Ana içeriğe atla

Kürdistan Başkanı Sayın Mesud Barzani'nin ABD Ziyareti Üzerine(4)

[url=http://www.newroz.com/modules.php?name=News&file=article&sid=6326]

Kürdistan Başkanı'nın önderliğindeki Kürd delegasyonu Washington'da diplomatik görüşmelerini devam ederken Amerika'nın Irak Büyükelçisi Cristopher Hill basına yaptığı açıklamada „Kürdlere verdiğimiz sözleri yerine getirmek için çaba içindeyiz“ dedi.

Hill açıklamasında devamla sorunlu olan bölgelerin meselesini çözmek için ciddi bir çaba içindeyiz ve Amerika 140.maddenin tatbik etmesini destekliyor, dedi.

Hill konuşmasının devamında „ Belli bir dönem önce BM'in Irak temsilcisi ile görüştüm. Biz iki tarafta sorunlu olan bölgelerin meselesinin çözümü konusunda aynı görüşteydik. Bu meselenin zamana ve ciddi bir çabaya ihtiyacı vardır.“ dedi.

Hill bu arada Beyaz Saray'ın açıklamasına değinerek : „Kürdistan'daki dostlarımıza söz veriyoruz. Amerika, Kürdlerin Irak hükümeti olan sorunlarının çözümü için devamlı çaba içinde olacak“ eğilimini açık bir şekilde ortaya koydu.

Güney Kürdistan basınında ve Kürd siyasi çevrelerinde ABD büyükelçisi Hill diğer ABD'li diplomatlardan farklı şekilde değerlendiriliyor. Bu çevrelere göre Hill „komşu devletler tarafından manipüle edilmiyen bir şahsiyet“ olarak kabul görüyor.

Güney Kürdlerin Cristopher Hill hakkındaki bu eğilimi besleyen onun Kürdlere ilişkin yaklaşımı ve açık sözlülüğüdür.

25 Ocak 2010 günü Hill bir Amerikalı delegasyon ile birlikte Halebçe şehrini ziyaret etti. Hill ve beraberindeki delegasyon Halepçe Şehidler Anıtına bir çelenk koydular. Hill burada yaptığı basın toplantısında „Halebçe faciası dünyada asla unutulmamalıdır. Dünya ve Amerika halklarının bu şehirde ne olup bittiği bilmeleri ve bu şehri ziyaret etmeleri gerekiyor. Halebçe şehidleri Amerika ve Kürdistan arasında ilişki köprüsü oldu.“ dedi.

Hill konuşmasını „Amerika Kürdistan'ı terketmeyecek, Kürdleri bırakmayacak ve sizleri destekleyeceğine inanmanızı istiyorum“ diye konuşmasını noktaladı.

Amerika'nın Irak Büyükelçisi tüm Halebçe halkının, Kürdistan ve Irak halklarının önünde yaptığı bu konuşmayı ABD idaresinin bilgisi dışında yaptığını düşünmek zor. Hill iyi bir diplomattır, söylediği her kelimeyi ve cümleyi uzun uzun tartan bir çevreden geliyor.

Şimdi yeniden Washington görüşmelerine dönelim.

Kürdistan Başkanı Mesud Barzani önderliğindeki Kürd delegasyonu, Obama ve yardımcısı Biden ile görüştükten sonra, diğer üst düzey görüşmeleri yaptılar.

Kürdistan delegasyonu Amerikan Savunma Bakanı Robert Gates, ABD Dışişler Bakanı Hilari Clinton, yeniden Başkan yardımcısı Joe Biden ile, Amerikan Kongresinin Dış İlişkiler Komitesi Başkanı, John Kerry, senatörlerden Mc Cain ve Joseph Liebermann ile ayrı ayrı görüşmeler yaptılar

Ayrıca Kürdistan Başkanı Amerikan ordusundan emekli olmuş ve Kürdlerle yakınlıkları bilinen subaylarla aynı araya geldi.

Tüm bu görüşmeler esnasında Başkan Barzani Irak seçimleri, Kürdistan Hükümeti ile Bağdat arasındaki sorunlar, Kerkük meselesi, Anayasa meselesi ve Kürdlerin komşu devletlerle olan ilişkileri hakkında Kürdlerin sahip oldukları pozisyonu açıkladı ve destek istedi.

Basına yansıyan haberlere, görüşmelere katılan Kürd kesiminin verdikleri bilgilere ve ABD yetkililerinin görüşmelerden sonra yaptıkları çeşitli açıklamalara bakılırsa Kürd delegasyonu yaptığı görüşmelerde hedefine ulaşmıştır. Ayrıca Kürdistan Başkanı bu görüşmelerden sonra Amerika'daki Kürdlerle de aynı araya geldi ve onlarıda yaşanan gelişmeler hakkında bilgilendirdi.

Bu arada Kürdistan Başkanı Saban Center for Middle East Policy'nin direktörü Kenneth M. Pollack'ın moderasyonunu yaptığı „The Brookins İnsitition“un örgütlediği bir toplantıya konuşmacı olarak katıldı.

Başkan Barzani'nin The Brookins İnsitition“undaki konuşması ve Amerika'nın Kürd diasporasıyla yaptığı toplantı esnasında söyledikleri Washington'da yaptığı ikili görüşmelerin kısmen de olsa detaylarınıda gündeme taşıdı.

Başkan Barzani „The Brookins İnsitition“ ün ev sahipliğini yaptığı toplantıda Kürd yönetiminin bir dizi hayati sorun hakkındaki yaklaşımını katılımcılara aktardı.

Bilindiği gibi Irak Anayasa'sının 7. maddesi Baasçıları iktidar organlarından ve siyasi yaşamdan uzak tutmaya çalışıyor.

7 Mart 2010 tarihinde yapılacak seçimlere katılacak bir dizi Sünni şahsiyet ve listeler Hakimler Kurulu'nun engelline takılarak seçim dışı bırakıldı. Bazı çevreler bu kurulun İran tarafından manipüle edildiği ve yetkilerini kötüye kullandığı iddiasından bulunuyorlar. Amerikalılar, Sünnilerin geniş bir şekilde seçime katılması için var olan kararın gözden geçirilmesi için taraflara baskı yapıyor. Bazı Sünni çevreler bu durum devam ederse seçimlere katılmayacaklarını ilan ettiler. Bu mesele Kürdistan Başkanı'nın Amerikan yetkilileriyle yaptığı görüşmelerde de gündeme gelmişti.

Eski Baasçıların seçimlere katılıp katılmaması meselesinde Kürdistan Başkanı'na sorulan bir soru üzerine, o bir çerçeve çizerek şoyle cevapladı: „Suç işlememiş, Enfal ve Irak halkının ölümlerine karışarak suç işlememiş ve Anayasa'ya bağlılıklarını bildiriyorlarsa siyasal yaşama katılabilirler“ dedi.

Kürdistan Başkanı bir soru üzerine Irak seçimlerini önemsediğini, fakat seçim öncesi hiç bir çevre ile gelecekte kurulacak hükümet üzerine ittifak çalışmalarına girmediklerini ve bu meseleyi seçim sonrasına bıraktıklarını deklere etti. Ayrıca Kürdistan Başkanı hiç bir çevrenin tek başına iktidara gelememeyeceğini ve seçim sonrasında yeniden ortak hükümete gidileceğini söyledi. Seçimlere hile karıştırılması en büyük tehlike olduğunu ve bu konuda uluslararası kuruluşların yardım ve desteklerine ihtiyaçları olduğunu söyledi.

Kürdistan Başkanı Irak'ta terör olayları eskiye oranla azaldığını, geçmişte ger gün 50 patlama olurken , bugün her gün 10 patlama oluyor. Tehlike hala devam ediyor. Seçim esnasındada terör saldırıları daha da arta bilir dedi.

Kürdistan Başkanı bir soru üzerine komşu devletlerin Irak'ın iç işlerine karıştıklarını, eğer Iraklılar bu meseleyi çözmeseler, çeşitli çevrelerle ilişkilerine çeki düzen vermeseler Amerika'nın yapabileceği fazla bir şeyi olmadığını söyledi.

Başkan Barzani, seçimlerden sonra var olan sorunlarla ilgili görüşmeler meselesinde ise Irak'taki sorunları ikiye ayırdı. Birincisi, tüm Iraklılarla ilişkisi var; diğeri ise Kürdistan ve Bağdat hükümetleri arasındaki ilişkilere dairdir, dedi.

Tüm Iraklıları ilgilendiren sorunlar, Anayasaya bağlılık meselesi, yönetime katılma, kendisini dayatma yada iktidarı kişilerde somutlaştırma gibi sorunlar. Bağdat ve Kürdistan hükümeti arasındaki sorunlar ise Kerkük ve diğer tartışmalı bölgelerin sorunlarını çözme konusunda ön görülen 140.maddeye ilişkindir. 140.madde yalnızca Kürdistan Bölgesine ilişkin değildir. Diğer bir çok vilayetin sınırları değiştirilmiştir. Bize göre 140.maddenin alternatifi yoktur. Sonuçta halk karar verecek. Bizim için Kerkük'ün kimliğini tespit etmek önemlidir. Biz Kerkük'ün Kürdistani kimliğe sahip olduğunu söylüyoruz. Tüm tarihi ve coğrafi veriler bu gerçekliği açık bir şekilde ortaya koyuyor. Bu gerçekliklere rağmen biz yumuşak davranarak halka başvurmak için referandumu kabul ettik. Eğer bu gerçekleşirse bizim Kürdistan Bölgesi olarak ortak bir idareyi oluşturabiliriz.

Petrol ve gaz meselesinde ise bizim Anayasanın ön gördüğü biçimle hiç bir sorunumuz yok. Biz petrol ve gaz yasasını kabul ediyoruz. Bu zenginlikler tüm Iraklıların malıdır. Irak bütçesine ilişkin sorunumuz var. Biz diyoruz bizim payımız %17 dir. Bu oranın tespiti bir siyasi antlaşma neticesinden gerçekleşti. Çünkü, şimdiye kadar hala bir nüfus sayımı yapılmamış ve Irak nüfusunun gerçek sayısı ortaya çıkmış değil. Bize göre %17'de azdır. Fakat bir siyasi antlaşmaya varıldı ve bizde kabul ettik. Biz petrol ve gazlardan gelen gelirlerin bizim payımıza düşen kesiminin doğrudan Kürdistan Hükümetinin kontosuna gitmesini istiyoruz. Tabi ki kontrol olacak. Bağdat'ın bunu Kürdistan Bölgesine karşı baskı aracı olarak kullanmaması, Kürdistan Bölgesinin bütçesini bloke etmemesi ve azaltmaması için... Bizim bu konuda sorunumuz var.

Devam edecek

Aso Zagrosi

[/url]

Yeni Yorum yaz

Bu alanın içeriği gizlenecek, genel görünümde yer almayacaktır.

Düz metin

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.