AB dayaktan ders almal?
FranzIska Annerl
Türkiye'nin reform hevesinin azaldığı açıkça görülüyor. Ankara'nın AB'nin giriş müzakerelerine başlama kararı almadan önce vaat edip kısmen başlattığı reformlarda bir ilerleme görülmemesi bir yana, polisin Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle İstanbul'da gerçekleştirilen bir gösteriye katılan kadınların üzerine copla yürümesi de Türkiye'nin demokrasi, insan hakları konularındaki noksanlarını iyice gözler önüne serdi.
Bu, Türkiye'nin Avrupa yolunda ne kadar az ilerlemiş olduğunun hüzünlü bir göstergesi. Türk medyası gerçi olaylara yer verdi, ama 'şoka uğrayanlar' yalnız hafta başında Ankara'da bulunan AB temsilcileri oldu.
AB temsilcilerinin Türk hükümetinden olayları araştırmasını istemesi gerekti.
Barışçı göstericilere karşı şiddet kullanmak, işkence yapmak, insan haklarını dikkate almamak, anlaşılan o ki Türkiye'de hâlâ hoşgörüyle karşılanıyor.
Ankara muhtemelen AB'nin giriş müzakerelerine başlama vaadinden bu yana, Brüksel treninde güvenli bir yere sahip olduğundan emin. Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki hükümet ilk hedefine ulaştı. Ama reform çabalarının yavaşlaması, insanın aklına Türkiye'nin Avrupa'nın bir parçası olma yolundaki çabalarını ne derece ciddiye aldığı sorusunu getiriyor.
AB, Avrupa treninde oturan Türkiye'ye şimdi öncelikle, demokrasi ve insan haklarına uyma talebini ciddiye alması gerektiğini, aksi takdirde el frenini çekmeye hazır olduğunu anlatmalı. (Avusturya gazetesi, 9 Mart 2005)