Bavê Rabûn’u Kürdistan Şehidler kervanına uğurladık!!
Bavê rabûn, 22 Nisan günü sabahı dostlarını, arkadaşlarını, sevgili eşini ve iki yıldızı olan Rabûn ve Lerzan Dara’yı fiziki olarak terkederek Kürdistan Ulusal Kurtuluş Mücadelesinde şehit düşenlerin kervanına katıldı.. 22 Nisan günü aynı zaman ilk Kürd gazetesi olan Kürdistan’ın basıma verildiği gündü.... Bavê Rabûn’un sürgünde ve vatan hasretiyle yanıp tutuştuğu bir ortamda yaşamını kayıp etmesi, Kürdlerin çoktan beri alıştığı bir durumdur... Çünkü, vatanları işgal altında olan Kürd halkının yaşamının bir başka adı da sürgündür.... Bavê Rabûn da bundan gereken payını almıştır... Aslında Bavê Rabûn’dan önce dedesi var olan iç zoraki göçün kurbanı olmuştu... Ben Bavê Rabûn’la Hastane’da ailelerin tarihçesi hakkında konuşurken, gelip-giden hafızasını zorlayarak bana: “Büyük dedem geçen yüzyılın başlarında yani Osmanlı ve Rus savaşı esnasında Kars tarafından gelip Muş’un Malazgirt kazasının ‘Xanika Feyzo’ köyüne yerleşiyor” dedi..... Türk sömürgeci devletinin Kürdistan yerleşim birimlerini boşaltma ve Kürd yurtseverlerininden arındırma politikasından Bavê Rabûn ailesi de payını aldı. Yıllar önce Bavê Rabûn ailesine ait Xanika Feyzo’da bulunan evler ve araziler korucular tarafından el koyulmuş, ailesi Türkiye’nin başka alanlarında yaşama mecbur kalmıştı... Bu durum hâlâ devam ediyor... Böyle bir ortamda Bavê Rabûn’u kutsal Kürdistan topraklarından uzak, eşi ve çocuklarının bulunduğu Cenevre’de toprağa verdik... Evet 25 Nisan günü saat 15.30’de İsviçre’de yaşıyan Kürdistanlılar, İsveçre’li dostları ve Avrupa’nın çeşitli ülkelerinden gelen Kürdistanlılardan oluşan yüzlerce kişinin katılıyla Bavê Rabûn’a layik olmasada görkemli bir törenle toprağa verildi.. Biz Morg’un karşısına toplanan Kürdistanlılara yaklaşınca hepsi uzaktan bana sarı saçlı İsviçreliler gibi geliyordu... Ben yaklaştıkça kır yada beyaz saçlı tanıdık yüzleri görmeye başladım.. Zaman işte ...!!!! Onun sebep olduğu değişimin uzaktaki görünüşü, beni yanıltmıştı.... Kır saçlılar dışında bir o kadar genç ve kadında vardı... Hafta içi olmasına rağmen beklenen üstünde bir kitle katılmıştı... Yıllardan beri görmediğim bir çok arkadaşı törende gördüm.. 25 Nisan günü aynı zamanda Bavê Rabûn ve dayîka Rabûn'un evlilik yıldönümüydü... Onlar, 25 Nisan 1989’da evlenmişlerdi.. 17 yıl boyunca Bavê Rabûn ve Dayîka Rabûn 25 Nisan gününü evlilik yıldönümü olarak kutladılar..Bu yıl ise aynı gün Bavê Rabûn’u toprağa veriyorduk.. Herhalde bu durum Kürd halkının “Şîn û Şadî”yi aynı arada yaşama gerçeğine tamda denk düşüyordu... 25 Nisan günü töreninden önce Bavê Rabûn’un arkadaşları, yoldaşları ve dostlarından oluşan spontan bir komite her şeyi detaylarına kadar düşünmüş ve tüm ön hazırlıkları yapmıştı... Basın ilanları, Bavê Rabûn’un fotorafının bulunduğu rozetler, tören esnasında yapılacak konuşmaların Fransızca ve Kürdçe metinleri, Kürdistan renkleriyle bezenmiş çelenk ve gül demetleri, tören sonrası gidip söhbet edilmesi gereken restorant olayına kadar her şey ayarlanmıştı.. Biz Bavê Rabûn’un tabutunu Morg’dan toprağa verileceği mezarlığa kadar omuzlarda taşıdık.. Onun arkadaşları ve dostları bu yol boyunca ya tabutu omuzladı yada elini dayanışmak için tabutun bir yerine dayandırmaya çalıştılar... Tabut tam anlamıyla eller üzerine taşındı... Mezarlığa vardığımızda Bavê Rabûn’un tabutunu mezarın üstüne bıraktık.... Tam o anda hepimizi derin duygulara götüren, ağlatan bir sahne yaşandı... Bavê Rabûn’un 15 yaşındaki oğlu Rabûn ve 8 yaşında olan Lerzan Dara Kürdistan bayrağını getirerek tabuta sardılar.. Ardında Aso arkadaş alabildiğine akıcı ve edebi Kürdçe ve fransızcasıyla törenin sunuculuğunu yaptı.. Bavê Rabûn’un yıllardan beri arkadaşı olan Raffael gözyaşları içinde ve arasında Bavê Rabûn’un kısa biografisini okudu... Arkadaşlar Bavê Rabûn’un Kürdçe kısa yaşam öyküsünü okuma görevini bana vermişlerdi.. Ama, Rabûn ve Lerzan Dara’nın bayrak meselesi, 25 Nisan evlilik ve ölüm yıl dönümü olayına eklenince, elimdeki metin kayıplara karıştı ve yaşananlar arasında çaresiz bir duruma düştü..Bundan dolayı ben yazılı metini bir kenara bırakarak, Bavê Rabûn’a hitaben kısa Kürdçe bir konuşma yaptım... Daha sonra P.Ş-Kawa adına Rojhad Badiki yoldaş Bavê Rabûn’un siyasal yaşamını konu olan Kürdçe bir konuşma yaptı..... Ayrıca Kürdistan Demokrat Partisi(Irak) ve Komela Şoreşger(İran)den birer yetkili Bavê Rabûn’a ilişkin konuşma yaptılar... Bavê Rabûn’un tabutu mezara indirilmeden önce, Aso daha önce kendisine bir çok defa okuduğu ve Bavê Rabûn’unda sevdiği çok duygusal bir stranı okudu.. Törenin bu boyutu tamamlandıktan sonra, yıllar önce Bavê Rabûn’un istemi üzerine Dayîka Rabûn’un Kürdistan’da getirdiği toprak Rabûn ve Lerzan tarafından getirilerek tabutun üzerine atıldı.. Tören alanında bulunan Kürdistanlılar Bavê Rabûn’u Kürd ulusal marşı ‘Ey Reqib” eşliğinde toprağa ve Kürdistan şehidlerinin yanına gönderdiler... Daha sonra Bavê Rabûn’un cenaze törenine katılanlar birlikte bir lokantaya gittik.. Fakat, öngörüldüğünden daha fazla kitle törene katılınca, katılımcıların esası yer darlığı meselesinden dolayı ayakta kaldı.. Sonuç olarak, bu cenaze törenini hazırlayan, aylardan beri Bavê Rabûn’u, eşini ve çocuklarını yalnız bırakmayan tüm arkadaşlara ve dostlara teşekkürler...