Ana içeriğe atla
Submitted by Anonymous (doğrulanmadı) on 17 December 2009

Rızki Kaplan (çiya)

Yaş ilerleyince insan bir şekilde duygusallaşıyor herhalde.
Gençlik zamanların da insan dünyayı yakmak
ve önüne gelen her kötüyü öldürmek ister.
Ama beli bir zamandan sonra akıl ve sağduyu insanın temel bakış açısı oluyor.

Kürdistan'da yaşanan savaşta eskiden salt T.C. devletinin zülümlerini ve çelişklerini görürdük.
Çünkü ilk neden ondan başlıyordu
ve biz Kürdler, ezilenler olduğumuzdan kendi tarafımızdaki zülüm ve çelişkileri
ya göremezdik ya da görmezlilikten gelirdik.

Artık son 10 yıldır yani Öcalanın yakalanışı
ve T.C. ile birlikte yaşama (Demokratik Cumhuriyet) manifestosundan sonra
Kurdistan'da yaşanan savaşın kum zereciği kadar değeri ve anlamı kalmamıştır.
Oradaki yaşanan savaşta artık 'biz' ve 'düşman' öznelleri ortadan kalkmıştır.
Ölen insanların arkasında kalan tek şey gariban halkın çocukları olma resmidir.
Çünkü olmayan bir savaşın kahramanı, sehidi, cengaveri....olamazdı.

Yukarıdaki fotoğraf bana bunaları yazdırdı.
Kahredici bir kare.
Bu fotoğrafın Gündem gazetesinin elinde çoktandır beklediği aşikar.
Ne zaman devletle işleri bozuk olduğun da kamuoyuna çıkaracağı günü bekliyorlardı.
Ve bugün çıktı.

Bir insan başına gelebilecek en kötü durumdur infaz edilmek.
Hiç iğne ucu kadar şansı yoktur insanın.
Bir süre sonra kesin öleceğini bilmek çok ürkütücüdür.
Çatışmada da insan öleceğini bilir ama bilinçaltın da daima
ufak bir yaşama olasılığın vardır.
Ama infaz ölümün yaşam içinde nefes almasidir.

Fotoğrafı ve haber metnini izlerken hem T.C. devletinden hem de PKK den ölesiye tiksindim.
İkisi birbirine o kadar benziyor ki!.
Kendi okuyucularına Rızki Kaplan adlı gerillanın
infazını o kadar dramatik veriyor ki
tıpkı Hürriyet Gazetesinin Tokat'ta silahsız infaz edilen askerlerin haberlerin kopyası.
O yedi asker de Rızki Kaplan gibi silahsız ve biçareydi.
Onların ölümüde infazdı.
Ama işte dedim ya 'anlamı kalmayan' bir savaşın
söylemleride anlamsızlaşır.
II

Bu arada Öcalan'ın İmralı da volta atma süresi 2 saate çıkarılmış.
Elleri arkasında poposuna yapışık ve yaşil tesbihi ile 1 saat fazla havasını alacak.
Öcalan'ın özgürlüğü (hava alması) nasıl Kürd halkının özgürlüğü olacak
hala bir diyalektik kurmuş değilim.

yazinin bir bütünü hallerimizin net resmidir "Artık son 10 yıldır yani Öcalanın yakalanışı ve T.C. ile birlikte yaşama (Demokratik Cumhuriyet) manifestosundan sonra Kurdistan'da yaşanan savaşın kum zereciği kadar değeri ve anlamı kalmamıştır. Oradaki yaşanan savaşta artık 'biz' ve 'düşman' öznelleri ortadan kalkmıştır. Ölen insanların arkasında kalan tek şey gariban halkın çocukları olma resmidir. Çünkü olmayan bir savaşın kahramanı, sehidi, cengaveri....olamazdı." 1999 sonrasi ancak bu kadar güzel izah edilebilir. keske daha geriye kadar götürülebilse hani tapu kadastro yillarina atatürk büstünü gördügünde titreyen fazil kisa kürekin seminerleri ofis boyluk sonra pilot necatili adresi sorulmayan sikilan kursunlu sonra dört eskiyaya tetikcilik ic infazlarla tas alti edilen binlerin haremli yillara kadar götürebilseydin güzel kardesim o düskün diyarbakirda ankarada bekeadan ne idiyse imralida da ayni boktur yeterki görmeye cesaret edebilelim yasadiklarimizla yüzlesme cesareti gösterelim inanki bugün olan bitteni daha iyi görmemize ve yorumlamamiza yardimci olur haydi hep birlikte gerilere nester atmaya

sevgili Harpagos, yaslilik sana yakisiyor.Daha bir delikanlisin. genclik zamanlarini bilmem.aslan miydin kaplan miydin. yas ilerledikce insan bir sekilde duygulasiyor gercekten. o yaslarda hepimiz birer cengaver, gözü kara atilirdik hep ileriye. yalvarmak,yakarmak nafile, korkamadan giderdik ölümlere. yas ilerledikce hangi resime bakarsak bakalim, artik biz biz degiliz nedense. nerde o günler,nerde o heyecanlar degilmi. gec ögrendik,fark ettik tasin sert oldugunu. su bogar ates yakarmis meger. ihanetin kol gezdigi, kahramanin ajan,korkagin ise önder saylidigi bir yerde, insanin basina neler neler gelirmis megerse. infazin bolca yapildigi"savunma alanlarinda" o yerde, "bir insanin basina gelebilecek en kötü durumdur infaz edilmek. Igne ucu kadar sansi yoktur insanin. bir süre sonra kesin ölecegini bilmek cok ürkütücüdür. catismada da insan ölecegini bilir ama bilinc altin da daima ufak bir yasama olasiligi vardir. Ama infaz ölümün yasam icinde nefes almasidir"dedigin noktada, ben öylesi hamesetli laflar hicmi hic etmeyecegim. farkli durumlari,duruslari sen benden daha iyi bilirsin. düsmanin eline düsen her bir yigitin infaz halleri, derinden yaralasada beni, asil,yoldas,heval bildigin,sirt verdigin, ölüme birlikte kostugun kisiler tarafindan vurulmak, infaz edilmektir degilmi. sevgili Harpagos okul yillarina ait bir anini anlatmistin hatirlarsan. esmer tenini,dilini,tarihini inkar eden ve seni hor gören o iki citir türk kiza sevdalanipta cimadin ya zagroslara. sehirin islak sokaklarinda süzülürken göz yaslarin, zagroslarda zeuslan aglasirken görürken seni, gercege daha yakin olmak icin tirmaninken daglara, tiranlar karsilarken seni mavi bulutlara binip sonsuzluga gidermiyim mi sandin kendini. yanildigini zeuslan paylasirken,tiranlar coktan sarmisti etrafini birden. kolun kanatin kirik bir halde caresizliklen gülümserken karanliga, öfkeni vurdun icine. neden daglara sirt verdigini anliyorum, neden döndün demek, hesap sormak abes kacar. iyiki de daglarda sehit düsmemissin. hevallerini anarken, resimlerken göz yaslarini akitma yüregine. yasadigin o gerceginin, objektife yansiyan her bir karesinde objektif olurken sen, dost yerindesin sevgili Harpagos. bak yaslilik hicte kötü degil. gözlerindne öperim hürmetler sevgili merakli, sende haklisin. Harpagos kendi gercegini aciklarken götürebildigi kadariylan götürdügü yerde,gerceginde. yasadiklarimizlan yüzlesme cesaretini göstermek ben cesur sen korkaksin demek degildir. Foruma Kürdistan gerceginde bulusan tüm kürdistani degerler kendi gerceginin farkinda. sevgili Harpagosun da dedigi gibi Elleri arkasinda poposuna yapisik ve yesil tesbihi ile 1 saat fazla havasini alacak olan o alcagi kahraman bilenlere, (hava almasi)nasil Kürd halkinin özgürlügü olacak diye hep hatirlatalim.

Kapatılan DTP'nin eski Eş Başkanı Emine Ayna, parti tabanının dağa çıkmamıyı istiyor. Kapatılan DTP'nin eski Genel Başkanı Ahmet Türk, parti tabanının TBMM'nin terk edilmesini istemediğini söyledi. A. Öcalan'ın ayak takımından oluşan Türkiye Barış Meclisi'nin çağrısıyla bir araya gelen aydın ve sanatçılar Demokratik Toplum Partisili (DTP) milletvekillerine seslendiler: "Sizin parlamentodan ayrılmanızı bekleyenlerin işini kolaylaştırmayın ve parlamenter zemini terk etmeyin! Türkiye'nin demokratikleşmesi için bu darbeyi birlikte göğüsleyelim." Anlaşılmıştır. Evli evine, köylü köyüne 11 Eylül darbesi başarıya ulaşmıştır. Tabiiki A. Öcalan ve Türk Genelkurmayı

Yeni Yorum yaz

Düz metin

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.