Öcalan riyakarligi basit siyasi bir riyakarliktan öteye, Kürt halkinin özgür gelecegi ve kaderi üzerinde oynanan cok büyük tarihi bir oyundur.
Bu noktada Selim Cürükkaya ve Sükrü Gülmüs gibi cesur ve kararli Kürt politikacilari eskiden ne hata etmislerse etsinler, onlarin bu gecmis hatalari, Öcalan ve onu körükörüne izleyen bugünkü PKK liderlerinin TC ile beraber oynadiklari oyunun yaninda bir hic kalmaktadir.
Bu konuda Solaxi'ye katilmamak dogru degildir.
Bu sinsi ve hayinane oyunlarin ciddiyetini kavramak icin olaylarin icinde olmaya gerek bile yoktur.
Eger Selim ve Sükrü bu oyunlari görüp karsi tavir koyabilmislerse bu Kürdistan halki nezdinde basarilmis bir vicdan ve fedakarlik görevidir.
Bu konuda hem Selim'i ve hemde Sükrüyü kutluyorum. Ikisi de bu tavirlarindan dolayi büyük bedel ödediler.
Bu her iki yurtsever Kürt siyasi ve (neredeyse) rûspî'lerimize saldiri yerine sahip cikmamiz gerekmektedir.
Öcalan ve TC'nin halkimizin özgürlük ve bagimsizligi üzerine oynadiklari oyunlarin genis yurtsever kitlelerimizin anlayip kavramasi acisindan bu bize cok gereklidir.
Hak ve adalet konusunda Ebubekir'in adaletini aratmayacak derecede hassas ve hakkane yazan degerli Solaxi'ye de bu vesileyle tesekkürlerimi bildiriyorum.
Selim ve Sükrü iki tecrübeli ve vicdanli Kürt yurtseveridir.