tarihte liderin rolu
bu hususta ne yazmisim hatirlamiyorum
dusunce denilen seyin dusunce olabilmesi icin bir yere takili kalmamasi da onemli
gecmiste ne dedim bunlarin bugun ayni seyler soylemis olsam da farkli seyler soylemis olsam da
benim icin cok fazla kiymeti yok.
toplumlarin , gruplarin kesinlikle lidere ihtiyac duyduklari bir vakia
en basiti en fazla bireysel yeteneklere sahip oldugu dusunulen (bu da bir yenilgi bana gore ama boyle bir genel kabul var)
bilim cevresinde bile
onlarca yetenekli bilimci
donup dolasip bir lider, bir inisiyatif alici
bir fikir acici, bir paradigma degistirici, bir ziplama yaratici ihtiyaci duyar hep.
o ortam da bile
Kuhn un "normal science" diye tanimladigi
hakim paradigmayi tekrarayan, onun etrafinda dolasip duran katkilari zaman zaman sifir olabilen
"bilim" "bilgi" uretilir
o platformda olan
dunyasi koyun, yamac, vadi yayla, kom, gavan, baslik, harman, dugun, askerlik, kisir dongusunde bicimlenmis pastoral toplumlarin da bir lider ihtiyaci duymasi normal.
her toplum dunyayi kavrama aliskanliklarinin bicimledigi bir lider bulur, ona bu kavrayisi ve kulturunun bicimledigi sekilde baglanir.
bizim burda cabalarimiz
pastorallika yogrulmus
veya pastoral dunyadan zorla kopariliå kentten cok dev kasabalara benzeyen yerlerde fakru zarurate ile donanimli olmadigi yasama tikilmis kurdlerin lidere bagligi veya lidere bakisina yonelik degil
orta sinifi, adina "egitim" denen acayip sureclerden gecmislerin dunyasini, kollektif cikarlarimiz isinginda
ve parcasi oldugumuz bu gunun dunyasinin gecerli kulturleriyle iliskili bicimde EGITMEYE-DUSUNDURMEYE- OZGURLESTIRMEYE vs vs ye cabaliyoruz
simdi senin iddalarina bu genel cerceveden bakalim
pastoral kurdlerin bir bolumu AKP de yukselen TC ye bagli vaziyette
oteki dinamik kesimi de Ocalan i daha yeni daha guclu daha meshur bir AGA olarak benimsemis durumda
(siteyen buna lider de diyebilir ama pastoral kurdlerin (kente goc etmis olmasi onlarin pastoralligini pek degitirmiyor) bakisi bu. bunu lafla teoriyle degistirmek MUMKUN degil- bu yola basvuranlar da fuzuli bir caba icinde demektir
peki bu pastorallarin bicimlenmesinde suruklenmesinde ilk rolleri alan ve bugun, APO ile supheleri olustugunda
kendi yaratiklari pastoral APO kultunu gerekce olarak gisterip " halk baskanini secmis, ona bagli, halkin secimi buoo" demesiyle ilgili problemler var.
bu orta kademe- bu kentlerin ilk kusagi-TC nin formal egitimini almis kesim ile peroblemlerimiz var.
Cawsor larin bir kesimi bu gurutan veya bu grubun etkisi altinda.
bu malzeme nin su an icin Ocalan a ragmen en ufak bir alternatif yaratabilcek ne donanimi ne orgutlenmesi (zihinsel acidan) ne de sansi var.
kisa vadede TC kendi cikarlarini Candarli Raporunda (ve diger "liberal" ama siyasi ahlaktan yoksun turk entelijiansi)
onerildigi gibi yapmayi programina alirsa, senin soyledigin turde bir Ocalana ragmen tepkiyi orgutleyecek ne enerji ne de formason (ve de kadro) yok artik kuzey de. agac buyuk, devasa ve muhtesem gorunyor ama govdeyi kemiren kurd kof bir agac birakmis vaziyette.
malesef durum bu.
bu agacin kurtukma sanis bir orta kademe icinde APO nun ne oldugunun iyice bildirilmesi saglanirsa
belki agaci radikal budamalarla kurtarmak mumku.
aksi halde
TC ye eklemlenme surecini beraberce izliyecegiz.
ANCAK
Cabdarli raporunda ozetlenen yola girmeyebilecek ahmakliklari bol olan bir TC ile tebasi da var karsimizda.
ve en buyuk sansimiz da bunlar:
yani
her biji ahmak Turkiye.
ustelik bu yol artik eskisi gibi feci oranda kanli olmaya bilir. bu insan yasamina daima en yuksek degeri vermesi gereken bizler icin buyuk bir teselli.
bundan boyle kurdlerin isyaninin mekani kentler ve zihinler olmak zorunda
dag bayir degil
dag bayira romantik hayranlik duyan pastoral kalmakta inat etmis toplumdur
kirlar guzeldir hoshtur
atlarla uzerinde dolasmayi severim
insanlari sevimli ve misafir severdir
ama uluslasma-aydinlanma-ilerleme onunde engeldir
hurmetler
HeK
yorumlarimizin kemigi yok