TOPLUMSAL SAPLANTILARIMIZ
Günümüzde insana ait fiziksel ve biyolojik nedenlere bağlı hastalıkların tedavisi oldukça kolaylaşmıştır.
Ancak sosyal ve psikolojik alanda görülen rahatsızlıkların tedavisi daha zor daha çok çaba gerektirmektedir. Hastalık düzeyinde ulaşan toplumsal saplantılar;
toplumu daha çok rahatsız edebilmektedir.
Bu saplantıların örnekleri ne yazık ki ülkemizde de yaygındır.
Yakın zamanda bu durumla ilgili çarpıcı bir örnek yaşadık. Zorba,eğitimsiz ve saldırgan bir şahsiyet; ülkenin önde gelen yazarlarından birine şöyle seslenmişti.
Aklını Başına Al
Bu zorbadan toplumumuzda ne yazık ki binlercesi var. Et yığınından ibaret bu yığınların oluşturulması tesadüfi olmamıştır.Ülkesine maddi,manevi hiçbir katkısı olmayan bu yığınların temel bir dayanakları vardı''Vatan millet,Sakarya edebiyatı''.
Beyni negatif yaşamlarla doldurulmuş bu yığınlarla: Çağdaş medeniyet seviyesinin üstüne çıkmak bir yana seviyesiz bir yaşama sürüklenme tehdidi ile karşı karşıyayız.
Çağımızda ırkçılık ve din temelli düşmanlık ve tahammülsüzlük iki önemli hastalık olarak varlığını sürdürmektedir.Ulusal ve uluslar arası bazı güçlerde bu hastalıklardan rant devşirmekte bir sakınca görmemektedir.
Aslında biyolojik ve fiziksel hastalıkların yok edilmesinde kullanılan yöntemlerin aynısı toplumsal hastalıklar içinde kullanılabilir.Bu tür hastalıklarda nedenler üzerinde yoğunlaşan yaklaşımlarla;mutlaka olumlu sonuçlar alınabilmektedir.
Hiçbir doktorun amacı hastasını yok etmek değildir.Ancak hastalığa neden olan faktörleri yok etmek temel amaçtır.Irkçılık ve her tür dini ve ideolojik tutuculuk bir hastalıksa; Tedavisi bu hastalığa yakalanmış olanları yok etmek değil; Ancak hastalığa yol açan zeminleri ortadan kaldırmaktır.
Medeni ülkelerde bu anlamda ciddi önlemlerin alındığını söyleye biliriz. Ancak toplumda oluşan herhangi bir kriz durumunda bu hastalıkların tekrar hortladığını gözlemliyoruz.Bu nedenle mücadelede uluslar arası dayanışma şarttır. Mutlaka etkinliği bütün dünyada hissedilecek mücadele birimlerinin oluşturulması kaçınılmazdır.
Bu saplantı ve hastalıklarla en ciddi mücadele yolu; evrensel değerlere dayalı bir eğitimden geçmektedir.
Sevgiyle kalın
Mustafa VESTAN
