Gerzek Kemal
Mustafa Kemal, Müslüman Türklerin kıyafetinden diline kadar herşeyine karışmış, emirlerine karşı gelenleri de astırmak suretiyle imha etmiştir.
Gün geçtikçe daha da azmış, milletin hayatında el atmadık hiçbir şey bırakmamıştır.
Onun böyle cahilâne ve zalimâne tavırlarına en yakın arkadaşları bile isyan etmiştir. Meselâ Halide Edip Adıvar, yurtdışında yazdığı: 'Türkiye'de Diktatörlük ve Reformlar' adlı kitabında şöyle diyecektir:
"Türk Milleti'ne ya şapka giyip medenîleşmesini, yahut asılarak idam edileceğini söylemek, en azından saçmalıktır..."
Gel de bunu mankafalı Kemal'e anlat...
Bu sıralarda azdıkça azan bizim Kemal ise köpekleri bile güldürecek saçmalıklarını gazetelerinde 'ATATÜRKTEN BÜYÜK VECİZELER' diye yayınlatıyordu.
Burada sadece bir tanesinden bahsedeceğiz ve bu adamın nasıl bir dangalak olduğunu hemen anlayacaksınız.
22 Ağustos 1932 tarihinde, yine Mustafa Kemal'in himayesindeki gazetelerden Milliyet'te bir makale yayınlanır, başlığı da şu:
'Yeni Türk lügâtı hakkında Gazi Hazretleri'nin gösterdikleri küçük bir misâl'
Yahu bizim Gay Kemal'i kahraman yaptılar, öğretmen yaptılar, ilah yaptılar, put yaptılar ama Hazret yapacakları hiç aklıma gelmezdi.
İnsaf edin de onu müslümanlara bırakın be! Neyse...
Bu yazıda Gazi* Yunus Nadi'ye şöyle buyurmuş (kısaca):
-Şeyh Süleyman'ın Çağatay lügâtında: 'Kilturmak' kelimesi var. 'Mak' ekini kaldır, geriye kiltur kalır. İşte bu, Frenklerin culture kelimesinin aslıdır. Bu kelime hars (kültür) mânâsındadır ve onlara bizden geçmiştir.
Atagay'ın bu saçmalıklarını Paris'te gazeteden okuyan Türkolog ve Doktor Rıza Nur, hatırâtında bu konudan şöyle bahseder:
-Ağlayayım mı, güleyim mi, öleyim mi? Bu adamın bu safsatalarını okudukça Paris'te ben utanıyorum. Böyle cehalet görülmemiştir. Bu iki kelimeyi bir yapmak için yürüttüğü muhakemeler o kadar gülünç ki, ancak bir deli kafasından çıkabilir. Bu (kilturmak) kelimesi, bizim dildeki (getirmek) kelimesinin Çağatay şivesinden ibarettir. Bunda hars (kültür) mânâsı nerede?
Aynı makalenin devamında Mustafa Kemal şöyle diyor:
-Frenk ulûm ve fünûnunda tekâmül muhassalasına culture deniyor.
Zavalı atam culture kelimesini ilerlemek sanıyor. Halbuki en vahşî kabilelerin bile kendilerine has bir kültürü vardır. İşte insan hem cahil hem de zorba olursa böyle rezil olur.
Bu konuda Yavuz Bülent Bakiler gençliğinde Yakup Kadri ile bir röportaj yapar.
Atatürk'ün dil konusunda ne kadar cahil olduğunu gösterecek muazzam şeylerden bahseder Yakup Kadri.
Yavuz Bülent Bakiler: 'Efendim bunlar yazabilir miyim?' deyince: 'Asla! Eğer yazarsan tekzip ederim der...'
Yavuz Bülent Bakiler, Atadog'un bu saçmalıklarını bugün radyo programlarında çekinmeden anlatıyor...
--------------------------------------------------------------------------
*Mustafa Kemal gerçekten gazi olmuştur. 1925 yılının bir yaz akşamı Çankaya'da Halit Ziya'nın oğlu Vedat tarafından bir ağacın dibinde becerilmiş ve gazi ünvanını kazanmıştır.
Diyeceksiniz ki, 'dişi köpek yalanmazsa erkek köpek dolanmazmış. Atamız namusunu korumak için çalışıp da becerilseydi gazi olurdu, ama o götveren kesin seve seve vermiştir.'
Böyle diyen arkadaşlara verecek cevap bulamıyoruz. Saygılar.
Gerzek Kemal