Ana içeriğe atla

SAVASMAYANLAR IKTIDARLASAMAZ!

SAVASMAYANLAR IKTIDARLASAMAZ!

Hasan H. YILDIRIM

Profesyonel oyuncularla oynanacak bir oyun oynamaya calistik. Takim olusturamadik. Oyun kuramadik. Kurulan oyunlari da Kürd milli davasina zararli gördük.

Adina kurtulusu icin yola ciktigimiz halk, oynumuzu izlememe protestosu ile bizi cezalandirdi. Bundan daha normal ve olagan bir sey de yoktu. Cünkü oynadigimiz oyun kuralina uygun degildi. Yasamin kendisi degildi. Gercege uygun degildi.

Bugünde ayni oyun tekrarlaniyor. Bu oyunun Kürd milletine bir yarari olmaz.

Kacak göresiyorduk, göresiyoruz. Minderin disina kacmayi hem hakemin, hem seyircinin görmemesini istiyorduk, istemiyoruz. Bu devekusu kabarasidir. Seyircinin istedigi oyun bu degildi, degildir Seyirci arenaya salinmis aslan ve hürriyeti aslani öldürmeye endeksli insanin ölüm kalim savasini görmek istiyordu, istiyor. Bizimde oynamadimiz buydu, budur.

Bundan ders cikarilmis midir? Cikarilmadigi ortada. Kürd politik gücleri sahaya inip düsmanla onun anladigi dilde konusmasi gerekirken, elbirligince “demokratik mücadele” adi altinda bu bosa cikariliyor.

Kürd millet haklari düsmanin anladigi dil de konusularak alinmanin disinda baska bir yol yok. Var diyenler hem kendini, hem Kürd milletini kandiriyor.

Düsmandan hak dilenerek, sizlanarak kazanildigi nerde görülmüstür?

Söylediklerim ne bir abartma, ne de bir carpitmadir.

Biz savasin realist dilini ö?renemedik. Düsmani cileden cikarak bir dilde konusamadik, konusmuyoruz. Her yerde bizi arayan düsman bizi yanibasinda konumlandigimizin sirini cözemedigi bir sistem yaratamadik. Düsmanin yüzyillarin tecrübe sistematiginin sifresini bozamadik.

Insanoglu hayatinda bir seyler yapmak isterken oyunun kuralarini göz önünde bulundurmak zorundadir. Oyunun kuralina aykiri is yapan her kim olursa olsun gelismelerin sonuclarinada katlanmak zorundadir.

Bazen tehlike geliyorum der. Ama önlem almak gibi bir girisimde bulunmasiniz. Isi oluruna birakirsiniz. Tam vurdum duymaz bir ruh halini yasarsiniz. Sonucta olanlar olur ve siz katlanmak zorunda kalirsiniz. Kuzey Kürdistan´da yasanan buydu. Bugünde yasanan budur.

Fakat bunu bir türlü icinize sindiremesiniz. Niye, neden sorularini sorup sucluyu baska yerde ararsiniz. Oysa suclu kendiniz ve yakin cevreniz. Vurdum duymazliginiz. Bunu kendinize itiraf etmek zor gelir. Zaten meselede bu ya!

Biz hatalarimizin nedenini hep disarda aradik. Hatalarimizin nedenlerini baskalarinda aramak aliskanligimizdan vazgecmeyi ögrenemedik. Özelikle Kürd reformist hareketin bu konuda herkese fark atmada üstüne yoktur.

Baskalari hep yanlis söyledi, yanlis yapti gibi ucuz bir politika izledik. Ama biz her zaman dogru söyledik ve yaptik demekle kimseyi degil, ama kendimizi kandirdik.

Bir baktik ki, adina hareket ettiklerimiz baska yerde, biz bir basimiza kala kalmisiz. Bugünden sonra bir kiymeti harbiyesi olur mu bilemem, fakat hatalarimizin nedenini kendimizde aramaliyiz.

Dün ve bugün Kuzey Kürdistan´da yasanan tam bir felaket. Bunun asilmasi Kürd milletin geleceginin garantisi. Bu da ancak düsmanin anladigi dilde konusmakla saglanir.

Tüm insani ve ulusal hakki gasbedilmis bir ulus icin savas, istemekten öte bir zorunluluk haline gelir. Kuskusuz savas kurkunc bir olaydir. Durup durupken hic kimse savasmaz ve savasmak istemez. Fakat bir milletin tüm haklari gaspedilmisse, dahasi kendisine inkar ve imha dayatilmissa, yapacagi tek sey düsmana karsi savasmaktir. Gaspedilmis haklarini almanin ugrasini vermektir.

Sözün bittigi yerde silahlar devreye girer. Kürd milleti gaspedilen haklarini almak icin tüm yasal ve demokratik yollari denediler. Bu yolla bir sonuc alamadilar. O halde geriye Kürt milleti önünde bir yol kaliyor. O da savasmaktir.

Türk egemenlik sistemi esnemez, bükülmez, ancak kirilir. Bunu anlamak gerek. Bu isi yapacak olan da Kürd yurtsever hareketi olacaktir. Bundan kacis yok.

Kürt milleti, düsmanlarina karsi kurtulus savasi vermek zorundadir. Kürt milleti, savasmadan bagimsizligini kazanamaz. Düsmani Kürdistan´da söküp atamaz. Savas, bedeli agir bir mücadele olsa da verilmesi kacinilmaz olmustur.

Kürt milletinin kaybedecegi bir seyi kalmamistir. Kendisine ait neyi varsa zaten kaybetmistir. Ülkesi isgal altindadir. Yeralti-yerüstü zenginlik kaynaklarina el konulmus, talan edilme sürmektedir. Dahasi millet olarak baskalastirilmak, tarihte silinmek istenmektedir.

Dili yasakli. Kültürünü yok edebildigi kadar edilmis ve yok etme devam etmektedir. Hergün Insanlarimiz iskencelerden gecirilmekte ve katledilmektedir. On senelerce süren zindan yasami insanlarimiza yasatilmaktadir.

Dahasi beyaz katliam denilen asimilasyona tabi kilnmis ve kendisine yabancilasma dayatilmistir. Bir millet icin bundan daha beteri acaba ne olabilir?

Bundan daha beteri olani kabullenmektir. Kürt milleti, bu onursuzlugu kabullenmedi ve kabullenmeyecektir. Hergün asagilanarak ölmektense, savasarak onurluca ölmeyi tercih etmeyi politika edinmelidir.

Dünya, Kürt milletine dünden bügüne yapilanlar karsisinda sessiz kaldi. Sessiz kalmaktan öte ezeli düsmanlarimiz Türk, Arap ve Fars´a destek verdi. Halkimza karsi islenen insanlik sucun ortaklari oldular. Bugünde bu politikalarindan vaz gectikleri söylenemez.

Bu nedenle onlar, Kürd milletinin savasimini her türlü olumsuzlukla niteleyecekler. Zaten eskiden beri yaptiklari budur. Onlar, bunu yapacak diye Kürd milleti savasmamazlik edemez. Bu Kürd düsmani devletlere karsi minet borcumuz yoktur. Bu güclerden alacagimiz olumlu hic bir derste yoktur. Hele akili olun nasihatlarina hic ihtiyacimiz yoktur. Dahasi bizi katleden bu ikiyüzlü sözde insan haklari, demokrasi savunucularindan sorulacak hesabimiz vardir.

Dünya´daki hic bir güc, Kürd milletini savastigi icin suclayamaz. Böyle bir hakka sahip degildir. Kürt milletine savasmayin diyenler, daima Kürd milletine kölelik dayatan ve bunu destekleyenler olmustur.

Kürd milletinin bu ser güclerine karsi kin ve öfkesi yüksektir. Kürd milletinin önünde kin ve öfkesini düsmana karsi pratiklestirmekten baska bir yol kalmamistir. Bunu savas alanina sürme kadar dogal bir sey olamaz. Bunu yapmak her namuslu Kürd´ün boynunun burcudur.

Kendileri icin hic bir sey beklemeden „Ya Kürdistan Ya Neman“ diyen sehit kahramanlarimizin ahdini yerine getirmek her onurlu Kürd´ün görevi, ya savasmali, ya da savasanlara yardim etmelidir.

Tüyü bitmemis Kürd bebelerinin özgürce yasamalarinin kosullarini saglamak düsmanlarimizin anladigi dilde konusmamiza baglidir.

Bu da bir savas örgütüne sahip olmakla olur. Savas, savas örgütü ile verilir. Kürtler, öyle bir savas örgütü yaratmalilar ki, öyle bir savas vermeliler ki, düsmani sorun karsisinda cözüm masasina gelmesine ortam yaratsin.

Bunu yaratma da bagimsiz Kürdistan hedefine kendini programlayanlarin omuzlarindadir.

Bagimsizlikci güclerin günün temel görevi, savas örgütünü yaratmaktir.

Bu noktada Kürd aydini ve bagimsizlikci güclerin bu konudaki atil durumunu irdelemek gerekir.

04 Haziran 2005

Yeni Yorum yaz

Bu alanın içeriği gizlenecek, genel görünümde yer almayacaktır.

Düz metin

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.