Ana içeriğe atla
Submitted by Anonymous (doğrulanmadı) on 22 April 2011

 

Bütün siyasi partiler adaylarını açıklayıp, YSK’ya bildirdiler. PKK-BDP de destekleyeceği bağımsız adayları açıkladı. BDP’nin desteklediği aday listeleri incelendiği zaman, listenin hayli renkli ve şenlikli olduğu görülür. PKK-BDp listelerinde doğrusu “yok-yok”. Listede demokrasiyle alakası olmayan, Muhafazakârlar, Dindarlar, Marksistler, Stalinistler, Kemalistler var. Listede var olan Kürtlerin Kürtlükleri de Türkiyecilikle malûl. Bu seçim listesinin, Baas türü bir seçim ulufesi tadından hazırlandığı kesinlik kazanmış durumda. Bu seçim ulufesinden, Barzanici ve muhafazakâr tanınan Şerafettin Elçi’ye de bir pay düştü. Haklı olarak bu listede konumu tartışılacak insanların başından da Elçi gelmektedir. Bu konuda çoktandır tartışmalar başlamış durumda. Ben de, “PKK diktatörlüğü ve Baas türü seçim ulufesi” başlıklı makalemde Şerafettin Elçi’ye ilişkin tartışmayı başlatmış, bu tartışmayı derinleştirip genişleteceğimi ifade etmiştim. Bu sözümü yerine getirmek için Elçi’ye ilişkin yazmayı sürdürüyorum.

Üç kesime karşı özeleştiri ve özür sorumluluğu…
Kürtlükle ilgili siyasetin ulu bir iş olduğu, belirli ilkeler, ahlaki değerler sistemi çerçevesinde sürdürülmesi gerektiği tartışmasızdır. Ne yazık ki, bazı Kürt siyasetçileri hayatları boyunca, bazıları da belirli pzaman peryodları içinde değişerek ilkesiz, ahlaki değerleri bağlı olmayarak siyaset yürütmüşlerdir. Bu nedenle de, yaptıklarından dolayı özür dileme, özeleştir yapma gereği görmemişlerdir. Bütün zamanlarda ilkesiz ve siyaset için gerekli olan etik sistem içinde hareket etmeyen Kürt siyasetçilerinden biri Şerafettin Elçi’dir. Özellikle seçimler döneminde ve mebusluk kapıya dayandığı zaman, ilkesizliği ve etik değerler dışında hareket etmesi, çok açık bir şekilde açığa çıkar.

PKK-BDP listesinde bağısız milletvekili adayı olması bunun en somut tezahürlerinden biridir. Şerafettin Elçi, PKK-BDP listesinde bağımsız milletvekili adayı olduğu zaman, kendisine önemnli sorumlulukların düştüğünü ve bu sorumşluluklarını yerine getrimesi gerektiğini bşilmaesi gerekir.

Eliçi’nin bu durumunu bile-bile onunla iş yapmak bana da önemli bir sorumluluk yüklemektedir. Önümüzdeki günlerde bununla ilgili özeleştirimi Kürt yurtsever kamuoyuna sunacağım.

Bulunulan aşamada üç alanda ve üç kesime Şerafettin Elçi’nin özeleştiri yapması ve özür dilemesi gerekir.

Bunları açarsak.

I-Elçi’nin PKK ve Öcalan hakkında ifade ettiği görüşler bilinmekte. Bu düşüncelerin, hiç de öyle eleştiri niteliğinde olmadığı da açık. Elçi, PKK ve Öcalan’ı, Kürtlük cephesinde görmediği, PKK’nın devletin Kürt ulusal hareketine karşı geliştirdiği bir proje, Öcalan’ı da devletin ajanı olarak kabul ettiği de bilinmektedir. Ayrıca, PKK ve Öcalan’ın Kürt yurtseverlerinin düşmanı ve katili olarak tanılamaktadır.

PKK ve Öcalan’a böyle baktığı zaman, PKK ve Öcalan’ın ittifak edilecek bir güç olmadığını söylemiş oluyordu.

Elçi, bu düşünceleriyle Kürt halkına bir bilinç taşımaya çalıştı. Kendisinin PKK-BDP listesinden bağımsız aday olmasıyla da, söylediklerinin doğru olmadığını kabul etmiş oldu. Böylece de Kürt halkını ve Türkiyeciliğinden dolayı bağlı olduğu Türk kamuoytunu da yanlış yönlendirmiş oldu. Bu nednele, Kürt halkına ve Türk kamuoyuna karşı özeleştiri yapmalı ve özhalktan özür dilemelidir.

II-Elçi’nin halka karşı özeleştir yapması ve özür dilemesi de yetmez, PKK-BDP kurucularından, üyelerinden, tüm taraftarlarından, özellikle de Öcalan’dan özür dilemeli. Bu konuda özeleştirisini yapmalıdıdr.

Elçi’nin bu durumuna rağmen, PKK-BDP’nin onu milletvekili adayı yapmasının, ona ses çıkarmamaıosnın, büyük hesaplara dayanmış olmasından, Kürdistan Federe Devlet yönetimine karşı cephe oluşturma plânındandan, yeni bir hareket ve örgütlenme sürecini dinamitleme/likide etme, Elçi’yi rezil-rüsva yapmasından dolayı, duruma tahammül etmesi onun için onun için bir kazanç. Bu hesaplara rağmen, sodurumu sorgulayacak PKK-BDp taraftarları da mutlaka olacaktır. Özellikle de Elçi’den dolayı yererini kaybdenler bu konuya daha sıcak bakacaklardır.

III-Elçi’nim halktan, PKK tarftarlarından ve Öcalan’dan özür dilemesi de yetmez. Elçi aynı zamanda, yeni bir hareket için birlikte çalıştığı 4’lüden (Kürdistan Part Hareketi, Demokrat Kürtler Arauyışı, Dicle-Fırat Diyalog Grubu, Kürt Devrimci Demokratlar Haraaketi) özür dilemesi gerekir.

Bilindiği gibi kısa bir zaman önce, Şerafettin Elçi’nin kendisi, éKADEP’in parti olarak bir şey yapamadığını ve geişmediğini, bundan dolayı yeni bir harekete ve örgütlenmeye ihtiyaç olduğunu” ifade dederek, ismi geçen taraflara ortak çalışma önerisi getrimişti. Karşılıklı görüşmelerden sonra bu çalışmalara başlanmasına karar veridi. Taraflar ilk plânda Kürdistan’ı merkez alan, devlete ve PKK’ya alternatif olacak olan, “Kürt”, éKürdistani” ve demokrat b-yeni bir hareket ve örgüt yaratmayı yazaılı bir protokollaa bağladılar. Bu protokol akabinden KADEP hariç tüm taraflar toplantılar yaptılar, yeni bir szöleşme konusunda öneriler aldılar. Bu önerilerin ışığında, bir demet prensipte anlaşma sağladılar. Bu prensipler, önümüzdeki çdönemde programa ve çalışma plânına ışık tutan nitelikteydi.

Elçi, bu çalışmalar hiç yokmuş, karşılıklı bir hukuk oluşmamış gibi, bu çalışmayaı hiçe sayarak, PKK-BDP’ye mileltvekili uğruna ortaklarını satışa sunmuştur.

Elçi neden 2007 genel seçimlerinde AK Parti’yi destekledi, 2011 seçimlerinde PKK-BDP’yi iltihak etti….

 

siyaset bilimcileri daha usturuplu formulasyonlarla yaziyorlardir neyi? siyaset denilen seyi (bugunku hakim olan bicimiyle) ve siyastle ugrasanlarin davranis bicimlerini, soylediklerini vs. ben kendi yere yakin ifademle aktarma yanlisiyim bana yalanciligin ustalari olarak gorunuyorlar yuz kizarmadan bu isi yapmalari iki sekilde aciklanabilir 1-ya bu asikar yalanlarina kendilerini de inandiriyorlar 2 ya da ahlaki yapilari yalanla birilikte yasamaya adapte olmus durumdalar ibrahim guclu kendini paraliyor serefatin elci gecmiste ne demisti simdi ne yapiyor filan diye adam dyp ap her partide yer almis, bu onun adaptasyon cizgisini anlatiyor, simdi bdp de olmasinin sasirtici yani yok. kendi cizdigi cizgide saga sola saparak ilerliyor. oyunu alabildigi bir kitle sozunu dionletebildigi kisiler var bu hayat boyle siyasi kulturun oy istenilen kitlenin yapilanmasi boyle ozur dilemesi gerek filan fistikla lafi uzatacagina apo dan nasnamenin yaptigi alitiyi yapmanin daha yerinde oldugunu dusunuyorum yanliz o alntiyi ben nasnamenin yapma amacindan farkli bicimde yapacagim onu da once yazayim 1-siyasi kulturun buyudugu alan budur, bunda oy alan kadar oy verenlerin de algilamis kabulleri ahlak yapilari kulturlerinin etkisi vardir, sadece serafettin elciyi ozure davet etmek yetmez. onun orya tasimis butun alt dinamikleri de sorgulamaniz gerek.  2-siyaset kulturu bugunku hakim bicimiyle bu tur manuplasyonlarla donup duruyor. bati toplumlarinda manuplasyon duzeyi daha kaliteli hale geldiginden, bu derecede bariz essek yerine konulma olmuyor. ayrica politikacilardan hesap sorma aliskanligi magna karta dan beri bir gelenek olmus, az degil 1200 lu yillardan bu yana .. nerden bakarsan yaklasik 800 yillik bir gelenek. her toplumun bu sureci illa 800 yilda asmasi gerekmiyor. dersimli apo tapinaginin uyesi arkadasa yazdim, cilali tas devri 2.5 milyon yil surdu, bronz cagi ise yerine gore 500 yil ile 3 bin yilda demir cagina donustu, derken bugun san fransico da elektronik cagini silikon vadisindeki bebeler uc bes  yilda bicimliyorlar, onlarin hemen yani basinda zihinlerimizi de bicimleyen internet devrimi olanca hiziyla bedenlerimize bile hakim olacak. iyi yani var kotu yani var, her sey gibi. demek ki kurdlerin onunde elin oglunun 800 yil once MUTLAK poweri elinde tutan monark a kafa tutanlarin baslatigi magna carta sini hala becermemis bir toplum,.once buna bakmadan seraftin sunu etti bunu etti ise yaramiyor. kurdlerin onunde her turlusunden mutlak power egilimine ciddi bir sivil magna carta  devinimi gerekiyor. irili ufakli kafaya gore yer degistiren monarklarimiza haddelerini bildirip, kicana gerektiginde tekme atabilecegimiz dinamik degismeyi ve yer degistirmeyi bilen esitler icinde sadece biri olmayi bilen liderlere ihtiyac oldugu acik. simdi apo nun lak lak dan uzak gercegi tam teshis eden alintisina geceyim bu melun bunlari bildigi icin halki elinde oynatiyor "bunlar tehdidle yola gelmeseler bir muhtarliga tav olurlar" buyuk serok yari allah yari ilah bir bedende iki peygamber seyhinsah yuceler yucesi serok abdullah ocalan. bu kadar kisa bir tahlil belkide gercegin bir parcasini daha net acikliyor olabilir.

Yeni Yorum yaz

Düz metin

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.