KÜRDLER AYAGA GELEN FIRSATI KACIRMAMALI!
KÜRDLER AYAGA GELEN FIRSATI KACIRMAMALI!
Hasan H. YILDIRIM
1.Dünya savasinin galip devletleri Ingiltere, Fransa, Italya, Kemalistlerle yaptiklari Lozan Antlasmasiyla Ortadoguya yeni bir düzen getirmeye calistilar. Getirilen düzen bu güclerin cikarina iken, Kürd milleti ve ülkesi parcalandi ve dört sömürgeci devlet icine alinarak sömürgelestirildi. Kürd milletine inkar ve imha dayatildi ve soykirimlardan gecirildi.
Kürd milleti ve ülkesi Kürdistan parcanmis ve her bir parcasi bir devlet sinirlari icine alinmisti. Üstüne üstlük bu devlet sinirlarinin dokunulmazligi ve degistirilmezligi dünya süper devletlerin ortaklasa garantörlügüne birakilmisti. Kürd milleti icin mesru olmayan bu sinirlar tüm dünya süper gücleri ve bölge sömürgeci gücleri tarafindan mesru kabul görülüyordu. Bu “mesrulugun kurunmasi”ni bu gücler, birbirlerine taahüt ediyordu.
Bu nedenle dünya bir tarafta, Kürd milleti bir taraf olarak konumlaniyordu. Kürd milletinin her bas kaldirisi bu nedenle dünya güc dengelerinin ortak girisimi ile korkunc bir sekilde kanla bastiriliyordu. Arkasinda yerel sömürgeciye devam mesaji veriliyordu.
Yerel sömürgecide Kürd milletini tarihte yok etmek icin bas vurmadigi hic bir yol ve yöntem birakmiyordu. Orta da birde dünya süper gücleri tarafindan kabul gören „ülkelerin icislerine karismama“ ilkeside varken cagdisi ceberutlari kim engeleyebilirdi?
Kürd milleti, Lozan Antlasmasi´ndan cok cekti.
Kürd milletini egemenliginde bulunduran Türkiye, Iran, Irak ve Suriye devletleri, kuruluslarindan bugüne gerici, fasist rejimlerle yönetile geldiler. Kürd milletine karsi her türlü insanlik disi uygulamanin uygulayicilari oldular. Dünya süper güclerin –sosyalist sistem de dahil - her türlü destek ve yardimlarini aldilar.
Fakat bugün dünya da bir degisim-dönüsüm süreci yasanmaktadir. Degisim ve dönüsüm ülkemizin yer aldigi Ortdogu da tüm hiziyla sürmektedir. Lozan Antlasmasinin asilmasi kendini dayatmistir. Fakat bölge sömürgeci devletleri bu fasist ve sömürgeci antlasmanin ruhunu yasatmak icin yogun bir caba sarfediyorlar.
Lozan Antlasmasi, 1.Körfez savasiyla büyük bir darbe aldi. Bu durum ABD´nin 2003´te Irak´i isgal etmesiyle dahada pekisti. Lozan Antlasmasini tarihin cöplügüne atmanin zamani geldigi, artik tüm taraflarca anlasilmis bulunmaktadir.
Bu gelismeler bölge statükocu devletlerin isine gelmiyor. Bunlarn öncülügünüde irkci, fasist Kemalistler gücler yapiyor. Bölge sömürgeci devletleriyle gizli ve acik isbirligi yapiyorlar.
Fakat bu ceberut gücler, Lozan Antlasmasinin öngördüklerinden bugün kendi cikarini görmeyen dünya süper gücü ABD´nin duvarina toslaniyorlar.
Yapabilecekleri bir sey olmadigini kendileride biliyorlar. Kurtulusu cigirtkanlikta ariyorlar. Resmi ve emekli döküntüleriyle cümle cemaat sokaga dökülüp “moral” duasina cikiyorlar. Herkese kilic cekerek Lozan´a cikarma yapmak istiyorlar.
Bu mücadelenin kaybedeni Türkiye´nin olacagini Türk egemenlik sahipleride biliyor ve görüyor. Bunu önlemek, sürece yaymak, hic olmasa en az zararla süreci atlatmak icin irkci, katliamci politikasini yeniden gündemlestirmek icin Loaza´a kosmayi kurtulus görüyor.
Bu cabayi bosa cikarmak Kürd yurtseverlerinin gösterecegi ulusal reflkse baglidir. Türk egemenlik sistemine karsi bir mücadele icinde oldugumuz unutmamalidir. Zafere yürümede rehavete yer yok. Zafer mücadale edenlerindir. Gözükara kararlar almak ve bunlari iradilesmenin ismi zaferdir.
Zafere ulasmanin bir cok etmeni var. Bunlarin basinda siyasi netlik gelir. Siyasetimiz acik ve net olmalidir. Sinirlari belirlenmis, cercevelenmis bir resmimiz olmalidir. Eger Lozan Antlasmasi Kürd milleti ve Kürdistan´in parcalanmasi, bölüsülmesi ve kölelikse, bunun alternatifi Bagimsiz Birlesik Kürdistan siaridir.
Bugün her zamandan daha fazla olumlu bir ortam vardir. Yeterki Kürd millet haklarini programlayalim, düsmana daytalim ve bunun icin mücadelenin her alaninda gerekeni yapalim.
Kürdistan halki ayaktadir. Ama örgütsüzdür. Halkin önünde devrimci hareket yoktur. Ortalikta devrimci hareket olmayinca halk ihanetin pesinde sürükleniyor. Ihanet etkiledigi Kürd kitlesiyle cok kötü oynuyor. Kontralastiriyor. KUKM karsisinda konumlandiriyor.
Söz geciremediklerini Rojhat Badosiva, Kemal Sahin, Hasan Özen, Hikmet Fidan vs. örneklerinde oldugu gibi ihanet tarafindan katlediliyor. Bu durumun böyle devam etmesi halinde KUKM acisinda cok olumsuz gelismelerin yasanacagi kacinilmaz olacaktir.
Peki bu nasil önlenilecektir? Kürd yurtsever güclerin uzun süredir sordugu, ama cevabini bulamadigi, dahasi önleyici mekanizmalar olusturmadigi bilinmektedir. Mesele bu oluncada ihanet sunu yapti, bunu yapti demenin bir anlami olmaz. Sorun senin veya benim ne yaptigimiz meselesidir. Eger biz bir sey yapmiyorsak, baskalarinin yaptigina alternatif bir güc olamayiz. Ogünden sonrada aglayip sizlamanin bir anlami olmaz. Cünkü kimseyi kurtarmaz.
Kimse timsah gözyaslari dökmesin. Kimse kimseyide bu konuda suclamasin. Ortada bir suc oldugu kesin ve herkes su veya bu oran da bunda pay sahibidir. Cünkü kesin olan gerceklik sudur ki, o da Kürd parti ve aydinlarin görevlerini yapmadiklaridir.
Iste size düsmanin Lozan´a cikarma yapmaya karsi ilgisizligimiz, vurdum duymazligimiz. Her agzimizi actigimizda, her makalemizde
“ulusal birlik”, “birlikte mücadele”yi temel argüman sectigimiz halde bu somut olay karsisinda birbirimizden kacisimizi neye yorumlamak gerekir. Bu samimiyetsizlik degil midir?
Bakiniz! Zaman gecmis degil. Düsman bilerek veya bilmeyerek bize bir firsat sunmustur. Lozan Kölelik Antlasmasini göndemlestirmistir. Hem de bu antlasmanin imzalandigi ülke de bunu yapmistir.
Eger Kürdler bunu dogru degerlendirirse bu büyük bir firsattir. Bu da kendiliginde olmaz. Kürdlerin ortaya koyacagi tavra baglidir. Kürdler, Lozan´a akmalidir. Bu vesileyle Lozan Antlasmasini uluslararasi kamuoyunun göndemine tasimaya calismalidirlar.
Bu nedenle Kürd örgütleri, kurumlari ve aydinlari sorumluluklarini yerine getirmek zorundadirlar. 24 Temmuz 2005 tarihinde Lozan´da olmalidirlar.
Haydi Kürdler Lozan´a!
16 Temmuz 2005
