Ana içeriğe atla
Submitted by Anonymous (doğrulanmadı) on 16 January 2012

Lanetin, nefretin, öfkenin ve ölümün sürüngen bir yılan gibi sessizce pusuda beklediği o günlerde yazar, karanlığın en diplerinde mistik rüyalar görmeye başlar. Her rüya yeni bir acının başlangıcı ve yeni bir varoluşun da kapılarını aralamaktadır.

Kuşkusuz yazar, insan olmanın bilinciyle hem yaşadığı topluma hem de insanlığa önemli göndermeler yaparak, onları amaçlarını gerçekleştirme konusunda bir kez daha düşünmeye ve şahit olmaya çağırır. İnsanın karanlık gerçeğini yüzümüze çarpan bu roman farklı imgelerle de olsa yaşanmış bir gerçekliği öznel bir üslup çerçevesinde dile getirmiştir.

Kuşkusuz burada anlatılanlar tüm bu gerçeklerin sadece bir kısmıdır. Kötücül duyguların çepeçevre kuşattığı insan zihninin içinde bulunduğu zaaf onu kendi iç dünyasına hapsetmiş ve istenmez sonuçlara sürüklemiştir. Sınır tanımayan belleğin yaşattığı bir travmanın, insan psikolojisinde bıraktığı derin hislerin bir an için nasıl canileştiğini ve kendi gerçekliğini unutturduğuna önemli bir kanıt sunar. Bilincin bütün direnişine rağmen zihinlere çakılan çivilerden kurtulamamanın acısıyla debelenen bir hayatın böylesi bir hakikat karşısında çaresizliği unutulmazdır.

Bambaşka duygularla süslenmiş bir geleceği yaşama sevinciyle, geçmiş yaşanmışlıkların dayanılmaz güzelliğiyle bir gerçeğe tutunabilmenin hayaliyle yanıp tutuşan bir yüreğin çırpınışları, onu bu varlık âleminde yeniden yaratır. Aynı hayaller, aynı düşler ve aynı amacın bütünleştiği bir anda her şeyin tersinden akmasıyla yoldaşlığın nasılda hiçleşerek karabasan korkuya dönüştüğüne dair izler bulmak mümkün. İnsanlar geçmişlerini geleceğe ışık tutar mantığıyla bilmek zorundalar. Bu açıdan yazar, bizi yaşadığı bu sürece ilişkin hakikat ile yüzleştirerek insan olmanın dayanılmaz gerçekliğiyle buluşturur. Yaşamak ölmek kadar zordur ve ruhumuzu kemiren ölüm, zaman zaman bir kurtuluş duygusu olarak çıkar karşımıza. İnsanı insan yapan erdeme, fedakârlığa ve merhamete yer yoktur bu dünyada. Var olmak ya da yok olmak iki dudak arasından çıkacak birkaç kelimeye bağlıdır.

Tam burada yazar insan olup da merhametini yitirmiş herkesi zaman tünelinden geçirerek gerçeklik duvarına çarptırır ve İnsan onurunun hiçe sayıldığı böylesi bir zaman ve mekânda kendisiyle ortak kaderi paylaşan yüzlerce yaşanmışlığı çarpıcı ifadelerle dile getirir. Lanetin, nefretin, öfkenin ve ölümün sürüngen bir yılan gibi sessizce pusuda beklediği o günlerde yazar, karanlığın en diplerinde mistik rüyalar görmeye başlar. Her rüya yeni bir acının başlangıcı ve yeni bir varoluşun da kapılarını aralamaktadır. Kuşkusuz yazar, insan olmanın bilinciyle hem yaşadığı topluma hem de insanlığa önemli göndermeler yaparak, onları amaçlarını gerçekleştirme konusunda bir kez daha düşünmeye ve şahit olmaya çağırır. Her yaşanmışlık yeni bir varoluşun kodlarını yaratır.

Bizim için önemli olan bu kodların izlerini sürdürmek ve onların yaşantımızda bırakacağı kalıcılığı bulmak olacaktır. Nitekim elinizdeki bu kitap ısrarla kapımızı çalarak bizi kendisiyle yaşama, ölüme ve yeniden var olmaya dair rasyonel bir ilişki kurmaya davet etmekle kalmaz, aynı zamanda hafızalarımızda bizleri kuşkulu bir geleceğin beklediğini haykırır. Bu kitap 15 Ocak 2012 tarihinde doz yayınları tarafından Türkiye’de yayınlanacaktır.

Kitabi isteme adresi: [email protected],
[email protected],
[email protected]

henuz yayinlanmamis bir kitap hakkinda "orjinal olmaz. Kulaktan duyma olaylari yasanmis gibi aktarmak sahtekarliktir. Kitabin gerçegi budur!" diyen insanin kendisi SAHTEKAR OGLU SAHTEKARIN TEKIDIR! Yasanmis ve Kulatan duyma anlatimlari kitap haline getirip yayinlamak da boyle dev-sorbelerin boynuna tasma olarak takili durur! Haberin ola!

henuz yayinlanmamis bir kitap hakkinda "orjinal olmaz. Kulaktan duyma olaylari yasanmis gibi aktarmak sahtekarliktir. Kitabin gerçegi budur!" diyen insanin kendisi SAHTEKAR OGLU SAHTEKARIN TEKIDIR! Yasanmis ve Kulaktan duyma olmayan anlatimlari kitap haline getirip yayinlamak da boyle dev-sorbelerin boynuna tasma olarak takili durur! Haberin ola!

               Kitap ciksin,hele okuyalim ve  sonra olaylarin evirip vecirmis yani varmi yokmu tartismaya acalim. Bekaa direniscisi oldugum bilinmesine ragmen kimse canli olarak benimle herhangi bir  sorusu olmamis. Simdi anlatiklarim varsa sahitlerimde vardir. Benimde ilerde yazacagim kitapla celiskili olurmu olmazmi once kitabi gozden gecirip okumak gerekir.Burda gelisi guzel kufurler ve gircinlikla dogrularin ifadesi degil.      Slm Bekaa direniscisi

her kim olursan ol, ne bekaa infazicisini, ne de sahidini takarim,, ben bir onons bir tanitim bir aktarma bir paylasma adina boyle bir kitabin yayinlanacagi adina ve nereden istenecegini berrak ve açik bir sekilde beyan ederek bildirdim.. verdigim cevap ise OKUYUCU mahlasi ile yazana idi, welewki-yani mesela- yani-bir-ihtimal o yazinin sahibi sen olsan dahi sana yoneliktir de.. kimin ne zaman hangi yontemlerle kitap yazip yazmayacagina ben karar veremem ve hukum de koyamam, yaz be kardes yaz! iki gozum yaz! yaz ama, dogrulari yaz! sistemin yaraticilari ve uygulattiricilari yaz.. .. kisisel kanaatimi mi ogrenmek istiyorsun?? ahan soyledim gitti.. BEN BELGELENMEMIS, DOKTOR PSIKYATIR HUKUKI SIYASAL EDEBI GORSEL AUDIO HALINE GETIRILMEMIS HIÇ BIR AMA HIÇ BIR SOYLEME I-N-A-N-M-I-Y-O-R-U-M... sanirim anlasilmistir.. anlasilmayacak bir sey de degildir.. gerisi kisinin kendine kalmistir.. bu tur tacizlere boyun egmez anonymous! ama kisinin-kurumun- her kim ise onun anladigi dilden ve kullandigi dilin aynisinida hiç tereddut etmeden kullanir.. iyi geceler anonymous

                Tamam kardesim. Haklisin kendi payinizda. Mesele birbirmizin dusuncelerine sidet ve hidet olmadan musade etmektir. Boyle boyle bir kitabin piyasaya cikmasi benim acidan sevindirici ama bilmeni isterim ki olaylarin icinde canli iskence infazina kadar dayatilmis olayi icinden gelen biri olarak sadece sesiz olmadigimi vurguladim. Sizede iyi geceler

Yeni Yorum yaz

Düz metin

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.