Ana içeriğe atla
Submitted by Anonymous (doğrulanmadı) on 23 November 2008

Sayin KURDISTAN FORUMU yonetimi ve siz degerli Kurdistanli yurtsever katilimcilar;
Bir toplumun hafizasi o toplumu egemenlik sinirlari icine hapsetmis somurgeci devletler tarafinda saniyelik her turlu dezinformatif bobardimanlarla dumura ugratilmaya cabalaniyorsa; o toplumun neferlerinin onundeki zorunluluk hafizasini yani bellegini yoklamasi, soylenmis vuku bulmus soylem ve olaylar zincirini tekrardan ve takrardan bilince cikartmasi, gozden gecirmesi, tahlil etmesidir.
Bundan boyle KURDISTAN FORUMU'unda, Kurdistan Ulusal Kurtulus Mucadelemiz (KUKM) baglaminda tarihe dusmus notlari, vuku bulmus olaylari, bazen yorumlarimida katarak, bazende hic yorumsuz siz degerli KURDISTAN COCUKLARI'na aktarmaya calisacagim. Hafizamizi yoklamak gelecegimizin hipotezinin onemli sigortalarindan biridir diye dusunyorum.
Ozellikle mahlaslari Kurdce ama ozleri ve beyinleri somurgeci zihniyetin tahakkumu ve tasallutu altinda olan bazi unsurlarin Formumuza dadanmasindan sonra boyle bir karsi durusun gerekliligi elzemdir diye dusunerek, KURDISTAN ULUSAL KURTULUS MUCADELESININ TEMEL SIYASAL TEZLERI yazisi ile ilk hafize (bellek) yoklamasi ile karsi durusu ve savunma perspektifi ile onemli bir eksikligi giderecegi umudunu tasiyorum.
Tum Kurdistanli yurtseverlere selam ve saygilarimi sunarak Sayin Recep Marasli'nin 23.02.1992 tarihli"KURD HAK VE OZGURLUKLER KOMITESININ DUZENLEDIGI TOPLANTIYA SUNULAN METIN" baslikli yazisini buraya aktariyorum. Bu ilk hafiza yoklamasi ile siz degerli Kurdistanli yurtseverlerin ve buraya bizlerin hafizalarini belleklerini abuk-sabuk ne udugu belli zirvalamalarla baltalamaya calisan mahlaslari Kurdce beyinleri turklesmislere tarih ve gercekliklerimizi HATIRLATMAYA CALISACAGIM.
Yasasin Bagimsiz Birlesik Demokratik Kurdistan Mucadelesi!
Kahrolsun Kurd Ulusunun bagimsizlik ve ozgurluk mucadelesini her turlu hile, dezinformasyon ve yalanlarla hedef ve stratejilerinden saptirmaya calisan beyinleri turklesmis zavalli yaratiklar!

Hafiza-i Beser / 23-11-2008

[hr]
Degerli Arkadaslar;
Dunya konjonkturunde son yuzyilin en onemli degisikliklinin yasandigi bir dunemden geciyoruz. II. Emperyalist Paylasim Savasindan sonra belirlenmis olan uluslarasi siyasl dengeler tumuyle degismistir, degismektedir.
Dogu blokunun cozulmesi ve SSCB'nin dagilmasi bu donemin en belirgin olgularidir. Toplumsal dinamikler ve belirleyici ideoloji ve politikalardan da cok onemli alt-ust oluslar yasamaktayiz.
Dunyanin siyasal haritalir ve dengeler hizla degisyor ama Ortadogu'nun en eski ve yerlesik halklarindan olan Kurd Ulusunun, uluslar arasi somurge statusu halen devam ediyor.
En onemlisi de kimi Kurd politik onderlikleri ve aydinlarimizin kafasindaki statukolarin da henuz yikilmamis olmasidir. Halen Kurd ulusunun ozgurlugu ve Kurdistanin bagimsizligina "imkansiz bir ulku" olarak bakiyorlar. Toplumun politik onculeri ve aydinlarimizin bir cogu ne yazik ki alt siniri [b]"Kurd kimliginin taninmasi"[/b], ust sinir [b]"federasyon"[/b] vaya [b]"Otonomi"[/b] ile belirlenen politik bir daralma icindeler.
Bir kisim aydinlarimiz ise -ki bunlar bir zamanlarin radikal devrimcileriydiler!- dunyanin butun islerini cozen emperyalistlerin, nasilsa soyle ve ya boyle "Kurd sorununu"da cozecegina dair bir inanis icindeler ve bu cozumlarin uygulayicilari olmaya amade duruyorlar.
Degerli Arkadaslar;
Oncelikle somurge sorununun cozulmesi icin birkas temel siyasal tezi belirlemik zorundayiz. Bu temel tezler atlanarak bu sorunun cozulmesi mumkun degildir.

[u][b]Birinci temel tezimiz;[/b][/u]
Kurd Ulusunun Kendi Kaderini Tayin Hakki, vazgecilmez, devredilmez, etelenemez kutsal bir haktir. Ulus, bu hakkini mutlaka kullanacatir. Kurd Ulusunun bu hakkini kullanbabilir olmasinin olmzsa olmaz asgari iki kosulu vardir. O da Bagimsizlik ve Ozgurluktur.
[b]Ozgurluk[/b]: Cunku, ozgur olmayan bir ulus, kendi kaderini kendisi tayin edemez. Osgur olmayan bir ulusun kaderini baskalari tayin eder. "en iyi" bicimiyle bile vesayet bir bagimlilik bicimidir. Bir ulusun kendi kaderinie sahip cikabilmesinin asgari kosulu o ulusun ozgur olmasidir.
[b]Bagimsizlik[/b]: cunku, bir toplum, hak ve ozgurluklerini ancak bagimsiz orgutlenmeleri ve kurumlari eliyle kullanabilir. Orgutsuz halk kole halktir. Kendi bagimsiz kurum ve orgutlenmelerine sahip olmayan bir ulus, teorik olarak ozgurluklerine sahip olsa bile bu, pratik olarak bir anlam ifade etmez. Ulusun kendi kaderini kendisinin belirleyebilmesinin asgari bir kosulu da, o ozgurlugu kullanip savunabilecek orgut ve kurumlarina sahip olmasidir.
Bu nedenledir ki, bagimsizlik ve ozgurluk, kendi kaderini tayin hakkinin bir [b]SONUCU[/b] degil, bu hakkin kullanilabilmesi icin zorunlu bir [b]ONKOSULDUR[/b]. Kendi kaderini tayin hakkini sondan basa dogru tartisma devri kapanmistir. Somurge bir ulusun kendi kaderine sahip cikabilmesi icin ozgur ve bagimsiz olmasi mutlaktir.

[b][u]Ikinci temel tezimiz[/u][/b]:
Kurdistan'a iliskin siyasal cozumu tikayan ve ambargo altina alan en buyuk engel ulkemiz uzerindeki [b]ASKERI ISGALDIR[/b]. Kurdistan uzerindeki adkeri isgal kirilmadikca siyasal cozumlerin onu de tikalidir.
Somurgeciler, Kurd ulusunua karsi topyekun bir saldiri ve orgutlu devlet teroru ile ona haksiz bir savasi dayatmaktadirlar. [b]Oysa bir ulusun ozgurluk ve bagimsizlik mucadelesi mesrudur ve kutsaldir[/b]. Bu nedenledir ki:Kurdistan Ulusal Kurtulus Mucadelesi ([b]KUKM[/b]) [b]hakli[/b] ve [b]mesrudur[/b]. Bu mucadelede bariscil butun yollarla birlikte, Kurd ulusunun somurgecilige ve askeri isgale karsi verdigi direnme savasimi da hakli ve mesrudur. Kurdistan'da askeri isgali mesrulastiran ve bagimsizlik mucadelesini silahtan arindiran hic bir cozume taraf degiliz.

[b]Ucuncu temel tezimiz:
[/b]Kurdistan uluslararasi bir somurgedir. Dolayisyla Kurdistan sorunu hic bir devletin "[b]ic sorunu[/b]" olarak gorulemez. Ve somurgeci devletlerin "sinirlari" icinde cozulemez. Kurdistan sorununu somurgeci devletlerin "ic sorunu" olarak formule eden butun cozumler bu ulusun zor ve imhayla bolunmus, parcalanmis statusunun devamindan baska bir sonuc vermez. Kurdistan sorunu uluslararasi bir sorundur. Kurd ulusunun ve Kurdistan'in bolunmesine dayali hic bir cozume taraf degiliz. Bugun TC'nin yetkilis "Kurd realitesini tanidiklarini" bildiriyorlar. Bunu kendileri icin bir "ilerleme" olarak saymak mumkundur ama gercekte Kurd ulusu icin birsey ifade etmiyor. Dun ayni politikalari Kurd ulusunun varligini inkar ederek surduruyorlardi, bugun ise "bu realiteyi kabul etmis olarak" surduruyorlar. Yalinkilic ordu taarruzuna dayali 19. yuzyil somurge siyaseti.. [b]Surgun-imha, katliam, asimilasyon...[/b] Bu yeni tezlere gore [b]Kurd vardir[/b] ama [b]Kurdista nyoktur[/b]. "Kurd realitesi" taniniyor ama "Kurdistan gercegi" taninmiyor.

[u][b]Dorduncu temel tezimizi ilan ediyoruz:
[/u][/b]Kurd varsa Kurdistan da vardir. Kurd, Kurdistan'siz olamaz. Yurduna sahip olamayan bir ulus apacik koledir. Kurdu Kurdistansiz birakan hic bir cozume taraf degiliz.

Degerli arkadaslar;
iste KUrd haklari ve ozgurluklerinin durdugu ve durmasi gereken cerceve budur. Elbette Kurd kimliginin taninmasi, Kurd dili ve kulturu uzerindeki baskilarin kalkmasi gibi da Ulusal Kurtulus Mucadelesi kapsamindadir. Ama bunlar o kapsamin sadece bir parcasidirlar. Kurd hak ve ozgurlukleri sadece bu kavramlarla aciklanamaz. Dil ve kultur icin mucadele gereklidir, hatta zorunludur ama, kendi basina yeterli degildir. Yanlizca bagimsiz ve ozgur bir ulus, dil ve kulturunu herturlu kaygi ve etkiden uzak, yaratici bir tarzda gelistirme sansina sahiptir. Bolunmus ve isgal altinda olan bir ulusun dil ve kulturunu de ozgurce gelistirmesinden soz edilemez...
......
......
......
Kurd toplumunun aydinlri, politik kadrolari "dilenci miriltilari"yla birseyler istemekten vazgecmelidirler artik. Kurd ulusunun Kizilay ve Kizilhac yardimlarindan once acil olarak ozgurluk ve bagimsizliga ihtiyaci vardir. Ozgurluk ve bagimsizlik ekmek ve su kadar acildir Kurd ulusu icin. Kurdistan sorununu "Kizilay ve Kizilhac sorunu" derekesinde tutanlar, "insani boyut" adi altinda onu acindirarak "ne verirlerse Allah razi olsun" felsefesinde tutanlar, ulusumuzun icinde bulundugu statunun yasayakalmasindan da sorumludurlar.
Kurd ulusu baskasina ait olan bir seyi degil, kendi hakki olan, anasinin ak sutu gibi helal olan ozgurluk ve bagimsizlik istiyor. Kurd ulusal sorununu Kizilay veya Kizilhac orgutleri degil,ozgurluk, bagimsizlik ve demokrasi temelinde duran politik orgutler cozebilirler ancak.
Iste Kurd hak ve ozgurluklerinin "insani boyutu" budur.

.....
.....
.....

Degerli arkadaslar;
Bugun onumuzde duran en onemli gorev, ulusal ve toplumsal kurtulus icin yetenek ve enerjilerimizi birlestirmek, yogunlatirmaktir. Ve yine en cok ihtiyac duyulan sey de [b]KUKM[/b] icindeki kurumlasmalardir. Hangi tur ativite olursa olsun orgutlu ve kurumsal olmak durumundadirlar.
Bir diger onemli olgu da [b]DEMOKRASI[/b]' dir. Ozu itibari ile demokrasi mucadelesi verenlerin duzeylerin kendileri de demokratik olmak durumundadirlar. Kurdistan sinifli bir toplumdur ve cok degisik sinif ve tabakalarin politik kurumlari ve temsilciler bulunmasi normaldir. Hatta ayni sinif adina degisik programlara sahip bircok politik orgutun varolmasi da dogaldir. Bu nedenle TEK SEF TEK PARTI olgusu degil; ulusal kurtulus zeminindeki tum orgut ve kurumlarin kendi kimlik ve renklerini tasidiklari ama mutlaka ortak duzeylerde orgutlendigi [b]DEMOKRATIK BIRLIKLERE IHTIYAC VARDIR.[/b]
Bugun bu baglamda Kurd ulusunun ihtiyac duydugu en onemli sey, uluslar arasi politikada butun parcalardaki mucadele orgutlerinin temsil edildikleri, Kurd ulusunu butunuyle temsil yetenegine sahip ortak bir orgut yapisi ile cikabilmektir. Her parcadaki ulusal kurtulus ogutleri artik, somurgeci devletlerle degil, kendi ulusla gucleri ile uzlasma aramak birbirinin destegini saglamak zorundadirlar. Kurdistan'in bugunku statusunun en onemli nedenlerinden biri onun bolunmuslugudur. O halde ulusal kurtulusun en buyuk anahtari da butun Kurdlerin birlik olmasi, [b]ULUSAL DEMOKRATIK BIRLIGIN[/b] saglanmasidir.
....
....
....

Ozgurluk ve bagimsizlik, yuzyillardir ezilen somurulen, dunyanin en son somurge toplumlarindan biri olan Kurd ulusunun HAKKIDIR. Bunu istemek ve savunmak bizim icin bir fedekarlik degil bir gorevdir. Biz baskasina ait bir seyi degil Kurd ulusuna ait olan bir seyi [b][u]OZGURLUK VE BAGIMSIZLIGI[/u][/b] talep ediyoruz. Bugun butun dunyada, en ideal gosterilen federasyonlar, otonomiler, bile cozuluyor. Dunyanin neresinde bir ulusal topluluk varsa, federasyon veya otonomi degil, [b]BAGIMSIZLIK[/b] sadece [b]BAGIMSIZLIK[/b] istiyorlar.
Dunun "dagilirsa dunya yerinden oynar" SSCB, yerini onlarca bagimsiz devlete birakti. Yugoslavya federasyonu ayristi. Bu uluslarin daha once de belli ulusal haklari ve kurumlari ve yasal statuleri vardi.
Bugun artik butun ulusal sorunlarin cozumu evrensel anlamda bagimsizlik duzlemine oturmus bulunmaktadir.
Nasil bir cok ulusun bagimsizligini kazanmasiyla yer yerinden oynamadiysa, daha dune kadar kimyasal bombalarla imha edilen, oradan oraya surulen, onuru haczedilmis bir ulusun bagimsizligi ile dunyanin yerinden oynayacagini kim iddia edebilir?
SSCB gibi super bir guc dagildiginda dunya nasil yikilmadiysa, Kurd ulusunun da [b]BAGIMSIZ KURDISTAN[/b]'a kavusmasiyla dunya yikilmaz.
[b]Bagimsiz-Birlesik ve Demokratik bir Kurdistan[/b], bugun butun kamuoyu onunde ve Kurd ulusunun ic dinamikleri acisindan her zamankinden daha cok gercerlilige, mesruiyet zeminine sahiptir. Onceklikle aydinlarimiz ve politik onderlikler, kafalarindaki "biz ozgurluk ve bagimsizligi elde edemeyiz, hele sunlarla bir yetinelimde" mantigindan cikmak zorundadirlar.

[u][b]ULUSAL KURTULUS PROBLEMATIGI ANCAK OZGURLUK VE BAGIMSIZLIKLA COZULUR.[/b]
[/u]
Saygilar ve basari dileklerimle

[b]Recep Marasli / 23.02.1992- Istanbul[/b]

Insanin bir şeyi savunup savunmamamsi için hakkli ve mantikli sebeplerinin olmasi lazimdir. Keza ayni şey bir kazanima yada bir isteme karşi çikilinacaksa hakkli ve mantikli sebeplerin olmasi lazimdir. Sorun şu: KÜRDLER NE ISTIYORLAR yada KÜRDLER NE ISTEMELIDIRLER veya BIZ KÜRDLER NASIL BIR ÇÖZÜMÜ SAVUNMALIYIZ. Bu sorunun cevabi, hem icinde Kürdistan sorunun cözümünü barindirmakta hemde herkesin gerçek yüzünü ortaya çikmasina da yardim etmektedir. Bizler eğer KÜRDISTAN SORUNUN ÇÖZÜMÜ BAĞIMSIZ KÜRDISTANDAN GEÇER DERSEK. Yani ÇÖZÜM BAGIMSILIKTIR dersek. Kürdistan halkinin yüzde dosandokuzu buna gözü kapali evet derken. Birileri bu talebe yada bu isteme öylesine şidetli bir şekilde karşi koymaktadirlarki, bu karşi duruş neredeyese bizi sömürgeleştiren güçlerin karşi duruşlariyla aynidir. Bu bağimsizlik karşitlari Kürdtürler ve Kürdistani Kurtaracaklarinin da iddasi içindedirler. Bu zatlar ortada politikaci ve aydin sifatlariyala da dolaşmaktadirlar. Peki bunlarin bir alternatif çözümleri varmidir. Kesinlikle yoktur. Zaten bunlarin işi çözüm değil çözümsüzlüktür. Var olan statukonun ömrünü uzatma çabalaridir. BIZ NEDEN BAGIMSIZLIĞI SAVUNMAYALIM KI? Bizim özgürlükten yana bir problemimiz mi yok? Buna hakkimiz mi yok? Bağimsizlik kötü bir şeymidir? Kürdlere zararli bir şeymidir? Kürdler için tehlikeli bir şeymidir? Kürdlerin çikarina degilmidir? Değilse hangi çikarlarina değildir? Kürdlerin bagimsizliklarini istemeleri bir suçmudur? Yada bağimsizlik günahmidir? Kürdler bağimsizliklarini istemekle günahmi işlemiş olurlar? Kürdlerin bağimsizlik istemi ayipmidir? Ahlaksizca bir şey midir? Kürdler bağimsizliklarini elde etmeleri durumunda başkalarinin haklarini mi yemiş olurlar. Yada Kürdler bağimsizliga layik değiler mi? Yoksa daha zamanimi gelmedi? Bir bin yil dahami beklemiz mi lazim? Kürdistanin bağimsizlik stratejisine karsi gelenlerin önce bu sorularin cevabini vemeleri lazim. Siz neden bağimsizliğa karşisiniz beyler?. Kürdlerin 10 bin yilardir yaşadiklari kendilerine ait bir topraklarai var. Bu topraklari hiç kimseden de gasp etmediler. Kürdlerin nufusu 50 milyon civarinda. Var olan devletlerin kaç tanesi bu nufusa sahip? Böylesine köklü ve bu nufusa sahip başka bir ulus varmidirki kendi devletine sahip olmasin? Başka bir halk varmidirki, bizden çok geri bir iki halk grubu tarafindan ikinci sinif vatandaş ve köle olarak sömürülsün ve TC de türk denen azinlik tarafindan tüm hakklari gaspedilmiş olsun(Kürdler tükürse dahi türkleri tüküreklerinde boga bilirler). Biz bir Ulusuz, kendimize ait bir dilimiz, kendimize ait bir kültürümüz kendimize ait bir ülkemiz var ve 2000 li yilarda yaşiyoruz. Ama ismimiz yasak, dilimiz yasak, kültrümüz talan altinda, insan yerine konmadiğimiz gibi kendi öz ülkemizde bir avuç çapulcunun köleleri durumundayiz. 80 yildir büyük bir trajedi yaşamaktayiz. En doğal haklarimiz bile gasp edilimiştir. Tarihi haksizliklarin en büyüğüne uğramiz bir halk olarak, hiç kimseye verecek bir hesamiz yok. Ama bize karşi suç işlemiş ve halende işlemeğe devam eden ülkelere karsi sesimizi çikarmayip bu durumumuzu bir kadermiş gibi kabulenmek neden? En önemli soru bu 80 yillik dönemde dünyanin haritasi üc kere degişmiş olmasina rahmen bizim durumumuzda hiç bir değişikliğin olmamayişinin nedeni nedir? Diş etkenler büyük bir rol oynadi ama bence, köleliğimizin nedenin yüzde doksanin suçu bizim iç nedenlerimizidir. Biz ulusal bir ruha sahip değiliz. Biz ulusal bir önderliğe sahip değiliz. Bizim ULUSAL BIRLIĞIMIZ HIÇ BIR ZAMAN OLUŞMADI(Güneyde yeni yeni filizlenmeye başlayan sancili bir birliğin olmasi sevindirici) Bizim her şeye rahmen ve her koşulda savunduğumuz, kendimiz için olan bir politikamiz olmadi. Her zaman başkalarinin haklari için kendi hakklarimizdan kolayca feragat ettik. Ve sonrada neden hakklarimiz yok diye feryadi figan ettik. Her zaman başkalari kazansinlar diye yapmadiğimiz şey ve vermediğimiz bedel kalmadi. Sonrada biz neden kazanmadik da başkasi kazandi serzenişinde bulunduk. Düşmanimizla restleşmemiz gereken zamanda. Yelkenleri indiren taraf olduk, ilk pazarlikta en aziyla pazarliğa başladik ve payimiza hiç düşüncede. Nasil oldu diye karakara düşündük. Bize ait olan baği haramilere bir kilo üzüm karşiliğinda terk ettik. Bunu sonucunda avucumuzu yaladiğimiz gibi haramiler bizim bağa el koydu. Bugün yapilan şeyde bağimizi geri almak yerine bir kilo üzümün davasini yapmaktan öteye bir şey değil(Bağimsizlik karşitlari israrla bunu yapmakta) Birbirimize karsi oynadiğimiz ayak oyunlarinin yüzde birini dahi düşmana karşi oynama teşebüsünde bulunmadiğimiz gibi biribirimize duyduğumuz kinin binde birini düşmana duymadik. Bizim kadar düşmanina aşik ve ona toz kondurmayan baska bir millet varmidir acaba. 1920 lerde de sorun ayniydi bu gün gene ayni sorun var. Eğer ilada sorunun adini koymak gerekirse. Evet bizim bir kaç tane sorunumuz var. 1- Önderlik sorunu 2- Ulusal birlik (BIRLIK) sorunu 3- Ulusal bilinç ve ulusal değerlerimize sahip çikma sorunu 4- Kendine ve halkin gücüne güvenme sorunu(INAÇ SORUNU) Bunlar bizim hastaliklarimiz ve biz bu hastaliklarimizi taşidiğimiz müdettçe kazanma şansimiz yoktur. BIZ HIÇ BIR ZAMAN GÜÇLÜ BIR ŞEKILDE KENDI ULUSUMUZ VE ÜLKEMIZIN BAĞIMSIZLIĞI IÇIN BIR ISTEMDE BULUNMADIK. Biz, araplar için, Farslar için türklerin bekasi için her şeyi istiyoruzda. BIR BIZ KENDIMIZ IÇIN BIRŞEY ISTEMIYORUZ BIZ KÜRDISTANIN ÖZGÜRLÜĞÜ IÇIN BIR ŞEY ISTEMIYORUZ. BIZ KÜRDISTANIN ÖZGÜRLÜĞÜ IÇIN BIR ŞEY ISTEMIYORUZ. BIZ KÜRDISTANIN ÖZGÜRLÜĞÜ IÇIN BIR ŞEY ISTEMIYORUZ. BIZ KÜRDISTANIN ÖZGÜRLÜĞÜ IÇIN BIR ŞEY ISTEMIYORUZ. BIZ KÜRDISTANIN ÖZGÜRLÜĞÜ IÇIN BIR ŞEY ISTEMIYORUZ. BIZ KÜRDISTANIN ÖZGÜRLÜĞÜ IÇIN BIR ŞEY ISTEMIYORUZ. BIZ KÜRDISTANIN ÖZGÜRLÜĞÜ IÇIN BIR ŞEY ISTEMIYORUZ. Utanmasi gerekenler bizim ülkemizin ortasinda mayin tarlalari geçiren ve bizi barbarlara peşkeş çekenlerle, bizi acimasizca yok etmek isteyen barbarlar. Halen bizim var olan statumuzun devam etmesi icin herşeyi yapmaktalar ve utanmiyorlar. BIZ kendi hakkimiz olan ÖZGÜRLÜĞÜMÜZÜ istemekten utaniyoruz. BIZ HAKKIMIZI ISTE(YE)MIYORUZ IDAA ETMIYORUZ. HAKSIZLAR ISE HAKSIZLIKLARINDA ISRAR EDIYORLAR. Özgürlük, ne ayip, ne günah, nede suçtur. Özgürlük her milletin yaşamasi gereken bir haktir. Suçlular, bir mileti zorla özgürlüklerinden mahrum edenlerdir. Özgür bir Kürdistanda Kürdlerin dili kurtulacaktir ve Kürdler baska dileri dayakla ögrenmek gibi bir ayibi yasamak zorunda kalmayacaklardir. Özgür bir Kürdistanda Kürdler layik olduklari yaşami şereflice yaşayacak, ilkel ve barbar mahluklarca aşagilanamayacaklardir. Özgür bir Kürdistanda, kendi kilamlarimizi, kendi geleneklerimizi, kendi kendimizi yaşayacağiz. Ve artik kendimiz olma gururunu yaşayabilecegiz. Özgür bir Kürdistanda mayin tarlalarinda kolarimiz va bacaklarimiz kalmayacak. Kendi kardeşlerimize gitmek için canimizi riske atmak zorunda kalmayacagiz. Dünyanin en zengin ülkesinde yaşam şitandartlari yüksek bir devlette, insanca yaşamanin kosularina kavuşacagiz. Özgür bir Kürdistan bizim hakkimiz. Özgür bir Kürdistan bizim bin yillik ulusal bir özlemimiz. Özgür bir Kürdistanda şehitlerimizin ruhlari şad û bahtiyar olacak. Özgür bir Kürdistan, artik kimsenin bize çok görmeğe ve hayir demeğe hakinin olmadigi bir hakkimizdir. KÜRDISTANIMIZI BIZ ISTEMEZSEK VE ALMASAK KIM BIZE VERIR? KÜRDISTANIMIZI BIZ ISTEMEZSEK VE ALMASAK KIM BIZE VERIR? KÜRDISTANIMIZI BIZ ISTEMEZSEK VE ALMASAK KIM BIZE VERIR? KÜRDISTANIMIZI BIZ ISTEMEZSEK VE ALMASAK KIM BIZE VERIR? KÜRDISTANIMIZI BIZ ISTEMEZSEK VE ALMASAK KIM BIZE VERIR? Ulusal gercekligimiz bu iken. Kim Neden Hangi hakkla Bizi bu hedefimizden alikoymak ve köleliğimizin devamini bizden istemektedir. Bagimsizlik denen şeyden daha önemli neyiniz ve böylesi bir hedeften vaz geçmemiz için hangi çok çok çok çok önemli sebepleriniz var beyler? Bize aciklarmisiniz. Halkimiz istiyormu ? EVET. Bu bizim hakkimiz mi? EVET. Bunu elde edecek güce sahipmiyiz? EVET. Bu oğurda ağir bedeler ödedik mi? EVET. Peki neden halen buna karşi çikiyorsunuz. Sizin bize sunacaginiz tek bir gerekçeniz var. Ardina siginacağiniz gerekce de şu: ULUSLARARASI KOSULAR UYGUN DEGIL. Bunu savunduğunuz andan itibaren siz kendiniz Kürdleri bir güç olarak görmememkte ve onlari hiç haline getirmektesiniz. Sizin hiçleştirdiğiniz Kürdleri başkalari da güçten saymaz. Dolayisiyla dengede de yeri olmaz. Peki uluslar arasi koşular nedir? Bu koşulari oluşturan, belirleyen ve etkileyen faktörler nelerdir? Uluslararasi gücler dengesi. Nasil oluşuyor bu güçler dengesi denen şey? Güc orani ile, Yani herkes gücü oraninda söze sahiptir. Yani orman kanunudur, güçlü ve akili olan yaşayacak olmayaninda cani çikacak. Peki neden hic bir kere su soruyu kendimize sorma gereği duymuyoruz? Dünyada son yüzyil icinde dünyadaki gücler dengesi üc kere degişti de, neden bizde bir degisiklik olmadi? ÇÜNKÜ BIZ HIÇ BIR ZAMAN DENGEYI ETKILEYECEK BIR GÜÇ OLMADIK YADA DA DAHA DOĞRUSU, GÜÇLERIN YARIŞTIĞI ALANA YA ÇIKMADIK YADA BU GÜÇLER DENGESINIDE BIZI HER SEFERINDE NAKAVT EDEN BOKSÖRLERIN MANAJERLIĞINI YAPIP ONLARIN PAZILARINI YAĞLADIK VE KAZANMALARI IÇIN DUA ETTIK, ONLARA AKIL VERDIK. ONLARIN BIZI NASIL YENEBILECEKLRINI ONLARA ZEVKELE VE ŞEVKLE ANLATTIK. TIPKI BU GÜN BIRILERININ YAPMAKTA OLDUĞU GIBI. YANI KENI POTANSIYELIMIZI YA ORTAYA CIKAR(A)MADIK YADA BAŞKALARIN GÜCÜNE GÜÇ KATMAK IÇIN KULLANDIK. Ha demeki problem bizde. Biz kendimiz dengeye ağirligimizi koymak yerine bizim denegemizi bozanlara omuz verdik. Biraz kaba olacak ama siz böylesi bir meydanda her seferinde kendinize eşekligi reva görürüseniz başkalarinin yapacaklari şey size semer vurmaktir. Biz her seferinde TC, yi Irani, Suriyeyi... Filistini vb kurtarmaği kenimizin asil hedimiz haline getirirsek. Onlari kurtarmaktan bize de sira gelmez. Siranin başindayiz otobüs geliyor ve tek kişilik bir yer var, bu yer bizim hakimiz ve binip gitmemiz gerekirken başkasina yerimizi veriyoruz. Ondan sorada sap gibi oratda kaliyor ve şofüre de kiziyoruz. Bülgemizdeki dengeleri ve uluslararasi güçlerin bölgemizle ilgili politikari oluşuyorken, bölgedeki güçlerin tavirlari, duruşlari ve güçleri, bu pazarlikta ve oluşak yeni dengede onlarin yerini, haklarini ve pozisyonunuda belirler. ULUSLARARASI DENGENIN BÖLGEMIZDEKI DURUMUNU BELIRLEYECEK OLAN BIZIZ. HIÇ KIMSE BIZE RAHMEN BIZIM YOK SAYILDIĞIMIZ BIR DENEGEYI BÖLGEMIZE DAYATAMAZ. Ama biz ne yapiyoruz. Kendimizde başka herkes için birşeyler istiyoruz? Örnegin AB – TC ilişkisi oluşacak yeni bir dengenin olşum sahfasidir. 4 milyon türk 30 milyon kürde kaşi düşünüldüğünde bu dengede kimin borusunun ötmesi lazim? 30 milyon Kürdün. Ama gel görki kazin ayagi öyle degil. 30 milyon kürd bu pazarlikta bir hiç yada eşek mamelesi görmekte. NIYE ? BIZ KÜRDISTANIN ÖZGÜRLÜĞÜ IÇIN BIR ŞEY ISTEMIYORUZ. BIZ KÜRDISTANIN ÖZGÜRLÜĞÜ IÇIN BIR ŞEY ISTEMIYORUZ. BIZ KÜRDISTANIN ÖZGÜRLÜĞÜ IÇIN BIR ŞEY ISTEMIYORUZ. Hatta BIZ BIR ŞEY ISTEMIYORUZ. BIZ BIR ŞEY ISTEMIYORUZ. BIZ BIR ŞEY ISTEMIYORUZ. Şimdi bu durum hep böyle devam ederse ve biz enerjimizi bizi sömürgeleştiren ülkelerin çikarlarini savunmakal harcarsak hic bir zaman uluslararasi durum müsayit olmayacak. Siz AB ye TC nin alinmasi için giderseniz. Orada hiç bir şeyi temsil etmezseniz, kim sizi insan yerine kor. Siz „Kürd" sorununu iki dil kursu ve bi „X" ile „W" olarak görürseniz. Alacaginiz şeyde belidir. Demeki BAĞIMSIZLIGA KARŞI ÇIKMAK IÇIN sizin hakkli sebepleriniz yok. Peki neden Kürdleri kandirmakla meşgulsunuz. Efendim Kürdler, şu an hiç bir haklarindan bahs etmemeliymişler de, zorluk çikarmamaliymişlarda(ne denmekse), Iranin, Suriyenin TC nin demokratikleşmesi için çalişmaliymişlarda. Bölgede bariş ortami olmasi için Kürdler kendi haklarindan bahs etmeliymişlerde eğer Kürdler böyle bir şsey isteseler mazalah savaş çikarmişta..... Biz her şeye rahmen bu barbar ve çapulcular sürüsüyle birleikte yaşamağa çalişmaliyizmişizda. Kimine göre müslüman olduğumuz için, kimine göre sosyalist olduğumuz için kimine göre „halklarin kardeşliğinin yüzü suyu hürmetine". Siz böyle düşündükçe payiniza kölelikten başka bir şey düşermi? TC nin Iranin ve Suriyenin hatta Irakin demokratkleşmeleri mümkünmü? Yada onlarin demokratiklesme yada dahada barbarlaşma sornunu neden bizim sorunumuz oluyor? Irakta herşey tüm açikliğiyla ortada değil mi?. Kürdlerin dişinda demokrasi isteyen varmi? YOK. Demokratikleşme olsa dahi bu KÜRDISTAN sorununu çözermi? YOK. Bu gücler Kürdlerin dostlarimidirlar? YOK. Kürdlerin kazanmasi bunlarin kaybetmesindenmi geçer? EVET. Bizim sorunumuzun başida sonuda KÜRDISTANDIR. Halen bağimsizliga karşi ne üdüğü beli olmayan ama özünde Kürdistanin parçalanmişliğinin ve sömürge olarak kalmasinin devamini sağlamak amaci taşiyan bir ideolojiyi savunanlar. Ve bu sürekliliği Kürdlerede kabul ettirmek isteyenler. Sizin politikalariniz Anti- Kürdistani politikalardir. Sizin yaptiğiniz şey Kürd düşmanliğidir. TC den aldiğiniz destekle ortalarda dolaşiyorsunuz. Sizin Kürdlük ve Kürdistanla zere kadar alakaniz yok. Sizler hayin, yalanci ve şarlatansiniz. ............................ BIZ Kürdler BIRLIK ISTIYORUZ. AMA ÖNCE SAFLARIN NETLEŞMESINI ISTIYORUZ. YANI TC YI KURTARMAK ISTEYENLERLE KÜRDISTANI KURTARMAK ISTEYENLERIN AYRIŞMASI LAZIM. TC NIN POLITIKALARINI BIZE PAZARLAYANLARIN MASKELERININ DÜŞMESI LAZIM. BIRLIK AMA KÜRDISTAN IÇIN VE KÜRDISTANI GÜÇLERLE. Biz BAGIMSIZ KÜRDISTANI ISTIYORUZ. BIZ Kürdler ne AB yi nede TC nin AB öyeligini istiyoruz. Bizi ne TC nin „demokratikleşemesi" nede dalkavuklaşmis Kürdlerin TC ye yalakalilari ilgilendirmiyor. BIZ ARTIK KAPIMIZI ÇALAN ÖZGÜRLÜĞE KAPIMIZI AÇMALIYIZ. EVET ÖZGÜRLÜK KAPIMIZDA DURUYOR YAPACAĞIMIZ TEK ŞEY ONU KENDI ELERIMIZLE IÇERI ALMAK. ONU BAŞKA BIR ZAMANA GÖNDERMEĞE HAKKIMIZ YOK.

panikleri bosuna degil tabi kurd ulusunun bagimisizlik savunucularina tahamulsuzluklerinden geiliyor sayin Hafiza-i Beser'in tenezul edip cevap vermemesini taktirler karsiliyorum. Kufur ve hakaret apoculuk ve tork-ork'larin karekteridir. Boyle nitelikli gelistirci ve sorgulayici yazilarinizi ve hatirlatmalarinizi candan istiyor ve bekliyorum sayin Hafiza-i Beser kardesim. calismalarinizda basarilar dilerim selam sevgiler. Ahmet Gulsum

sayin ahmet , benim bu alcaklara karsi sordugum sorulara kufurle cevap verdiler, bende onlarin anladigi dilden cevap verdim, ozur dilerim ama ben Jesus Cristus degilim biri bana hakaret edecek bende yuzumun diger tarafini donup daha fazla hakaret et mi diyecektim? insan gibi cevap yazsinlar sorulan sorulara cevap versinler bende onlara onlarin yontemiyle cevap veririm. Sayin Hafiz-i Beser tabiki ozgurdur cevap verip vermemekte. ama ben dayanamam anladiklari dilde cevap veririm, bu benim hakkim salamlar Herhangi bir Kurd

Yeni Yorum yaz

Düz metin

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.