Ana içeriğe atla
Submitted by Anonymous (doğrulanmadı) on 19 April 2009

Zifiri karanlık bir gece.
Yıldızlar yok, ondandır.

[i]'Yıldızların dünyayı aydınlatığını'[/i] söyleselerdi inanmazdım.
Ta ki zagros vadilerin de, bulutlu gece yürüyüşlerime kadar.

[center]**[/center]

Gece ve Ağustos sıcağı, vadi hala sıcaklığını koruyor.
Sıcaklık iki dağın arasında resmen gizlenmiş, uçmuyor, gitmiyor, serinlemiyor.

Dilim damaklarıma yapışmış.
Hiç bu kadar susamamıştım.
O an dünyadaki tüm ihtişamlı şeyleri ve bir bardak su koysalardı, sorgusuz sualsiz suya uzanırdım.

Adımlarım giderek yavaşlıyor, kafamdaki tek imge ise, su oluyordu.
Zaten o an her suya dönüşüyor.
Serap olur dağ, taş, ağaç, ufuk....!

En tahrik edeci tarafı ise dağların sırtlarında ki akan suların sesi ve yankısıdır.
Buna, gece karanlığın da pamuk gibi parlayan uzaktaki dağların doruğundaki karı katmıyorum.

Her şeye, hatta susuzluğa bile katlanıyorum ama o kayalıklara çarpan su yankılarına asla!.

Zagros doğasının masum bir işkencesidir, uzaktaki sular ve yankısı.

Yeni Yorum yaz

Düz metin

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.