Günlerdir Ergenekon ile ilgili herşeyi okumaya çalışıyorum
Sanıyorum herkes böyle yapıyor.
Yazılanları okuyor, yazılmayanları merak ediyorum.
Yazılanların arka planını otuz küsür yıldır
siyasetin içinde olan birisi olarak
tecrübelerimin sözgeçinden geçirerek,
anlamaya çalışıyorum.
Yaşadıklarım, duyduklarım, gördüklerim,
hafızamın eksik kalmış karelerini ortaya çıkarıyor, bütünleştiriyor.
Olayların bir kısmı, benim açımdan, aydınlanmaya başlıyor,
yada yeni soruların oluşmasına neden oluyor.
Bu minval üzere, ergenekon davasının en önemli sanıklarından birisi,
belki de en önemlisi olan
Doğu Perinçek'i ele alalım
Perinçek ismi bizim kuşağın en tanıdık ismi olarak biliniyor.
Nasıl biliniyor?
Pek iç açıcı değil
Mit ajanı! İhbarci! Karanlık! Orducu!
Kürtlerin siyaset hafızasında açılan dosya da, Perinçek için.bu tanımlamalar yazıyor
Peki bu Perinçek, Ergenekon soruşturması nedeniyle poliste verdiği ifadede
PKK için ne diyor,
“PKK'Yi ne yazık ki 1975 yılında Mit kurdu“
PKK yi kime kurmuş, Öcalan
Cümleyi açımlarsak.
Mit Öcalan'a PKK yi kurdurmuş demek istiyor Perinçek.
Peki Perinçek, 1989 yılında Bekaa'ya gidip Mit'in PKK yi kurdurduğunu söylediği Öcalan ile
görüşüyor neden?
Öcalan'a göre Perinçek “PKK'yi legalize etme misyonu ile gelmiş“(Erkeği öldürmek/ sayfa 93)
Doğru olduğunu kabul edelim.
Peki Perinçek'e göre Mit'in kurduğu bir örgütün liderine
“Gel legalleş, Türk siyasetinde yerini al“ demesi ilginç olmuyor mu?
Soralım.
Türkiye'nin o günki koşulları içerisinde PKK'nin legal bir parti olarak
siyasal sistemde yerini alması mümkün mü?
Herkes olamaz böyle birşey diyor duyuyorum.
Doğu Perinçek boş mu sallıyor?
Sanmıyorum
PKK nin Türk siyaset ortamına entegre edilmesinin olanaklı olmadığını
biz biliriz de Öcalan ve Perinçek bilmez mi?
Çok iyi bilirler
Öyleyse konu başka,
“PKK ’yi ne yazık ki Mit kurdu“ böyle bir iddia
en azından bizim sorgulamamızı gerektirecek değerde değil mi.
Bu konuyu incelemek ve yazmak kimi, ne için rahatsız eder?
Kürdistan'lı bir yazar rahatsız oluyor ve yazılarında ifade ediyor.
PKK, Mit, Ergenekon konularını tartışmak veya yazmak isteyenlere karşı
tepki gösteren yazarımız niye rahatsız oluyor anlamıyorum.
En iyimser yanımla baktığımda, Kürtlerin üzerine pislik sıçramasın istiyor.
Ama olay ciddi, bir sürü çamur sıçramış, temizlenmek gerekiyor.
Temizlenmek ise, ancak çamuru görmek ve anlamakla, anlatmakla oluyor.
Peki Kürdistan'lı yazarımız çamuru görüyor mu?
Görüyor bence, ayrıca çamuru hücrelerine kadar tanıyor.
En az benim kadar biliyor.
Gel gör ki çamuru yazmak isteyenlere karşı öfkeleniyor.
Kürdistan'lı yazarımıza, göre Öcalan karşıtlığı mı yaptın, PKK, Mit yada Egenekon ilişkisi
konusunda her hangi bir şey mi yazdın,
bunları itirafçı Şemdin Sakık, devletin adamları olarak gördüğü,
Ümit Fırat yada Melik Fırat'ta yapıyor.
Demek ki sende bunlar gibisin. Bunu işaret ediyor.
Ayıptır.
Bütün bu önemli konular tartışılmalıdır.
Yanlış veya doğru, eksik veya tam her şey tartışılmalıdır. Metodu yanlış olabilir,
kaosa yol açabilir, bilgi kirliliği yaratabilir ama tartışılmalıdır.
Ne korkumuz, nede utancımız var.
Gerçeğe ulaşmanın yolu sancılıdır, zordur.
Ayrıca söylenenleri kimin dediği önemli değildir.
Önemli olan ne söylediğidir.
Ümit Fırat Öcalan'ın cep telefonu var demişse,
burada kafa yorulması gereken şey,
Ümit Fırat'ın kim olduğu değil, söylediği şeyin gerçek olup olmamasıdır
Neyse....
Bu anlatılanlar veya Perinçek'in PKK ile ilgili ifadesi yalandır yada doğrudur,
Fakat önemlidir. Tartışılmalıdır.
Tartışmanın önüne geçmek, herkesi ve herşeyi aynılaştırmak en basit açıklamayla
demogoji yapmaktır. Yakışmıyor.
25.07.2008
Murat Dağdelen
Sevgili Murat