Sayın İbrahim Güçlü'nün bu yazısı bir başlangıç açısından çok önemli.İdeolğik rakabetin önemi çok büyüyüktür. Dönem dönem pratik yapıların veya örgütlenmelerin önüne geçer ve etki ve tepki soncunda büyük gelişmelere öncülük eder.Kürt halkının en büyük gereksinmi bağımsızlıktır ve bu alan boştur.PKK bu alandan çekilmiştir,oysa PKK yı bu noktaya getiren bağımsızlık düşüncesidir.Bu gün PKK kitlesinin beklentisi yine bağimsızlıtır(APO-PKK nın bir Türkiyeleşme dertlerine rağmen).PKK kılasik bir örgütlenmeyi hedef aldı,buna 70-80 kuşağı diyebiliriz.Günümüz kuşağına adapte olamamış ,tam tersine eskide kalmıştır.Buna Apo'nun muhteşem direniş ve uydurma teorilerini de eklersek geçmişte kalmaya adım adım yaklaşıyor.Yönetim biçimi keza"tam kaos" ,demokratik bir seçim,demokratik bir parti şefinin seçimi yok.Tam aşiret,veya Arap geleneklerinden gelen bir Şeh durumu gibi ,Tek şef ve denetiminden bir milim şaşmayan bir gurup.Bu gün Güneydeki bazı aşiret liderleri bile demokratık bir sistemi pratiğe koyuyor.
Elbette Sayın Güçlü önemli bir çok noktaya değiniyor ve bir çok noktanın'da ardından gelecek.
Bir boşluk var ve bağımsızlıkçı düşüncenin büyük yükseliş kazanacağı açık.Fakat,daha ilk başlangıçta bazı noktaların gerekliliği için gereksinimi göz önüne alınmalı.Örneğin,sillahl bir mücadelenin neden gereki olup olmayacağı.Dünyanın bu noktaya bakışı elbette önemli.Fakat Kürdistanın sömürge yapısı ve özellikle Sömürgelerin Kürt doğal zenginliklerini pazarlamış olmaları,dış ekonomileri temsil eden bazı şirketleri çok rahatsız edeceği açık ve konumun diplomasi üzerindeki yansımaları önemli olacaktır.Dış ülkeler ve şirketler TC ile veya İran ile yapmış oldukları Kürt zenginlikleri antlaşmasını kibarlık veya insan hakları için terk etmiyecektir.Kürtlerin bir gücü olmalı.Kürtler,TC den nasıl alacak kendi ekonomisini kendisi pazarlaya bilsin.Dış ülkeler birileri ile anlaşacak,kim güçlüyse onunla antlaşacak.TC yikırmayan,TC nin elinden Kürt doğal zenginlikleri,enerji kaynaklarını almayan veya zorlamıyanla antlaşma olmaz,destek olmaz.Dünya ekonmisi havada kalmaz işletilmesi gerekir.Malına sahip çıkacak gücün,tehdidin yoksa;malına sahip çıkan pazarlar ve destek alır.Bu noktada,Sillahlı mücadele olmaz demek biraz düşündürücüdür.Olması gerekir,fakat dünya ekonomik gelişimini engellemiyecek bir yöntemele kendi pazarına sahip çıkarak olur.Sen emperyalistsin diye,diş dünyaya ilk tokatı atarsan hiç bir taş yerinde kıpırdamaz.PKK ,Apo içimizde çözeriz dedi diye üzerinde baskı var.Öyle ya madem sen TC ile birlikte yapacaksın, zaten TC ile Kürt kaynakları üzerinde antlaşmam var hemde dünya yasaları çerçevesinde.O halde sana gerek yok demektir.Kılasik, yarı maceracı örgütlenme yapısı bir kenara atılmalı.Bir bağımsızlıkcı parti kurulacaksa,dünya siyasi ve ekonomik güce cevap verecek nitelikte olmalı.Kurulacak parti bir nevi tanınacak ülkeye
hükmet niteliğinde olmalı.Hükmet değil,sürgünde ilan edilmiş değil örgütlenmenin boyutu bu olmalı.Dış dünya, tüm kurumları ile örgütlenmiş sonuç alan bir yapıyı destekler.Bir kaç kişi ile kurulmaz diyor İ.Güçlü.Bu çok yerinde bir görüş.
Örgütlenme uzmanlık gerektiren bir alandır.Hukuk alanında Uzmanlar,Tıp alanında Uzmanlar,ekonomik alanda uzmanlar,askeri alanda uzmanlar vs olmalı.Kurulacak bir parti kuracaklar, Kürt halkı arasında tanınan ve güven verici kişilere gidilir görüşler verilir ve alınır ta'ki Hükmet konumuna varabilecek uzmanlar oluşuncaya dek.Her uzman heyet kendi alanındaki örgütlenmesi doğrultusunda çalışır.Bu durmda başlangıç yapacak tanınan Kürt şahsiyetleri partinin bir belirgin aşamaya gelmesine kadar çalışmalarını gizlilik içinde yürütmeleri önemle vurgulamak gerekir.Ayrıca Tüm parçadaki Kürt şahsiyetlerine gidilmesi ,birlikteliğin yakalanması aynı zamanda Kürdistanın parçalanmışlığını ortadan kaldıracaktır.
Hürmetler
İ.Güçlü'nün görüşleri ve ek yorum