Acaba Dehak Med Kralımıydı? (2 son)
Moïse de Khorène sözünü ettiğimiz eserinde Tigran’ın Med ordularını yenilgiye uğratığını ve Ejdehak’ı öldürdüğünü genişçe anlatıktan sonra Tigran’ın bacısı olan Ejdehak’ın eşi Tigranouhi ile Ejdehak’ın büyük eşi Anouïch üzerine duruyor. Moïse de Khorène’nin anlatımlarına göre Tigran bacısını büyük askeri güçlerin eşliğinde kurduğu Tigranakert şehrine gönderiyor. Tigran tüm bölge halkına prensesin hizmetine girmeleri için talimat veriyor. Ayrıca yazar bölgedeki soyluların bu kraliyet ailesinin soyunda gelen asilzadeler olduğunu da yazıyor. Moïse de Khorène’nin aktardığı bilgilere göre Tigran Ejdehak’ın ilk eşi Anouïch’i, Ejdehak’ın kızları olan prensesleri ve prensleri, gençleri ve bir sürü savaş tutsaklarının dahil olduğu 10.000’den fazla Med kitlesini Ağrı Dağının Doğu yakasına getirip yerleştiriyor. Medlerin yerleştirildiği alanları tarif ederken yazar şöyle diyor: Ağrı Dağının doğu yakasından Golt yani Tambat, Oskiola, Dajgouinik ve nehir boyundaki diğer yerleşim birimlerinden-yani Verandjounik- Nahçiwan kalesine ve Khram, Djoula ve Khorchakounik adlı 3 yerleşim birimine, nehirin diğer tarafında ise Ajdanakandan Nahçiwan kalesine kadar olan bölgeyi kapsıyordu. Tigran Med prensesi Anouïch’i ve kızlarını Ağrının eteklerinde sakin bir yere yerleştiriyor ve ona yine Ağrı eteklerine yerleştirilen Medlerden hizmetçiler veriyor. Anouïch, kelime olarak “ölümsüz, ışık ve parfümlü” anlamına gelmesine rağmen, Moïse de Khorène Anouïch’i “Dragonların Anası” anlamında kullanıyor. Yazar bölgeye yerleştirilen Medlere ve Ejdehak’ın ailesinden gelenleri “Dragon ırkı” olarak adlandırmaktadır. Moïse de Khorène eserinde Ağrı dağının çevresine yerleştirilen Medlerin daha sonra Ermenilerle savaştıklarını ve bu konuya ilişkin halk içinde anlatılan hikayeleri ve söylenen şarkıları aktarıyor. Tabi ki yine o, bu Medleri Ejdehak ve Dragonlar diye değerlendirmektedir. Burada anlatılan ilginç bir başka hikaye var. O da Ermeni Kralı Artaches’in eşi Kraliçe Satinik’in Dragonların Prensi Argavan ile girdiği evlilik dışı ilişki ve ardında gelen savaşlardır. Daha önce Argavan adlı bir Kürd kralını duyanlar olduğunu sanmıyorum. Uzun bir süre önce Spartakus üzerine araştırma yaparken(Spartakus bir Med Prensidir. Bu konuya ilişkin makaleme bakabilirsiniz) Yunan Tarihçisi Plutarch’ın eserlerini ve özellikle Parelel Yaşamları incelemiştim. Plutarch, Roma Generallerinden Lucullus ile Gordyeni Kralı Zarbienus arasındaki ilişkilerden ve ittifaktan söz ediyor.. Romalılar alana girmeden önce Tigran Gordyeni Kralını ve ailesini tasfiye ediyor. Roma Generalı Kürdistan Kralı için büyük bir cenaze töreni yapıyor. Plutarch geniş bir şekilde Zarbienus’un sarayından ve hazinesinin zenginliğden söz ediyor. Bunların hepsi M.Ö 1.yüzyılda geçiyor.(Plutarch’ın Parelel Yaşamlarının Lucullus bölümüne bakınız. Öyle görünüyorki, Prensi Argavan, Kürd Kralı Zarbienus’un ölümünden sonra hüküm sürüyor. Moïse de Khorène kitabının bir başka yerinde Ermeni kralları üzerine dururken yine Medler ve Ejdehak’ın kötülüklerini ortaya koymak için bir olayı anlatıyor. Bilindiği gibi Ermeni Krallarından Artaches’in ölümünden sonra oğlu Artawazd yerine geçiyor. Artawazd tüm kardeşlerini sürgün ediyor, katliamlar yapıyor ve sonuçta bir terör rejimini kuruyor. Moïse de Khorène Artawazd hakkında bazı hikayeler anlatıktan sonra Medlerle ilişkili olan bir mitolojik olayıda aktarıyor. Onun söylemiyle Artawazd doğduğu zaman bazı katastrofal olaylar meydana geliyor. Deniliyor ki Ejdehak’ın soyundan gelen kadınlar Artawazd’a büyü yaptılar. Çünkü, Artaches onlara kötülük etmişti. Yazar halk içindeki bir söylenceyi şöyle aktarıyor: “Dragonun kızları genç Artavazd’ı kaçırdılar, Onun yerine bir canavarı koydular” diye...... Moïse de Khorène’nin eserinde çok enteresan ve tarihçilerin yararlanabileceği önemli bir hikaye var. Bilindiği Firdewsi “Şahname”sini yaklaşık olarak 1000 yıllarında yazıyor. Bir çoğumuz “ Dehak, Kawa ve Feridun” efsanesini ondan öğrendik. Fakat bu efsane biraz farklı bir biçimde de olsa Firdewsi’den yaklaşık olarak 500 yıl önce yazılı hale sokulmuş. Moïse de Khorène eserinde Perslerin “Biouraspi Ejdehak ile Hrouden” efsanesinden söz ediyor. Ona göre Perslerin bu efsanesi “saçma”, “anlamsız”, “yalan” ve “ahmakca”dır. Bu efsanede öpücük neticesinden Biouraspi Ejdehak’in omuzlarında iki yılan baş gösteriyor. Bu yılanlara insan kurban ediliyor. Hrouden, Biouraspi Ejdehak’ı zincirliyerek Dembavend dağına götürüp bir çukura atıyor ve böylece dünyayı harabeye çevirmesine engel oluyor. Moïse de Khorène Perslerin bu masalını anlamsız buluyor. Yunan masallarının yanında pers masallarının içi boş olduğunu söylüyor. Ona göre Yunan masallarının arkasında büyük anlamlar var. Hatta daha ileri giderek Persler uydurdukları masallarını dahi anlamıyorlar diyor. Moïse de Khorène Perslerden farklı olarak bu Efsaneye ve gerçekliğine dair kendi yorumunu getiriyor. Ona göre Perslerin Biouraspi Ejdehak’ı dedikleri Nemrud döneminde yaşamış onların atasıdır. Yani Perslerin atası. Moïse de Khorène , Perslerin Biouraspi dedikleri kişinin gerçek ismini bir Keldani kitabında gördüğünü söylüyor. Bu kişi “Le Centaure Piourid” adındaki kişidir. Yazar buradan itibaren başlıyor bu kişiyi ve düşüncelerini tanıtmaya çalışıyor. Biouraspi her şeyin kollektif olması gerektiğini ve hiç kimsenin özel mülküyete sahip olmaması gerektiğini açık bir şekilde savunuyordu. O kendi dostlarına gece ve gündüz evine girip çıkmalarına izin veriyordu, diye uzun uzun onu anlatıyor. Sonuçta Biouraspi’nin akibetini Dehak ile özdeşleştiriyor. Bir çok tarihçi ve Moïse de Khorène’nin kitabını fransızçaya çevirenler yazarın Biouraspi olarak adlandırdığı kişinin Mazdek olduğunu söylüyor. ( Daha geniş bilgi için Mazdek hareketine bakalabilinir) Aslında Firdewsi’inin “Dehak”ı, Moïse de Khorène’nin Medlerin son Kralı Astyages’ı “Ejdehak” olarak adlandırmalarından çok Dehak mitolojisi vardı. Çünkü Dehak olayı onlardan binlerce yıl önce Avesta’da geçiyordu. Aji Dahaka, Ehriman tarafından maddi şeyleri tahrip etmek için yaratılan 3 başlı, 3 yüzlü ve 6 gözlü bir mahluktur.(Russell J.R, Zoroastrianism in Armenia, Cambridge, 1987, sayfa 42) Moïse de Khorène kıtabında Med Krallarının bir listesini veriyor. Sırasıyla Varbakês, Maudakis, Sausarmas, Artikas, Dêaukis, Pravortis, Kvaksarês ve Ajdahak. Yazar Ermenilerin ilk Kralı olan Parouir’e kral tacını takan Med Kralı Varbakêstir diyor. Tüm bu bilgileri toparlamaya çalışırsak: 1)Dehak olayı Firdewsi’nin “Şahname”sinden çok daha eskidir. 2)İlk defa Avesta’da Aji Dahaka’dan söz ediliyor. 3)Şahname’den 500 yıl önce Moïse de Khorène sözünü ettiğimiz eserinde Dehak ve Feridun Efsanesinde sözediyor. 4)Mazdek’e de Dehak deniliyormuş, 5)Ermeni tarihçileri Medlerin son kralı Astyages’a “Ejdehak” diyorlarmış. 6)Firdewsi’nin “Şahname”sinde Feridun bir Farstır. Fakat, Ömer Hayam “Newrozname” adlı eserinde Feridûn’un Kürd olduğunu söylüyor. Hayam şöyle diyor: “Kürd Feridun Dehakı yakalayıp esir aldığı gün, İranı ondan kurtardı ve bayram ilan etti” 7)Newroz, Kawa ve Dehak’ın, Medlerin Asuri devletini yıkmalarıyla ilişkileri yok.Çünkü o süreçte bu isimleri hiç biri yok. Med tarafıda Asur tarafı isimleriyle biliniyor. 8)Ağrı Dağı ile Nahçiwan arasındaki bölgede Med halkı yaşıyordu ve Argavan adlı bir Prensleri vardı. Son söz: Kürdlerin kendi tarihlerini ciddi bir şekilde irdelemeleri gerekir. Bir kere Heradote’un Medler hakkında yazdıklarını ve Firdewsi’nin Kürdlere ilişkin söylediklerini ciddi bir analize tabi tutmak gerekir. Bu yazarların mitoloji ile gerçekleri karıştırarak Kürdlere dair yazdıkları yazıları belgeler ışığında yeniden değerlendirmek gerekir. Ben bu belgeyi sunarken amacım tarihimize ilişkin veriler derlemektir. Selamlar
Re: Acaba Dehak Med Kralımıydı? (2 son)