Doğrusu ben kürtçeyi çok iyi bilmeme rağmen,akademik yazı ile yazmayı henüz becermiş değilim.Bunu bir eksiklik olarak kabul edin.Yukarıdaki sözün türkçe anlamı"sopa sopaya değdikten sonra kimse kardeşini bırakmaz"anlamındadır.
Eğerki sokaklarınız işgalci güçle ,kardeşleriniz arasında bir kavga yaşanıyorsa,Buna kayıtsız kalmanız mümkün değildir.Çünkü kardeşin işgalci gücün birimleriyle eşit olmayan silahlarla bir kavga vermektedir.Artık o aşamadan sonra fikirlerin,ideolojik çıkmazların,farklı görüşlerin bir anlamı kalmıyor.Kavga sahasında iseniz,kürtlük onuru tüm düşüncelerden ağır basar ve kendinizi kardeşlerinizin yanında vuruşurken görürüsünüz.Halbuki savaşan kardeşlerinizle aynı fikri taşımıyor olabilirsiniz.Ama yurseverseniz kürdistanda hangi parti olursa olsun düşmanla karşı karşıya geldiğinde,kardeşlik refleksi ağır basar. Ha eğer kayıtsız kalsanız ne olur diye soracaksanız?O toplumda marjinaleşirsinizki,bunuda kimse kolay kolay kabul edemez.Geçenlerde bir sokak çatışmasında dikatimi bir şey çekti,dindar olmalarından dolayı akp ye oy veren ve kdp taraftarı olarak bildiğimiz ,neredeyse tüm aileler,canla başla düşmanı sokaktan atmak için kavga alanında yer aldılar.Halbuki polisle çatışmayı başlatanlarda pkk ve dtp taraftarıydı.Fakat bunlarda diğerlerinin yeğeni,amcası,dayısı,tüm kürtler aynı babadan ve aneden geldiği gerçeği,tüm farklı düşünceleri o kavga esnasında geçici olsada bitiriyor.
Yani ben hangi paretidende olsam bir kürt değilmiyim.Ben pkk lide olsam güneyde kürde yapılan bir zülmü kabul etmeyeceğim gibi,bir güneylide kuzeyde olan bir zülme karşı gelecek ve parti hesabı yapmadan kardeşlerinin yanında olacaktır.
Demek istediğim şudurki düşmanımız birdir.Hangi görüşü savunursak savunalım.Düşmanla kavga söz konusu olduğunda orda olmamız gerekir.Bu arap,pers,türk,hangi parçada olursa olsun.
Sonuçta düşmanlarımız aynıdır.
Yaziniza ek olarak: