Ana içeriğe atla

KÜRT- TÜRK SAVASINDAN KIM KORKAR?

Son dönemlerde Kürt ve Türk cephesinde felaket telaligi yeniden isitildi. Temcit pilavi misalidir. Sömürgeci ve ihanetin daima isittigi ve Kürt tarafa yedirmeyi politika edindigi bir olaydir. Bundan sasilacak bir sey yok.

Peki ne diyorlar? Mazallah bir Kürt-Türk savasi cikarsa? Peki ortada olan savas nedir? Bu savas Kürt-Türk savasi degil midir?

Türk tarafi bundan korkabilir. Peki Kürt tarafin bundan kokmasi icin bir neden mi var?

Kürt-Türk kavgasinda kim korkar? Kürtlerin korkmamasi lazim. Korkmasi gerekenler, Türkler olmali. Kürt-Türk savasi gerekli. Bunsuz bagimsizliga ve özgürlüge ulasilmaz. Ulasir diyenler yüzsüz.

Kürtler, ulusal egemenligi gasbedilmis bir millettir. Ulusal egemenligi gasbedilmis milletler, gaspci güclere karsi savasirlar. Kürdün ulusal egemenligini gasbedenler Türkler olduguna göre Kürdün savasi Türk´e karsi demektir. Bu, bir realite. Bu realiteyi yok saymak, utangacca telefuz etmek Kürtlerin politikasi olamaz. Bunu Türkler yapmaktadir. Cikarlari bunu gerektirmektedir.

Sebebsiz degildir. Türklerin Kürt-Türk savasini kabullenmesi demek, Kürt millet varligini kabullenmesi anlamina gelir. Kürt milletinin savasinida ulusal kurtulus mücadelesi olarak teslim etmeleri gerek. Türklerin kabul etmeye yanasmadiklari asil meselede budur.

Kürt millet realitesi Türkler tarafindan kabul görülmeyince verdikleri savasta, «saki, eskiya, terör, bölücülük» olarak tanimlanir. Bu yaklasimlari ret ve inkara dayanir. Bu yaklasim Türk´ün elini güclendirir. Hem ulusal capta, hem uluslararasi areneda kendilerine sinirsiz kolayliklar saglar.

Türklerin elinde bu kozu almak Kürt millet cikarinadir. Kürt milletinin verdigi savasin Türklere karsi bir savas oldugu noktasinda hareket etmek Kürt milletine kazandirir.

„Bin yýldýr bir arada kardesce yasayan Türkler ve Kürtler“ safsafatasini bosa cikarmanin yolu Kürt-Türk savasini derinlestirmeyi gerektirir. Kürt milletine dayatilmis zora dayali „birligin“ köprülerini yasamin her alaninda atmayi öngörür.

Cumhurriyetle birlikte „tek millet olmaya dogru gidis yolu“ olarak tanimlanan Kürt milletini Türklestirme planini bosa cikarmanin yolu Türklere karsi Türk´ün Kürde karsi besledigi düsmanligi Kürt´ünde beslemesi gerekir. Kürt milletini bagimsizliga kavusturmak istiyorsaniz yapilmasi gereken budur.

Bunu iki güc elbirligi ile engelemeye calisir. Engelemeye calisanlar sömürgeciler ve yerli ihanettir. Buna birde Kürt eyyamcilari koltuk cikar. Bunlar, „aman etmeyin eylemeyin, bu Kürt katliamina yol acar“ deyip felaket telaligini politika edinenlerdir.

Oysa sömürgeci ve yerli ihanet, hergün Kürt katletti, ediyor. Kürdün katledilmedigi gün yok gibidir. Peki daha beteri mi var? Diyenler var. Peki kimdir bunlar? Dünden bugüne Kürt´ün mesru silahli mücadelesini “terörizm” olarak damgalayanlar, demokrasicilik oyununu politika edinenler, Kürt celadi Türk´ü Kürde kardes tayin edenlerdir.

Kürt-Türk savasindan kokmak demek, Kürt milletine dayatilmis kölelik statükosunu kabullenmek demektir. Sömürgeci sistemin Kürt milletine dayattigi inkar ve imha politikasini onaylamak demektir. Kürt milletinin olmasa olmaz temel haklarindan vazgecmek demektir.

Mersin´deki olayla eszamanli basini katil elebasinin fitilini cektigi Kürt düsmanliginin ayuka cikarilmaya calisilmasi karsilasilan yeni bir olay degildir. Sömürgecinin daima bas vurdugu ve geregini yaptigi bir istir. Bundan sasilacak bir sey yok.

Sasilmasi gereken mesele Kürt tarafin örgütsüzlügüdür. Kürt millet iradesinin ortaya cikarilamayisidir. Savunma mekanizmalarini olusturamayisidir. Dise dis, bedele bedel bir politika ve araclarindan yoksun olusudur.

Peki suclu kim? Sömürgeciyi suclayabilir miyiz? Ihaneti suclayabilir miyiz? Elbette hayir!

Bunun suclulari Kürt politik gücleri ve aydinlaridir.

Bakiniz. Herkes su an bulundugu konumuyla sorunu irdelesin. Ne yaptim, ne yapiyorum, ne yapmam gerekir sorularina cevap arasin. Ne yaptim, ne yapiyorum meselesi cok tartisildi. Sunuc su ki, kuralina uygun davranilmadigidir. Geriye ne yapmam gerekir meselesi kalmistir.

Aslinda ne yapilmasi gereken sorun acik ve nettir. Bu da düsmanin anladigi dilde konusmak demektir. Kürt milletinin militer gücünü ortaya cikarmaktir. Bunu ortaya cikaracak olanda Kürt siyasal iradesidir. Ortada olmayanda budur. Görev bunu yaratmaktir.

08 Nisan 2005

Yeni Yorum yaz

Bu alanın içeriği gizlenecek, genel görünümde yer almayacaktır.

Düz metin

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.