Kürd Ulusal Marşının Yazarı, Politikacı ve Şair Dildar'ın Ölümünün 62. yılında Saygıyla Anıyorum!!!
 Kürd Ulusal şairi Dildar'ın 88. doğum yıl dönümü vesilesiyle saygıyla anıyoruz... Bilindiği gibi bazı islami çevreler Dildar'in kaleme aldığı ve tüm dünya Kürdleri tarafından Ulusal Marş olarak kabul edilen 'EY REQİB" e karşi saldırı kampanyalarını başlatmışlardır..
Bugün 12 Kasım. Bundan tam 62 yıl önce Kürd Ulusal Marşı'nın yazarı „Yunus Dildar(1918-1948), Kürd Ulusal Marşı „Ey Reqib“in yazarı Hewler'de zehirlenerek öldürüldü..“(Şehid şair ve yazar Dilşad Meriwani'nin anısına!!-Aso Zagrosi)
Bugün tüm dünya Kürdlerince „Ulusal Marş“ olarak benimsenen „Ey Reqib“in yazarı Dildari ölüm yıldönümünde anmamak bir eksiklik/kusur olur. Bundan dolayı Dildar üzerine bir şeyler karalamak ve var olan eski çeviri ve yazılarımdan onun hakkında bulduklarımı bu vesile ile yayınlamak istiyorum.
Aslında Dildari Kuzey Kürdistan okuyucularına tanıtmak için kendisi hakkında yazılan yazıları çevirmek çok iyi bir hizmet olurdu.
Dildar'a  layik  olmak   onun  anısını  yaşatmanın    yolu,   onun  ismini ve  eserlerini   genç  Kürd  kuşaklarının    hizmetine   sunmaktır.
Dildar'ın  hemşerisi ve  büyük Kürd  şairi  Hacı  Qadri  Koyi   bin sekizyüzlerin son  yıllarında    söylediği:
“Merg û jîn  mîslî  sêberî  tawe,
Ewey  baqî  bemêne  her  nawe”
Dildar'ın  ismi,  Dildar'ın  şiirleri, Dildar'ın    siyasal  yaşamı   ve  3  yıl boyunca  “mazlumlumların  avukatlığını”   yaptığı   dönem    Kürd   gelecek  kuşakları    tarafından    her  zaman  saygıyla    ve  hürmetle  anılacaktır.
 1937  yılında    hala  19 yaşında olduğu  bir  dönemde   Mukarem Talabani,  Mustafa Uzeri,  Mustafa Neriman ve Nuri  Şawes ile  birlikte  “Komelay Darkeri”  kuruyorlar. 
Darker'in amacı   Kürdistan'ı  işgalden  arındırmak  ve özgürleştirmekt.    Darker'in   genişlemesine bağlı  olarak  gençler,    var  olan  oluşumun  başına    daha   tecrübeli  bir  Kürd   şahsiyetini   getirmek  istiyorlar.  Bundan  dolayı'da   Refik  Hilmi'ye   gidiyor.
Refik  Hilmi   gençlerin  partinin  başına  geçme önerisini   bir  şartla,    Darker'in   ismini  “Hizbi Hiwa” olarak  değiştirilmesi şartıyla   kabul  ediyor. 
Böylelikle  1939  yılından 1945  yılına   kadar  Güney Kürdistan  siyasal yaşamına    damga  vuracak  “Umut  Partisi”   kuruluyor.
Refik  Hilmi   Parti Başkanı,  Dildar  ise  Hiwa'nin   Sekreteri  oluyor.
Mamoste Dildar 1940 yılında “Ey Reqib”i kaleme alıyor. Yani o 22 yaşındayken tüm dünya Kürdlerinin gururla “Ulusal Marş” olarak kabul ettikleri bu şiiri yazıyor.
Dildar'ın “Ey Reqib” adlı şiirinin Doğu Kürdistan'a ulaşması ve Demokratik Kürdistan Cumhuriyeti'nin kuruluşu sırasında “Ulusal Marş” olarak seslendirilmesinin de çok enteresan bir mazisi olması gerekir.
Acaba  bu  şiiri  1942  yılında   Mehabad'da   kurulan  “Komela  J.K”ın   kuruluş   toplantısına  katılan    Hiwa Partisi  üyesi ve Cumhuriyeti'n    yıkışından  sonra    Molla Mustafa  Barzani  ile birlikte    Sovyetler Birliğine  sığınan    Irak  ordusundan  firar  eden Kürd  subaylarından     Mirhaç  mı   götürdü?  Yoksa    “Komela J.K”ın      Güney Kürdistan ile  ilişki  sağlayan  kadrolarımı   bu işe  ön ayak  oldular?
Belki de  “Komela J.K”  ile   “Hiwa Partisi  arasında   imzalanan  “Peymana Sê Sînor”   toplantısına  katılan   kadrolarmı    bu    işin    önünü   açtılar?  
Sonuçta   Kerkük'te   Lise  eğitimini   yapan  22  yaşındaki    bir  Kürd  gencinin   kaleme  aldığı    o şiir    dünya  Kürdlerinin  “Ulusal  Marşı”   oldu.
Aslında    Dildar  çok  genç  yaşta   yani  30  yaşında  olduğu zaman   sevgili vatanı Kürdistan'a ,  Kürd  edebiyatına ve  şiirine    fiziki olarak  veda etti.. 
Önümüzdeki  süreçte    Mamoste   Dildar  hakkında   yazılan  bazı   yazıları  çevirerek    Newroz.Com  okucularına  sunacağım.
Şimdilik    değerli  Kürd  Kürd  şahsiyeti ve edebiyat  eleştirmeni   Kerim  Şareza'nın   daha  önce   Mamoste Dildar üzerine  kaleme aldığı ve benim de çevirdiğim   yazısını     yeniden  yayınlıyorum.  Bu  yazıda   Mamoste   Dildar  hakkında  bir  hayli bilgiler var.
Ölümünün 62.yıldönümünde Mamoste Dildar'ı saygıyla anıyorum.
Aso Zagrosi
„Kerim Şareza
Şair Dildar'ın Anısına!!
Her yıl Kürd halkı 12 Kasım gecesi yaşamını kayıp eden, büyük ve çagdas Kürdistan şairi DILDAR'ı anıyor.
 Şair Dıldar 12.11.1948 gecesi fiziki yaşamını yitirirken, aynı zamanda Kürd halkının evlatlarının kalbinde ve vicdanında ölümsüzleserek yaşamaya devam etti.Ulusal ve ilerici bir şair olan   DILDAR, 20.02.1918 tarihinde Haci Qadrî Koyî, Emîn Axa Exter ve Mellayê Gewre'nin şehri olan Koyî'de dünyaya geldi.
Dildar, ilk okul eğitimini Koyî ve Ranya'da bitirdikten sonra, 1935 tarihinde Hewlêr'e gitti ve orada 1938 yıllında Orta okul eğitimini çok iyi bir dereceyle bitirdi. Daha sonra ulusal şair Dildar, tarihi Kürdistan şehri olan Kerkük'e gitti ve orada 1940 yazında lise eğitimini bitirdi.
Lise eğitiminden sonra Bağdat'a giden Dildar, Hukuk fakultesine yazıldı ve 1945' te mezun oldu. Şair Dildar 3 avukat olarak çalisti ve 11.11.1948 tarihinde Hewlêr'de memurlar kantininde yediği yemekten(nedeni tam olarak anlaşilmayan) zehirlenerek ve o gece dünyaya veda etti.
 Büyük ulusal şair Dildar, 12 Kasım'da Hewlêr'in "Goristanî Gewre" diye bilinen büyük mezarlıkta toprağa verildi.Şair DİLDAR, 1937'den itibaren siyasi faaliyetlere katıldı. Dildar, Hewlêr, Kerkük, Suleymaniye, Xaniqîn, Kifrî ve Koyîli bir grup ögrenci ile birlikte "KOMELAY DARKAR" adlı siyasi bir örgüt kuruyor. Daha sonra 1939'da büyük bir tecrubeye sahip olan tanınmış Kürd şahsiyeti Refik Hilmi hocayi örgütün başkanlığına getiriyorlar ve örgütün ismini de "Hizb-i Hiwa" olarak değiştiriyorlar. Aynı zamanda şair Dildar'da esas amaçını Kürdistan'ın bağımsızlığı olarak tespit eden "Hizb-i Hiwa"nın sekreteri seçiliyor. O dönem Dildar hâlâ Kerkük'te lise eğitimini yapıyordu. Lisenin son sınıfını okuduğu 1940 yıllında Dildar, Kürd ulusal duygularını kamçılayan "EY REQÎB" adlı bir şiir yazıyor.
 Fakat bu siyasi şiir, Pêşewa Qazî Mihemed önderliginde 22.01. 1946 tarihinde Kürdistan Demokratik Cumhuriyeti (Mahabad) ilan edilmesine kadar tanınmıyordu. Söz konusu olan tarihte Kürdistan bayrağını göklere çekilirken bu şiir askeri marş olarak söylendi. O günden bu yana bu şiir Kürdistan'ın tüm parçalarına yayıldı ve her zaman için Kürd halkının "Ulusal Marşi" olarak yerleşti.“
        
    
      
      
      
cevırı ıcın tessekurler