Örgütlenmenin diger adi, bir kac kisinin yan yana gelip beraber is yapmasi demektir. Kürdler neden yanyana gelip beraber is yapmiyorlar daha kesin bilmiyorum ama bizler gelin örgütlenelim derken sizler Kürdlerin sorunu örgütlenme degil derseniz, iste örgütlülük olmayacagi gibi, bir kac kiside bir araya gelmelmez. Bu kadar basit. Sen kendin bir kac kisiyle bir araya geliyor musun, gelmiyor musun? Bu önemli ...
[b]Örgütlenme (Organisation) Nedir?[/b]
Gönderen: Alan Lezan (IP Kaydedildi)
Tarih: 1 December, 2008 21:00
[i]Organizasyon, ortak bir amaç çerçevesinde kurulmuş, ortak bir çalışma düzenine sahip, kendi performansını yönetebilen toplumsal bir düzen. Organizasyonlar sosyoloji, iktisat, işletme, siyaset bilimi ve psikoloji gibi birçok sosyal bilim dalının araştırma konusudur.
Organizasyon, belli bir hedefe ulaşmak için bir araya gelmiş bireylerin yapılanma şeklini veya bir kurum, kuruluş ya da teşkilatı belirtebilir.[/i]
Wikipedia'dan bu kadar. Organisation yani örgütlenme üzerine daha cok ögrenmek isteyen Wikipedia'da almanca ve ingilizcesini okuyabilirler.
Aslinda bu forum ve sitelerde aptigimizda bir nevi örgütlenmedir. Biz örgütlenmeyi esasinda her gün yapiyoruz ama bu tür bir örgütlenme maalesef fikir, yani düsünce alis verisiyle sinirli kaliyor. Is odur ki, üretilen düsünceleri PRATIGE dökmektir. PRATIGI olmayan TEORI, teori kalacagindan hic bir degeri yoktur. Bu demek degil ki tartismiyalim, yazmayalim vs. Bosuna diye hic bir sey yoktur. Herseyin bence bir anlami ve degeri vardir.
Icimizde cogu arkadaslarimiz maalesef 30 yili askin bir süredir "teorisyenlik" yapip dururlar. Ama özüde etkiledigi bir iki kisiden baska kimse cevrelerinde maalesef yoktur, cünkü Teorinin Pratigi, daha dogrusu EYLEMI yoktur.
Diger bir husus UMUT meselesidir. Bizim insanlarin cogunun UMUDU yoktur. Cogu sindirilmis, bir cok örgüt ve organisationlar tarafindan hayal kirikligina ugramis, uzun yürüyüsten dolayi yorgun düsmüsler. Bunu pekala anliyoruz ama bir coguda torbada laf birakmaz, is CIDDI olunca ses ve sedasini keserler. Biliyorsunuz; bir insan söyledigi ile degil yaptigi ile anilir. Tanidigim Kürdlerin cogu maalesef palavraci, cogu sirasi geldi mi cok yüksekte konusan ama sira is yapmaya geldi mi, bin dereden bahaneler üreterek o isi yapmamak icin elinden gelen herseyi yapar.
Kürdlerde halkin ezici cogunlugunun maalesef örgütlenme ve ulusal bilinci edinme olanaklari yoktur. Benim sahsen üzerinde durmak istedigim buydu. Halkimiza bir örgütlenmeyle bu olanaklari ayagina götürmek. Asagidan yukari - yukaridan asagi derken diyalogun yolunu acarak, damla damla akip sel olmak. Bunlar tabii yine teori. Pratikte KDP/YNK ve PKK'nin sempatizanlarini birlestirisek 10 milyonu gecer. Bu 10 milyon aslinda pini cekilmeye hazir birer bombadir. Yani bunlara gelecek yillarda bir ulasabilseydik, en güzel halk ayaklanmarinida organize edebilirdik. Demirci Kawa kardesimizin dedigi gibi alt-yapi mevcuttur. Bana görede sadece dogru bir "önderlik" lazim. Bu düsünceyi siz isterseniz yukaridan asagi anlayin, bizler ise daha cokneredeyse sifirdan baslayarak asagidan yukari gitmek istedik. Onun icin bu sözde Kürd aydinlarina cagrilarda bulunmadik. Herkes oturmus sitenin basina Grup A, B'yi karaliyor ve tersi. Coguda benim icin sahsen vicdansiz. Bunlarin hic biri esas olrak ezilen Kürdlerin acisini, izdirabini görmüyor. O diyor ben hakliyim, digeri diyor ben hakliyim. Cok bilmisler ve hakli cikmislar birbierleriyle catisip duruyor. Uzatmayayim. Ilgililer bu konuda "Prograssif Kürdistan Insani" yazisini okuyabilirler.
Ben kendim ne bir teorisyen nede politikaciyim. Bende bir coklariniz gibi politikayi 24 saat yapmiyorum ve Kürdistan sorunu nedeniyle zorunlu yapiyorum. Cogumuz, is, güc, calak cocuk derken aksam gergin sinirlerle oturuyor Computer'in basina, görüyor Kürdlerin halini, caresiz, umutsuz artik saga sola hakaret ve küfür etmekten baska ne yapsin? Sanki hakaret ve küfürle bagimsiz Kürdistan kurulacak. Ben hakaret ve küfürün oldugu bir ortamdan aslinda uzak dururum ama bir coklariniz gibi bendede Kürdistan sevgisi ve aski oldugu icin artik buralara gönüllü gelmemize ragmen kendimizi masochist olmadigimiz halde asagiliyor, hakaret ve küfürü yutmak zorunda kaliyoruz. Oysa hic birimiz hakaret ve küfür haketmiyor. Baskasinin sana nasil davranmasini stiyorsan ayni sekilde seninde baskalarina karsi davranman lazimdir. Bakiniz: Immanuel Kant, Kategorischer Imerativ.
Son olarak söyliyecegim; Bizi hayatta, yani yasamda tutan düslerimiz ve hayallerimizdir. Düsleri ve hayelleri olmayan bir insan ölü bir insandir. Kürdistan edediyen yabanci egemenligi altinda mi kalacak? Dünyanin hic bir halki baska bir halkin egemenligi altinda yasamak istemezse Kürdler neden inansin? Onlarda bir gün muhakkak imana gelecek, kardes kavgasina son verecektir. Buna benim inancim tamdir, cünkü 21.yy despotizmi yerle bir edecktir.
Bizler dugularimizla konustugumuz müdettce bagismizlik olmayacaktir
Bizler rasyonalizm düsünceyi kendimize esas edinmedikce Kürdistan bagimsizlasmaz.
Bizler kendimizi feodal-grurdan kurtarmadikca Kürdistan kurtulmaz.
Bizler BILIM VE TEKNOLOJIYE sarilmadikca Kürdistan özgürlesmez.
Bizler ari kovani gibi kardeslik icerisinde önyargisiz calismadikca Kürdistan kurtulmaz.
Haydi bakalim herkese iyi calismalar!
Re: kurdlerin en buyuk sorunu.orgut kurma orgutlenme meselesi de