SUSSUN!
Kişi aptal olunca karşısındakileri de aptal sanır. Aptallık parayla değil ya, algı meselesi.
Osman(Şoreş) Baliç 45 yaşında TC-PKK çeteleri tarafından katledildi. Yaşamının 25-30 senesini devrimci mücadeleye adamış bir insandı. Baliç ailesi büyük bedeller vermiştir. Aile de 15 kişi TC-PKK tarafından katledilmiştir.
Şoreş’in kendisi de uzun yıllar PKK içinde mücadele etmiş. Komutanlık yapmış. Gerilla’ya siyasi eğitim vermiş. Süreç içinde PKK’nin TC Devleti’nin bir taşeron örgütü, Kürdkıran bir çete olduğunu kavramış, ayrılmış ve gördüklerini yazmaya başlamıştı. PKK çetesini deşifre etmeye çalıştı. Bu durum TC-PKK’yi rahatsızlık verdi. Osman(Şoreş)’in kalemini kırdılar. Peşine tetikçileri saldılar. Osman(Şoreş) bunun farkında olduğundan tedbirliydi. Kendi deyişine göre kapı önüne bile çıkmıyormuş. Fakat çete bunu da aşmanın sinsi planını yapmış. Uyku zamanında evin kapısını kırarak içeri girmişler. Yattığı odaya dalmışlar. Derin uykudayken üzerine kurşun yağdırmışlar. 3 yaşındaki kızı Rewşen ile birlikte katlettiler.
Kara haber yayılınca doğal olarak Kürd yurtseverleri tepki gösterdiler. Bu insani tepki bile hazmedilmedi. Apucuyuz veya PKK’liyiz diyen çevreler hem suçlu, hem güçlü edasıyla; “bu yapılır mı, birlik zamanıdır, süreç zarar görüyor” deyip insanları aptal yerine koymaya çalıştılar. Adamlar, ömrünü mücadeleye adamış bir insanı ve hiçbir şeyden habersiz günahsız 3 yaşındaki kızı Rewşen’i katlederken birlik akllarına gelmezken ama bu insanlık dışı eylem teşhir edildiğinde birlik akıllarına geliyor. Bu ne çelişki? Bu ne ahlak? Bu ne pişkinlik? Nerede görülmüş böyle bir kepazelik? Hangi dinde, hangi ideolojide, hangi kuzulkurt bilmen “kutsal dava” adına bu insanlık dışı eylemin mazur görüldüğü?
Yok, neymiş efendim; “bu eylemi teşhir etmenin sırası mı? Birlik zamanıdır. Sonra ‘Hakikatleri Araştırma Komisyonu’ kurulur. Araştırır,” falan filan, ıvır zıvır. Aptallığın bu kadarı da fazla.
Bunun arkasında şu düşünce devreye girer. Yok, canım buna ne gerek var. Daha yapılacak o kadar iş var ki. “Halkların Kardeşliği, Ekolojik, Demokratik Ortadoğu Konfederalizmi, Özgürlük, Sosyalizm, daha ötesi Komünizm. Bu ana kadar birliğe ihtiyacımız var, aman sussuz süreç yara almasın” denilir.
Kimileri son hedef olarak komünizm demişler. Ondan sonrası ne olacak benim aklımın alacağı bir durum değil. Bir başkası der ki iyisi mi zaten “dünya öyle bir tufana yakalanacak ki tüm canlılarla birlikte insanlıkta yok olacaktır. Hep birlikte öbür dünyaya göç edeceğiz. İlahi adalet orada tecelli olacaktır. Herkes günah ve sevaplarının karşılığını alacaktır,” gibi bir “hakikat”tide bize hatırlatıyorlar.
Doğru ya! Maddem böyle bir “garanti” var, o halde herkes sussun. Ne de olsa 3 yaşındaki Rewşen’in hesabı da sorulacak günler gelecekmiş(!)
SUSSUN! BİRLİK, SÜREÇ BOZULMASIN!
REWŞEN'İN HESABI ÖBÜR DÜNYAYA KALSIN!
Allah akıl fikir versin. Başka ne diyeyim.
10 Ağustos 2014
