Hatirlarsak dinamikler ile ilgili görüs alis verisi, Fuad Önen’in verdigi bir röportajdan yapilan alinti ile baslamisdi. HeK, PKK’nin hangi dinamiklerden faydalanarak güc haline geldigini ve diger Kürd örgüt/potansiellerinin hangi dinamiklere göz dikibilicegini sormus ve bu sorulara yanit ararken ekolojik model’den faydalanmayi önermisti. Arkasindan keyfli „modeller, dinamikler“ tartismasi gelisti. Hepimiz, gelisebilecek yeni toplumsal dalgalari önceden yakalayabilirmiyiz, bunlar hangileri olabilir, PKK nasil ve neden kitlesellesti, diger potansieller neden güc sahibi olamadi, yeni bir gücün olusmasi icin neye, nereden ve nasil bakmamiz gerek sorularina atladik. Bu sorular ilk defa kafamizi yormadigi gibi, kürd siyasi sinifinin ve okur yazarlarinin bir türlü asamadigi sorular. Oysa yukardaki sorularin yanitini teorik acidan verebilsek ve pratikte bire bir uygulanabilir olsa, karsimiza söyle bir gercek cikacak: Ikinci bir GÜC! Peki bir güc dururken ikincisine neden ihtiyac duyuyoruz? Ikinci bir güc daha mi etik, demokratik, özgürlükcü, Kürdistani vs olacak? Asil mesele yeni tolumsal gücler mi yaratmak, yoksa var olan güc’ü / gücleri kontrol etmek ve dizginlestirmek mi olmali? Bunun icin hangi kontrol ve müdahale mekanizmalarina sahibiz? Merkeziyetci örgüt modelleri, kontrol ve müdahaleye en az bicimde imkan tanirken, kendi icinde gücler ayrisimini gerceklestirmis örgütler beslendikleri ana dinamiklerin müdahalesine daha acik olabiliyorlar. PKK’nin, sahip oldugu gücü bu denli pervasizca kullanma sansina sahip olmasinin nedenlerinden biri de „sefci“ örgütlenme modelinde yatmaktadir.
lginc olan ise, tam da PKK icinde gücler ayrisiminin kücük, kücük sekillenmeye dogru ilerledigi bir sürecde (Kandil/Imrali/DTK/ gücsüz BDP), demokrat kesilen ve bize sürekli demokrasi dersi vermeye kalkisan „türk aydinlarinin“, „PKK, A. Öcalan’nin kontrolünden cikiyor“ histerisi ile PKK’yi yeniden tek kisinin egemenligi icerisine sokma cabasi icinde olmalari. Eh, ansalimayacak bir sey degil. Ne de olsa, tek bir kisinin güdümünde olan bir PKK ( burada Apo, Kemal, Veli… önem tasimiyor), beslendigi ana dinamiklerden ve onlarin müdahalelerinden uzak , türk devleti ile „müzakere“ sürecinde sonsuz taviz mermeye daha yatkin olacaktir.
Bu arada HeK Kemal Burkay’in geri dönüsü ile ilgili „ne zaman bizim de akilli liderlerimiz“ olacak diye soruyor. Yeni liderler ve gücler aramaktan vazgectigimiz zaman! POWER yerine EMPOWERMENT’i gelistirdigimiz zaman!
Iyi geceler…
FemKurd
Buyuk HATA