بازبدە بۆ ناوەڕۆکی سەرەکی

AYGAN: A. ÖCALAN JITEM`DEN AYRILMAMI ISTEMEDI

Expressen Gazetesi´nin kültür bölümünde gazetecilik yapan Eşref Okumuş , MlT´ten ayrılan bir kişinin Isveç´e sığındığını yazdı. MIT´ten ayrılan ve Isveç´e sığınınan Abdulkadir Aygan´nın muhalifleri öldürmekle görevli askeri tim, istihbarat örgütü Jitem´de uzun süre görev yaptığı, kaçırma, işkence yapmak ve infaz eylemleriyle insanlık suçu işlediği belirtilmektedir. "Her bir harfi Türkiye tarihinin en gaddar, en zalim ve en katliamcı bileşeni" olarak adlandrilan Istihbarat örgütü JITEM´de tetikçi olarak çalışan Aygan, insanlık dışı suçları işlemekle suçlanıyor.

Bircok medya Abdulkadir Aygan´la röportaj yapmak istemesine rağmen, Aygan Expressen ile görüşmeyi kabul ediyor.

Stockholm´da bir otel odasındayız. Karşımda oturan adam kitle katliamcısı olarak nitelendiriliyor. Bu adam, en az diğer şüpheli 50 kitle katliamcısı gibi Isveç´te geçici barınma hakkını elde edenlerden biridir. Karşımdaki adamın ismi Abdulkadir Aygan´dır

Abdulkadir Aygan kullandiği bircok isimlerden sadece biridir. Kendisine sayisiz sahte isim ve kimlikleri Türkiye devleti temin etmiştir. Aygan´in sahit olduğu ve kendisinin de bizzat katildiğini kabul ettiği bircok infaz ve insanlikdisi suclarin sayilari oldukcakabarik .

Türkiye´de 90 li yillarda "Kayiplara karisan" binlerce rejim aleyhtari, sendikaci, avukat, yazar ve ögrenciler yatak odalari, isyerlerinden alinarak bir daha geri dönmeyecek sekilde kayiplara karişti. JITEM´de Aygan´in caliştiği bölümde en az 36 rejim muhalifi iskenceye alinarak sorgulandiktan sonra hunharca öldürüldü.Aygan , katledilen 36 muhalifin nasil ve nerede katledildiklerini birer birer detaylariyla anlatiyor.

Muhaliflerin sorguya nasil alindiklarini, onlari kimlerin sorguladigini, hangi iskencelere maruz kaldiklarini ve nasil katledildiklerini ve cesetlerinin nereye atildigini veya gömüldügünü detaylariyla anlatiyor. Aygan´in anlattiklarina göre, katledilenlerin ugradigi ortak akibet, beyinlerine bir kursun sikilarak öldürülmeleridir.

Aygan´in itiraflari cocugunu 10 yildir arayan bir babanin oglunun cesedini acilmis bir cukurda bulmasina neden oluyor.

"Ben, yakinalarini bulmak isteyenlere yardimci olmak istiyorum. Tüm cesetlerin gömüldügü veya atildigi yerleri biliyorum.

Bu benim yardimci olmak icin yapabilecegim seylerden biridir. Verdigim bilgilerle kayip yakinlari en azindan ziyaret edebilecekleri ve belkide tesseli bulacaklari bir mezara sahipolacaklardir" diyor Aygan Aygan´i gördügümde, turk medyasinda yayinlanan resimlerinden dolayi hemen taniyorum. Aygan, dikkat ceken yuvarlak burun, cukurlasmis gözler, ve uzun suratiyla tipik fiziki özelliklere sahiptir. Kelimelerini secerek dikkatli konusan Aygan, güzel giyimi ve nezaketli bir beyefendi edasiyla beni karsiliyor. Bilgili, güngörmüs 50 yaslarinda ve Kürdce aksanli bir türkceyle konusmaya basliyor.

Bir fincan kahveyle, Isvec´in soguk kisindan sohbete basliyor. Daha sonra cantasini acan Aygan, kilolarca agirligindaki dökümantlari cikariyor. Dökümentler, resim, belge, resmi mektuplar, JITEM´in örgüt planlari, JITEM´de görev yaptigina dair resmi kayit belgeleri, maaslarini gösteren hesaplar, JITEM dairesinde calisan ve bunlardan 7 si eski PKK´li nin dokümanlarini iceriyor.

"Ben JITEm`in administrasyon bölümünde caliştigim icin örgütün tüm calismalari hakkindaki bilgilerden haberdardim." diyor Aygan ve cantasindan cikardigi bir CD´yi göstererek, Türkiye´nin AB birligine üyeligini stop edecebilecek "belge" lerin kendisinde oldugunu iddia ediyor.

Aygan bir seyin altini cizmek istiyor.; "Hicbir zaman kimseye iskence yapmadigini ve kendi elleriyle öldürmedigini." Aygan´in bu sözleri daha önceleri, tüm iskenceci ve katillerden duydugumuz "sadece emirleri yerien getirdim vs" gibi ezberlenmis ve bayatlanmis sözlerin tekraridir. JITEM´ deki diger elemanlarin neden infaz ve eylemlerini gercekleştirip de kendisinin "sadece administrasyonlarla ugraştigini" ve infaz eylemlerine neden "katilmadigini" merak ettigimde, alevlenerek "Benim yaptiklarim neden senin icin o kadar intresant oluyorki ? Önemli olan olaylarin nasil ve nicin islendigi degilmi dir ? Benim JITEM´deki görevlerim entresant
degildir.

Eger ben o görevleri kabul etmeseydim bir baskasi ayni seyleri yapacakti" diyor Abdulkadir Aygan ve devam ediyor :
"Ben JITEM´de tercümanlik da yapan bir memurdum. Ama kurbanlar sorguya cekildiginde, öldürüldügünde ve cukurlara gömüldügünde oradaydim. Bunlari kabul ediyorum." Aygan korkunc sayida kurban ve katillerin isimlerini sayiyor. Kurbanlarin atildiklari, tarlalarin, köprülerin ve kavsak yollarin kenrarindaki cukurlarin bulundugu bölgelerin isim ve adreslerini veriyor. Cukurlara atilan JITEM kurbani muhaliflerin isimlerini saymakla bitiremiyor.

Burda, surda, orda derken, Amnesty Internasyonal´den yardim istedigini ve "kurbanlarin atildiklari yerlerin belirlenmesi icin her türlü yardimi esirgemeyecegini belirtiyor. Sadece Hazar Gölü´ye atilan bir ceseti bulmak zor olabilir. Diger tüm kurbanlarin cesetlerini bulmak mümkündür" diyor Aygan
Türk militaristlerinin resmi bircok istihbarat örgütleri vardir ama JITEM yasadisi olup milataristlerce varligi kabul edilmiyor ve böyle birörgüt "yoktur" deniliyor
"Devletin tüm yetki organlari, memurlar, bürokratlar, basbakan ve mahkemeler JITEM´in eylemlerine yardimci oldular. Sadece bir kisi, Diyarbakir Emniyet Müdürü JITEM´e yardim etmeyi kabul etmedi" diyor Aygan.

Diyarbakir Emniyet Müdürü kursunlarak Diyarbakir´da öldürüldü. 250 000 Kürd öldürülen emniyet müdürünuün cenaze törenine katildi. 250 000 Kürdün katildigi bucenaze töreni öldürlen kisinin emniyet müdürü olmasi acisindan da 90 yillarin en ilginc törenlerinden biridir.

"Herkesi istedigimiz zaman yakalama ve istedigimiz gibi yapma yetkisine sahiptik. Ve gözaltina aldigimiz hickimse canli bir sekilde disari cikmamaliydi. JITEM´deki 9 yillik görevim döneminde sadece bir kisiyi canli biraktik. O da bir JITEM elemaninin akrabasi oldugu icin canli kurtuldu." diyor Aygan.
Aygan PKK´nin "bölge sorumlusu" görevini yaparken örgütten kacti ve daha sonra JITEM´e katildi. PKK lideri Abdullah Öcalan ile akraba oldugunu söyleyen Aygan, JITEM´de caliştigi dönemlerde PKK´ye "informasyonlar" verdigini söylüyor
"Artik yapilan iskence ve infazlara dayanamadigim icin 1995 yilinda JITEM´den ayrilmak istedim ama Öcalan JITEM´deki görevimi devam etmemi istedi" diyor Aygan
Ben de PKK´nin icine sizan türk istihbarati tarafindan yönetildigine inaniyorum. Ama Aygan´in PKK-devlet iliskilerindeki anlatimlari, birbiriyleriyle kanli hesaplasmaya giren ve birbirlerine görüs alisverisi yapan, informasyonlar veren ve öldürme metodlari

benzerlik tasiyan mafia gruplarini andiriyor.
Aygan´in anlatimlari PKK tarafindan düzenlenen ve düsmanlari türk devletini zor duruma sokma amaci tasiyabilir mi ? Bu düsünce yabana atilacak ve PKK´nin
metodlarina yabanci bir tarz arzetmiyor. PKK´den hersey beklenebilir. Ama diger yandan Aygan´in elindeki varolan ve tamamamen gizli olan cok önemli materyaller

JITEM´in eylemlerini acikca belgelliyor. Türk medyasinda , JITEM örgütü ve eylemleri hakkinda binlerce makale yer aldi . Hicbir yetkili bu makale ve belgeleri tekzip etmedi. Tam aksine eski basbakan Mesut Yilmaz tarafindan görevlendirilen grubun hazirladigi , "Susurluk Raporu" ndaki "gizlidir" damgasi tasiyan bircok belge de basina yansidi .

Aygan´in kendisi Expressen Gazetesi ile iliskiye gecerek 19 / 2 2005 yilinda kaleme aldigim "Isvec´te yasayan Abdulkadir Aygan isledigi suclardan dolayi
yargilanmalidir" yazisini okuduktan sonra konusmak istedigini belirtmiştir. Aygan´in amacinin ne oldugunu sadece tahmin edebilirim.

Abdulkadir Aygan´la Röportaj:

1995 YILINDA JITEMDEN AYRILMAK ISTEDIM AMA ÖCALAN KALMAMI ISTEDI

Belki kürdler arasinda kendisine karsi duyulan nefret ve asagilanmayi azaltmak icin itiraflarda bulunuyor. "Hicbir" dostu, tanidigi ve akrabasinin kendisiyle iliskisi kalmamiştir ve baglarinin bir daha olusmasini da istememektedir. "PKK medyasinda hakkimda yazilan cok olumsuz yazilarin gercekle ilgisi yoktur" diyor Aygan ve ekliyor ; "Isledigim suclar cok büyuk suclardir. Insanliga karsi suclar isledigimin bilincindeyim.

Bireysel cikarlarima ters de olsa bu insanlikdisi suclarin bir daha islenmemesi ve önlemlerin alinmasi, ben ve cocuklarimin her gece kabuslar görmemesi icin artik tüm gercekleri anlatmak istiyorum. Ama yasamim ve cocuklarimin can güvenliginden korkuyorum. Ne yazikki can güvenligimden sorumlu Isvec gizli haber alma örgütü SÄPO´da kaygi verici durumumun bilince degildir."

Aygan´a son olarak MHA ve Özgür Politika´yla ailesi ve kendisinin yurtdisina cikisina karsilik olarak yaptigi röportaji hatirlattigimda ; "O röportaj cok zor durumda oldugum bir dönemde gercekleşti. Bircok kisinin katledilmesine kariştigimi belirttigim o röportaj, esim ve 5 cocugumun Rusya´da PKK´lilerin elinde rehin kaldiklari bir dönemde gercekleşti "
diyor Aygan.

Röportaj: Esref Okumuş - Stockholm / ISVEC

Rizgari O­nline icin Türkceye ceviren: Resit Arslan

Şîroveyeke nû binivisêne

The content of this field is kept private and will not be shown publicly.

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.