Hz. Muhamed’in 12 Karikatürü üzerine
30 Eylül 2005 tarihinde Danimarka‘nin Jyllands-Posten gazetesinin „Özgürlük ve Din“ iliskisinin konu olan bir makaleyi Hz. Muhammed’in 12 karikatürüyle birlikte yayinlamasi kopan bir firtinanin ilk baslangici oldu...Ilk önce bu ülkede yasiyan muslumanlarin cestitli girisimleri ve 11 Arap ve Islam ülkesinin Danimarka Büyük Elcileri bu ülkenin basbakani Fogh Rasmusen’le görüsme istemleri sonucsuz kalinca, Danimarka da yasiyan musluman din adamlarinin dünya ve özellikle Arap ülkeleri turu basladi.Danimark’a yetkilileri yaptiklari aciklamalarca „basin özgürlügüne önem verdiklerini“ ve „laik bir ülkede yasadiklarini“ her defasinda vurgu yapmaya calisiyorlardi.. Fakat, islami cevrelerin baskilari iktidar ve sokaklar birleserek kendisini göstermeye basliyordu... Avrupa’da bir cok ülkede bazi gazeteler ya 12 karikarürü yada bunlardan bir veya ikisini kendi mansetlerine almaya basladilar..Subat ayina girildigi andan itibaren „12 karikatür „ hikayesi uluslararasi bir boyut kazanarak, „tehditler“, „Cihad cagrilari“, „ekonomik ambargolar“ esliginde büyük kitlesel gösteriler noktasina vardi.... Dünya ölcüsünde „basin özgürlügü’nün sinirlari“ ve „dinlerin tabulari“ yeniden tartisma ortamina girdi..„Muhammed ve 12 karikatür“ hikayesi tam bir Arap sacina dönüstü.... Karikatürleri görenlerde, görmüyenlerde bu meseleye iliskin tavir takindilar yada tavir takinmak zorunda kaldilar..Birileri görünmeyen bir el gibi „biz“ ve „onlar“ ikilemini dinsel gerekcelere dayandirarak tüm dünyaya empoze etmeye calismaktadir..Danimarka halkinin hiristiyan olmasi ve bu ülkenin bir gazetesinin böyle bir seye girismesi bazi cevrelerin islerini kolaylastirmaktadir...„Beyaz adam“ „ gavûrlar“ muslumanlara, karsi Hacli seferleri düzenliyorlar, „dinimize“ ve „Peygamberimize“ hakaret ediyorlar diye genel bir seferberlik ilan etmis durumdalar..class="western">Aslinda Jyllands-Posten gazetesi bu karikatürleriyle „kendisinden söz ettirmek“ icin bir „provokasyon“ mu yapti yoksa „düsünce özgürlügünü“ kullanma adina mi hareket etmek istedi önemini kayip etti.. Cünkü Ortacag mantigini kendilerine ideolojik dayanak olarak gören Arap Milliyetcileri, var olan pozisyonlarini dahada güclendirmek icin bu olayi manipüle etmeye basladilar.. Arap ve Fars kanli diktatörlükleri bu olaya hemen sarildilar. „Kafirlere“ karsi „dünya islam“ cevrelerini „tek bir bayrak“ ve „Allah adina „ birlestirmek, kendilerini lider olarak empoze etmeye calisiyorlar.. Amerika’nin baskisi altinda olan Iran ve Suriye’nin tutumu buna en iyi örnektir.. Bu devletler „12 karikatür“ü karikatüreze edererek kendi hakimiyetlerini yeniden saglamlastirma ve kendilerine yönelik yaptirimlar ve baskilari hafifletmek istiyorlar..Dinsel yapilarin fanatizmine, engizisyonlarina, tabularina ve dogmlarina karsi tarih de cok ciddi mücadeleler ve tarihsel alt üst oluslar yasandi..Avrupa’da yasanan reform, rönesans, Fransa ve baska ülkelerindeki devrimler büyük oranda kiliseye ve dinsel otoriteye karsi yapildi.. Avrupa’nin düsünsel bazda Ortacag karanligindan kurtulmasi icin Avrupa aydinlari, dine, tabularina ve „Tanridan aldiklari“ iktidarlarina karsi ciddi mücadeleler verdiler ve büyük bedeller ödediler. Bugün dahi, bu durum yasaniyor. France Soir gazetesi Danimarka gazetesiyle dayanismak icin „12 karikatürü“ yayinladigi zaman, cok carpici bir baslik kullanmisti: „Evet bizim tanrinin karikatürünü yapma hakkimiz var“...Cünkü Hiristiyanlikta dahil olmak üzere Tanrinin resmini cizmeyi günah görürler.. Gazetenin genel yayin yönetmeni isini kayip etmesini göze alarak sadece peygamberin degil, Allahin resmini cizme hakki oldugunu ileri sürebildi..Avrupa aydinlarinin o büyük mücadeleleri sayesinde bugün katilsak da katilmasak da „Avrupa uygarligi“ denilen olayin olusumunu sagladilar.. Hiristiyanlarin tabularina baskaldirip „ dünya dönüyor“ diyen Gallile, daha sonra mahkemece sözünü geri almasina ragmen, disariya ciktiginda „siz ne söylerseniz söyleyin o yine dönüyor“ diyordu... Fransa’da Voltaire’in dine karsi tutumu buna en güzel örneklerinden biridir. Dinler tarih böyünca hep tabular ve dogmalar olusturdular.. Toplumlar ilerledikce tabular ve dogmalarda birer birer yok olup gittiler.Tarihe insan bir göz attiginda her „tabu“ yikildigi veya saldiriya ugradigi zaman cesitli cikar cevreleri var olan „tabu“ya endeksli cikarlarini savunmak icin histeriye varan karsi koyuslarini görür.. Bu cikar cevrelerinin manipüleleri netecesinde su veya bu sekilde „tabunun“ magnetik alani icinde yer alan kitleler sürü olarak kullanilir.Tarih bu ve buna benzer milyonlarca olaylara taniktir..Insanlar, insanlik tarihi boyunca ne kadar din degistirdi yada degistirmek zorunda kaldi? Dinler, ilk ciktiklari dönem olusturduklari tabularla da olsa, toplumlarin cesitli ihtiyaclarina cevap vermeye calismislardir.. Ama, yine gün gelir bu dinler tüm dinsel emir ve varyantlariyla toplumun gelisimi önünde engel olurlar... O zaman var olan engelleri asmak gerekir..Hz. Muhammed’in „resmini“ yada „karikatürünü“ cizmek te bir tabu durumuna getirilmis durumdadir... tarihte bir cok dönem bu „tabu“ asilmaya calisilmis, ama sonucta bir gelenek empoze edilmistir. Islami cevrelerde tarih boyunca „müzik“ , „tanz“ vb... etkinlikler bir cok defa yasaklanmis ve gunah sayilmistir.. Ama, insanlar bu „tabulari“ zamanla asabilmislerdir.. „Resim“ yapmak islami cevrelerce „put“ yaratma ile es anlamli alindigindan dolayi, „insani cizme“ yada „yaratma“ olayi tanriya has bir özellik olarak görüldügünden ilk önceleri genel bir ret vardi... Sonralari bu dar bir cevreyle sinirlandirildi.. Bir cok defa“basi olmayan“ yada kamufle edilen, ama gövdesi olan Hz. Muhammed resimleri cizilmistir..Ne yazik ki bu karikatürler meselesi „Dogu“ ve „Bati“ yada „Islam“ ve „Hiristiyan- Yahudiler arasinda „bir kültür“ kavgasi seklinde lanse ediliyor..Keske islam ülkelerinin aydinlari, düsünen insanlari bu karikatürlerle yada buna benzer girisimlerle kendilerini göstermis olsaydilar. Cünkü, „evin icinde“ kavga baslasa farkli bir yol alirdi.. Her ne kadar, bu yönde bazi girisimler, Salman Rusti, Teslime Nasrin, Nasser Abu Zeid ve Yusuf Sahin tarafindan gerceklestiysede bunlarin hepsi Avrupa’ya kacmak zorunda kaldilar.Ama, komsularla bir kavga derecesine getirildigi zaman „aile evlatlari“ birlesebiliyor.. Bugünde dayatilan budur...Ama, tüm musluman ülkeleri ve cevreleri bu karikatürler meselesinde tepkilerini gösterirken, Kürd cephesinde büyük bir sessizligin olmasi hosuma gitti... Bu sessizligi yarin birileri diplomasi adina, „halkimiz ne düsünür“ diye bozarsa dahi, isin özü pek degismez.. Cünkü, biz Kürdler din adina hep önde savastik.. Ebu Muslimi Horasanlidan Selaheddin Eyubi’ya kadar, daha sonra Türk, Arap ve Farslarin kendi ulusal veya devlet cikarlari icin yürütükleri tüm savaslarda biz Kürdler din adina hep herkesten önce savas cephelerine kostuk...Ama, bugün Kürd milleti ve siyasal olusumlari islamla dinsel bir bagliliklari olsada bu yapilanlarin kendilerine karsi dogrudan yapilan bir „saldiri“ olarak görmüyor ve seyirci konumuna girmis bulunuyor.Cünkü, Kürd milleti hâlâ tam olarak bilince cikarmamis olsada, Islam’in yada Islam adina hareket edenlerin Kürdler icin felaket ve kiyimlardan baska bir sey getirmedigini biliyor.. Tarih boyunca yapilan bir cok Kürd ulusal direnisi musluman din adamlarin „fetva“lari esligin ates ve demirle bastirildi.. Osmanli ve Pers Imparatorluklari döneminde yürütülen savaslarda yine Kürdler kurbanlik koc olarak kullanildi, yüz binlerce Kürd yok edildi... Sadece Birinci Dünya Savasi esnasinda 100 binlerce Kürd yok edildi...Kemalistler dahi iktidari ele gecirdikten sonra, Kürdistan’da bas gösteren tüm ulusal ayaklanmalari bastirmaya calisirken hep „din kardesligini“olayini kullandilar.. Direnisci Kürdleri de „dine karsi“, „gavûrlarin isbirlikcisi“ vb....vb... Bugünkü TC dahi Kürd hareketine saldirirken „Ermeni“, „Yunan“ kiskirtmasi diye lanse etmektedir...Araplarda farkli degil, Saddam rejimi dahi 1980 yilari ortasinda Kuran’in „Enfal“ süresine dayanarak 182.000 Kürdü soykirimdan gecirdiginde, tek bir musluman ülkesi tavir almadi, ses cikarmadi. Birakin ülkeyi, tek bir din adami cikipta "Hayir... Enfal süresi bu degil... Yanlistir!!! Günahtir!!!! Islami, islam kardesime karsi böyle kullamazsiniz „ demedi.. 182 bin Kürd birkac yil icinde Islamiyet adina soykirimdan gecirilirken kimse ses cikarmiyor ve ölüm sessizligina dalmislardi..Ama, bir „kac karikatür icin“ herkes harekete gecmis, histeriye kapilmis durumdir.Bu histerinin, bu seferberligin altinda yatan din degil, Araplarin iktidar ve ulusal cikarlaridir.. Din yada Islam sadece geri kitleleri seferber etmek icin bir aractir..Biz Kürdler Islam adina yürütügümüz tüm savaslarda , dalgalandirdigimiz „Islam Bagragi“ hep bize kefen oldu...Yüzbinlerce Kürd Arapca „Allah’in sectigi dildir“ diye Kürdlere empoze edildiginden dolayi asimile oldular.. Eyubilerle Misir’a ve diger Arap ülkelerine gidenler hep asimile edildiler... Musluman olmayan Hiristiyan Kürdler ve Müsevi Kürdler baska uyruklara gectiler.... Kakayi, Feyli,Sebek, El Hak ve Alevi Kürdleri büyük kiyimlara ugradilar... Êzidi ve Zerdesti Kürdleri kiyimlardan gecirildiler, zorla din degistirmeye mecbur edildiler, Ateshgehleri söndürüldüler...Son yillarda Kürdler Güney Kürdistan’da bazi özgürlükler elde ettiklerinde tüm Islami cevreler Kürdlere düsmanlik ediyor ve Kürdleri „gavur“ ilan ediyor.. Sorun ne Kürdler ABD ile iliskiye gecmis. Kürdler ABD ile iliskisi olmadan önce islamiyet adina ulusal olarak yok edilme ile karsi karsiya kaldigi zaman siz nerdeydiniz?Kürdlere karsi „Enfal operasyonlar“ yapildigin 182 000 kürd fiziki olarak yok edildikten sonra, „Enfal süresine“ göre „ ganimet olarak“ Araplar Kürd kadinlarini ve genc kizlarini alip götürdüler... Bir cok arap ülkesinde bu Kürd kadin ve kizlari genel evlere kapatildi yada Arap Seyhlerinin „ eglence mezesi“ oldular... Hâlâ da bu Kürd kadinlarini akibetinden bir haber yok..Islam ülkelerin bir cok Camisinde „Kürdlere kani helaldir“ diye fetvalar veriliyor.. 1 Subat günü teröristler KDP ve YNK Hewlêr merkezlerine saldirdiklari zaman, yüzlerce sucsuz ve günahsiz Kürd katlediliken, Hamas’in kurucusu Seyh Ahmed Yasin „hak ettiler“ diye demec verebiliyor... Filistinlilerin „ meshur solcu sairi“ bir dönemler „Kürdistan“ diye bir siir yazmisti.. Simdi kitabin yeni baskisinda bu siiri cikarmis....Biri Islami ve digeri solcu... Ama ikiside Araplarin cikari icin kavga ediyor..Evet Kürdlerin bu gelismeler karsisinda sessiz kalmasi olumlu bir gelismedir.Aslinda büyük Kürd sairi Dildar, „Ey Reqib“ adli Kürdistan Ulusal marsinin yazdigi zaman Kürdlerin ortak bayragini ortaya koymustu.. Dildar „Dinimiz, imanimiz vatandir“ diyordu.. Tüm Kürdler, dinsel farkliliklarina ragmen Kürd bayragi ve Dildar’in siari altinda toplanmalidir...[email protected]05.02.06