Ana içeriğe atla

Sevgil Hanife sen yazında şöyle bir tespit yapıyorsun: "Ama politika olarak guney bizim hosumuza gitmese de sorun cikaran taraf olmamis ve ertelemelere ses cikarmamistir. Bu tavir zayiflik gibi gorunse de onemli bir avantajda sagladi guneye. Bundan sonra cikacak bir sorunda Kurdler kendilerini politik olarak savunabilecekler. Yani bunca yildir sabirla bekleyen Kurdlere karsilik karsi taraf bir de isi oldu bittiye getirmeye calisiyor. Yani Kerkuk sorunun atesleyen karsi taraf guney yonetimi degil." Burada çıkardığım sonuç "mazlumiyet teorisi".. Bu teori bize bir şey kazandırmaz.. Biz hep haklıydık.. Silaha sarılırken, jenoside uğrarken, enfal edilirken ve kimyasal silahlara hedef olurken hep masum, hep mazlum ve hep haklıydık.. Ne elde ettik.. Hiç!!!! Dünya siyasetinde bu işlemiyor.. Bu tutumunuz çok naif.. Sanki birileri biz haksızlığa uğramışız diye bize bir imkan vereckler.. Ne ülke, ne bölge ve ned uluslararası arenada haklı olmak kendi başına bir şey ifade etmez. Bu haklılığın başlka etmenlerle birleşmesi ve sonuç alıcı bazı dengeleri alt üst edici bir pozisyona gelmesi gerekir. Güney Kürd yönetimi çok geç bir dönemde harakete geçti.. Ama zararın yarasından sonra dönemk dahi kardır. Bugünkü durum 2003 yılında farklıdır. ABD ve Türkiye ilişkileri yeniden bir zemine oturtuldu.. Türkiye her gün GÜney Kürdistanı bombalayabiliyor.. ABD Suriye ilişkileri başka bir rotaya girdi.. ABD-İran ilişkileri çetrefeli olmasına rağmen Obama-Bush ikilemi içinde zamana yayıldı. Irak Arapları devletleşmeye başladılar.(hükümet demiyorum) Irak'ta parlamento dışında geleceklerini arayan araplar süreç içinde farklılaştılar. Dün iktidarın dışına düşen Sünniler 100 binlere varan "Rabun" güçleri adı altında örgütlendiler.. Sadece Kürdleri değil, Şiileri dahi tehdit edebiliyorlar.. Bir değişimin olmadığını söylemek çok mantıklı değil.. Silav

Düz metin

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.