Ana içeriğe atla
Submitted by Anonymous (doğrulanmadı) on 1 June 2010

İbrahim Paşayê Milli'nin Hükümranlığı(2)

İsmail Hakkı Şawes
Çev: Aso Zagrosi

Çünkü,1854-1856 yıllarında Rusya ve Osmanlılar arasındaki Kırım Savaşı, 1877(Ayasofya Paktı), 1878 Berlin Antlaşması ve 1898 yılında yapılan Yünanistan savaşı Osmanlı salsanatı bir hayli zayıflatmıştı. Tanzimat ve İslahat tan dolayı Osmanlı milletleri, Müslüman, Hiristiyan, Kürdler, Araplar, Arnavutlar ve diğer Balkan halkları açık bir şekilde Türk hilafet imparatorluğuna karşı ayaklanıyorlardı. Özellikle kardeşlik, özgürlük, adalet ve eşitliği sembol olarak alan büyük Fransız Devriminin(1789) ve Bastilles'in alınmamasının etkisi olmuştu.

14 Temmuz(1789) Kürdleri ve Arapları harekete geçirdi ve birlikte hareket temeye sevketti. Fransız burjuva devrimi dünya feodal nizamını sarstı.

Türkiye Kürdistanı ve İran Kürdistanı: Şah İsmail Sefevi ve Sultan Selim döneminde Çaldıran savaşı sırasında bu iki devlet birbirlerine karşı çok sert bir şekilde durdular. Osmanlıların talan yapmaları ve Caferi Şiileri katletmeleri için Türk Şeyh Ül-İslamı fetva vermişti. Böylelikle Kürdlerin, İranlıların ve Türklerin ilişkileri kötüleşmişti. Birinci Sultan Selim'den(1512-1520) sonra Kanuni Sultan Suleyman iktidara geldi.

Gerçekten de Türk ve İran savaşı bir din savaşı değildi. Sorun Ortadoğu'da saltanat, hüküm ve iktidar sorunuydu.

Şimdi başkan Kürd İbrahim Paşa'ya gelelim. Kürd İbrahim Paşa, Şeyh Ebeybdullah Şemzini(Hakkari)nin devrimine katılmıştı. Başkan Ebeydullah Şemzini 1880'de Tebriz'i aldı. Şeyh Ebeydullah'ın oğlu Şeyh Qadir Tebriz hakimi oldu. Şeyh Ebeybdullah Urmiye(Rizayi'ye) bölgesine hakim oldu. Van, Bitlis, Erzurum, Beyazid, Maku ve Diyarbekir'e kadar olan bölgeler Şeyh Ebeybdullah'ın hükmü ve fermanı altına girmişti. Rusya ile aynı düşünce ve tavır içindeydi. Yapılan işler, sahip olunan güç ve hüküm ve Şemzini'nin başarıları Rusya'yı, Fransa'yı ve İngiltere'yi huzursuz etmeye başladı. İbrahim Paşayê Millî gizli bir şekilde Şeyh Ebeybdullah'ı desteklemişti. Şemzini'nin savaşta gösterdiği başarılardan sonra, İngiltere, Fransa ve Rusya'nın protesto ve müdahalelerine bağlı olarak mecbur kaldı ve geri çekildi. Bu olaydan sonra 1896 yılında Taşnak ve Hinçaklara bağlı Ermeni komiteleri İstanbul'da Beyoğlundaki Osmanlı Bankasını bastılar ve Beyoğluna hakim oldular.. Kanlı bir çatışmadan sonra Komiteciler tutuklandılar ve öldürüldüler. Ermeni savaşçılarının bu isyanın amacı yabancı müdahaleyi sağlamaktı. Bundan dolayı komiteciler Beyoğluna hakim oldular. Kanlı bir savaştan sonra komitecilerden 20 kişi Avrupa devletlerinin sefirlerinin verdikleri garantiler neticesinden İngiliz gemileriyle Avrupa'ya gönderildiler.

Ermeni savaşçıları, bu ayaklanmayı Avrupa devletlerinin müdahalesi ve Berlin Antlaşmasına göre Ermeni sorunun islahatı için yapmıştı. Rusya, Fransa ve özellikle Büyük Britanya onları desteklemişti. İngiltere'deki liberal örgütler Ermenileri destekliyordu. Çünkü Büyük Britanya , islahat adı altında Rusya ve Osmanlıların sınırlarında bir Ermenistan devletini kurmak istiyorlardı. Amaçları Hindistan ve Arap körfezine giden yolları, Rusların saldırılarından korumaktı. Bu yollar, Kürdistan toprakları üzerindedir. Böylelikle İngilizler stratejik bir merkezi ve Asya'nın anahtarını İngiliz deniz güçlerinin denetimine verecekti. İngilizler, bu girişimleriyle Rusların Kürdistan yollarından gelerek Osmanlı imparatorluğunun kalbine yerleşmesini engelliyordu. Osmanlılar her zaman bu bölge de savaş halindeydi. Osmanlı imparatorluğunu islahat, barış ve huzur adına takattan düşürmüşlerdi. Osmanlılar bazen Rusya'ya karşı, bir çok defa da Fransa, İtalya ve Almanya ile savaştı. Baba Ali- Osmanlı hükümetini bir gün bırakmadılar huzur ve güven içinde kalsın... İslahat, huzur, barış ve insanlık adına Kürdleri, Emenileri ve Türkleri birbirlerine karşı kışkırtıyorlardı. Bu şekilde Türk hilafet ve salsanatı için büyük sorunlar yaratıyorlardı. İngiltere bu bölgede anarşizm ve fanatizmi yayıyordu. Halklar arasında kin ve nefret tohumlarını ekiyordu. Bir çok önemli yerlerde dış müdahaleler için kullanmak amacıyla fitne ve fesat ateşini yakıyordu. Fakat amaçlarından başarılı olmadılar, çok yada az Avrupa kriz içine düştü... Fakat ne yazık ki Ermeniler yavaş yavaş öldürüldüler. Osmanl topraklarının her tarafından Ermenilere yönelik talan ve katliamlar başladı. Osmanlı hükümeti bu katliamları teşfik etti. Kilikya-Adana bölgesinde Ermeni katliamı çok sert başladı.. İstanbul'dan Anadolu'ya kadar fitne ateşi yanmaya başladı...... talan ve katliamlar oldu..

İskenderun, Antep, Maraş, Urfa, Siverek ve Mardin bölgelerindeki Kürdler, kadın, çocuk, yaşlı ve gençlerd.en oluşan Ermeni muhacirlerini teslim etmediler ve askerlere karşı koydular. Ordu Şeyhleri ve Osmanlı ordusu durdu.. Az kalmıştı Kürd-Türk savaşı başlayacaktı. Bundan dolayı büyük bir Osmanlı Ordusu ile Millili Kürd İbrahim Paşa'nın askeri güçleri savaşa girecekti. Fakat, Türk askerleri yenildi. İbrahim Paşa'nın maneviyatı artı.
Bunun üzerine Sultan 2. Abdulhamid müdahale ederek, Bab-i Ali fermanını verdi. Osmanlı ordusunun 4. ve 5. ordunun askeri güçleri geri çekildi
Savaş ve Ermenilere yönelik katliamlar aniden kesildi. Çünkü, Kürd İbrahim Paşa Ermeni muhacirlerini Türklere vermedi ve Türk ordusunu Erzincan'a , Diyarbekir'e ve Halebe geri gitmeye mecbur etti. Böylelikle, Kürdistan'ın Anadolu'sunda asayiş, huzur ve barış yeniden yerleşti.

Fakat ne yazık ki, Osmanlı Ordusu kin ve nefretle Kürd İbrahim Paşa'ya karşı geri döndüler.
Böylelikle Türkler, uygun bir ortam bulup Kürdlere ve özellikle İbrahim Paşa'ya bir ders vermek ve intikam almak istiyorlardı.
Bu askeri hareketten sonra 1908'de İttihat ve Terakki Türkleri meşrutiyet ilan ettiler. Sultan Abdulhamid'in güç ve iktidarını zayıflatılar. Hilafet diktatorluğunun istibdadını yok ettiler Osmanlı milletleri için hürriyet , adalet, eşitlik ve kardeşlik sözü verdiler. Fransız Burjuva Devrimi(1789) gibi, din, dil, ırk ayrımı yapmaksızın tüm Osmanlı milletlerin eşit olduğunu ilan ettiler. Osmanlı dünyası adına herkese mutluluk ve huzur ilan ettiler.

Fakat bu durum fazla sürmedi.. Bir kaç ay sonra Hamid'in diktator hareketleri yeniden başladı. Savaş ve kanlı katliamlar başladı.
Rumeli, Selanik ve Makedonya işlerinden sonra Osmanlı askerleri general Mahmud Şevket Paşa komutasındaki Birinci ev İkinci Ordu başkent İstanbul üzerine yürüdü. Kanlı bir çatışmadan sonra Sultan Abdulhamid tahtan indirildi. Hamid'in gerici askerlerini tutukladılar ve esir aldılar. Abdulhamid istibdadının ileri gelen askeri adamları tutuklandılar ve idam edildiler. İkinci Abdulhamid İstanbul'dan demiryoluyla Selanik'e gönderildi ve Alani Köşküne gönderildi. Abdulhamid bu köşkte 1913 Balkan savaşına kadar tutuklu kaldı. 1908'de Sultan 5. Mahmud Reşad'ın iktidara geldiği biliniyor. Bir kaç sonra Jön Türklerin İttihat ve Terakki hükümeti kin ve nefretle ve eski düşmanlıklarıyla büyük bir ordu İbrahim Paşa'nın üzerine gönderdiler. Osmanlı Orduları, Erzincan, Diyarbekir ve Halepteki ordularını silah ve toplarla İbrahim Paşa'nın üzerine gönderdiler ve savaş başladı. Bu savaşta da yine İbrahim Paşa'nın askerleri zaferle çıktılar.

Devam edecek

Çev: Aso Zagrosi

Yeni Yorum yaz

Düz metin

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.