Ana içeriğe atla
Submitted by Anonymous (doğrulanmadı) on 16 October 2010

 

FKF’nin Eski Genel Başkanı Zülküf Şahin, 13. 10. 2010 tarihinde saat 20.40’da İzmir’de gözlerini hayata kapattı.

Zülküf Şahin, 1943 yılında Muş’ta dünyaya geldi. Çok fakir bir ailenin çocuğuydu. Buna rağmen babası, çok zor koşullarda onu okuttu. O, 1969 yılında Ankara Hukuk Fakültesini bitirdi ve değerli bir hanım olan Nehir’le evlendi. Onlar üç erkek çocuğu sahibidirler.

O okulu bitirdikten sonra, Batı’da ve Türk Bölgesinde kalmadı. O Kürdistan’a gitti ve Muş’a yerleşti.

O Muş’ta, avukatlık stajını bitirdi. Stajını bitirdikten sonra, Muş’un Malazgirt Kazasında avukatlığa başladı. Bir dönem sonra da Bitlis’in Tatvan Kazasında avukatlığını devam ettirdi. O, 1997 yılına kadar, çok zor, çok özel ve militer koşullarda Tatvan’da avukatlığını sürdürdü. Ondan sonra İzmir’e gidip yerleşti. İzmir’de hayata gözlerini yumdu.

Zülküf Şahin, Kürdistan’da avukatlık yaptığı zaman, hem 12 Mart 1971 Askeri Darbesi ve hem de 12 Eylül 1980 Askeri Darbesi dönemlerinde, Askeri ve DGM Mahkemelerinde birçok siyasetçi ve aydın sosyalistin ve kürt yurtseverinin davalarında avukatlık yaptı.

O, fakültede öğrenci olduğu zaman, devrimci ve sosyalist hareketin içinde aktif yer aldı. O Türkiye İşçi Partisi’nin (TİP’in) ve Fikir Kulüleri Fedrasyonu’nun üyesi oldu.

O, 1968 devrimci özgürlükçü hareketin içinde gençlik liderlerinden biriydi ve O aynı zamanda 1967-68 yılında FKF Genel başkanlığı yaptı.

O, FKF Genel Başkanlığı yaptığı zaman, Türkiye Devrimci ve Sosyalist hareketi içinde önemli tartışmalar yapılıyordu ve O da bu tartışmalar içinde önemli ve aktif taraflardan biriydi. “Sosyalist Devrimciler” grubu içinde yer aldı. Cuntacılığa ve “Türk Milli Demokratik Devrimciliğine” şiddetle karşı durdu.

Zülküf Şahin, Kürdistan’a yerleştikten sonra, önemli Kürt mellalarının da içinde olduğu güçlü bir yurtsever çevre içinde yer aldı, Dr. Sait Kırmızı Toprak’ın genel sekreterliğini yaptığı, “Türkiye’de Kürdistan Demokrat Partisi” üyesi oldu. Daha sonra 1976’da da Rizgarî Hareketi içinde yer aldı.

O üniversitede öğrenci olduğu zaman, polis tarafından birçok defa gözaltına alındı. O 12 Mart 1971 Darbesi döneminde tutuklandı, Diyarbakır Siirt İlleri Sıkı Yönetim Komutanlığı asakeri hapishanesinde uzun zaman kaldı. 1984 yılında da 1(bir) ay boyunca gözlatında kaldı.

Kısaca diyebiliriz ki, O ve ailesi Kürtlük ve devrimcilik için büyük zahmetlere katlandılar. O içtenlikli bir Kürt yurtseveri ve inançlı bir sosyalistti.

Onun ölümü, Kürt milleti, ailesi ve dostları için büyük kayıptır.

Kürt Milletinin, ailesinin ve dostlarının başı sağ olsun.

14 Ekim 2010

1- İsmail Beşikçi, 2- Ruşen Arslan, 3- Gülseren Arslan, 4- Mümtaz Kotan, 5- Ümit Fırat, 6- İbrahim GÜÇLÜ, 7- Gülfer GÜÇLÜ, 8- Alaadin Epözdemir, 9- Yılmnaz Elçi, 10- Ali Beyköylü, 11- Reşit Deli, 12- Haluk Yıldızhan, 13- Hasan Çakır, 14- Nuri Aslan, 15- Gönül Aslan, 16- Ömer Özmen, 17- Abdurrahman Demir, 18- Mustafa Güçlü, 19- Feruze Güçlü, 20- Ceyhun Arslan, 21- Kadri Salaz, 22- Ahmet Kan, 23- Sait Aydoğmuş,24- Kasım Kılıçkap, 25- Füsun Parlak Kılıçkap, 26- Murat Çillioğlu, 27- Remzî Demîr,28- Tahsîn Sever, 29- Atîlla Şîmşek, 30- Yaşar Karadogan,

 

 

Yeni Yorum yaz

Düz metin

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.