Ana içeriğe atla

XALÊ OSMAN (OSMAN TAPTI)'IN ARDINDAN !

Holanda dönüsümden sonra bir hemserim gecmis olsun demek icin telefon etti. Sohbet arasinda bilyormusun Xale Osman´i kaybettik demez mi? Ne diyecegimi sasirdim. Gerci Xale Osman, amansiz bir hastaligina yakalanmisti, gidiciydi, bunu her an bekliyorduk. Ama Xale Osman´in ölümü o ilet hastaliktan degil, görünmez bir kaza sonucu olmustu. Hemde 38 yasaindaki oglu Kubilay´la birlikte. Bu haber daha da aciydi. Acili ailesine ve Xale Osman´i taniyan tüm dostlarinin basi sag olsun demekten baska elimde bir sey gelmiyor.

Ayni günlerde bir amcamda vefat etmisti. Bunuda Holanda dönüsümde ögrenmistim. Ikisini bir terazinin ayri kefelerine koydum. Xale Osman´in acisi daha agir basti. Bazi insanlar sessiz dünyaya geldikleri gibi, sessizde göcerler. Bazilarida arkalarinda silinmez izler birakirlar. Xale Osman´da cevresinde silinmeyecek izler birakan güzel bir insandi. Bende kalan bir kac anisi var. Onlari anlatayim.

Xala Osman´i 1977 tarihinde tanidim. O dönem Kahta´da KAWA Hareketi adina faaaliyet yürütüyordum. Bir iki yilik bir faaliyet sonucu Kahta halkini bir bütün olarak örgütlemistik. Cumhuriyeten beri bir senatör, bir miletvekili ve Kahta Belediye baskanligini kimseye kaptirmayan ihanetci Turanlilarin iktidarini yikmistik. Evlerinde cikamaz hale getirmistik. Deyim yerindeyse Kahta´da ikili bir iktidar vardi. Bir yanda sömürgeciler, diger yanda bizler.

Sömürgeci devleti issiz birakmistik. Polisi, jandarmasi, mahkemesi issiz kalmisti. Halkin bas vurdugu adres olmustuk. O dönemlerde bizim disimizda Kahta´da baska hareketlere sempati duyan tek tük Kürt yurtseverlerde vardi. Hic kimseyle bir sorunumuz olmadi. Hepsiyle dengeli bir iliskimiz vardi.

Xale Osman, o dönem KUK taraftariydi. Birgün kendisine haber gönderip ziyaretine gelecegimizi bildirdik. Ziyaret ettik, Cayini ictik. Güzel bir sohbet ettik. Yalniz dikkatimi bir sey cekmisti. Orda kaldigimiz sürece iki yegeni ayakta bekler vaziyete kaldi. Tüm israrlarimiza ragmen oturmadilar. Kürt misafir perverligine yorumlamistim. Meger mesele daha baskaymis. Bunuda 20 sene sonra ancak ögrenebildim.

Agustos 2000´de hemrerimiz ve ortak bir dostumuzla birlikte beni ziyarete gelmislerdi. Sohbet esnasinda kendisini ziyaret edisimizde gündeme geldi. Kendisine ziyarete gelecegimizi bildirmemizde panige kapilmis. KAWA´cilar beni kesin öldürecek hissine kapilmis. Bu ruh haliyle yegenlerini silahlandirmis. Basimizda tetikte bekletmis. Kazara bir yerimizi kasimaya elimiz uzansa yagli mermiyi yiyecekmisiz. Biz, bundan habersiz saf saf bir büyügümüz olan Xale Osman´dan nasil yararlaniriz hesabini yaparken, Xale Osman, bizi gömbürtüye götürüyordu.

Kahta´da herhangi bir yurtsevere bir zararimiz olmamisti. Ki o kosullarda yapamayacagimiz bir seyde yoktu. Her seye gücümüz yeterdi. Bunu Xale Osman´da biliyordu.Dedim ki, peki Xale Osman, seni bu ruh haline sokan neydi?

Basladi „Apocu“larin yaptiklarini anlatmaya. Bizi „Apocular“la karistirmisti. Gerci ilk ziyaretimizle bizi tanimis ve sevmisti. Ölünceye kadar da dostane iliskilerimiz sürmüstü.

Gercektende bizim o yörede “Apocular” yurtseverleri öldürüyor, tehdit ediyordu. Büyük Haciusuv´un siretligi yüzünde yurtsever gencecik oglu öldürülüyordu. Osman-e Sebri´nin akrabasi 70 yasindaki yurtsever Xale Eziz (Aziz Eroglu) hakkinda ölüm karari aliniyordu. Xale Eziz KDP´liydi. Bir deryaydi. Ayakli bir kütüphaneydi. Osman´i Sebri, Cigerxwin´in tüm siirlerini ezbere biliyordu. Kendisinden de cok yararlandik.

“Apocular” kendisi hakkinda ölüm karari alinca, bizi cagirmisti. Iki arkadasla birlikte kendisini ziyaret etmistim. Bakin diyordu, “Bu yastan sonra ölümden kurkulmaz. Gencecik yegenimi vurdular. Benim kanim ondan daha mi kirmizi. Ama bu yastan sonra hain damgasi yemek cok agirima gidiyor.” diyordu. Araci olmamizi istiyordu. Gerekeni yaptik. Ama isin tuhafina bakin ki, daha sonra Xale Eziz Xale Osman´la birlikte PKK tarafindan “milletvekili” ilan edilecek ve Zele´ye götürülücekti. Ama baslarina gelmeyen kalmayacakti. Dohuk´taki KAWA hareketi makarina siginmakla canlarini kurtaracaklardi.

Zele´deki manzara hicte yurtsever duygularina hitap etmez. Diyarbakir zindanini aratmaz. Xale Eziz, her zaman ki, ihtiyatligini elden birakmaz. Fakat Xale Osman, her zaman ki, müzipliginden vazgecmez. Yere cömelmis sigarasini icerken birden önünden gecen bir gerilaya “Heval, cabul git. Heval Ferhat´a söyle. Acele tarafindan bir sise raki ve biraz meze göndersin” der. Gerilla söylenenler karsisinda saskin. Ne yapacagini bilmez halde sendeler durur. Xale Osman´in buyurgan sessi bir daha yangilanir. “Heval ne duruyorsun?” Gerilla caresiz olarak söylenenleri Osman Öcalan´a bildirir. Xale Osman, solugu uygulamada alir. Durum vahim. Telsizler hemen calistirilir. Beka´daki unsura durum rapor edilir. Hakkinda genis bir sorusturma baslatilir. Devreye Xale Osman´in dostlari girer. Xale Osman, binkevir olmaktan kil payi kurtulur. Ama ölüm korkusunuda tüm iliklerine kadar yasar. Isin icinde hain ilan edilmekte var. Xale Osman´in hazmedigide budur.

Xale Osman, “bos bogazligin” ceremesini az kalsin caniyla ödemeye ramak kalmisken, bu sefer dostlari tarafindan kurtulmustu. Fakat Xale Osman´in agzi durmaz. Sonu nereye varir düsünmeden agzina geleni pat diye söylemekten kendini alikoymaz.

Güney Kürdistan´da döndükten sonra Köln´de „Kürdistan Gazeteciler“ toplantisina katilir. Kafasi toplantida degil, kim bilir neyi düsünürken birdenbire söz almak icin elli havaya kalkar. Elli niye havaya kalkmis kendiside bir anlam vermez. Toplantiyi Masallah Öztürk yönetmektedir. Masallah, “Xale Osman söz sirasi sende” deyince, Xale Osman, daldigi düsüncelerinden siyrilir ve nerede oldugunu anlamaya calisir. Bir toplantida oldugunu, toplantiyi Masallah Öztürk´ün yönetigini görünce afalanir. Hemen kendini toparlar. “Konusmak istemiyorum” der. Herkes niye söz aldi, niye konusmuyor diye merak ederken, Masallah, “Niye konusmak istemiyorsun Xale Osman?” deyince. Xale Osman, “Bak hele! Utanmadan birde niye konusmuyorsun diye soruyor. Senin yönetigin toplantida birak konusmayi bu salonda seninle ayni havayi tenefüz etmeyi kendime hakaret sayarim. Toplantiyi protesto ediyorum” deyip salonu terk eder.

************

Xale Osman, bir ara Isvec´e gider. Koyu “Apoculuk” yaptigi dönemdir. Agzi “Apocu” agizdir. Beka´daki unsur disinda herkes “objektif-subjektif ajan” kimliklidir. Birkac dostuyla sohbet ederken laf Kemal Burkay´a gelir. Xale Osman, gözünü yumar acar agzini verir veristirir Kemal Burkay´a. “Objektif-subjektif ajandir” der. “Gerilla koru ekmek yerken Kemal Burkay kedi besliyormus. Gerilla don bulamazken, Kemal Burkay Kravat takiyormus” gibi sacmaliklari saymis durmus.

Dostlari rahatsiz olmus. Xale Osman, kafasini kaldirmis dostlarinin gerilen yüz hatlarini görünce, yine bir put kirdigini anlamis. Özür dilemis, bir daha da Kemal Burkay hakkinda olumsuz bir söz söylemeyecegini söylemis. Sözünü tutmus mudur? Cogu zaman sözünü unutuverir. Kötü niyetinde degil. Xale Osmandir, iste.

Bu olayi bana anlatiginda dedim ki, Xale Osman sende kravat takiyorsun. “Hic sorma “ dedi. “Zaten o zamanda kravatliydim. Ben bosbogazlik ederken dostlarimda kravatima bakiyorlardi.” Peki dedim, Xale Osman, “Kedi beslemek cok mu acayip?” Ülkedeyken firsat buldugumda arasira köye ugrardim. Babamin hem kedisi, hem köpegi, üstüne üstlük bir de tazisi vardi. Peki buna ne demeli? “Lo” dedi, “Ma benim ki, sanki yok muydu? Aslinda benim yaptigim bosbogazlik:”

***************

Xale Osman, esprili bir insandi. Hos sohbetliydi. Benim gibi bogazinda girtlagi yoktu. Lafini esirgemezdi. Aklina geleni söylerdi. Bu huyundan dolayi cok dost edindigi kadar bir o kadarda düsman edinmisti.

Ilk Almanya´ya gelisi 1973 yiliymis. Calisip para kazanip geri dönüs yapmisti. Bir bicer döver almisti. Urfa´ya bir Haci´nin tarlasini bicmeye gitmisti. Tarla basina gitmis, ekine bakmis, ekin demek icin bin sahit lazim. Ya Haci “Nedir bu ekinin hali?” demis. Haci´da “Valla ogul ne bileyim. Bu sene rahmet yagmadi. Görgügün gibi emegimiz bosa gitti” demis. Xale Osman, pat diye “Ya Haci bana niye söylemediniz ki, rahmet yagdirayim” demesin mi? Haci´nin tasi atmis, “Be seni kafir, o ne bicim söz. Sen kim rahmet yagdirmak kim? Yagdir o zaman.” Yagdiririm, yagdiramasin derken olacak o ya bir firtina kopmasin mi? Bes dakikanin icinde Haci´nin ekini artik bicmeye gerek kalmaksizin dolu bir güzel halletmis.

Haci tarlanin etrafinda mozik gibi bir o yana, bir bu yana kosup durmus. Bu sefer “Durdur olan durdur” desede, Xale Osman, “Valla durdurtmam” diyor. “Durdurt”, “durdurtmam” ve karsilikli küfürlesmeler sürüp gider.

Haci bakiyor, olacak gibi degil. Tek basina gücü yetecek degil. “Bekle ulan” deyip köye dogru kasmaya baslar. Xale Osman, biraz sonra olacaklari tahmin ettiginde, ”Haydi cocuklar arabaya. Kacmak erkekligin sanindadir” deyip solugu Kahta´da almis. Xale Osman´in bicer-döver serüveni buraya kadar sürmüs. Ama uzun süre de Urfa topragina ayak basamamis.

*****************

Bogazina düskündü. Güzel yemek yemeyi cok seviyordu. Bunu biliyordum. Telefon edip sana geliyoruz deyince Xale Osman´ima güzel bir sofra kurdum. Yemege oturduk. Hastaydi, pek istahi yoktu. Ama onun yerine ben yedim. Bana bakti, “Ama da yedin Dergo” dedi. Bende, “Xale Osman, ne yapayim, sen yemeyince ben senin yerinede yedim” deyince, “Lo yiyin. Kimse acliktan öldü demesinler. Desinler ki, lo yeddiler yeddiler öldüler” demesin mi. Agiz dolusu güldük.

Söz döndü dolasti, KUKM´nin cikmazina geldi. Xale Osman, yine gözünü yumdu agzini acti, hepimizi bir güzel kalayladi. Ben de güldüm ne yapalim Xale Osman basaramadik. Bu onu daha da cesaretlendirmis olacak ki, sessini daha da yüksetti. Dedim ki, Xale Osman haklisinda, peki sen bu isin neresindesin?

“Lo, beni birak. Bir kac sene sonra torunum bile benden bunun hesabini soracak. Sakalimi cekistirecek. Diyecek ki, `Pamuk sakali dedem, sakalina isedigim dedem, Kürt civanlari binkevir edilirken sen ne yapiyordun` diye benden hesap soracak. Ben bunu biliyorum. Vicdan azabi cekiyorum.” demez mi. Iste bizim gercekligimiz.

Xale Osman´i anlatmakla bittiremem. Kendi anlatiminda bir kac kesit sunarak ruhuna yad eyledim. Topragi bol olsun.

24 Mart 2005

Yeni Yorum yaz

Bu alanın içeriği gizlenecek, genel görünümde yer almayacaktır.

Düz metin

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.