بازبدە بۆ ناوەڕۆکی سەرەکی

Sn. Yezdan HAT, Ben bizzat dedesi bu katliamda aktif olarak yer almis bir Kurd arkadasimdan dinlemistim dinin nasil kullanildigini. Dedesi o zamanlar 14-15 yaslarinda bir cocukken eline bir silah verilmis ve 'oldurecegi her Ermeni icin cennete gidecegi' soylenmis. O da onune geleni oldurmus, sayisini bile hatirlamiyor kac Ermeni oldurdugunu. Bir tek oldurdugu 8 yasindaki Ermeni cocuguna uzulmus o kadar digerleri icin yasadigi surece en kucuk bir vicdan azabi dahi duymamis. Yani din farki tepe tepe kullanilmis bu vahsette. Simdi hangi akla hizmetle 14-15 yasindaki cahil Kurd cocugunun yaptiklarindan bizler ulus olarak tutulabiliriz? Bu benim bizzat bildigim somut ornek oldugu icin verdim, boyle ornekler kim bilir ne kadar var. Ama Kurd tarafinin hic de soykirimin en ince ayrintilarina kadar planlayacak durumda olmadigini da cok net olarak ortaya koyuyor. Ama olayin insani boyutunu dusundugunuzde tablo cok korkunc. Yani benim ornek verdigim dede, ailesini oldurdugu bir Ermeni kizini kendine 'es' olarak aliyor. Ve o kadincagiz ailesini olduren erkek tarafindan bana gore her gun tecavuze ugruyor, dogum kontrol hapi da olmadigi icin cocuklar doguruyor ve torunlari oluyor. Arkadasim bir gun bile hatirlamiyor nenesinin kendilerini sevdigini. Kadincagiz nefretle bakarmis onlarin hepsine. Sizi bilmem ama ben bu olayda kadincagizin yasadigi cehennem hayatina takilip aliyorum, kendimi bir saniye icin bile onun yerine koymaya dahi cesaret edemiyorum. Bu korkunc tablo karsisinda kalkip da 'onlar da bizi oldurduler' diye bir savunmanin ne kadar aciz kaldigi da ortada. Olayin insani yani kesinlikle her savunmanin icinde olmali. Bu bir secenek degil, zorunluluk. Sevgiyle kalin, Hanife

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.