BARIŞ GRUPLARI MARŞ MARŞ?

Abdullah Öcalan yakalandıktan sonra gerek Güney Kürdistanda gerekse Avrupada barış elçileri olarak birer grubun Türkiyeye gelmelerini istemişti ve PKK de öyle yaptı ve güneyde başını Ali Sapan,ın çektiği grup, Avrupadanda Haydar Ergül,ün başını çektiği grup Türkiyeye giriş yaptı tabi barış elçileri resmi görüşmeler yapar, barış için aracı olur ama biz kürtlerin barış elçileri derhal tutuklanıp 10 la 22 yıl arasında değişen cezalar aldılar kimisi cezasını çekip çıktı hapis damlarında ama işin başında olanlar halen paşa paşa yatmaktalar cezaevinde

Kimlerdi bu barış elçileri ve başlarına neler geldi.?

BARIŞ GRUPLARI

PKK Lideri Abdullah Öcalan, Kenya'dan Türkiye'ye getirildikten sonra 2 Ağustos 1999 tarihinde yaptığı bir çağrı ile PKK güçlerini sınır dışına çıkarmış, 22 Eylül 1999 tarihinde de “Demokratik cumhuriyete destek ve iyi niyet adımı“ olarak bir grup PKK'linin Türkiye'ye gelmesini istemişti. Bunun üzerine 1 Ekim 1999 tarihinde Ali Sapan, Seydi Fırat, M. Şirin Tunç, İsmet Baycan, Sohbet Şen, Yüksel Genç, Yaşar Temur ve Gülten Uçar'dan oluşturulan Birinci Barış ve Demokratik Çözüm Grubu, Geli Şîn köyünden Türkiye'ye giriş yapmıştı. Gözaltına alınan 8 kişilik birinci barış grubu üyeleri, 2 Ekim'de tutuklanarak Muş E Tipi Cezaevi'ne gönderilmişti. Barış grubu üyeleri yargılandıkları Van DGM'de “Örgüt üyesi olmak“ ile cezalandırılmıştı.

Öcalan, daha sonra barış ve uzlaşma ortamının yaratılması için ikinci bir barış grubu çağrısı yaptı. 2. Barış ve Demokratik Çözüm Grubu adına Haydar Ergül, Ali Şükran Aktaş, Aygül Bidav, İmam Canpolat, Yusuf Kıyak, Aysel Doğan, Hacı Çelik ve Dilek Kurt 29 Ekim 1999 tarihinde Avusturya'nın başkenti Viyana'dan havayoluyla Türkiye'ye geldi. Gelen ikinci barış grubu üyeleri de gözaltına alınarak tutuklandı. İstanbul DGM'de eski TCK'nin 168/2 maddesinden yargılanan 8 kişiye, 7 ile 15 yıl arasında değişen hapis cezaları verildi.

işin ilginç yanı ne devlet cephesi bu insanlara barış elçisi gibi davrandı nede PKK cephesi bu insanlara hak ettikleri değeri verdi. örneğin her hafta bir yada iki defa koster bozulmasa İmralıya takım halinde giden Avukatlar bu barış elçilerin yanına gitmeyi hiç düşünmediler sanırım? T.C Devletiyle barış girişimlerine girilmişken ilk akla gelen barış elçileri olması gerekirken bu barış elçileri ne düşünür, süreci nasıl değerlendirir hiç düşünceleri alınmadı?

Bir taraftan yakalanıp devletin elinde tutsak olan öcalan diğer tarafta barış elçileri? devlet öcalanla gizli gizli görüşürken tek amaçları barışa aracılık yapmak üzere gelen bu gruplarada vatan haini ve terörist olarak bakıldı ve cezalandırıldılar yani giden gruplarda ne için gittiklerini anlamış değiller?

Durum böyle iken yeni barış gruplarını türkiyeye gönderme fikri nereden çıktı acaba? bu gelecek gruplar muhatap değiller, muhatap olamazlar? çünkü tek muhatap İmralıda yatan Öcalandır bunu yüzlerce hata binlerce kez dekalere ettiler? yok bir barış muhatabı olacaksa bence bu gün meclisteki grubu olan DTP olmalıdır, onuda bir tarafa bırakalım muhatap kürt halkı olmalıdır yok madem barışın muhatabı imralıysa bırakın barışın muhatabı olmayla ,

ilgili devletle görüşsün yeni yeni kurbanlık koyunlar niye?

İnsanın aklına şu soruda takılmıyor değil acaba bu gönderilecek gruplar devletin yada öcalanın ’kürt açılımı' demokratik açılımı' sürecene itiraz edenlerdenmi oluşacak mı?

Bu barış elçileri ilk grup olarak Maxmur kampında gelecekmiş ve 400 civarında başvuru olmuş acaba aynı istem ve talep Avrupadan olacakmı? Bırakalım 400 leri 40 başvuru olacakmı?

Kandil grubunun başında isimleri ilk sıralarda olanlarmı gidecek mi, gelecek mi?

Gelecek grublara yüklenen misyon ne olacak ve ne kadar işlev görecek?

Bekleyip göreceğiz diyemiyeceğim çünkü barışın mimarı ve barışın elçisi imralıdan olduğuna göre bunların birer formalite olmanın ötesinde olmayacak? ve bir kaç asi isyancı onlarca yıl hapislerde çürümeye adaydır?

Ali Sapan, Haydar Ergül, Aysel Doğanların yaşadığı akibet gibi? Ismet Baycan gibi?İsmet Baycan, tutuklu bulunduğu Muş E Tipi Kapalı Cezaevi'nde 24 Mayıs 2003 tarihinde geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitirmişti.

Farz edelim ki bu barış grupları tutuklanmadı devamında ülkeye giriş için daha geniş katılımlı grupların gelmesimi düşünülecek?

Maxmur ve Avrupadakilerin çoğunluğu ülkeye giriş yapsa dağdakilerde silah bırakacakmı?

Dağdakiler silah bırakırsa bu ülkenin demokratik açılımına yada kürt özgürlük kurtuluş mücadelesine ne katkılar sağlayacak?

Bu oynan oyun ve bu sanaryo bilinenin tekrarından başka bir şeyin getirmeyeceği bilinmelidir.

Bekleyip görmek isteyenler olabilir lakin sonucunu kestirenlerin bekleyecekleri bir durum yoktur ve aklı selim insanlarında barış elçisi olmaları gerekmiyor ama malesef bu gene bir kaç dürüst yurtsever insanın başına patlayacak.

Nasıl olsa barışın mimarı ve barışın elçisi, temsilcisi imralıda öyleyse bunlar tefaurat olmanın dışında bir anlam ifade etmeyecek.

Sözde Barış grupları marş marş?

Kalender Şahin

[email protected]

www.kayiplar.net