Avrupa`da Sürgün yasami (4)
Daha önce belittigim gibi,. Sürgüne gelenlerin büyük çogunlugu ya deniz, ya hava yada kara yolunu kullaniyorlar. Ayni yolu, Aprupa`ya ekonomik nedenlerle gelen Mültecilerde kullaniyorlar. Hemen hemen büyük çogunlugu Sebeke vasitasiyla geliyorlar. Sebekelere binlerce Dollar, Euro veya Frank verip geliyorlar. Çogu bu paralari borç edip geliyorlar. Bu paralari kisa zamanda kazanip göndereceklerini zanediyorllar. Hatta evini veya Dükkanini bile tefecilere ipotek edip gelenler bile var. Ancak evdeki hesap çarsiya uymuyor. Simdi kisaca Sürgünlerin gelisi veya kisaca Mülteci olarak gelenler hangi dönemlerden geçiyorlar. Kisaca bir göz göz atalim. Aprupa ülkelerinin çogunda Mülteci kamplari sinirlarda yapilmis. Örnegin Isviçre kamplari, Almanya, Fransa, Italya ve Austurya sinirlarinda kurmus. Eskiden gelenler nerede teslim olursa olsun, yine bu sinirlardaki (halada öyledir) kamplara gönderiliyorlardi. Ve gelenlerin hepside gizli yollardan geliyorlardi. Ancak iki yil önce yapilan bir anayasa degisikligine göre artik insanlar gizli yollardan gelmiyecekler, bizzat yasal yollardan ve yasal pasaportlan gelecekler. Bunun sebebi Mülteci akimnin önüne geçmektir, çünkü hiçbir Sürgün veya Mülteci yasas yollardan gelemez. Yasal yollardan gelmiyenlerin Mültecilik haklari kabul olmadigi gibi ülkelerine göndermeyle karsi karsiyadirlar. Bu durum hemen hemen tüm Aprupa ülkelerinde böyledir. Çünkü hepside mülteciligin önüne geçmek yeni yasalar çikardilar. Bu kamplara gittikten sonra, bazen bir ay veya daha fazla kalabiliyorlar. Burada yol ifadesi bir tercüman araciligiyla aliniyor. Bu kamplarda yalniz hafta sonu disari çikma izni var, oda adres verme kaydiyla. Yani, yari açik cezaevi gibi bir yer. Insanlar havalandirmada cezaevi gibi volta atar, sohbet eder, günde üç defa yemek yiyerler. Baslangiçta yemek çok zordur, çünkü yeni bir tat ve içecek sabah ihlamur çayidir. Aksam saat 10`da çit çikmaz herkes yatmak zorunda ve sabah saat 07`de kahvalti basliyor. Akrabasi olanlar fazla zorluk çekmezler, çünkü dil veya avukat tutma kunusunda ve disari çikip gezme konusunda biraz daha rahattirlar. Arada dil bilenler çikiyorlar. Bunlar ya Fransa, yada Almanya`dan geliyorlar. Ve bildiklari biraz tarzanca Almancalariyla millete havalari atarlar. Sekiz yildir Aprupa ülkelerini gezen bir Pazarcikli Kürtlen tanistim. 18 yasinda gelmisti ve o zaman 26 yasindaydi. 2-3 yil bir ülkede kalir mülceciligi kabul olmadigi için, her dafasinda kaçip baska bir ülkeye gitmisti. Aprupa devletleri bunu farkina varip bilgisayar sistemi olusturdular. Parmak izleri alindigi için sahte kimlikle bile baska bir ülkede ortaya çikariyorlar. Ve geldigi ülkeye geri gönderiliyorlar. Dil bilmemek basli basina büyük bir sorun. Yaslari geçmis ve köylerden gelen Kürt insaninin burada dil ögrenmesi mümkün degil. Çünkü kendi dili yasak oldugu için ögrenememis, dil kurallarini bilmiyor, veya dogru dürüst okuyup yazamiyor, almancayi nasil ögrenecek. Orta yaslilarin çoguda ha bugün dönerim ha yarin dönerim psikolojisiyle ögrenmiyorlar. Bu kamplardan ifadeleri ilinanlar bir süre sonra degisik kanton- ve sehirlerdeki yeni kamplarina veriliyorlar. Eskiden normal kamplardi, simdi dag baslarinda cezaevi gibi yerlere veriliyorlar. Ve orada, asil gidecekleri normal kamplarini bekliyorlar. Gelecek bölümde bu kamp yasaminin nasil oldugu, insanlarin topluma nasil integre olduklarini anlatacagim. Ancak bitirmeden basimdan geçen bir durumu anlatayim. Birkaç yil önce tanimadigim bir hemserim esi ve çocuguyla bize geldiler. Adam ile sohbetimizde:- Hayirdir gezmeyemi geldiniz?- Evet gruplan Avrupa turuna çiktik. Ama Mültecilik için basvuracagiz, çünkü bahatin bize dediki: “gidin Isviçre`ye, size hemen bir ev ve araba verirler, kral gibi yasarsiniz”, bizde tur bahanesiylen geldik. dedi.Güldüm, birazda sasirdim, hiç böyle bir sey duymamistim.- Demek bahatin öyle dedi!..- Cezaevi, mahkeme kagitlariniz falan varmi?- Hayir mahkeme yok, cezaevi falanda yok. Yalniz 12 Eylülde Askerler köyümüze geldikleri zaman ben daga kaçmistim. dedi.O gece onlara Mülteciligin tüm zorluklarini anlattim. Kimseye ev ve araba vermediklerini, 20 yildir burada yasiyanlar bile ancak karinlarini doyurduklarini anlattim. Ertesi gün götürüp onlara iyi olan bir mülteci kampi gösterdim.Adamlar hemen tura telefon açtilar, kendilerini beklemeleri istediler. Arkalarina bakmadan gittiler. 7 yildir onlardan haber bile alamadim. 04.08.06