TSK, Politikalarında Yapılan Değişikliğin Temel Etmenleri
TSK, Kara Kuvvetleri Komutanı Org. Başbuğ, Kurdistan’ da öldürülen işgalcı Türk askerlerinin cenaze töreninde, "Silahlı mücadele kökleri kazınıncaya kadar sürecek. Bunun dışındaki tavırlar terör örgütüne tavizdir" mesajı ile 90’ lı yılların başlarında Kürt halkına karşı yürüttükleri kirli savaşı tekrar uygulamaya soktuklarını deklare etti. TSK’ Genel kurmayı adına, Türk genel kurmay başkanı Org. Yaşar Büyükyanıt ve KKK komutanı Org. Başbuğ’ ın Türkiye’de iktidarı fiili olarak ele alması ile bir dönem AB-Türkiye ilişkilerinde dolayı uygulamaya koydukları ‘’gözboyama’’ takiye politikalarına son vererek, sivil yönetime aksesuar ve kendi pisliklerini temizle görevi vererek, uzun bir dönemdir sürdürdükleri, Kürt halkının ulusal mücadelesini ezme planlamasını Şemdinli, Yüksekova Hakkari ve Diyarbakır katliamları ile pratik uygulamaya koydular. TSK’ nin şimdiye kadar Kurdistan’da uyguladıkları ‘’ Havuç-Sopa’’ politikalarını doğrudan ‘’ Sopa’’ politikalarına dönüştürmelerinin altında yeten temel neden, Ortadoğudaki değişiklikle birlikte Kurdistan’ ın güneyindeki kazanımların Kurdistan Hükümetinin uluslararası alanda kabul görmesi ile başlayan sürec, Kurdistan ulusal sorununu uluslararası alanda meşrulaştırması ve Kuzey Kurdistan’ da yükselen Bağımsız Kurdistan eğilimi. Sömürgeci Türk devletinin sivil-demokratik yönetimini! Uluslararası alanda Kurdistan ulusal sorunu karşısında mevzi kaybetmesi ile TSK yüzündeki maskeyi atarak şimdiye kadar yürüttükleri iktidarı perde arkasında yönetme politikarını sonlandırarak, yönetimi doğrudan ele alma değişikliğine gidildi. Sömürgeci Türk devletindeki yumuşak iktidar değişikliğinin 4 temel nedeni: 1- Kurdistan’ ın Güneyindeki gelişmeler ile Kerkuk ve diğer işgal altındaki bölgelerin çözümü için 2007’de referandum yapılması ve bölgelerin referandumda Kurdistan’ a bağlanılması yönünde yeterli oyun kesin olması. Hemrin dağından Musul’a kadar kadar olan bu bölgelerin Kurdistan’ a bağlanması, Güney Kurdistan sınırlarının kesinleşmesi ile nüfus ve coğrafya olarak büyümesi. İşgal altında Güney Kurdistan topraklarının % 30’ u sadece petrol alanında zengin olmayıp diğer yeraltı maden zenginlik kaynakları ve tarıma elverişli araziler olarakta çok verimli alanlardır. Saddam döneminde özellikle Araplaştırma politikalarında birinci sırada olan bu bölgelerin Kurdistan’ a bağlanılması durumunda siyasi-politik, ekonomik ve askeri olarak Kurdistan, Ortadoğunun en önemli strajik bölgesi olmasına neden olacaktır. İlerideki olası gelişmeleri bu günden değerlendiren Sömürgeci Türk devleti, bu gelişmeleri önleyebilmek için politika değişikliğine gitmesine neden olmuştur. 2- Sömürgeci Türk devleti İmralı ve dolaysıyla PKK üzerinde, Kürtleri Türkleştirme politikalarının sekteye uğrama tehlikesinin ortaya çıkma ihtimalının belirlemesinin getirdiği endişeler. 1998 yılından beri Öcalan vasıtası ile Kürtleri Türkiyelileştirme ve Kemalizmi Kürtlere kabul ettirme çabalarının Güney Kurdistan etkisi ile Kürt halk kitlesi içersinde zayıflaması, Bağımsız Kurdistan düşüncesinin gittikçe güçlenmesi. Bu: a- Öcalan’ ın; Kemalizmi, Türkiyelileşmeyi yüceltip, Tüm Kurdistani değerlere saldırıp bunu hiçleştirme manevralarınin yoğun bir şekilde tartışılıp Öcalan’ ın dokunulmaz tabusunun çatırdamaya başlaması.b- Öcalan-TSK arasındaki ilişkinin, Öcalanın Kurdistan ulusal mücadelesini zayıflatma misyonu ile Öcalanın Genel Kurmayın piyonu olduğu düşüncelerinin kitlelerde kabul görüp yayınlaşması.c- PKK ve DTP’ nin Kurdistan ulusal sorununu çözemiyeceği, PKK ve DTP bu misyonunı yitirdiği inanci ile Hak-par benzeri federasyonu savunan düşüncelerin teorik anlamda PKK ve DTP’ den farklı bir politika üretememeleri, argumanlarının cuzi farkılıklar taşısada ayni olması, Kürt halkı tarafından ciddi bir destek verilmemesi ile alternatif olma pozisyonun dan oldukça uzak olması.d- PKK, DTP, HAK-PAR, Şeraffetin Elçinin yeni partisi ve UDÇG’ nin Kürt halkının yoksul-emekçi ve genç dinamiklerini kucaklayacak konumundan uzak olması ve yukarıda adı geçen grup ve partilerin üst kademesinde yer alan kişilerin bulunması kitlelere güven vermemesine neden olması.e- Adı geçen politik yapılanmaların, Kürt halkının içinde güven verici duruşlardan uzak olmasından dolayı, T.C destekli dini yapılanlar ve Bağımsız Kurdistan yanlısı düşüncelerin gittikçe güçlenmesi.f- Bağımsız Kurdistan düşüncenin Kürt halk kitlesi içersinde maddi bir güç durumuna gelip bu zeminde bir örgütlülüğün ortaya çıkması durumunda gerek içte ve gerekse uluslararası zeminin Kurdistan ulusal davasının lehine olmasından dolayı, T.C’ nin Kuzey Kurdistan’daki insiyatifini yitirmesine neden olma tehlikesinin ortaya çıkması. g- İnsiyatif ve örgütlenmesi doğru bir zeminde inşaa edilecek Bağımsız Kurdistan yanlısı parti ve örgüt yapılanmaları için, uygun zemin olması. 1984 yılından şimdiye kadar süren savaşta Kurdistan’ ın harabeye çevrilmesi, büyük bir Kürt kitlesini Kurdistan ve Sömürgeci devlet metrepollerine sürülmesi ile ortaya çıkan ekonomik çöküntü-yoksulluk, işsizlik....vs Kürdistan ve Türk metrepollerinde geniş bir kesimin ( Özellikle genç kuşaklar ) radikalleşmesine neden olmakta. 3- AB-T.C ilişkilerinde, Türkiye’ nin AB’ alınması üye ülke olması konusunun muğlak, Almanya Başbakanı Angela Markel’ ın istediği formül, ucu açık üyelik-güçlendirilmiş ortaklık statüsü ile Türkiye’ nin AB’ ye üyeliğinin garanti olmaması. Frana Cumhurbaşkanı Chirac’ ın yerine Cumhurbaşkanı seçilme ihtimalı yüksek olan içişleri bakanı Nicolas Sarkozy’ ın Türkiye’ nin AB üyeliğine karşı çıkması. AB ile T.C arasında başlayacak aday üye statusünun üyelikle bitmesi için Kürt sorunun Kopenhagen kriterleri doğrultusunda bireysel kültürel haklar boyutunda tanıması ve Türk devlet sisteminin bu şartları hazırlayabilmesi için Kemalist anayasayi kökten değiştirmesi gerekir. Bu şu anlama gelmektedir ki, Kemalizmin red edilmesi, Türk devlet sisteminin baştan aşağıya yeniden yapılandırılmasıdır. Deve misali! Halkların soykırım ve inkarı temelinde inşa edilen Türkiye, Meşhur Kontra başı Mehmet Ağar’ ın deyimi ile duvardan bir tuğla çekilmesi, sunni bir şekilde inşaa edilen duvar kökten yıkılır. Bunu çok iyi bilen askeri-sivil yönetim ısrarla, tek bayrak, tek dil, tek millet ve Misak-ı milli demektedirler. AB-T.C ilişkilerinde bazı gelişmelerin bu gün T.C lehine olsa bile önümüzdeki süreçlerde Ortadoğudakai denge ve güçlerin değişmesi AB-T.C ilişkileri, Kürt ve Kurdistan sorununda bu günkü pozisyon korunamaz. Devletler arası ilişkierde vefa ve dostluk yok çıkar vardır. Türkiye AB ilişkilerde Kürtlerin kafasının koparılması güvencesini alamamıştır. Kıbrıs meselesi de orta yerde duruyor. Türkiyede uzun erimli stratejik alanda araştırma ve planlama yapan, stratejik program ve hedefler çizen tek kurum TSK’ dir. TSK Türk devleti aleyhine Kurdistan ulusal sorunu lehine gelişebilecek olası gelişmeleri gördüğünden, sivil AKP hükümetinin ‘’ Bir adım ileri iki adım geri’’ politikasını ‘’ iki adım geri’’ ile değiştirmiştır. Bu bu dönemde AKP’ nin yerine CHP de olmuş olsaydı bu proses değişmeyecekti. 4- ABD-T.C ilişkileri, Oradoğunun yeniden yapılandırılması noktasında derin çelişkiler vardır. T.C var olan jeo-stratejik konumundan dolayı izlediği kıvrak-nazlı dansöz politikalarından en iyi bir şekilde yararlanmıştır. Eski Dünyadaki iki başlı kutupluluğun tek başlı ( şimdi göreceli olarak ABD’ nin sürdürdüğü tek kutuplu politikalar sürec içersinde çok kutuplu bir Dünya dengesine dönüşecektır. ABD’ nin tek kutuplu politikalarını uzun bir dönem sürdüremez. Ama burada önemli olan Kürt’ lerin bu sürecten, tek kutuplu dünya politikasından azami bir şekilde yararlanmasıdır.) kutupluluğa dönüşmesi, T.C’ nin Naz-kıvırma politikalarını geri plana itmiştır. ABD’ nin Ortadoğu yapmak istediği değişiklil Suriye ve İran’ ı ölümcül bir şekilde rahatsız ederken Türkiye bundan ayrı değildir. Mart tezkeresinin red edilmesi sanılanın aksine, olayın altında daha farklı nedenler vardır. ABD’ nin ciddi bir şekilde tezkerenin geçmesini istemiş olsaydı. Mart ayında tezkere Türk parlamamentosundan jet hızı ile geçmiş olacaktı. ABD tezkerenin Türk parlamentosundan geçmesini istemedi ve kendi beslemesi olan T.C’ yi oyuna getirdi. Türk askerinin Irak’ ta bulunması durumunda bu ABD’ nin Irak ve Ortadoğu politikalarının başarısızlığa uğraması demekti. ABD’ nin yaptığı ince ayarla, türkler kendilerine bir gol atıp ABD karşısında suçlu pozisyona düşüp Kürtlerin kelesini isteme talepleri hava da kaldı. ABD TSK’ ye Güney Kurdistan’ a girip yerleşmesine izin vermediği gibi Irak’ ın geleceğine ilişkin en küçük bir söz söyleme hakkı da kalmadı. ABD’ nin Ortadoğuda istediği değişiklik Lozan Antlaşmasını geçersiz kıldığı gibi, Kürtlerin lehine geniş olanaklarda sunmaktadır( Eğer Kürtler bundan yararlanabilirlerse, son dönemlerde ABD’ nin Kerkuk politikalarındaki değişikliği buna bir örnektir) dolaysıyla, T.C ve ABD çıkarları Ortadoğuda çatışmaktadır. Bunu en iyi hisseden TSK’ dir. TSK’ de AB-T.C, ve ABD-T.C ilişkilerindeki başarısızlığı! Sivil! AKP hükümetine yükleyerek iç ve diş politikaradaki izlenilecek rotayı doğrudan eline almıştır. TSK’ nin Türkiye yönetiminde ipleri eline alması ile birlikte Türk basın-yayınında Kürt ve Kurdistan ulusal sorununa karşı karalama ve kışkırtma propağandaları başlayacaktır. Amed’ deki T.C tarafından yapılan Çocuk katliamında Türk basın yayının T.C yetkililerin olayı kim yaptı açıklamasını beklemeden koro halinde PKK! Yi sorumlu tuttu. Gerçi TİT! ile TAK! eylem türleri benzer ve yakın olduğu için böyle bir pozisyon ortaya çıktı. Güney Kurdistan’a müdahele ( Sömürgeci Türk devleti ABD’ nin iznini almadan Kurdistan’ nın güneyine müdahele etmesi olanak dışıdır. Yakın zamanda da bu mümkün değildir ) ederim propağandaları ile Kuzey Kurdistan’da istediği hedefe ulaşmak. 90’ lı yılların başında Jitem, Mit, Hizbullah, TİT ...vs örgütlerle T.C Kürt halkına ve devrimci-yurtsever neferlere karşı başlattığı suikast, öldürme, kaçırma, tehdit etme, işbirlikçilik, gece yarısı ev baskınları ....vs ugulamaların tekrar yaşama geçirilmesi. Kurdistan’ da Bağımszılık yanlısı alternatif güçlerin ortaya çıkmasını engellemek için Dini örgütlenmelerin geniş bir örgütlenme ağını oluşturmaları için destek sunması. Dini örgütlenmelerin Müslüman kardeşliği, ümmetçilik propağanlarının yanında kısmi Kürtlük ve Yoksullluğu ön planda tutarak geniş bir kesime ulaşarak örgütlemek. MHP’ nin Kurdistan’da bütün şehir ve ilçelerde örgütlenmesini sağlamak. Sivil ve demokratik kitle örgütleri adı altında insani ve hümanist maskeli Türk kontra örgütlerini Kurdistan geneline yaymak. Türk metrepollerinde Kürtlere karşı linç hareketlerini geliştirip sindirmek. TSK Kürtlerin içinde bulunduğu örgütszlükten azami bir şekilde yararlanmaik için ezip yok etme politikalarını devreye soktu. Çözüm mü? Çözüm açık ve net değil mi? [email protected]