrelerde hemen hareket gecip hayal dünyalarini gerceklermis gibi yansitmaya basladilar...
KDP Politbüro Sekreteri basina yaptigi aciklamada: „YNK’in Antlasmadan vaz gectigini“ söyluyor...
YNK adina basina aciklama yapan bir Politbüro yetkilisi „KDP’nin vaz gectigini“ vurguluyor..
Dr. Mahmud Osman ise yaptigi aciklamada „YNK ile KDP’nin toplantilari tek basina yapmalarinin yanlis oldugunu“, eger diger gücler katilsa „bari iki sahit olur“ diye durumu izah ediyor...
Ama Güney Kürdistan’da Baskanlik Yasasina iliskin yasanan realiteyi söyle izah edebiliriz.....
Hâlâ Kürdistan’da Kürdistan Parlamentosunun onayladigi bir Baskanlik yasasi yok..Söz konusu olan daha önce KDP ve YNK’in üzerine anlasmaya vardiklari ve 36 Kürdistan siyasal parti ve grubun onay verdigi bir proje var...
Bu projede KDP tarafindan „bazi degisiklikler“ yapilarak YNK’ye sunuldu... YNK ise bu projeye cevaben farkli bir projeyle geldi... YNK, „Daha önce var olan projeyle Partinin sundugu proje ayni degil, diger partilere sorun“ diyor... Parti de „YNK geri dönüs yapti“ diyor...
Aslinda KDP’nin Projede „yaptigi degisiklikler“ ve YNK’in „sundugu istemler“ kamuoyuna resmi olarak yansitilsa durum daha acik olur ve insan rahat bir sekilde görüs belirtir... Sorun Kürdistan’a bir baskanin secilip secilmemesi degildir... Sorun yetki, secilme ve görev süresi meselesidir..
Kürdler Saddam’in yikilmasindan önce Irak opozisyonuyla, Saddam’dan sonra Araplarla giristikleri tüm görüsmelerde cok genel cumlelerle ifade edilen ve her tarafa cekilebilen „ antlasmalara“ girmislerdi.... Bu ise daha sonra bir dizi sorunu bereberinden getirdi... Simdi de kendi aralarinda ayni sorunu yasiyorlar...
Umut ediyorum ki, YNK ve KDP kendi aralarinda en kisa zamanda bu soruna iliskin bir cözüm bulurlar.... Cünkü yagcilar yeniden sokaklara dökülmeye basladilar...Neymis, „YNK Irakcilik yapiyor“!!!!!! Kek Mesud Azad Berwari araciligiyla Celal Talabani’ye haber göndermis „ seni Irak Cumhurbaskani yapacagim, Kürdistan Iktidarini KDP’ye birak“ demis ve o da kabul etmis...
Bunlarin hic biri dogru degil....
Bu mantiklar empoze edildigi taktirde, rahatsizliklar yaratir ve patlamalara neden olur...
Kürdler kendi aralarinda bir görev bölümüne yaptilar... Irak ve Kürdistan politikasini birlikte tespit ettiler... Bu bir realitedir..
Eger „Irakcilik“ diye bir olaydan söz edilecekse iki partide „Irakcilik“!!! yaptilar... Irak Hükümetine katildilar.... Gecici Irak Anayasini imzaladilar... Uluslararasi güclerce Irak devletinin yeniden taninmasi icin caba sarfettiler... Kek Mesud ve Mam Celal her seyi birlikte yaptilar....Hosyar Zebari Irak Disisler Bakani olarak faaliyeti ortada.... Kimse kalkip onun yürütügü faaliyetler bizi baglamiyor diyemez...
Araplarin en zayif oldugu bu dönem dahi, Kürdistan Parlamentosundaki kadin orani Bagdat tarafindan empoze edildi, her Parlamento üyesinin 32000 oyla secilmesi olayi, Kürdistan secimlerinin tarihi Bagdat secimlerine endekslenmesi, Irak Eyaletler yasasinin Kürdistan’da tatbik edilmesi, vezirlerin, Parlamento üyelerinin ayliklari Irak’a endekslenmesi daha baska dizi olay gerceklesti..
Kaldi ki Kürdler ciddi problemlerle karsi karsiyalar... Bu problemler cözülmeden, Kürdler „Baskanin yetkileri“ gibi daha ikincil sorunlarla ic tahribatlar yaratiyorlar...
Hâlâ Araplar federasyonu kabul etmiyor.. Ikili görüsmelerde federasyondan söz ediyorlar ama, realite de karsilar... Onlar federasyon dedikleri zaman, vilayetlerin ademi merkezi bir yapiya kavusmasini anliyorlar.. Irak’ta 6 tane federal yapi düsünüyorlar... Kürdler ise „etnik“ olarak adlandirmasalar dahi etnik bir federal yapi düsünüyorlar...
Ama Gecici Irak Anayasinda federal bir yapiya iliskin genel bir belirlemeden baska bir sey yok....
Gecen sali günü yeni Irak Hükümetinin yemin töreni vardi.... Ortak hazirlanan bir yemin teksti vardi...Fakat, Araplar „federal , demokratik......Irak“ cumlesini yemin metinlerinden cikardilar ve öyle okudular... Yani iki ayri yemin.....
Kerkük ve diger tah’rib edilmis Kürdistan bölgeleri Kürdistan topraklarina katilmis degil ve gelecekleri belirsizdir...
Kürdlerin Irak’ta hâlâ hic bir hakki, garanti altina alinmis degil....
Böyle bir ortamda Kürdlerin yeniden iktidar kavgasina girismeleri kaygi vericidir...
Aslinda Kürdlerin en önemli ve göz ardi edilen Kurumu Kürdistan Parlamentosudur...
Kürdistan Parlamentosu, Araplar kendilerini yeniden bize empoze etmeden ve Anayasa hazirlayip bize dayatmadan Kürdistan halkinin haklari ve Irak’la iliskiler meselesini halk adina gündeme getirip yasalastirmalidir... Kürdlerin istemlerini ve yol haritasini cizmelidir... Kürdistan halkinin haklari güvence altina alinmadan, Irak’a Cumhurbaskani ve Kürdistan’a Baskan olmanin hic bir kiymeti yok... Araplar, Cumhurbaskanini görevden atarlar ve Kürdistan Baskanina da Valileri gibi muamele ederler...
Onun icin haklarimizi garanti altina almak, ilk görev olmalidir.