Ana içeriğe atla
Submitted by Anonymous (doğrulanmadı) on 21 January 2012

Kürt siyasi arenesın’da tüm yetkileri eline geçirmiş bir PKK’ nın sonuçlarında kaynağı olması mutlak bir durum.

İmrallı süreci ile başlayan bir zaman dilimine kısaca değinirsek;PKK nın strateji değişikliği veya geri adım atmasını neye bağlayabiliriz? Burda vereceğimiz yanıt;Öcalanın yakalanması olur.Bu yeterli bir cevap olmayacağı günümüzdeki gelişmelerle ortaya çıkıyor.Burda bir Türkiye politikası ve buna bağlı olarak dış güçlerde var.PKK nın Bir komplo vardan yola çıkarak,sadece bu noktada sabitleşerek reel politikanın uzağına düşmesi tüm Kürt politikasını tıkadı.

Her şeyden Önce bağımsızlık çizgiden vaz geçmesi,Türkler için en büyük başarıydı.
Bu Türk devleti Kürdistan’daki doğal zenginliklerin sahibidir,dış diplomasi ve askeri kararlarda karar verecek tek mercidir,demektir.Dış dünyanın çıkarı,diplomasi,kısaca tüm destekleri ekonomi ve askeri gücü elinde bulunduranladır.PKK bağımsızlık çizgiden vaz geçmesi onu uluslar arası,”kader tayın hakkı”arayan kendi doğal zenginliklerine sahip çıkan ve koruyan bir güçten sömürgeci gücün yedeği,partisi olarak görür,varılacak yerin veya getirilmesi gerektiren yerin burası olunmasıdır.

Ulusal ve temel istemlerden vaaz geçme halkta büyük hayal kırıklığı,umutsuzluk getirir.

PKK nın strateji değişikliği ulusal bir karar değil.Sadece İmralı’da bulunanlar ve PKK tarafından alınan bir karardır.

TC ,PKK nın stratejisinden vaaz geçmesini,” bu iş bitti,TC sınırları içinde olup bitenlerden ben sorumluyum,ekonomik ve askeri sorumlu benim,yatırım proje ve askeri güvence veriyorum”,diyerek diplomasisine ağırık verdi.”Komşularla sıfır sorun”,diplomasisi artık PKK desteği yok,bağımsızlık yok o halde kılasik sömürgecilik yöntemine devam anlamına gelecek “sıfır”lanan sorunlarla müjdeleme diplomasisi devreye girdi.Hiç bir ülkenin elinde PKK kartı ve dayanışması kalmadı.Dil- Kültürle ;sınırlar,ekonomiler değişmez.Uluslar arası ağırlığı “sıfırdır”.

Sadece ,PKK’nın yaptığı stratejik değişiklikle, TC’nin kendisini toparlamasına uluslar arası kaybolan güven ve itibarını kazandı,ekonomik olarak kalkındı,destek gördü,diplomasisine uluslar arası boyut kazandırdı.

Şimdi ,PKK ve Öcalan görüşme ve demeçlerle bu politikaya destek verdiler.”kendi aramızda çözelim”,cümlesi gelişmelere destek sunan koruyan bir (sömürgeciliği)eylemdir.Barış,kardeşlik,demokrasi kelimeleri tarihi pratiklerden ,tecrübelerden uzak tutularak propaganda aracı olarak kullanıldı.Kitle kimi dönem neden sokaklara döküldüğünü anlıyamadı.Oysa bu ;var olan ulusal enerjinin farklı kanallara akıtılarak eritilmesinden başka bir şey değildi.Fosilleşmiş ideolojiler tekrarlanırken,uydurmalarda eksik olmadı;bu da ideolğik bulanım,kararsızlık yarattı.Kendisi,ekonomisi ve ordusu olmayan bir ülkeye gömlek aranıyordu.”bir statümüz olsun” cümlesi koca bir boşlukta sallanıyor halen.Bu statünün ismini köleciliğe devam olarak yorumlamak gayet doğal.Bir statümüz olsun ne olursa olsun, ne Kürde ,ne de coğrafyasına,ne de dünya da’ki milletler topluluğuna yakışır.

PKK merkezi ikide bir dile getirir;Türk devletinin piskolojik savaşı der ve örnekler verir.

Yukarda değindiğimiz tarihi yanlışlıkların,ulusal ve evrensel hakları çöpe atmak Kürt’te nasıl bir piskoloji yaratır?Umutsuzluk,karamsarlık,nefret,kin…Peki TC’yi piskolojik savaşla suçlayan PKK’nın yaptığı nedir?

Diye biliriz’ki piskolojik savaşta Türk devletinden çok PKK nın Kürt halkına zararı olmuştur.PKK bu noktada çok hoyrat davranmıştır.

PKK , tek karar merkezi olduğuna göre sorumlu PKKdır.İmrallı hiçbir sorumluluğu almaya bilir.Evet ,”ben esirim,düşmanın denetimindeyim,esir bir insandan ne bekliyorsunuz?”,der kendini savunur.Pratik ve tarihi sorumluluk PKK da dır.

Birinci yazının alıntılı ilk paragrafına değinelim.”Orada ne olduyor?”Orası neresi.Haber alınmayan yer,Qandil mi değil mi? Karşı kullanımlar devam ediyor mu edilmiyormu.Ordan beklenilen ne?Sillah teslimini getirecek politiklar mı,ya da kendine karşı seferberlik ilan edilmiş,moralı yıklılmış ,oyalanmış,patates gibi toplanan bir halkın çocuklarının yüce direnişi mi?

Her gün ölmektense celladı öldürmek daha kutsaldır.Tarihi ancak direnenler yaratır.

Yeni Yorum yaz

Düz metin

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.