Ana içeriğe atla

ABD Dışişler Bakanı Condoleezza Rice’nin Kürdistan ve Irak ziyareti üzerin

    ABD Dışişler Bakanı Condoleezza Rice ve beraberindeki Amerika Dışişlerinde görevli bir dizi danışmanla daha önce Baĝdat’ta ve dün de Kürdistan Başkenti Hewlêr’e geldiler.Condoleezza Rice’in Irak ve Kürdistan’a bu ani gelişini nasıl yorumlamak gerekir?Condoleezza Rice Baĝdat’ta geldikten sonra merkezi Irak hükümetinin tüm önde gelen yetkilileriyle görüşmeler yaptı. Daha sonra Kürdistan’a gelerek Kürdistan hükümetinin yetkilileriyle görüştü..Bilindiĝi gibi son günlerde Kürdistan hükümetiyle Baĝdat yönetimi arasında yeraltı ve yerüstü zenginliklerinin çıkarılması ve işletilmesi konusunda görüş ayrılıkları çıkmış ve sert tartışmalara neden olmuştu. Biraz daha açmak gerekirse Irak Petrol Bakanı Şaristani, Kürdistan Hükümetinin petrol çıkarmak için yabancı şirketlerle yaptıĝı antlaşmaları tanımadıklarını ve bu yetkinin merkezi hükümetine ait olduĝunu söylemişti... O, bununla yetinmememiş Kürdistan’da petrol çıkaran yabancı şirketleri „kara listesine“ almıştı..Şaristani’nin bu düşmanca tutumuna karşı Kürdistan Başbakanı Nêçîrvan Barzani sert bir açıklamada bulunarak „eĝer Kürdistan hükümetinin imzaladıĝı antlaşmalar kabul edilmese Kürdler baĝımsızlık hakkını kullanır“ bazında tavır aldı.. Baĝdat ve Hewlêr arasında petrol’un ve diĝer yeraltı zenginliklerin denetimi ve işletilmesi konusunda ilişkiler giderek sertleşmeye başlamıştı.. Kürdistan yönetimi tavrını 2005 yılında referandumla kabul edilen Anayasa’ya dayandırıyordu.. Çünkü Federal Irak Anayasası eski işletilen petrol kaynaklarının denetimini merkezi hükümete ve daha sonra bulunan ve çıkarılan petrol yataklarının denetimi ve işletilmesi olayını da bölgesel federal yapılara bırakıyor.Kürdistan hükümeti, çeşitli yabancı şirketlerle petrol çıkarmak için antlaşmalar imzalarken anayasal hakkını kullanmıştır. Bu hususta Şarıstani’nin takındıĝı tutum anayasayı çiĝnemektir... Bilindiĝi gibi Anayasa tartışmaları yapıldıĝı dönem Kürdistan siyasi önderliĝi bir çok defa ve açıkca, daha sonra da Kürdistan Anayasasına yerleştirdiĝi gibi, „Kürdlerin Irakla birlikte kalıp kalmaması olayını Anayasaya baĝlı olup olmama olayına“ endekslemişti.Condoleezza Rice’ın Kürdistan’a gelmesinin nedenlerinden biri iki iktidar arasında bu meseleye ilişkin ortak çözüm bulmaktı.Kürdistan Başkanı Condoleezza Rice ile birlikte yaptıĝı ortak basın toplantısında bir soru üzerine „Biz petrol gelirlerinin adil bir şekilde Irak’in genelinde paylaşılmasından yanayız“ diyor ve „Anayasa’da sözedildiĝi gibi“ diye ekliyor.. Condoleezza Rice de hem Baĝdat’ta ve hem de daha sonraları „petrol gelirlerinin adil paylaşılmasıdan yana olduĝunu“ söylemişti..Burada çıkarılması gereken husus Kürdler, Anayasa’ya göre Kürdistan petrolleri üzerine var olan monopollerini korumak istiyorlar... Kek Mesud’un „Anayasa’da sözü edildiĝi gibi“ diye vurgulamasının nedeni de bu olsa gerek. Peter Gailbrath hem yazdıĝı son kitabı olan „Irak’ın sonu“nda hem de yazdıĝı bir çok makalede „Irak’ın kansız bir şekilde 3 devlete bölünmesi için petrol gelirlerinin adil paylaşılması gerekir“ diyor.. Yani görünen odur ki, Kürdler ve Şii Araplar zenginliklerini Sünni Araplarla paylaşma gerçekliĝiyle karşı karşıyadırlar.Kürdistan Başkanı yine aynı basın toplantısında „Kürdlerin de her millet gibi kendi kaderini özgürce tayin etme hakkı vardır.. Bu kader tayin edici bir şeydir.. Kürdistan Parlamentosu bu hakkı federal ve demokratik bir Irak yönünde kullanmıştır“dedi.Yine burada çıkarılması gereken sonuç, eĝer federal ve demokratik Irak kabul görmese ve oluşmasa kendi kaderimizi tayin hakkını baĝımsızlık yönünde kullanırız anlamınıda çıkarmak gerekir.Condoleezza Rice’ın bir çözüm bulmak istediĝi ikinci sorun ise, son dönemlerde üzerine en çok tartışılan konu olan Irakı oluşturan dinsel ve etniksel yapılar arasında „Ulusal uzlaşma ve barış“ olayıdır.. Aslında burada yapılmak istenen Sünni Arapları yeniden legal siyasal yaşama çekmek, El Qaide vb... yapıları izole etmektir..Bilindiĝi gibi 26.08.2006 tarihinde Irak aşiretleri „Ulusal Barış ve Uzlaşma“ adı altında Baĝdat’ta bir kongre düzenlediler. Bu kongreye Irak’ın dışından gelen şahsiyetler ve aşiret reislerinden oluşan 600 cıvarında kişi katıldı. Irak Başbakanı, Parlamento Başkanı ve bir grup Bakanda bu kongrede hazır bulundular. Bu kongrede alınan kararlardan ve yapılan önerilerden bazıları hem Anayasaya karşı ve hem de eski Irak rejimini yeniden tesis etmeyi amaçladıĝından dolayı Kürdistan Hükümetinin ve Kürdistan Başkanının tepkisini çekti.Tepkiye neden olan kararlar hangileriydi?Federal sistemin ertelenmesi.. Kürdlerin de facto baĝımsız bir devlet olduĝu , Şiilerin ezici çoĝunluĝunun kendi bölgelerinde federal bir yapıya gitmek istediĝi bir ortamda federasyonun ertelenmesini isteminde bulunmak var olan halkların iradesini hiçe saymaktır. Kaldı ki, Şiiler ve Kürdler Anayasa için yapılan referandumda federasyona ilişkin tavırlarını net bir şekilde ortaya koydular.Aşiret reislerinin bu tutumu ve istekleri Anayasaya karşıdır.Yine aldıkları kararlardan biri de güçlü merkezi bir ordunun oluşumudur. Kime karşı güçlü merkezi bir ordu? Kürdler yeniden güçlü bir ordunun soykırımıyla karşı karşıya kalmak istemiyorlar...„Ulusal Barış ve Uzlaşma“ adı altında legal siyasal yaşama entegre edilmek istenen „Musluman Din Alimleri“in ileri sürdükleri şartlar: Yabancı güçlerin çekilmesi için bir takvimin tespiti, Baasçılarla ilgili yasanın gözden geçirilmesi, terör eylemleri yapanları ulusal direniş olarak tanınması ve 2005 yılında kabul edilen Anayasanın iptal edilmesinden oluşuyor.„Ulusal Barış ve Uzlaşma“ adı altında Baasçı sistemi yeniden tesis etmek istiyen kesimlere karşı Kürd cephesi açık bir şekilde tavır aldı.. Kürdistan Başkanlıĝı adına yapılan açılamada Irak’ta bulunan dinler, mezhepler ve etnik yapılar arasında barıştan ve uzlaşmadan yana olduklarını ve desteklediklerini ama, : „ bazı çevreler Anayasayi ve federal yapıyı deĝiştirme gibi şeyleri şart olarak koşuyorlar. Bizim tavrımız, Kürdistan halkının tavrı bu konuda açıktır. Biz „Ulusal Barış Projesinin“ yanındayiz. Biz tüm tarafların yeni demokratik ve federal Irak’ın yapılanmasına katılmasına seviniriz. Biz, Güney ve Orta Irak‘ta bölge halkının istediĝi gibi federal bölge oluşturmalarını destekliyoruz. Fakat biz hiç bir zaman bu projenin Kürdistan halkının sırtında gerçekleşmesine yol vermeyiz. Irak’ın bütünlüĝünü istiyenler, despotik yönetiminden ve tek iktidardan vazgeçmeliler. Irak halkının çoĝunluĝunun oy verdiĝi Anayasaya baĝlılıklarını bildirmeli ve Kürdistan halkının iradesine saygı göstermeliler ki federal yapıyı seçti. Yeniden tekrar ediyoruz ki biz halkın çoĝunluĝunun oy verdiĝi federasyon konusunda kararlıyız“ diye son buluyor.(28.08.2006)Condoleezza Rice, Baĝdat’ta Mam Celal ile Hewlêr’de Kek Mesud’la yaptıĝı basın toplantılarında bu „Ulusal Barış ve Uzlaşma“ meselesine vurgu yaptı.. Hatta Amerikan basınında çıkan haberlere göre Amerikan yönetimi Nuri El Malik yönetimine soĝuk bakıyor.. Çünkü bu konuda gereken adımları atmıyor.. Mam Celal bu meseleye ilişkin Maliki yönetimini savunmak zorunda kaldı. Sorun kimler „Ulusal Barış“ projesine dahil edilecek.. Eski Baasçılar ve fondemantalist yapılanmalar Saddam sonrası ortaya çıkan Anayasa’da dahil tüm kurum ve kuruluşlara karşılar.. Eski Baasçılar geçmişte Kürdlere karşı yaptıkları jenosidleri, Enfalleri ve kimyasal kıyımları hâlâ savunuyorlar.. Böyle bir ortamda nasıl barış ve uzlaşı olur? Tüm bu katliamların tek sorumluları mahkeme karşısında olan 6 yada kişi deĝilki..Amerika Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice parçalanmış, farklı çıkarları, umutları, istemleri olan ve doĝal ayrışma sürecine giren 3 ayrı devlet yapılanmasını zorlama bir şekilde birlikte tutmaya çalışıyor.. Ama süreç giderek derinleşiyor ve iç savaş yaygınlaşıyor.Condoleezza Rice’in kendisi gözleriyle Kürdistan’da yaşanan ilerlemeleri görüyor ve bunu basın toplantısında şöyle ifade ediyor: „ Kürdistan Bölgesi çok çabuk bir şekilde gelişiyor ve güzelleşiyor“.. Ayrıca Condoleezza Rice“ yalnızca Kürdistan’da deĝil tüm Irak’ta demokrasiyi desteklediklerini ve bunun garantisi ise Anayasadır“ diyor.. Fakat, realitede başka bir durum var. Şiiler Güney Irak’ta kendi islami devletlerini kurmuşlar, hayatın tüm alanlarında islami kuralları zorla uyguluyorlar.. Orta Irak’ta ise Sünniler tam bir terör yuvasını oluşturdular.. „Çok çabuk bir şekilde gelişen ve güzelleşen“ Kürdistanla, Şiistan ve teröristanı aynı arada tutmak ve demokratik bir zemine oturtmak boşa kürek salamak gibi bir şeydir.Sonuç olarak, Irak’ta yaşıyan 3 temel yapı arasında güven olayı yok.. Bu yapılanmaların her biri gün geçtikçe kendi sınırlarının içine çekiliyor ve aralarındaki sınırlarda kanla çiziliyor. Condoleezza Rice bir kaç günlük yada saatlık ziyaretle asırlarca akan kanları unuturup yeni bir başlangıç yaptıramaz... 08.10.06Rojgar Merdoxi

Yeni Yorum yaz

Bu alanın içeriği gizlenecek, genel görünümde yer almayacaktır.

Düz metin

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.