TÜRBAN, ERGENEKON ve AKP'YI KAPATMA DAVASI OYUN MUDUR, YOKSA...?!
****************************************************************
Binlerce yildan beri yerli ve küresel egemenler, Dinler, köleci, feodal ve kapitalist sistemler ve devletler vasitasiyla toplumlari sürekli, planli ve sistematik bir sekilde “korkutma, sasirtma, terör, sabotaj, aldatma, sömürme ve talan“ metotlari sayesinde ayakta dururlar...
Bu genel belirlemeden sonra, asιl konumuzu acimlayabiliriz.
“Dünyada canlilara arasinda en korkunc vahset ve tuzaklarin oldugu yer veya alan neresidir?“ diye sorsak, eminim ki bir kismimiz ormanlardir derken, cogumuz, denizlerdeki canlilar âlemidir diye cevaplayacaktir...
Oysa, her iki alandan daha tehlikeli ve tuzaklarla dolu olan yer ve cografya, özelde Türkiye, genelde ise Orta Dogu'dur...
Orta Dogu'da olanlar hepimizin mâlumudur; fakat cözülmesi gereken asιl celiskilerin yatagi ve yurdu, Roma-Bizans, Selcuklu ve Osmanli'nin sadece devlet ve siyaset kurumlarina, mimarî, sanat ve kültürlerine degil, onlarin binlerce senede gelistirdikleri tuzak ve oyunlarina da konan TC Devleti'dir...
Kendisine sürekli “sunî düsmanlar“ üretmede hayli usta olan TC'nin gecmisteki üc düsmani, “üc K“ harfi ile baslayan düsmanlardi; yani “Komünizm“, “Kürtcülük“ ve “Kizilbaslik“!!!
TC'nin sovenist kadrolari, bir yandan “Kürt yoktur, onlar Dag Türkleridir“ derken, bir yandan da Kürtleri, TC'yi yikacak en tehlikeli düsman saymalari, onlarin trajikomik celiskilerinin ve ulusal sendromlarinin en bariz olanidir...
TC egemenleri ve taktisyenleri, gecmiste oldugu gibi günümüzde de insanlari cesitli sunî gündem ve sorunlarla oyalamaktalar...
Bunlar; 21-29 Subat 2008 tarihleri arasinda, Kuzey Irak'a (Güney Kürdistan) yaptigi, ricat ve hezimetle sonuclanan “kara ve hava operasyonu“, türban, Ergenekon ve AKP'nin kapatilmasi davalaridir...
Bu durumda, sormamiz gereken en önemli soru $udur: “Bu sorunlar, insanlarda kafa karisikligi yaratmak, ulusal ve sinifsal talepleri vs., örtbas etmek icin suni gündemler midir, yoksa TC'nin ic ve dis celiskiler, catismalar ve global planlar/ konseptler nedeniyle, cöküs öncesi ic catismalari midir ?...
Bu soruya hemen hemen hepimizin cevabi, genelde AKP ile kemalist laikciler, özelde ise “sikma basli türbancilar“ ile “basi acik kadinlar“ arasindaki dalasmanin sunî yani taktik ve takiyye geregi oldugudur...
Böyle bir “Bilimsel Süpheci Metotla“ düsünmemiz, halklarimiz ve sosyalistler acisindan, onlara kanmamak, oyalama oyunlarina gelmemek acisindan olumludur; fakat mâlumunuz, Diyalektik Metot, olaylari ve olgulari zitlariyla, cok yönlü, ic ve dis baginti ve saikleriyle düsünmemizi gerektirir...
Bilindigi gibi, 100 yil kadar öncesine, yani 1900'lerin ilk ceyregine dönecek olursak, Ingiliz Fransiz ve Italyan emperyalistleri, 600 yillik müttefikleri olan ve miadi dolan Osmanli Devleti'ni yikip, onun yerine sinirlarini haritada cetvelle cizip kurduklari Irak, Suriye, Suudî Arabistan gibi Arap Asiret Devletleri ile TC ve Iran gibi isbirlikci, yerli “sömürgeci sömürge“ Devletler ve onlarin zalim diktatörleri vasitasiyla Orta Dogu halklarini korkunc bir baski, zulüm ve sömürüye tabii tutmuslardi...
Simdi ise, Israil ve onun silahli saldiri gücü olan ABD ordusu ve egemenleri, degisen toplumsal dinamikler ve global cikarlari geregi, Orta Dogu halklarini etnik, dinsel ve mezhepsel catismalarla bölüp birbirine kirdirtarak, Ortadogu'yu kurmak istedikleri B.O.P.(Büyük Ortadogu Projesi) icin yeniden dizayn etmek, yani sιnιrlarιn tamamini veya bir kismini degistirmek istemektedirler...
ABD ve Israil, bu $er plan ve konsept geregi, TC sinirlari icerisinde, mazlum halklara karsi 80-90 yil kullandigi kemalistleri ve onlarin gizli kanli örgütü Ergenekon'u, 2002'de iktidara getirdigi AKP'li Islamcilar vasitasiyla tasviyeye calismaktadir...
..............
Sonuc olarak; kemalistler ve Islamcilar arasindaki zitlasma ve dalasma sayet gercekse, yani TC'nin yikilis öncesi feryatlari ve can cekismeleri ise, o zaman tarihin bizlere sundugu bu en büyük devrimci firsati kacirmak, affedilmez bir aymazlik olacaktir...
Yine de, TC'deki bu ic celiskiler ister sunî, ister gercek olsun, mazlum halklarimiza, devrimcilere, emekcilere, sosyalist ve demokratlara düsen en büyük görev ve sorumluluk, bu celiskileri daha da derinlastirip, yikilmasi gereken yanlis ve zararli ne varsa hepisini yikip yerine halklarimiz ve insanlik icin dogru ve yararli olan seyleri ve kurumlari kurmaktir...
Bunun icin, yerli ve yabanci egemenlerin halklarimiza karsi kullandiklari ve kullanabilecekleri her tür taktik, stratejik ve jeostratejik plan ve kpnseptlerine, takiyye, tuzak ve oyunlarina karsi hazirlikli, tedbirli olmamiz; ve o sinsi plan ve programlari bertaraf edebilecek, hatta karsi ataga gececek taktik ve staratejiler, plan ve programlar gelistirmemiz sarttir...
* * *
TARIH AVCISI
24 Mart 2008
Re: TÜRBAN, ERGENEKON ve AKP'YI KAPATMA DAVASI OYUN MUDUR, YOKSA