Sayin KURDISTAN FORUMU yonetimi ve siz degerli Kurdistanli yurtsever katilimcilar;
Bir toplumun hafizasi o toplumu egemenlik sinirlari icine hapsetmis somurgeci devletler tarafinda saniyelik her turlu dezinformatif bobardimanlarla dumura ugratilmaya cabalaniyorsa; o toplumun neferlerinin onundeki zorunluluk hafizasini yani bellegini yoklamasi, soylenmis vuku bulmus soylem ve olaylar zincirini tekrardan ve takrardan bilince cikartmasi, gozden gecirmesi, tahlil etmesidir.
Bundan boyle KURDISTAN FORUMU'unda, Kurdistan Ulusal Kurtulus Mucadelemiz (KUKM) baglaminda tarihe dusmus notlari, vuku bulmus olaylari, bazen yorumlarimida katarak, bazende hic yorumsuz siz degerli KURDISTAN COCUKLARI'na aktarmaya calisacagim. Hafizamizi yoklamak gelecegimizin hipotezinin onemli sigortalarindan biridir diye dusunyorum.
Ozellikle mahlaslari Kurdce ama ozleri ve beyinleri somurgeci zihniyetin tahakkumu ve tasallutu altinda olan bazi unsurlarin Formumuza dadanmasindan sonra boyle bir karsi durusun gerekliligi elzemdir diye dusunerek, KURDISTAN ULUSAL KURTULUS MUCADELESININ TEMEL SIYASAL TEZLERI yazisi ile ilk hafize (bellek) yoklamasi ile karsi durusu ve savunma perspektifi ile onemli bir eksikligi giderecegi umudunu tasiyorum.
Tum Kurdistanli yurtseverlere selam ve saygilarimi sunarak Sayin Recep Marasli'nin 23.02.1992 tarihli"KURD HAK VE OZGURLUKLER KOMITESININ DUZENLEDIGI TOPLANTIYA SUNULAN METIN" baslikli yazisini buraya aktariyorum. Bu ilk hafiza yoklamasi ile siz degerli Kurdistanli yurtseverlerin ve buraya bizlerin hafizalarini belleklerini abuk-sabuk ne udugu belli zirvalamalarla baltalamaya calisan mahlaslari Kurdce beyinleri turklesmislere tarih ve gercekliklerimizi HATIRLATMAYA CALISACAGIM.
Yasasin Bagimsiz Birlesik Demokratik Kurdistan Mucadelesi!
Kahrolsun Kurd Ulusunun bagimsizlik ve ozgurluk mucadelesini her turlu hile, dezinformasyon ve yalanlarla hedef ve stratejilerinden saptirmaya calisan beyinleri turklesmis zavalli yaratiklar!
Hafiza-i Beser / 23-11-2008
[hr]
Degerli Arkadaslar;
Dunya konjonkturunde son yuzyilin en onemli degisikliklinin yasandigi bir dunemden geciyoruz. II. Emperyalist Paylasim Savasindan sonra belirlenmis olan uluslarasi siyasl dengeler tumuyle degismistir, degismektedir.
Dogu blokunun cozulmesi ve SSCB'nin dagilmasi bu donemin en belirgin olgularidir. Toplumsal dinamikler ve belirleyici ideoloji ve politikalardan da cok onemli alt-ust oluslar yasamaktayiz.
Dunyanin siyasal haritalir ve dengeler hizla degisyor ama Ortadogu'nun en eski ve yerlesik halklarindan olan Kurd Ulusunun, uluslar arasi somurge statusu halen devam ediyor.
En onemlisi de kimi Kurd politik onderlikleri ve aydinlarimizin kafasindaki statukolarin da henuz yikilmamis olmasidir. Halen Kurd ulusunun ozgurlugu ve Kurdistanin bagimsizligina "imkansiz bir ulku" olarak bakiyorlar. Toplumun politik onculeri ve aydinlarimizin bir cogu ne yazik ki alt siniri [b]"Kurd kimliginin taninmasi"[/b], ust sinir [b]"federasyon"[/b] vaya [b]"Otonomi"[/b] ile belirlenen politik bir daralma icindeler.
Bir kisim aydinlarimiz ise -ki bunlar bir zamanlarin radikal devrimcileriydiler!- dunyanin butun islerini cozen emperyalistlerin, nasilsa soyle ve ya boyle "Kurd sorununu"da cozecegina dair bir inanis icindeler ve bu cozumlarin uygulayicilari olmaya amade duruyorlar.
Degerli Arkadaslar;
Oncelikle somurge sorununun cozulmesi icin birkas temel siyasal tezi belirlemik zorundayiz. Bu temel tezler atlanarak bu sorunun cozulmesi mumkun degildir.
[u][b]Birinci temel tezimiz;[/b][/u]
Kurd Ulusunun Kendi Kaderini Tayin Hakki, vazgecilmez, devredilmez, etelenemez kutsal bir haktir. Ulus, bu hakkini mutlaka kullanacatir. Kurd Ulusunun bu hakkini kullanbabilir olmasinin olmzsa olmaz asgari iki kosulu vardir. O da Bagimsizlik ve Ozgurluktur.
[b]Ozgurluk[/b]: Cunku, ozgur olmayan bir ulus, kendi kaderini kendisi tayin edemez. Osgur olmayan bir ulusun kaderini baskalari tayin eder. "en iyi" bicimiyle bile vesayet bir bagimlilik bicimidir. Bir ulusun kendi kaderinie sahip cikabilmesinin asgari kosulu o ulusun ozgur olmasidir.
[b]Bagimsizlik[/b]: cunku, bir toplum, hak ve ozgurluklerini ancak bagimsiz orgutlenmeleri ve kurumlari eliyle kullanabilir. Orgutsuz halk kole halktir. Kendi bagimsiz kurum ve orgutlenmelerine sahip olmayan bir ulus, teorik olarak ozgurluklerine sahip olsa bile bu, pratik olarak bir anlam ifade etmez. Ulusun kendi kaderini kendisinin belirleyebilmesinin asgari bir kosulu da, o ozgurlugu kullanip savunabilecek orgut ve kurumlarina sahip olmasidir.
Bu nedenledir ki, bagimsizlik ve ozgurluk, kendi kaderini tayin hakkinin bir [b]SONUCU[/b] degil, bu hakkin kullanilabilmesi icin zorunlu bir [b]ONKOSULDUR[/b]. Kendi kaderini tayin hakkini sondan basa dogru tartisma devri kapanmistir. Somurge bir ulusun kendi kaderine sahip cikabilmesi icin ozgur ve bagimsiz olmasi mutlaktir.
[b][u]Ikinci temel tezimiz[/u][/b]:
Kurdistan'a iliskin siyasal cozumu tikayan ve ambargo altina alan en buyuk engel ulkemiz uzerindeki [b]ASKERI ISGALDIR[/b]. Kurdistan uzerindeki adkeri isgal kirilmadikca siyasal cozumlerin onu de tikalidir.
Somurgeciler, Kurd ulusunua karsi topyekun bir saldiri ve orgutlu devlet teroru ile ona haksiz bir savasi dayatmaktadirlar. [b]Oysa bir ulusun ozgurluk ve bagimsizlik mucadelesi mesrudur ve kutsaldir[/b]. Bu nedenledir ki:Kurdistan Ulusal Kurtulus Mucadelesi ([b]KUKM[/b]) [b]hakli[/b] ve [b]mesrudur[/b]. Bu mucadelede bariscil butun yollarla birlikte, Kurd ulusunun somurgecilige ve askeri isgale karsi verdigi direnme savasimi da hakli ve mesrudur. Kurdistan'da askeri isgali mesrulastiran ve bagimsizlik mucadelesini silahtan arindiran hic bir cozume taraf degiliz.
[b]Ucuncu temel tezimiz:
[/b]Kurdistan uluslararasi bir somurgedir. Dolayisyla Kurdistan sorunu hic bir devletin "[b]ic sorunu[/b]" olarak gorulemez. Ve somurgeci devletlerin "sinirlari" icinde cozulemez. Kurdistan sorununu somurgeci devletlerin "ic sorunu" olarak formule eden butun cozumler bu ulusun zor ve imhayla bolunmus, parcalanmis statusunun devamindan baska bir sonuc vermez. Kurdistan sorunu uluslararasi bir sorundur. Kurd ulusunun ve Kurdistan'in bolunmesine dayali hic bir cozume taraf degiliz. Bugun TC'nin yetkilis "Kurd realitesini tanidiklarini" bildiriyorlar. Bunu kendileri icin bir "ilerleme" olarak saymak mumkundur ama gercekte Kurd ulusu icin birsey ifade etmiyor. Dun ayni politikalari Kurd ulusunun varligini inkar ederek surduruyorlardi, bugun ise "bu realiteyi kabul etmis olarak" surduruyorlar. Yalinkilic ordu taarruzuna dayali 19. yuzyil somurge siyaseti.. [b]Surgun-imha, katliam, asimilasyon...[/b] Bu yeni tezlere gore [b]Kurd vardir[/b] ama [b]Kurdista nyoktur[/b]. "Kurd realitesi" taniniyor ama "Kurdistan gercegi" taninmiyor.
[u][b]Dorduncu temel tezimizi ilan ediyoruz:
[/u][/b]Kurd varsa Kurdistan da vardir. Kurd, Kurdistan'siz olamaz. Yurduna sahip olamayan bir ulus apacik koledir. Kurdu Kurdistansiz birakan hic bir cozume taraf degiliz.
Degerli arkadaslar;
iste KUrd haklari ve ozgurluklerinin durdugu ve durmasi gereken cerceve budur. Elbette Kurd kimliginin taninmasi, Kurd dili ve kulturu uzerindeki baskilarin kalkmasi gibi da Ulusal Kurtulus Mucadelesi kapsamindadir. Ama bunlar o kapsamin sadece bir parcasidirlar. Kurd hak ve ozgurlukleri sadece bu kavramlarla aciklanamaz. Dil ve kultur icin mucadele gereklidir, hatta zorunludur ama, kendi basina yeterli degildir. Yanlizca bagimsiz ve ozgur bir ulus, dil ve kulturunu herturlu kaygi ve etkiden uzak, yaratici bir tarzda gelistirme sansina sahiptir. Bolunmus ve isgal altinda olan bir ulusun dil ve kulturunu de ozgurce gelistirmesinden soz edilemez...
......
......
......
Kurd toplumunun aydinlri, politik kadrolari "dilenci miriltilari"yla birseyler istemekten vazgecmelidirler artik. Kurd ulusunun Kizilay ve Kizilhac yardimlarindan once acil olarak ozgurluk ve bagimsizliga ihtiyaci vardir. Ozgurluk ve bagimsizlik ekmek ve su kadar acildir Kurd ulusu icin. Kurdistan sorununu "Kizilay ve Kizilhac sorunu" derekesinde tutanlar, "insani boyut" adi altinda onu acindirarak "ne verirlerse Allah razi olsun" felsefesinde tutanlar, ulusumuzun icinde bulundugu statunun yasayakalmasindan da sorumludurlar.
Kurd ulusu baskasina ait olan bir seyi degil, kendi hakki olan, anasinin ak sutu gibi helal olan ozgurluk ve bagimsizlik istiyor. Kurd ulusal sorununu Kizilay veya Kizilhac orgutleri degil,ozgurluk, bagimsizlik ve demokrasi temelinde duran politik orgutler cozebilirler ancak.
Iste Kurd hak ve ozgurluklerinin "insani boyutu" budur.
.....
.....
.....
Degerli arkadaslar;
Bugun onumuzde duran en onemli gorev, ulusal ve toplumsal kurtulus icin yetenek ve enerjilerimizi birlestirmek, yogunlatirmaktir. Ve yine en cok ihtiyac duyulan sey de [b]KUKM[/b] icindeki kurumlasmalardir. Hangi tur ativite olursa olsun orgutlu ve kurumsal olmak durumundadirlar.
Bir diger onemli olgu da [b]DEMOKRASI[/b]' dir. Ozu itibari ile demokrasi mucadelesi verenlerin duzeylerin kendileri de demokratik olmak durumundadirlar. Kurdistan sinifli bir toplumdur ve cok degisik sinif ve tabakalarin politik kurumlari ve temsilciler bulunmasi normaldir. Hatta ayni sinif adina degisik programlara sahip bircok politik orgutun varolmasi da dogaldir. Bu nedenle TEK SEF TEK PARTI olgusu degil; ulusal kurtulus zeminindeki tum orgut ve kurumlarin kendi kimlik ve renklerini tasidiklari ama mutlaka ortak duzeylerde orgutlendigi [b]DEMOKRATIK BIRLIKLERE IHTIYAC VARDIR.[/b]
Bugun bu baglamda Kurd ulusunun ihtiyac duydugu en onemli sey, uluslar arasi politikada butun parcalardaki mucadele orgutlerinin temsil edildikleri, Kurd ulusunu butunuyle temsil yetenegine sahip ortak bir orgut yapisi ile cikabilmektir. Her parcadaki ulusal kurtulus ogutleri artik, somurgeci devletlerle degil, kendi ulusla gucleri ile uzlasma aramak birbirinin destegini saglamak zorundadirlar. Kurdistan'in bugunku statusunun en onemli nedenlerinden biri onun bolunmuslugudur. O halde ulusal kurtulusun en buyuk anahtari da butun Kurdlerin birlik olmasi, [b]ULUSAL DEMOKRATIK BIRLIGIN[/b] saglanmasidir.
....
....
....
Ozgurluk ve bagimsizlik, yuzyillardir ezilen somurulen, dunyanin en son somurge toplumlarindan biri olan Kurd ulusunun HAKKIDIR. Bunu istemek ve savunmak bizim icin bir fedekarlik degil bir gorevdir. Biz baskasina ait bir seyi degil Kurd ulusuna ait olan bir seyi [b][u]OZGURLUK VE BAGIMSIZLIGI[/u][/b] talep ediyoruz. Bugun butun dunyada, en ideal gosterilen federasyonlar, otonomiler, bile cozuluyor. Dunyanin neresinde bir ulusal topluluk varsa, federasyon veya otonomi degil, [b]BAGIMSIZLIK[/b] sadece [b]BAGIMSIZLIK[/b] istiyorlar.
Dunun "dagilirsa dunya yerinden oynar" SSCB, yerini onlarca bagimsiz devlete birakti. Yugoslavya federasyonu ayristi. Bu uluslarin daha once de belli ulusal haklari ve kurumlari ve yasal statuleri vardi.
Bugun artik butun ulusal sorunlarin cozumu evrensel anlamda bagimsizlik duzlemine oturmus bulunmaktadir.
Nasil bir cok ulusun bagimsizligini kazanmasiyla yer yerinden oynamadiysa, daha dune kadar kimyasal bombalarla imha edilen, oradan oraya surulen, onuru haczedilmis bir ulusun bagimsizligi ile dunyanin yerinden oynayacagini kim iddia edebilir?
SSCB gibi super bir guc dagildiginda dunya nasil yikilmadiysa, Kurd ulusunun da [b]BAGIMSIZ KURDISTAN[/b]'a kavusmasiyla dunya yikilmaz.
[b]Bagimsiz-Birlesik ve Demokratik bir Kurdistan[/b], bugun butun kamuoyu onunde ve Kurd ulusunun ic dinamikleri acisindan her zamankinden daha cok gercerlilige, mesruiyet zeminine sahiptir. Onceklikle aydinlarimiz ve politik onderlikler, kafalarindaki "biz ozgurluk ve bagimsizligi elde edemeyiz, hele sunlarla bir yetinelimde" mantigindan cikmak zorundadirlar.
[u][b]ULUSAL KURTULUS PROBLEMATIGI ANCAK OZGURLUK VE BAGIMSIZLIKLA COZULUR.[/b]
[/u]
Saygilar ve basari dileklerimle
[b]Recep Marasli / 23.02.1992- Istanbul[/b]
Bagimsizlik Sucmu? / Aktarma